Bu da değişik bir av: Pavurya

Eşkina avlarından bıktık, değişik bir av görelim diyen Roy kardeşime ithaf olunur.

Av tarihi: 27.06.2012
Avlak yeri: 3. Boğaz köprüsü civarları
Av süresi: 1,5 saat
Av malzemesi: Gözlük, palet, şnorkel, livar kepçesi, kalın torba
Yakalanan mahlukat: 7 adet pavurya

Bu zevkli av türü için gözlük-palet-şnorkel takımımı kuşanıp livar kepçesi ve kalın bir torbayla birlikte denize girdim. Avlanacağım kayalık noktaya varmak için 20 dakika kadar yüzdüm. Sonunda bu yıl ilk kez geldiğim güzel merama varmıştım. Burada kendimi adeta evimin oturma odasında gibi rahat hissediyorum. Her taşını, kayasını, kıvrımını avucumun içi gibi biliyorum. Çocukluğumdan beri hiç değişmedi. Hala salkım salkım yosunlarla kaplı kayalar, aralarında salınan kefal, lapin, horozbina ve kaya balıkları... Deniz kulakları, tekeler, çağanozlar... Ve bu sessiz kayalıkların tartışmasız kralları Pavuryalar... Dünya'da boyuna göre en kuvvetli hayvan Pavurya ise buna hiç şaşırmam. O küçücük kolu ile bir insana direnebilir. Hele kıskaçları parmağınızı kaptı mı yandınız demektir. Renkleri ve mükemmel dizaynı ile adeta bu kayalıklarda yaşamak için yaratılmıştır. Bugün yine yılda 2-3 sefer yaptığım gibi bir kaç tanesini alacağım. Kayaların arasında bir gelincik balığı gibi dolanıyorum. Bunu o kadar çok yaptım ki, nerede kovuk var, pavurya nerede bulunur adeta ezberimde. Pek çok Pavurya görüyorum ancak istediğim boyda değiller. Ne kadar iri olurlarsa o kadar iyi. Sonunda yeterli boyda olanları bulmaya başlıyorum. Bazıları kayaların derinliklerine kaçacak vakti buluyorlar, ben de fazla zorlamıyorum zaten, nasıl olsa alacağım sayı belli. O en büyük boydaki devler bugün maalesef gözükmedi ancak yakaladıklarım da yeterli. Yükümü alıp kıyıya doğru dönüşe geçiyorum.





Pavuryalar evde 15 dakika kadar haşlanıyorlar. Henüz kabuk değiştirmiş olmadıkları için kabukları bu mevsimde çok eski ve sert. Tam pişirilme dönemindeler.


6 erkek ve 1 dişi Pavurya


Pavuryanın et çıkan kısımlarını üçe ayırıyoruz: Bacaklar, makaslar ve gövde... Bacakların üst kısmından çıkan ince uzun etler pavuryanın en lezzetsiz kısmı oluyor. Bunları genelde tabağın kenarını süslemek için kullanıyorum. Tabii lezzetsiz derken yine de fena bir tadı yok. 3 parçalı makasların içinden ise bilindiği gibi çok lezzetli ve lop etler çıkıyor. Pavuryanın aynası da denilen ana gövdesinden çıkan etler de çok lezzetli. Ancak her bacağın devamında ince bölmelerde bulunan bu etleri çıkartabilmek oldukça zahmetli ve tecrübe gerektiriyor. Ayrıca bu kafa kısmının içinden sos yapımında kullandığımız Hardal kıvamlı malzeme çıkıyor. Dişi pavuryalardan ise çok lezzetli olan yumurtalar çıkıyor, ancak yumurta dökme mevsimi geçmiş olduğu için bizim tek dişide yumurta bulunmuyordu.




Pavuryaların etlerini tabağa ayırdıktan sonra sıra sos yapımına geldi. Gövdenin içinden çıkan sarımsı malzemeye, hardal, limon, zeytinyağı, ince maydanoz ve karabiber, tuz ekleyip iyice karıştırıyoruz.


