Çok uğraştım ama Barakudayı tekneye aldım. 11 Mayıs 2012

Sevgili balıkçı arkadaşlarım bugün de havayı kapalı çok sakin görünce ...tamam tam torik havası dedim,
Teknemin son kontrollerini yaptım ve limandan ayrıldım, sırtı takımlarımı çıkarttım sırtıda takacağım sahte yemimi hazırladım hedef balığım ilk başta torik ve palamut akşama doğru da barakuda'ya bakacağım ve kendi kendime rastgele Orhan baba diyerek takımımı suya indirdim.
Deniz tam torik havası kapalı ve denizin üzeri gümüş rengini almış, hemen fotoğrafını çektim bu günkü avımda balık tutacağıma çok inanıyorum, her an bir vuruş alacakmışım gibi oluyor.
Fakat iki sefer takıma hafiften vuruş aldım ama balık yok, hava değişmeye başladı imbat hafiften kendini gösterdi. bu iyiye delalet bizim buralarda hava imbatsa barakuda olur diyorum ve hemen takımdaki sahte yemimi değiştiriyorum, artık hedef balığım barakuda.
!5 seneden beri emek verdiğim caddelerimde bu sefer barakuda için dolaşmaya başladım, barakudalar daha ziyade sığlık yerlerin eteklerinde ve burunların ön taraflarında olur, akşam vakitleri hiç affetmezler ve takıma saldırırlar bugün gene bötle oldu ve bu sezonun ilk barakuda vuruşunu aldım....balık oltada bana fazla zorluk çıkarmadan tekneye aldım...çok mutluyum işte bütün güzellik bu anda.
Balığı tuttum, temizledim ve kestim şimdi ise barakuda kapama yapacağım,
sizler de buyrun....sevgiler hoşça kalın.

 

orhan abi allah sana uzun ömür versinde sende sevgilin denizle uzun yıllar daha beraber ol inşallah

abi bu arada temmuz gibi çocukluk arkadaşımla alacağız çadırı geleceğiz oraya hem ufak bir tatil hemde seninle tanışmak için eminim senden öğreneceğim çooook şey var

 

sevgili orhan abi gemide çalıştığım yıllarda yemen açıklarında ve kızıl denizde canlı yemle çok yakalardık etide çok lezzetliydi bence çok asil bir balık avında harika ,ellerin dert görmesin

 

Maşallah Orhan abi, tebrikler
Baracudayı yemediysen hemen yola çıkıyorum, bir parçasını ayırsan yeter abi:hungry:

 

Sırtı nın kralısın Orhan abi. Afiyet olsun.

 

Babacım maşşallah balık güzel deniz güzel sen güzel hayat güzel...Artarak devamını diler ellerinden öperim.Ne yapacam edecem ilk fırsatta bende kıyıdan bir sabah yoklama yapacam ve dost meclisine sunacam.....

 

Babacığım ellerin dert görmesin her zamanki gibi harika bir rapor.

Ellerinden öpüyorum,sivriceye ve dostlara selamlar.

 

Sistem aynı sistem, çıkarım balığımı alırım. Ellerine sağlık Orhan Baba. Selamlar.

 

tebrikler orhan amca. sahte yozuri crystal minnow 11cm galiba. konuda bahsi geçen barakuda kapama tarifinizi de bilahare bekleriz

 

Abicim kapamayı Eylüle kadar açma olurmu yada aç dostlarınla bir güzel ye o güzelliklerin tadını çıkar ve kıymetini bil geldiğimizde beraber kapatırız inşallah

 

Sevgili Furkan, böyle güzel yorumların, ve sevgi saygı içersindeki davranışlarınla, bizden sonra sizler gibi bu bayrağı alacak, taşıyacak yavrularımızın da olduğunu görünce....inanın gözümüz arkamızda kalmayacaktır.

Ben de sizlerle tanışmayı çok arzu ederim, tabi yapmış olduğum avlarla ilgili taaaa ince noktalarına kadar sizlere anlatırım, elimden geldiğince sizlere bir şeyler vermeye ve yazdımcı olmaya çalışırım.

Ne diyelim artık Sivrice'de görüşmek üzere sevgiler hoşça kalın.

