Arkadaşlar(İzmirliler) bu gün yaşadıgım çevreden bir genç kardeşimin daveti ile uzun bir zaman aradan sonra denize dogru gittim..hedef belirlemedik ama önce gümüldür sonra Doganbey karakoç deresine vardık..belediye derenin agzını açmış ve birde çok güzel bir köprü yapmış. deniz çıkışına...bol balık var gittiğim arkadaş acemi.. bu gün bir şeyler tutamadı ben 5 adet kefal 32/35 cm 1 adet ispendek ve diğer ufaklar iade.. resim yok..zira balıkları arkadaşa verdim ufak oğluna yedirsin diye.. Bu anlattıklarım aslında bu gün için önemli değil bu gün hafızama kazınan bir görüntü yaşadım ki esas başrol konusu o. Malum kıyıda (set üstünde) beklerken bir ara suyun ortasında benden sol çapraz 15/20 m ötede uvu sivri üçgen şeklinde bir şey çıktı ve battı . bir müddet sonra tekrar çıktı bu sefer arkasında 2, küçük bir üçgen..ce 3, daha ufagı ve 2 sn sonra battı ...ama hilafsız ön taraftaki en az bir okul kitabı büyüklüğünde idi. irkildim/şaşırdım. hatta dondum kaldım. bu nedir dedim kendi kendime denizaltı gibi bir göründü ve yokoldu.. derken bir müddet sonra yanıma oranın müdavimi(doganbeyde oturuyor) geldi yaşlı emekli bir zat..ve konuyu ona açtım.. güldü..demek sende gördün ha dedi... eee anlat hocam dedim.. meyerse bir sürü insan ın gördüğü devbir levrek karakoçta yaşıyor... evet .. ifadeye göre en az 8/10 kg..tahminler.. ve tam orta sularda muhtelif yerlerde görünüyormuş.. eh artık bunuda gördüm ya dedim bu gün bana yeter...
Gün için tebrik ederim Muvaffak abi. Levrek yemlendiği yeri asla unutmaz ve tekrar yemlenebileceği yere sık sık uğrar, bu tür levrekleri diğerlerinden ayıran özellikleri çok kurnaz olmalarıdır, herhangi bir olta/tuzak/düzenekle avlamak oldukça zordur, balık bölgeye hakimdir, sürekli avlandığı yerde karşısına çıkabilecek aldatmacaları kolayca tespit edip uzaklaşır (tecrübeyle sabittir), her amatörün oltasına böyle büyük levrekler rast gelmesi dileklerimle.
Güzel bir gün geçirmişsin abi. Murat'ın da dediği gibi levrek beslenme alışkanlıklarına çok sadık bir balıktır..Hele hele 8-10kg olmuşsa yemi nerde nezaman bulacağını bilir..Acıkınca doğru avlağına gidip avlanır..Bu levreklerin bazıları göç etmezler sadece derine gider gelir..Fakat bu yerleşik levrekleri avlamak çok zordur..Alışkanlıkları nedeniyle farklı yeme pek bakmazlar.. Bu sene Erdek de kampta iken tüm gece 6-7kg lik levrekleri yakalamaya çalıştım ama tekbirtane bile yakalayamadım..Hepsi iskelenin altında salına salına dolaşıyordu sabahlara kadar..Denemediğim yem kalmadı ama nafile..Geceledikleri yerde yem yemiyorlar..
Profosdyonel bir avcı ne yapar bilmiyorum, ama amatör; kaderiyle yüzleşir. Ver o levrek' i tutup bu sitede bizlerle paylaşır.
bu boy bir levrek yakalamış olmanın ne demek olduğunu şükür ki ben biliyorum Boyu aşağı yukarı 1 m civarıdır. Kesinlikle oltaya gelmez çok tecrübelidir. Ancak onu baştan çıkaran bir yemle yakalanabilir. Bu da ya iyi bir sıyırtmadır yada canlı hareketli bir faredir. Levrek akıntıya karşı durup sırtını dışarı çıkararak suyun üstündeki titreşimleri radyo dalgalarını tespit eder. Bu sırt yüzgeci köpekbalığının benzeri bir sonar işlevi gibi çalışır. Bu şekilde suyun üstündeki yaralı balık, fare, böcek, yavru kuş vs avların titreşimlerini çok uzaklardan bile duyar. İnanın bu boy bir levrek kefal ve diğer balıkları kovalamakla vakit harcamıyor. Sardalye sürülerini takip edip limandaki fareleri kovalıyor.
Serkan kardeşimin yaklaşımı son derece mantıklı zira kanal boyunca sag ve sol tarafı 45 derecelik eğimde kaya dolgusu ile desteklenmiş.. ve tabiiki bu kayaların arasında farelerin yaşadıgıda bir gerçek... sonuçta kırsal bir bölge..çok geleni gidenide yok...
Bence onu orda kimse yakalamasın,hatta onu beslemek lazım orda,gelen giden dotoğrafını çeksin...ne güzel bir hayal..
Sevgili Muvaffak abii; Serkan arkadaşın da dediği gibi levrek suyun dışında yaşayan ama kazara suya girmeye cesaret eden ya da düşen kara hayvanlarına karşı hayli ilgilidir.Söylendiği gibi o boyda bir levrek balık kovalayıp efor sarfetmek yerine, anlattığınız bölgenin avantajları doğrultusunda sudaki kolay av sayılan kara hayvanları ile beskenir. Eminim ki doğru hazırlanmış bir takımla ve canlı fare ya da serçe ile avlansaydınız, o levreğin fotosunu sizin yanınızda ve oltanızın ucunda görüyor olurduk. Sizde şimdi tebrikleri kabul ediyor olurdunuz. O denli büyük bir balığı yakalamanın bir diğer yolu da zıpkındır. Levreklerin meraklı hayvanlar olduğunu hepimiz biliriz. Ama birçoğumuzun bilmediği şey , dişi levreğin farklı seslere karşı erkekten daha meraklı oluşudur. Bu sebepten dolayı biz zıpkıncılar balığı çağırdıktan sonra gelen ilk levreğe asla tetik düşürmeyiz. Biliriz ki o nazlı kızın arkasında mutlaka ondan daha büyük delikanlılar gelecektir. Zıpkına yeni başlayan ve AGAŞONU yeni öğrenen arkadaşlara bir püf noktası verelim. Daldınız ve Agaşona yattınız. Balığı çağırmak adına sesi çıkardınız. Eğer 6-10 saniye içerisinde çağrınıza balık gelmezse apnea nızı zorlamayın ve bölge değiştirin. Eğer merada levrek varsa bu sürede mutlaka çağrınıza cevap verecektir. Bunun dığındaki zamanlar sadece boş yere suda kalıp apnea nızı zorlamaktan başka işe yaramaz. Sevgi ve Muhabbetlerimle