Bu gün Türk Milletinin tüm dünyayı dize getiren inancının kudretini hatırlatıyor bizlere...!!! Bu vatan için çabalamış olan tüm geçmişimiz, Rahat uyuyun... Kim ne derse desin, kim ne kadar moral bozmaya, zayıf göstermeye çalışırsa çalışsın Türk Vatanı hala kahramanların elindedir.. Bizlere emanettir..!! Kanımızın son damlasına, kudretimizin son noktasına kadar .!!! ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!" Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında, Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ! Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil, Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam, Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak, Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm. Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi; "O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi. Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek. Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar... Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. "Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına; Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât! Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif Ersoy
Her ne kadar yozlaşmakta da olsak, halâ ecdadımızın bize bıraktığı emaneti koruyacak, tüm dünyaya hakim kılacak şuurlu bir milletimiz, özellikle de gençliğimiz var. Rabbim dedelerimizin, ninelerimizin mekânlarını cennet eylesin. Lütfen sadece anmayalım, birer de Fatiha gönderelim.
ellerine emeklerine sağlık güzel paylaşım tüm müslüman aleminin var oluş savaşıda diyebiliriz buna biz bence artık sadece vatanı korumakla kalmamışlar arap yarım adasına kadar ulaşabilmelerini engellemişlerdir..
Biz buradayiz.Ve biz varoldugumuz surece hickimse bu cennet Vatan'i bolemez,boldurmeyiz... Ozlenen gunler elbet yine geri gelecek.Allah'in iman ve bilek gucu ile donattigi bu sanli millet 3 kurusluk oyunlara gelmez.Her ne olursa olsun , damarlarimizdaki kan birgun sahlanacak ve gercek yolu bulacak... Oyle bir Millet dusunun ; olume gulerek giden,oyle bir Millet dusunun ; silahi yokken tas ile , sopa ile, tirpan ile savasan, gogsunu siper eden, oyle bir Millet dusunun 7 Cihan'a hukmetmis,oyle bir Millet dusunun Cinliler'e korkularindan Cin seddini yaptirmis,dusunu,...Sayacak cok seyler var bunlari dusunun. Sehitlerimizin Ruh'u sad olsun.Onlara minnettariz.Onlar bizim canimiz,kanimiz,babamiz,dedemiz, kisacasi herseyimiz.Cunku bugun herseyimizi onlara borcluyuz...Rahatca nefes aliyoruz,al bayragimiz,sancagimiz semada dalgalaniyor,,,, Fatih agabey bu anlamli konu icin cok tesekkurler.Sun anda oyle duyguluyumki anlatamam... Iyi forumlar ve tekrar tesekkurler...
http://www.youtube.com/watch?v=SF7mZaz8ls4 Benim kahraman komutanım sen ve vatan uğruna can veren bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun, saygıyla anıyorum Uploaded with ImageShack.us
Rabbim onlardan sonsuz kere razı olsun, bizler o yüce şahsiyetlerin sayesinde bugün kendi toprağımız kendi bayrağımız altında özgürce nefes alabiliyoruz. Onların mübarek ruhları için bir Fatiha okuyalım lütfen, (Allah razı olsun) İSTİKLAL MARŞIMIZ Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak! O benimdir, o benim milletimindir ancak! Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ. Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım. Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım; Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım! Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Hala içimizde var bir şeyler.Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut.Boşuna söylenmiş bir söz değil,Ulu Önder bizlere yolu göstermiş.Her ne zaman sıkıntıya düşsek küllerimizden yeniden doğmuşuz.Tüm şehitlerimizin ruhları şad mekanları cennet olsun.Fatih Abi teşekkürler konu için
Fatih ; İbret ve kahramanlıklarla dolu geçmişi olan bir Ulus bir Millet Bir Bayrağız. Bizim üzerimize düşen en büyük görev , evlatlarımızı bu vatanı kuran ve kurtaran Atamıza ve Şehitlerimize layık yetiştirmektir. Onlar canlarını boşuna vermediler Kanlarını boşuna dökmediler. Bu paylaşımını da ayrıca tebrik ederim. Selamlar.
Kurtuluş savaşında nufus bazında en çok şehit veren ilçe olan Kastamonu Araç nufusuna kayıtlı olmaktan 2 dedemin babalarınında ÇANAKKALE harbine katılmış olmalarından Çanakkale şehitliginde birçok aile büyüklerimizin yatıyor olmasından ve ben kendimde 1996 yılında Mardin nusaybin de çatışmada yaralanıp GAZİ olmamdan dolayı GURUR DUYUYORUM
SAYGILAR BU TOPRAKLAR VE BİZLER İÇİN CANVERENLERE. UNUTULMADINIZ KİMSEDE UNUTTURAMAZ. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. NE MUTLU TÜRKÜM DİYEBİLENE!
bu da benim hazırladığım video, Kurtuluş savaşı ! http://www.facebook.com/home.php#!/video/video.php?v=1165833634203&comments Kurtuluş serisinin 5dklık kısa versionu.
Ufak bir katkıda benden olsun.Bu arada öncelikle böyle bir konuyu açtığı için Fatih kardeşime ve yorum,katkı yapan tüm dostlara teşekkür ederim.Unutmamamız ve unutturmamamız lazım...
Oradaki delikanlılar, oradaki şehitler dinini - devletini - kültürünü - töresini korumak için gözünü kırpmadan şehit oldu... Gülerek ölümün kollarına atıldılar lakin geldiğimiz durum ortada, kültürel olarak kuşatılmış durumdayız... Aramızdan kaç kişi "q,w,x" gibi harfleri kullanmıyor ? Türkçesine dikkat ediyor ? Benliklerini korumak uğruna can veren yiğitlerin hemen ardından, o savaşı kazandık diye smokin ve ingiliz şapkalarıyla eğlenceler yapıldı bu ülkede...
Bilâl o delikanlılar, bir tarih yazdılar, görevlerini tamaladılar, ve gitmeleri gereken yere gittiler, Allah cc hepisinden razı olsun, Makamları cennet, Komşuları Hz. Muhammed olsun...Aziz hatıralarına vede miraslarına sahip çıkamadık ne yazıkki Rabbim bizi affetsin... Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, HAKKA..!! tapan, milletimin istiklal!