Ve işte tüm bu çabaların ödülü :hungry: Hayatta paranın satın alamayacağı şey yok diyenlere inanmayınız. Bu lezzeti en lüks restaurantlarda bile bulamazsınız, Karadeniz'in, Ege'nin, Anadolu'nun sadece evlerde pişen özel yemekleri gibi, bu da İstanbul'un gizli lezzetlerinden, sırlarından biri. Aman kimseye söylemeyiniz :thumb:

 

Madem bana itaf ettin ilk tebrik benden gelsin.
Suyun daha olmasi gereken sicakliga ulasmadigi bu günlerde uzun süre suda kiyafetsiz kalmak da her babayigidin harci degildir. Resimleri aksam pcden görürüm

 

Ya bu yapılırmı şimdi kardeşim Ağzımın suları aktı resmen.Seneler oldu pavurya yemeyeli.Sunumda harika olmuş.Afiyet olsun Aretçim:thumb:

 

Aret gerçekten gizli kalmış bu eşsiz bilgiler için çok teşekkürler çok güzel bilgiler yalnız ben o canlıyı suda görsem pek dokunmamayı tercih ederdim kaptımı bırakmaz vallahi umarım 3. köprü bu canlıları etkilemez.. selamlar

 

Ahhh ahhh simdi orada olmak vardi, o yosun ve midye kapli kayalarin, o sevimli pavuryalarin, horozbinalarin arasinda gezinmek, kefallerin pesinde kosturmak vardi.

Ellerine saglik, afiyet olsun Aret. Avcilikta oldugun kadar ascilikta da ustasin anlasilan. Bravo vallahi, nefis gorunuyor. :hungry:

20 dakika yuzerek vardigin bir avlak, hem de bogazin ortasinda! Merak ettim, tekne trafigi tehlikeli olmuyor mu?

Harika bir anlatim, nefis fotograflarla cok guzel bir paylasim olmus. Ayrica bu avi pavuryanin yumurtlama donemini gecirmesini bekledikten sonra yapmis olman da herkese ornek olmus. Tebrik ederim.

 

değişik bi av olmuş anlatımda super tebrikler aret menümde pavurya yok ama olsada zaten yüzmeyi bilmiyorum

 

Gercekten guzel bir anlatim ve sunum olmus... Tebrikler....

Bende sua gorunce tirsmiyor degilim...

Can kardesimizinde yazilarini imrenerek okudum..

Hepiniz harikasiniz...

reeling

 

aret tebrikler güzel görünüyo ama tatmadığımız bir şey o pavuryalar sana afiyet olsun sen balık demiyorum deniz mahsüllerini hem yakalamayı hemde pişirmeyi öğrenicez galiba bundan sonra yeni tür yakaladınmı tarifi sana soracaz galiba

 

Sevgili Aret Kardesim,

Nasil keyifle okudugumu bilemezsin.Isten donmusum.Yorgunum. Kendime kayinti bir sandovich yaptim. Su sitelerdeki sevgili dostlarim simdi uyurken, bakalim nasil bir gun gecirmisler, ne yapmislar diye Pcmin basina oturdum. Siteyi actim. Senin paylasimin gozume ilisti.Ilginc...Pavurya...Hadi bakalim...

Ilk paragraftaki betimlemeler, o pavuryalarla, o avlakla iliskin, bunlari ifade edisin sanki kucuk bir ruyaydi.Aradigim huzuru bulmustum...Sonra yemegi yapisin, tarif edisin...Senin dunyana girmistim.Keyifli, ozenli, yasamayi seven, yasamdan tad alan, kendisine saygisi olan bir adami okuyordum... Kucuk zevklerin muhtesem hazzini yasayabilecek bir adamin isiydi bu.Cok eglenceliydi dostum...Tam bir paylasimdi.Cok cok tesekkur ederim.Boyle bir isi gorunce, pavuryalar kadar onunda tadi damaginda kaliyor insanin.Dahasini gormek istiyorsun.Aliskanlik gibi oluyor kaliteli paylasim..Yuzlercesini okuyorsun ama oldukca guzel baliklarla dolu olsa da , icinde ruh yok.Bana yazan hakkinda pek bir sey vermiyor.Berbat bir gazete haberi okur gibi.Mesaj bile yazamiyorsun coguna...Sonra birden iste boyle bir paylasim... Tepeden tirnaga bir zevk dalgasi...Ekmekli kadayif yemis gibiyim.Simdi hazmetme sirasi.