 

TEBRIKLER COK ISTAH KABATICI OLMUS

 

Tebrikler Orhan Abi Gerçekten çok güzel bir av olmuş ve bilgilendirici güzel bir anlatım.. Baracuda bizim tatlı suda yakaladığımız turnanın deniz versiyonu galiba.. Birde Baracuda kapama nedir nasıl yapılır tarifinide kısaca verirseniz bir gün bizde deneriz
Ellerinize sağlık Güzel avlarınız daim olsun

 

tebrikler orhan amca sizin gibi ustalardan yorum almak benim için çok değerli . bizlere avda çok buyuk katkısı oluyor teşekkürler

 

Çok heklısın İskender kardeşim beni de çok sevdiğim balıkların başında gelir gerçi ben taze olan her balığı severim, balığı sadece yemek için tutmaya çalışırım, Çok teşekkürler, sevgiler hoşça kal.

 

Orhan Usta büyüksün. Ben de yaşıtım diye düşünerek nerdeyse Orhan yazacaktım Ustam.

 

Tebrikler amca bende başlığı görünce bir metre vardır dedim Olsun bukadarıda güzel Allah uzun ömür versin

 

Sevgili İsa kardeşim artık benim sırtı avlarımın zamanı geldi ve yakında Torik, palamut, barakuda, sinarit ve akya avlarına başlayacağım,sahte yemle yaptığım sırtı avları artık benim uzmanlık alanım diyebilirim, inşallah birgün sen de buraya gelirsen beraber yakalar ve ızgara yaparız, sizlerle amatör balıkçı kardeşlerimle beraber olmak bana güç kuvvet veriyor, iyiki varsınız sevgiler hoşça kalın.

 

Orhan abim, eğer Allah cc nasip eder, sizede bana da ömür verirse, bu samimi davetinize icabet etmek en büyük arzumdur.Sizinde bu tarafa yolunuz düşerse sizi misafir etmekten ve boğazda birlikte av yapmaktan çok memnun oluruz, saygılarımla hoşçakalın

 

Sırtı avını çok seviyorum. 1. bölüm 14. Mayıs 2011 Sivrice

Sevgili Sinan kardeşim çok teşekkür ederim, biz ailemizden onu öğrendik kendini sen meht etme seni başkaları meht etsin derdi rahmetli babam, ama senin dediğine gelirsek doğruluk payının çok doğru da olduğuna inanıyorum, ama senin için bu avın incelikler hakkında bir yazı yazıyorum.
sevgiler hoşça kal.

