Büyük balık mı? Küçük balık mı?

Arkadaşlar selam
Dün akşam belgesel kanallarında dolaşırken en sevdiğim programlardan Balıkçılık Serüvenlerini yakaladım ve başladım izlemeye.İzleyenleriniz varsa bilirler kamış ve makine ile büyük balık yakalayan amatör balıkçıların başından geçen olayları anlatmakta.Yakaladıklarını görseniz inanamazsınız Neyse konuyu fazla dağıtmak istemiyorum.Bu programda dünyadaki çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olan deniz biyologlarından balıklar hakkında görüş alınmakta.Boyları,kiloları,üremeleri,göç yolları vs. Hep deriz ya küçük balık yoksa büyük balık yoktur diye.Adamlar ise tam tersini söylemekte.Büyük balık bu yaşa kadar gelmişse (özellikle dişiler) mutlaka geri salınmalı.Yavrulamasına olanak sağlanmalı.Bu kadar yıl doğada savaşmış yüzlerce yavru vermiş bu boy ve kilolara ulaşmış.Bu demektir ki balık daha küçük boydaki balıklara oranla daha şanslı,daha cesur, daha savaşçı.Kısacası adamların yaptıkları son araştırmalara göre küçük balık tezini çürütüp büyük balıkları salmak için özen göstermeye başlamışlar.Yani devasa boylardaki balıkları mutlaka denize geri salıp daha küçük boylarda olanları tüketmeliyiz.Denizlerde değilde çiftliklerde üretilen balıklara yönelirsek balık popülasyonunda artış kaçınılmaz olur.

Bu fikir tamamen onlara ait.Yurt dışında bu konudaki araştırmaların ülkemize kıyasla nasıl yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz.Biz küçük balıkları geri salalım limit altı balıkları avlamayalım derken adamlar tersini iddia etmekteler.Ben destekliyor muyum?Hem evet hem de hayır.Fikirlerinizi merak ettim açıkçası.Ne dersiniz haklılar mı yoksa haksızlar mı?Bu arada A.B.D. ' de tüketilen deniz ürünlerinin sadece %20 'si kendi ülkelerinde çıkan balıklarmış. %80 başka ülkelerden ithal edilmekteymiş.

 

Bizim ülkemiz için geçerli değil kanımca. Malesef biz büyüklerin kökünü kazıdığımız için, şimdi küçükleri koruyup büyütmek zorundayız.

 

Büyük balık bulabilirsek geri salarız .

 

gayet mantıklı bir tespit..ama çiftlik balığı önerisine katılmıyorum.hormonlu domatesten bir farkı yok bence.

 

Büyük balık küçük balıklara oranla hem daha kaliteli hemde 100lerce kat fazla yumurta döküyor . Neslin devamı için küçük balık tabiki gerekli . Ama büyük balık olacak ki küçük balık olsun .
Bir merada büyük balık yoksa bunun birçok nedeni olabilir . (başta insanoğlu tabi) merada ne kadar büyük balık varsa o kadar sağlıklı bir ekosisteme sahip demektir .
Yani kısaca küçük balığın garantörü büyük balıktır . Yurt dışında büyük balıklar hep korumalı bölgelerde . Yani orda hayvan nesli korunuyor . Türkiyede de korumalı bölge olsun (10 - 15 sene,ki bunu ''zaman'' olarak araştırırsanız göreceksiniz) , burda da olur o büyük balıklardan . O süre zarfında insanımızda bilinçlenir .
Yurt dışında balığı yakalayıp geri bırakıyorlar çünkü adamlar hem doymuş hem bilinçli . Burada sınırı geçen balığı bırakacak balıkçı tanımıyorum , yok ben bırakırım arkadaş diyene de ''inanmam'' istediği kadar söylesin itiraz etsin .

 

Büyük balıklar daha fazla yumurta taşıdığı için, ben hep büyük balıkların bırakılmasının daha mantıklı olacağını düşünürdüm. Buna ikinci makul bir sebep daha eklenmiş oldu.
Peki büyük balık yakalarsam bırakır mıyım? Sanmıyorum...

 

Evet çok güzel söylemişsin sevgili sennur fakat büyükleri zamanında kollamadığımız gibi şimdide küçükler kollanmıyor balıkçı tezgahlarında limit altı bir çok türde balık satılıyor kimsede denetlemek gibi bir çalışma yapmıyor türk denizciliği gerçekten vahim durumda

 

Sevgili Arda bu konu geçmiştede gündeme geldi bazı forumlara konuşuldu ama şöyle bir gerçek var , farklı ülkelerin farklı türleri ve farklı sucul ortamları vardır..genelleme ile sonuca gidilmez..

sularda populasyon araştırmaları çok zahmetli ve pahalı işlerdir bunu maalesef okul butçeleri ile yapılma imkanı yoktur.. öncelikle bu tür çalışmaların yapılmasında fayda vardır..

bazı türler için trofe kabul edilen boylar ın salınması mutlaka faydalıdır.. ama bazı türlerde bu değişebilir.. bazı türler çok uzun ömürlüdür bazılarının ömrü kısadır.. kısaca ülkemizde bu işe gönül vermiş bilim insanları bu işe soyunur , devlet babada finanse eder çalışmalar yapılır uzunda sürer türler bazında yeniden ticari ve amatör av kuralları tesbit edilir..

lakin benim hiç umudum yok..bu konuda.. (devlet tarafından)

 

Her ikinizde haklısınız denecek bir konu ama iki kişiden biri haklıdır sende elini
vicdanına koy birinin yanıda ol kalın saglıcakla rasgele.