Cok cok tesekkur ediyorum...Ama bir takim problemlerim de var.Ben bir turlu pavuryanin aynasini yemegi beceremiyorum.Bunu bana o aynayi kirip neye dikkat edecegimi anlatirsan sevinirim.O kahverengi icin yendigini bile bilmiyordum.Bana pis bir seymis gibi gelirdi.Yanlis anlama o beni hatta tiksindirirdi.Ben bu sosu nasil kabukdan ayiriyorsun, senin konustugun seyle benim konustugum sey aynimi onu da bilmiyorum.Bunlari cok merak ediyorum.

Cunku o tabakta duran yemegin tadina bakmak istiyorum.Yoksa olecem...

Ozenin ve duzenin ve bu degerli paylasimn icin cok tesekkur ederim

Dahasini bekleriz.

 

aret eline sağlık
denizde yemek için sadece balık yok değilmi ?
bunun ahtapotu var böceği var midyesi var pavuryası var.
bir de bunu becermesi var tabağa koyması var.
denizdn çıkan canlıları mundar etmemek telef etmemek de gayet
önemli bir davranış
çok arkadaşımız tuttuğu canlıları yiyemeden çöp etmekte.
elerine sağlık.

 

sevgili hüseyin
pavuryaların en keyifle yenen yerleri tabiiki ön kollarıdır.
fakat aretin de dediği gibi gövde eti de ayrı tadlar taşır.
fakat gövdedeki etler çok sert değil bazen sıvı kıvamında
o yüzden bireysel olarak önceden ayıklanmamış şekliyle daha rahat yenebiliyor.deniz kestanesi gibi bazı bölgeleri baya yumuşak. turuncu olan bu yumuşak kısımlar çok besleyici aynı zamanda.

 

aret abı hıc yemedım hıcte ılgımı ceken bı yemek degıl aslında ama oyle bı anlatısın varki ınsanın canı cekıyor buarada eskına karagozlerıde koyda altına yakısıklı bı yorum atalım

 

Daha önce yengeç hiç yememiş biri olarak denize gidip yengeç çıkarasım geldi . Av güzel anlatım ve sunumda cabası tebrikler

 

değişik bir avlanma tekniği ve değişik bir paylasım

 

Sevgili Hüseyin abi,

Balıkçılığı hiçbir zaman en büyük ve en çok balığı yakalamak olarak görmedim, benim için denizle uğraşmak bunların çok ötesinde adeta bir yaşam tarzıdır. Küçükken denize tekne ile çıkar her haftasonumuzu bu anlattığım yerlerde geçirirdik. Senin mesajında bahsettiğin gibi, buralara her gidişimde kendimi ait olduğum yere dönmüş olarak hissediyorum. Çevremdeki pek çok arkadaşıma bu güzellikleri tanıttım. Adeta bilmedikleri bir Dünya'ya girmiş gibi oldular. Çeşitli gruplar oluşturup tekneler kiralayıp veya başka yollarla buralara gittik, evime misafir oldular, halen de fırsat buldukça tekrarlarız. İstanbul Boğazı'nın kuzeyinde kendimi evimde gibi hissediyorum ama başkaları ile paylaşmadıktan sonra Dünya'nın en güzel sarayının bile tadı olmaz. Sizlerle paylaşımım da aynı şekilde bu duygulara dayanıyor.

Pavuryanın aynasına gelince... Kabuğu elimizle ikiye ayırdığımızda bir elimizde sadece üst kabuğu diğer elimizde ise altı ve ona bağlı olan Pavuryanın tüm iç kısmı kalır. Hardal kıvamındaki madde bu iki kabuğun ortasındaki boşluktadır. Bir çay kaşığı yardımıyla toplanabilir. Çok yoğun bir tada ve deniz kokusuna sahip olan bu madde tüm kabuklularda bulunur. İstakoz ve Böcek gibi daha büyük kabuklularda çorba kaşığını dolduracak miktarlarda bolca çıkar. Onların da pişirme şekli aynen bu şekilde etleri bir tabağa topladıktan sonra, sarı malzemeyi limon zeytinyağı ve çeşitli katkılarla sosa dönüştürüp etlerin üzerine dökmek veya ayrıca servis etmek şeklinde yapılır. Pavuryanın aynasını ikiye ayırdıktan sonra kolayca göreceğimiz sarı maddeyi çay kaşığı ile toplayıp bir kenara ayırmalıyız. Daha sonra pavuryanın içi olan kısmın üzerindeki yosunumsu uzantılar kopartılıp atılır ve elde sert bir kısım kalır. İnce ve gevrek kabukla örtülü bu kısmı iki taraftan tutup üstten sıkarak hafifçe çıtırdatırız. Sonra yukarı aşağı zorlayarak ikiye böleriz. Her bacağa denk gelen bölmenin içinde üçgen şekilli lezzetli etler çıkar. Ancak ezip dağıtmadan çıkartmak biraz zordur, anlatarak ancak bu kadar... İnşallah bir gün fırsat olur da uygulamasını da gösteririm.

