Daha Güzel Günün Çift Levreği

29/01/2014
Yer : Bergama
Saat : 13:15

Hedef Balık : Levrek, Sargoz
Yakalanan Balık : 1 Adet Yazık Olan Levrek. (53 cm 2.019 gr, havyarlı dişi)
1 Adet Yok Edilmesi Gereken Levrek (58 cm 2,100 gr sütlü erkek)

Av Yöntemi : Yemli 3'lü lodos takımı
Yem : Sülünez


3 gün önce güney rüzgarından faydalanmış, bir tane de olsa levrek yakalamıştık. Sonraki günlerde kısa bir atçek avı yapıp, ümitsizliğe kapılıp erken bırakmıştık avı. Zaten kimse de bişey tutamadı. Hatta bizden başka 1-2 kişi anca vardı avlakta.

Havalar tatsız geçiyor, levrek çok av vermiyordu. Daha doğrusu levrek vardı ama av verecek havalar bir türlü gelmiyordu. Şartlar hep levrekten yanaydı. Ta ki 28'inde başlayacak güneybatı rüzgarına kadar. Serhat abiye de söyledim, abi çarşamba günü lodosa gidelim dedim ama çok meşguldü. İşleri yoğun geçiyordu. Bense izindeydim ve kurtlandıkça kurtlanıyordum.

Hele salı gece başlayan lodos, çarşamba günü gece yarısına kadar sürüyordu.
Avlağın yönü benim için belliydi. Tek başıma da olsa gidecektim. Şubat tatili dolşayısıyla bizim damat ta Antalya, Elmalıdan gelmişti. Kendisi fırsat buldukça ufak tefek avlar yapan Antalya da kılkuyruk mercan tutan bir kişiydi. En iri tuttuğu balık, lüfer zamanı gene izmir il sınırları içinden 38 cm'lik kaba lüferdi. Genelde lidaki, karagöz avlayan, işin keyfinde olan biriydi. Bir levrekçi değildi. Atçek takımı yoktu, zor şartlara ve soğuğa dayanamazdı ama şansına hava ılımandı.

Damatı aradım, cevap yok. Israr etmedim, zaten takım yapıyordum, görünce arar dedim.
Saat : 14:00 civarı telefonum çaldı. Arayan damat Oğulcan.

- Volkan abi, beni aramışın.
- Evet, balığa gidiyorum, gelecek misin?
- Iııııııııı gelirim tamam. (biraz düşünmüştü, belki de kaş göz hareketleriyle eşinden izin aldı )
- Bir saat sonra gelip alırım seni.

Takım falan bağladım, giyindim, kaşındım, düşündüm, yola çıktım.

Damatı almak için geldiğim yerde, damat beni hazır kıta bekliyordu.
- Ne tutacaz Volkan abi?
- Valla ben levreğe gidiyorum ama sen sargoz, karagöz, çipura falan hedefleyebilirsin.

Amacım lodosta, yemli av yapmaktı. İlçeye girerken denize bakmamla gözlerim açıldı. Nefis bir dalga, köpükler, 300 metre uzaktan görülmekteydi. Çok sevinmiştim, bugün nefis Oğulcan. Levrek tutmamız lazım dedim. Oğulcan boş gözlerle bana bakıyordu. Niye heyecanlandı ki bu, kafayı sıyırmış falan diye düşünüyordu muhtemelen.

Maalesef ki heyecanım yemcinin önünde son buldu.
Mamun yoktu. Oysaki şu an görmek istediğim yegane yaratık, kıpır kıpır kıpırdayan mamundu.
Lakin gördüğüm, sırıtan Atınç'ın, mamun yok, yalnızca sülünez var diyen sıfatıydı.

Elimiz mahkum, 3 paket sülünez aldık, saat 16:30 falan olmuştu. Benim umudum kırılmıştı ama gelmiştik artık, denemeden olmazdı. 3 avlak gezdik. En az yosunlu olan avlakta yerleştik.
Ben 2 takım kurdum. Damat tek takım. Damatta; fosfor yok, ağır kurşun yok, kazık yok. Kamış, makine, ip misina, sinek iğne.