 

Küçük balıkları tutunca denize geri bırakıyoruz, şimdi büyük balıkları tutuncadamı denize bırakacaz, ee ne anladım ben bu balık tutmaktan. Yakala bırak mı oynuyoruz.

 

Evet Mustafa Abi , çok haklısın .denetleyen yok ilgilenen yok... tezgahlar minicik minicik balıklarla dolu . Ama birazda halk bu konuda duyarlı olmalı yani bizde de sorun var . Ben almıyorum ama benle iş bitmiyor , millet o küçük balıkları , para verip alıyor .
En son bir reklam gördüm TV de , 13 santimden küçük barbun balığının alınmaması için yapılmış . ' 13 cm den küçük barbunya balığını alınırsa ilerde barbunya balığının neslinin tükeneceğini bildiriyordu' . Bizim böyle şeylere ihtiyacımız var. Çok hoşuma gitti , ilk kez böyle birşey gördüm . umarım devamı gelir . .

 

olaya son noktaya koyuyorum

balık bulucular yasaklansın,bakın görün balık avlaması ne kadar zora düşecek,

boy boy trofe balıkları artık çok nadir görürüz sitelerde,anaç balıklar rahat eder,hamsiler istavritler,sarıkanatlar,kuzu balıkları,palamut,bilimum avcı balıklar vs vs,

devlet bu aleti yasaklıyacak,buldumu teknesini orda batıracak,yine boğazlarda vs denizlerimizde kapak sistemi ile dip çeken ağcılar,uyarı ceza verecek,verdiği cezayı yedimi 5yıl kendine gelemiyecek,yine aynısını yaptımı teknesini orda batırıp,adamıda kodese tıkacak.....

bizim anlıyabileceğimiz tek yöntem bu..

 

Ben sadece izlediğim bir olayı buraya aktarmaya çalıştım.Herkesin kendi prensibidir ,kendi düşüncesidir.Kimi 15 cm lik ispendeği alır ben levrek tuttum diye gezer ağız tadıyla yer.Kimi de 50 cm lik levreği denize geri salar.Bunu kimse bilemez.Herkesin kendi vicdanıdır.Son yapılan araştırmalar böyleymiş.Bana kalırsa da her büyük balığı geri salıcaz ya da her küçük balığı geri salıcaz diye birşey söz konusu olamaz.Yine söylüyorum herkesin kendi vicdanıdır.Oturup mantıklıca düşünürsek büyük balığın yavrulama oranı ile küçük balığın üreme olgunluğuna gelip yavrulama oranı arasında dağlar kadar fark vardır.Ama önce büyük balığı tutmak gerekir derim . Önce körelttiğimiz denizlerimizi tekrar eski haline döndürmeye çalışmalıyız.Limit altı balıkları almamalıyız.Eğer ki tüketici tezgahtaki limit altı balığı satın almaz ise doğal olarak o balık zaman içerisinde o tezgahta görünmemeye başlayacaktır.Yani bu olay sizden bizden başka kimsenin elinde değildir.Trolmüş gırgırmış...O küçük balıkları sen gidip satın almadığın sürece o balık satılmadığı için tezgaha konulmayacak.Ama 5 ama 15 sene alma bakalım küçükleri tezgahlardaki balıklar o zaman büyüyor mu?

 

Bu güzel bir temenni ama bence gerçekleşme ihtimali sıfır. Halkın % 100 'ünü aynı davranışa yönlendirmek neredeyse imkânsızdır. Her zaman için fiyatının düşüklüğünden dolayı o limit altı balıkların da müşterisi olacaktır. İnsanların ekonomik durumu ortada. Onun için ben de Sideprensi'ne katılıyorum. Tek çare ağır cezaî müeyyide, bizim millet bundan anlar.

 

Ağır ceza yaptırımlarına sonuna kadar katılıyorum.Ben çocuklarıma Küçük değilde büyük balık almaya yönlendirir isem bu düşünce kuşaktan kuşağa değişerek ilerler.Halkın durumunu bir kenarıya bırakalım benim savunduğum konu tamamen bilinç meselesi bugün 100 kişi bu şekilde alışveriş yapar yarın 1 milyon kişi..Demek istediğim herşey bizim elimizde.Balıkçı küçük balık satamadığında bunu tezgahından kaldırıp büyük balığa dönmeye çalışır,insanlara pahalı gelir satamaz fiyat düşürmeye bakar.Demek istediğim herşey tüketicinin elinde,tüketici ne isterse satıcıda o malı satacaktır ki para kazansın.Bu sadece benim düşüncem...

