Herkesin gorusunu merak ettim sadece ve anket acmak istedim... bakalim balikci camiasi ne dusunuyor.. Balik kayirmaca olmadan ankete hepsini dahil ettim... Sonucta cinekop neyse lidakide ayni... Sarikanat neyse ispendekte ayni degil mi? Bunlar henuz olgunluguna erismemis baliklar grubu... Tum balikci dostlardan ricam, degerli vaktinizi ayirip ankete oylama yaparsaniz bu konuda son noktayi koyalim.... Deniz ve icsularimizin hali ortada.... Bir amator balikci bogazda kiyidan lufer avlayabilmesi artik mucize sayilmakta.. Kiloluk bir levrek yakalayabilmek icin yine aglardan firsat bulupta kiyiya inmesini beklemek gerek o baligin... bekleki gelsin... bunun kesinlikle ustalikla alakasi yok... balik varsa geliyor zaten.. Raporlardan baktigim, gun boyu yapilan istavrit avinda kovada sadece 1 tane gercek oldugunluguna erismis balik ya var ya yok... Herkesin balikcilikta ustun tecrube sahibi olmadigini dusunursek ve hepimiz amator oldugumuza gore.... Bir cogumuzun balik kaynayan avlaklari olmadiginida hesaba katarsak..... Kisaca amator balikcinin, Turkiye sartlarini goz onunde bulundurdugunuzda bilimsel verilere gore gercek boyutuna erismis baliklari avlamasi neredeyse artik mucize sayiliyor (KIYIDAN). Sizce cinekop ve sarikanatin..... Lufer olmamis haliyle avlanmasina ne diyorsunuz? Lidakinin, cipura olmamis haliyle avlanmasina ne diyorsunuz? Ispendeklerin, levrek olmamis haliyle avlanmasina nediyorsunuz? Uzun lafin kisasi, yasal limitlere gore mi avlanalim yoksa olgunluguna erismemis balik geldigi surece avlamayalim mi?
Bende avlanmamalıdır diyorum. Bizler bilinçli bireyler olarak elimizden geldiğince örnek olmalıyız, köstek değil.
tomurcuğu kopartan yarın gülü koklayamaz yarın çok geç olmadan bu konuda tüm avcıların hassas olmalarını diliyorum
Oltayla tek tük yakalanan sarıkanat ve iri çinekopa lafım yok fakat pazarlarda ssatılınca ve ya her Allah ın günü çok sayıda tutulunca, ve ya gırgırlar tarafından avlanılınca üzülüyorum. keşke çinekop avı ve satışı yasaklansa da lüfer tutabilsek. sonuçta çinekop lüfer yavusu 25 cm olmadan avlamamak en doğrusu. fakat oltayla tektük avlanıldığı zaman doğal dengesinin çok fazla bozulmayacağına inanıyorum. diğer türleri avlamadım hiç fakat tabi ki yavru balık avlanması çok yanlış keşke babalarımızın anlattığı bereketli denizlerimizi biz ve bizden sonrakiler de görebilselerdi..
Mustafa abi aynen sana katılıyorum. Son noktayı koymuşsun.Bol güllü zamanlara tekrar ulaşırız inşaallah.Saygılar.
büyük teknelerin aşırı avlanmalarının dışında birde cevre kirliliği var. denizdeki pet şişelerden falan bahsetmiyorum, ciddi anlamda kanalizasyon ve fabrika atıkları başta olmak üzere daha bin bir çeşit kirliliğe yol açan etken var. dolayısıyla bu aşırı ticari anlamda avlanmaya ve çevre kirliliğine cözüm getirmeden söz konusu olan "doğal denge" sağlanmadan değil yavru balık o bölgedeki soyu tehdit altında bulunan her türlü balığın her boyu için avlanma yasağı getirilmelidir. eğer balıklar kendi doğal ortamlarında yaşıyor olsalar arkadaslarımızın dediği gibi olta ile balığın soyuna zarar vermek bu kadar kolay olmazdı.(sadece büyük balık yakalandığını var sayıyorum, yoksa her türlü yavru balığın yakalanmasına karşıyım isterse oltayla değil ağzıyla tutsun) avlanma yasağı ile ilgili de , ülkemizde amator balıkcılıkta avcılık kültürü yakaladığını akşam kızart anlayışı ile yapıldıgı icin ifade ettim yoksa avlanılan balık geri bırakıldığı sürece büyük balığın yakalanmasında bence bir mahsur yok.