Sivrice'de 15 seneye yakın bir zamandan beri bulunmaktayım, genelde herkes gibi ben de balıkçılığa kıyı balıkçısı olarak başladım, el oltası balık tutardık bizim zamanımızga zaten kamış ve makina yoktu, o zamanlar Galata köprüsünün altında torik avlanırdı, büyük bir zokaya yaprak yem takarlar ve köprünün altındaki aralıklardan denize salarlar ve karlı havalarda torikleri çekerlerdi, köprünün üst tarafında istavrit ve çinakop avlarlardı her balık tutan balıkçının yaylanan bir teli vardı her halde şemsiye teli olsa gerek... bu tele misinasını bağlar ve o şekilde balığın vurduğunu hissederdi 1961- 1961 seneleri, ben o zaman 11 veya 12 yaşlarındaydım, çok uskumru çıkardı her zaman uskumru yerdik zira hem lezzetli hem de çok ucuzdu. Babam bakkal dükkanı işletirdi ve babamın geliri 4 çocuğu hem okutmak, hem yedirmek hem de giydirmek için yetmezdi, işte o günler Karagümrük pazarında ucuz satılan balıkları görürdük, sardalya, istavrit uskumru, torik, palamut, çinakop gibi.
O zamanlar, el oltası ile avlanılırdı o zamanlarda ben hiç makina kamışla avlanan balıkçı görmedim, zaten bir tek balık avı malzemesi satan bir yer vardı, Sirkeci'de Ali muhittin şekercisinin yanında Mario Gabay mağazası bir olta takımlarımızı ve oradan aldığımız malzemelerle yapardık, o zamanlar gözüme hiç makinalı kamış takıldığını hatırlamıyorum, ama kamış la avlanan balıkçılarda vardı bijdiğimiz normal 4-5 metre kamışın ucuna misinayı bağlayıp denize sarkıtırdık, ben İlhan abimle beraber Sarayburnunda balık avlardık kıyıdan ufak balıklar artık ne geliyorsa...
İşte bu şekilde el oltası ile balık avlamaya o tarihlerde başlamıştım ondan sonra futbol hayatım, askerlik ve İsviçreye gidişim, evlilik, çocuklar işhayatı artık beni denizlerden uzaklaştırmış sadece Türkiye'ye gelince tekrar balık avlarıma başlamama neden oldu oda 45 günlük, şimdi ise dediğim gibi 15 seneden beri hayatım denizde balık avlayarak geçiyor, göllerde ve nahirlarde tatlı su balığı avlamasını bilmem ama avlayanları seyretmekten de çok zevk alırım, neyse gelelim Sivrice 'ye kıyı balıkçılğından Rahmetli Kenan ağabeyim sayesinde tekne ile olta balıkçılığına terfih ettim, ilk avlarımı ondan öğrendim hala onun kullandığı aynı sistem takımlarla avlanırım, bu sırtı avında ilk balığımı tutmuştum bu bir barakuda idi ne kadar sevindiğimi seneler geçsede hiç unutamam, ontan sonra bu tutku beni denize ve balık avlamaya aşık etti artık gözü kara bir sevdalıydım, Sivrice'de olta ile nasıl balık avlanır diye soranlara, beni gösterirler ve beni tanıştırırlardı, bende onları tekneme alır beraber balık tuttururdum, artık çok iyi bir sırtı avcısı olmuştım, balık mecmualarında benim avlarımı okumaya başladım, bu benim dünyama değişik bir tat veriyordu, ama sırtı avlarında artık daha da çok başarılı olmaya başladım, her denize çıktığımda çok güzel sadece büyük balıklar yakalıyordum, balıkları bir kovanın içine arabamın arkasıda bagaja koyardım, kahvenin önüne geldiğim zaman hemen bagajımı açarlar ve balıklar orada bulunanlara teşhir edilirdi, artık balık tutmayı her geçen gün balık tutarak daha fazla öğreniyor sırtı avlarıma daha fazla zaman ayırıyordum, artık balık yakaladığım yerleri ezbere tanıyor örneğin barakuda avlayacaksam akşam üzeri çıkıp barakudaların dolaştığı yerlerde dolaşarak 3- 5 barakuda alıp hemen dostlarla beraber akşam ızgaranın başına otururduk, her denize açıldığım zaman illaki balıkla dönerdim artık bana torik avları daha çok heyecan veriyordu, bu sefer sadeca torklerin peşinde dolaşıyor ve onları her zaman yakaladığm yerlerde tekrar avlıyordum torik avları bana çok zevk ve heyecan vermeye başladı, bu arada siaritleri de torik ve barakuda kadar çok olmasada onlarıda avlıyor ve sinaritin ızgarasını çok seviyordum, işte bu tutku zamanla beni sadece olmamı gezdirerk değil, sırtı avlalarıma artık kendi kendime yeni aksiyonlar katmaya başlamıştım tabi haha balık bulucu GPS falan teknemde yoktu o zaman balık bulucu olarak kerterizlerimiz, camiler, fener, evler, tepeler ve yollardı, bilgilerin ve tecrübelerimin üzerine artık her gün çeşitli yeni faktörler koymaya başlıyordum, mesela güneşi arkama alıyor, balıkları bulunacağı yerden sadece sahtemi geçiriyor motor sesinden uzak olan yerde torikleri alıyordum,havanın durumuna göre dalgaya doğru gitmeye başladım, suyun soğukluğu ve sıcaklığına göre suyun üzerinen, ortasında ve suyun dibinden denemelerle balıkarı alıyordum, artık suyun üzerindeki kuşlar bana aşaığda hangi balığın olduğunu n haberlerini veriyorlardı, suyun üzerinde eğer tek tek balık oynakları varsa burada biraz sonta oltama bir toriğin takılacağına heer zaman inanıyordum, her avımda değişik sahte yemleri deniyordum ve bu yemlerin hangi zaman hangi balıklar için olduklarını öğrenmeye devam ediyordum,

Bu yazıma şimdili bir ara vereceğim, Fransa dan Nedim Nalbantoğlu dünyanın meşhur kemanistlerinden kardeşim burada biraz sonra sırtı avına çıkacağız, hedef balıklarımız Torik, palamut ve barakuda, görüşmek üzere.
Not: Yazımı çok çabuk yazdım imla hatalarını sonra düzelteceğim, sevgiler.