Ben de senin Dünya'nın o cennet köşesinden göndereceğin eşsiz paylaşımlarını dört gözle bekliyorum.

Sevgiler

 

Seni bu yaz İstanbul'a getirmek için ne lazımsa yapıyoruz bi taraftan balık raporları bir taraftan yemek tarifleri, anla artık yahu Bunlar da olmazsa her gün döner, iskender resimleri göndereceğim artık.

Sevgili Can, sana da bir Pavurya salatası borcum olsun, bir fırsat yaratıp yiyelim. Yanında da birer karagöz ızgara olursa beş yıldızlı bir ziyafet olur

Teşekkürler Seçkin. alışkın olmayanların pek dokunmaması bence de doğru olur. 3. köprünün o bölgede yaratacağı doğa tahribatı beni de çok endişelendiriyor.

Çok teşekkürler İbrahim abi. 20 dakika kıyıya paralel olarka yüzüyorum, çünkü avlandığım yere karadan ulaşmak mümkün değil.

Teşekkürler abi.

Çok sağolun.

Evet İlyas kardeşim, bu denizlerde çıkan hemen her türlü canlının pişirilme şekillerini iyi bilirim. Ben bilmesem de ailem iyi bilir. Midye dolması gibi...

Çok haklısın Atıl abi, bence de önemli olan balığı veya canlıyı yakalamak değil hakkıyla değerlendirmek. Avı ancak o zaman tamamlanmış sayarım.

Sevgili Eser, herkesin ilgisini çeken bir yiyecek olmamasına çok memnunum, yoksa denizde şimdiye kadar kalır mıydı?

Teşekkürler.

Sağolun.

 

Çok güzel ve çok değişik bir av ve yemek tarifi. Ayrı bir lezzet yarattı raporun Aret. Çok merak ettim gerçekten. Hem avlanmasını, hemde temizlenip yapımını. Böyle değişik deniz mahsulleri yakalamak ve yemeğini yapmaya merakım vardı zaten.
Yalnız yemek programlarında falan gördüğüm kadarıyla bu kabukluların temizlenmesi bayağı bir zor.
İmkanın olursa en başından sonuna kadar bir video çekip eklemen süper olacaktır. Pavurya yakalamayı nasıl becerecem bilmiyorum ama ilgimi çekti bayağı. Değerli paylaşımın için teşekkür ederim, rastgelsin...

 

Aret Tebrik ederim Senin için harika bir final olmuş. Kendi adıma aynısını söyleyemeyeceğim. Nedense kalamarı, yengeci, ıstakozu hiç deneme niyetinde olmadım. Kabuklu olarak midye tüketiyorum ama bunları heralde tüketemeyeceğim de.

 

Harika bir paylaşım olmuş Aret, ellerine sağlık, emeğin için çok teşekkürler. Paylaşımlarını takip ettiğim kadarıyla anladığım, sen de benim gibi "denizden babam çıksa yerim" diyenlerdensin. Daha önce de bir pavurya paylaşımın olmuştu ama tamamen pavuryaya ayrılmış bir rapor değildi yanlış hatırlamıyorsam ve pişirme ile ilgili bu kadar ayrıntılı ve özenli değildi. Raporunu hakikaten çok beğendim.

 

harikasın aret bu güzel anlatımını fotoğraflarla süslemende raporun sosu olmuş vermiş olduğun bilgileri hafızaya kazıdım bakarsın denemek nasip olur