 

Bu konu çok derin bir konu aslında felsefi boyutu olduğuna inanıyorum, insanlar zamanında nefret ettikleri bir fikri aşağılarken sonrasında bakıyorsunuz ki o fikri en yüce ideoloji olarak görmüş ve savunuyor bunun sebebi onu anlamadığı içindir.Bizim milletimiz ne zaman anlar biliyor musunuz? 1 tane hanos kalmayınca denizde o zaman anlar sonra çok geç olmuş olur şuan ne yaparsanız yapın anlatamazsınız sardalya yoksul sofralarına konurken sardalyanın kilosu 100 lira olsun anlar bu millet ne olduğunu daha dün kavga edecek noktaya geldik 60 yaşındaki kendini balıkçı sanan adamla suyun içinde geldiği bile belli olmayan ispariyi attı kovaya dayı ne yapacaksın o balığı dedim 2abe kaç saattir burdayım buda benim nasibim be yav'dedi sen böyle devam et şimdi 3 saat mi bekledin ileride 3 sene beklesende gelmeyecek deyince koptu bizim ipler herneyse artık uyarma gereği bile duymuyorum tatlı dille anlatmaya çalışıyoruz yok başka yolla anlatıyoruz yok vurup kepçeyi denize atasım geliyor ama oda yakışık almaz anlayacağını bilsem valla yapıcam insan ne kadar cahilse o kadar zalimdir ondan vicdan beklemek anlamsızdır bizim milletimiz nasıl bilinçlenir cezayla çünkü sistemin getirdiği bu ödül ceza kapsamında bakıyorlar olaya bir hayvan eğitir gibi keşke böyle olmasa fakat böyle daha ne yapalım devlet bu işe el atmayınca (3 tarafı denizlerle çevrili bir ülkede denizcilik bakanı yok) bizim elimizden gelen bu ve ben artık lanet ettim başka kimseyi uyarma girişiminde bulunmayacağım İnşallah balık tutmak için açıldıkları denizde alabora olurlar, inşallah mendirekte avlananlar denize düşer ve yüzme bilen kimse yoktur yanında sahildekine tsunami vurur bu kadar sinirlerimi bozdu bu olaylar

 

Hahahaha. Abe amma beddua edersin be!

 

Gerçekçi olmak !

ne diyoruz? ne diliyoruz?

balıklar en az 1 kez üreme gerçekleştirdikten sonra avlanılsın..

bunun için önce ACİLEN bütün balıkların hangi boydayken en az 1 kez üremiş olduğu saptanmalıdır.

sonra her türlü yöntemle o boyun altındakilerin avlanması yasaklanmalıdır!

iyiii hooşşş yazıyoruzz lakin avam ne bilsin barbunun yasal tüketim ebatını, avlanma sınırını vs ??

aha bağır bağır bağırıyoruz kaç aydır.. TIK VAR MI ? her yere mail yağdırdık ama sanki duvara konuşuyoruz..

"oltacıların çoğu halen tırıvırı satıyor"

"ketezeler en çok 3 iğneli olmalı ama 8 iğneliye kadar satılıyor"

"kıbrıs oltaları en çok 10 iğneli olmalı ama 20 iğnelisi bile adım başı satılıyor."

"Avrupa'da yasaklanmış olan ve balığa hiç bi şans tanımayan çok ince ve avcılığı çok yüksek iğne türleri her yerde satılıyor"

daha da vahimi ne mi ?

siz avcılık ruhsatı alırken herhangi bi eğitimden ve testten geçtiniz mi, yoksa benim gibi parayı bastırıp kaptınız mı belgeyi ?

muhterem hükümet, av ruhsatı yasasını çıkarmayı akıl etti ama belgenin yanında en azından bi KİTAPÇIK vermeyi akıl edemedi.. dostlar alışverişte görsün.. AB'nin dürtmesiyle ittirmesiyle anca bu kadar.. siyasilerin bu konulara çözüm üretmek içlerinden gelmiyor, belki de rantı azdır.. biz daha vicdani düşünsek de bu adımları atacak kişiler daha ticari düşünen kişiler..

velhasıl kelam boşuna yırtınıyoruz, DEVLET adam gibi mevzuya el atmadan bu işler sittin sene düzelmez..

 

çözüm gayet basit...pazarlarda,balıkçılarda ve balık hallerinde satılan limit altı balıklara büyük ceza yazıldımı iş kökünden hallolur..cezayı yiyen esnaf birdaha asla tezgahına limit altı balık koymaya cesaret edemez..buda devlete fazladan bir yük getirmez.zira elinde bu iş için yeterli kolluk gücü var

 

Aynen katılıyorum .Sadece bizde değil , heryerde bu cezalar olmalı , hemde ciddi anlamda caydırıcı olmalı . Olan yerler cennet gibi zaten ...