Et lazım ne olursa olsun et et et. Nasıl olduğu önemli değil önemli olan boyutları ne olursa olsun o canlıyı denizden çıkartmak. Yerim gelecek kuşakları, balık neslinin yok olmasını, bana et lazım kardeşi et. Yukarıda ki cümleler ile et avcısının düşüncelerini anlatmaya çalıştım ama sonra bir şey fark ettim. Yukarıda ki cümleler de adamın belli bir şekilde ne yaptığının farkında olduğu belli oluyor ama ne yazık ki bir çok et avcısı ne yaptığının zerre farkında değil ve empati kurup yazamadım düşünceleri... ilginç ilk kez empati kurup yazamıyorum nasıl bir düşüncesizlikse işte. Ben zaten o balıkçılık sirkülerini balıklar boyları açısından pek takmıyorum bakıyorum balığa içime sinmez ise doğru denize iade. O sirküleri limit olarak kullansam karşı olduğum gırgır avcılarından bir farkım kalmaz. Çinekop avında da bir karış taktiğim var eğer tuttuğum balık bir karışı geçiyorsa alıyorum yoksa gene iade. İstavrit avını ise zaten ince takım ile kıyıdan yapmayı sevmiyorum kıraçe leri deniz atmak zahmetli oluyor. Açıkları vurup iri iri istavrit tutmak çok daha keyifli.
Bu tip tartışmalar bizim gibi amatör balıkçılar için boşuna dikkat dağıtmaktan başka birşey değildir.Sebebide şudur.Marmara denizinde yakın zamana kadar 60 çeşit balık yaşarken bugünkü çeşit sayısı 20 dir.İşe yarar olanı belki dahada azdır.Bu balıklar biz amatör balıkçılar yavruları tuttukta yedik diye kaybolmadı. Benim anladığım İstanbul nüfusunun çok artması ve ona bağlı olarak sanayinin kontrolsüz,denetimsiz gelişmesi.Marmara ve Karadenizin çok kirlenmesi,tüp geçit yapımının balığı etkilemesi ve tabiki denizlerimize zarar verecek derece ve şekillerde olan balıkçılık teknikleri (trol vs). Yukarı saydığım nedenler balık çeşitliliğinin azalmasındaki asıl ve gerçek nedenlerdir.Bu sebeple ki amatör balıkçılar olarak tuttuğumuz küçük balıkları suya iade etsekte aslında çok doğru bir iş yapmakla birlikte,bu davranışımız malesef balıkların tükenmesine çare olmayacaktır. Balıklarımızı kurtarmak için yapmamız gerekenler,çevreci kuruluşlar ve üniversitelerle iş birliği yaparak çevre atıkları ile ilgili gerekli denetim ve uygulamaların doğru olarak işlemesi sağlamaktır.Biz amatör balıkçılık forumları üyeleri olarak sayılarımız azımsanmayacak düzeydedir.Ancak bu işlerle gerçek manada uğraşabilmek zaman,para ve sağlam bir psikoloji gerektirir. Bizler yapmamız gereken şeyleri gerçekten yapmaz isek,yaptıklarımız sadece hayıflanmak,bizbirimize kızmak ve üzülmekle kalacak.Bir de küçük balıkları salan arkadaşlarımızı göründe onları tebrik ederek ne kadar iyi birşey yaptığımız düşüneceğiz.Ancak inanın ki küçük balıkları bırakmamız bir işe yaramayacak. Lütfen avladığınız yavru balıkları bırakın ve lütfen düşünün hızla kirlenen denizlerimizde o yavru balık,biz çevreyi bu hızla kirletirken ne kadar zaman daha neslini devam ettirebilecek.
Cok onemli bir konuya deginmissiniz, tebrik ederim sizi. Unutmayin tehlike altinda bulunan balik cinslerini en iyi sizler bilirsiniz. Bizler sizlerden gelen haberler dogrultusunda yetkilileri bilinclendirmeye calisiyoruz.
