Selam arkadaşlar, şöyle güzel bir raporla karşınızda olmak isterdim ama ne yazık ki mümkün olmadı. Bayram'da ailecek Çınarcık'taydık. Dayım orada yaşayan ve geçimini balıkçılıkla sağlayan biri. Kendisini çok severim ve her fırsatta yanına giderim. Hele hele Mendirek'de ki kulübesinde yapılan rakı-sohbetlerine doyum olmaz. Neyse. O civarda dayımdan bildiğim üzere sahteyle birşey çımayacağından hiç at-çek aksiyonuna girmeden dip oltasıyla izmarit, şamandıra ve tek sinek iğnesiyle zargana avlamak ve İstanbul'da yapacağım yemli lüfer avları için yem toplamak niyetindeydim ama yakaladığım bir avuç bebek balık sonucunda bundan vazgeçtim. Hepsini denize iade edip dayımla uzatmaya çımaya karar verdim. O da hüsran. 3 km uzunluğunda ağ ve ağdan çıkan 3 iskorpit. Balığın yokluğu bir yana bir de yunuslar dadanmış ağlara. Balık olunca da yunuslar dalıyormuş. Balıkları götürmeleri bir yana ağları da mahvediyorlar. Sahil balıkçılarının işi çok zor gerçekten. Geçen seneden bu seneye balıkçılık yapmaktan vazgeçen 4 Reis olmuş. Yazık! Sonuçta, yahu balık yemeden gitmeyelim bari diyerek çapariyle istavrit avlamaya karar vererek mendireğe indim. Akşam güneş batarken istavrit yaptığını biliyordum. Tam da dediğim gibi saat 6 buçukta balık yapmaya başlayınca sahil bir anda elinde her türlü olta-kamış olan insanla doldu. Sonrası malum bildiğiniz gibi. Karışan oltalar, yer kavgaları falan derken 22 adet Kıraça bile denemeyecek büyüklükte balığı denize iade edip avı sonlandırdım. Üzücü olan Mendireğin ucunda 25-28 yaşlarında bir gencin o akın esnasında iki tane 5 litrelik su şişesini ağzına kadar bebekle doldurup, gururlu gururlu gitmesi oldu. Avı bitirip biraz kendisini izledim uzaktan. Balığı tutan o, balığı oltadan temizleyen babası. En kısa zamanda en çok balık tutma olimpiyatına katılmış bir ekip gibi, hızlı, seri ve sert hareketlerle hareket ediyorlardı. Allah insana önce sevgi sonra akıl ve en son olarak da sağduyu nasib eylesin. Başka ne denir bilemiyorum. İlk fotoğraf da beyaz okla işaret ettiğim tekne dayımın teknesi. Kırmızı ok ise avlandığım yer. İkinci fotoğraf ise katliama başlamak için hazırlık yapan bir köpekbalığının resmi. Zaten bunları görünce insanın keyfi büsbütün kaçıyor.
Malesef yetersiz yasalardan ve bilinçsiz avcılardan şikayetciyiz fakat tüketicide bilinçsiz almasalar o ufacık balıkları kime satacaklar ve mecburen katliyam yapmayı bırakacaklar.
sende içinde ne varsa kusmussun. kurallar konusunda , yasalar konusunda duyarsızlığı olabilir halkımızın ama sende yerden yere vurmussun. o kadarda değil. dikkatli ve saygılı yazılar yazalım lütfen.
kerem bey avlandığınız yere çok olta attım zamanında güzelde balıklar alındı (eşkina karagöz gibi) ama inanın yalovada yaşayan biri olarak özellikle yaz aylarında bu gibi yerlere uğramıyoruz bile söylediğim şeyin sizinle alakası yok ama malesef yazları bu yerler uzun zaman denize hasret kalmış ve 3-5 günlük tatili balık tutma hevesini söndürmeye çalışanlarla dolu bunda bir sorun yok tabiki ama çoğu balığı bile tanımıyor inanın o bahsettiğiniz su şişelerini kıraça kadar mırmır yavrusuyla doldurup sevinenleride gördüm ben
Baktım ki liman kalabalık ufaklığı alıp limana ben de gittim. çok kısa süre balık yaptı. ben takımla çocukla uğraşırken 3 istavrit anca tuttum. balık kesti. 1990 dan beri çınarcığa giderim kıyıdan adam gibi balık çıktığını bilmem.
Dostum bence sen çok fazla Biz TÜRK'lere dil uzatmışsın...kullandığın cümlelere ve hitap şekillerine dikkat et....