Ben takımı levreğe göre hazırlıyorum. İlk atışları yaptığımızda hava kararmaya yüz tutmuştu. 50 metre sağımızda ve solumuzda 2 şer avcı daha vardı.

Saatler ilerliyor, kimsede tık yoktu. Sağımızdaki 2 avcıyla damat konuşmuş ve onlarda mamun ve teke olduğu halde tek bir aksiyon olmadığını öğrenmişti. Ben bunları duyduktan sonra hepten çökmüştüm. Çünkü bizde olan yalnızca sülünezdi, 2 gün önce dolaba atılmış sülünez.

Arada yemlere bakıyor, balık muhabbeti yapıyorduk ama damatın umudu iyicene kırılmıştı.
Bense bu dalganın hatırına kör topal bişey vursa da bi aksiyon yaşasak diyordum.
Damatta aynı fikirdeydi, ya bi balık vursa da heyecanlansak diyordu. Tek vuruş yok. Zaten küçük balık vuruşlarını anlamamız imkansız. 250 gr kurşun kullanıyoruz. Lodosta daha küçüğü durmuyor pek.

Saatler 21:30 civarı kamışım vuruş aldı. Sertçe eğildi doğruldu.
Koşarak kamışı tuttum, tam o an yine eğildi ve sertçe asıldım. Offffffffff harika bir ağırlık, lodosa rağmen balık çok dinçti. 3 saat kadar tek aksiyon yaşamadan bunu beklemiştik. Ben anlamıştım levrek olduğunu, mığri olsa bu kadar ağırlık yapamazdı. 40'lık penn fierce le çekiyordum gene. Ne ballı Makine gene sana denk geldi. Emcast plusa denk geleydi daha rahat çekerdim ama olsun. Yeterki gelsin, yeterki bu zevki yaşayalım. Hem çekiyor, hem geri geri yürüyordum. Balık arada bana yüzüyor, arada direnç gösteriyordu. Denizden 15 metre uzaklaşmıştım geri geri yürüyerek. Damat ışığı açmış, balığın üstüne eğilmiş, tutmakla tutmamak arasında gidip geliyordu.

- Yuhhhh, bu ne Volkan abi, napayım?

Her dalgada balık yarı beline kadar suya gömülüyordu ve damat müdahale edemiyordu. Levrek olduğunu 15 metre uzaktan görüyordum. Şişko bir balıktı, arada sıçrıyor, damatı ürpertiyordu ama halen güvenli bölgede değildi. Karşıdan bağırdım:

- Misinadan tut, misinadan.

Damat, misinadan tutup, sonunda balığı bir metre kadar çekebildi. Balık artık kaçamazdı, bende misinayı sara sara geldim. Acele etmiyordum. Sanki, biz bunları hergün tutuyoruz izlenimi veriyordum damata. Damat; gözleri açmış, bu ne Volkan abi, kaç kilo bu dedi.

- 2 kilosu vardır, levrek işte. Bağırıp çağırma, ışığı denize tutma, devamı da gelebilir.

Balığı iğneden kurtarıp, doğru 100 metre ilerideki arabaya götürdüm. Kedilere kaptırmak istemiyordum. Damat o sırada küçük iğneli takımı sökmüş beni bekliyordu.
Ona da iri iğnelerden takım taktım ve sülünezleri nasıl takması gerektiğini gösterdim.
Bütün olarak 3 sülünezi iri iğnelere takmıştım. 15-20 metre ileriye at dedim, daha fazla değil, uzağa atma sakın.

Damat benden 20 metre uzaktaydı. O an onun için üzülüyordum. Ben tutmuştum ama o boynu bükük kalmıştı. Gerçi aksiyon yaşamış, heyecanlanmıştı ama eve bişey götüremeyecekti.
Balığı ona vereyimmi acaba diye düşünmeye başlamıştım. Şimdi versem, annem veya kız kardeşim ağzından kaçıracak, sonra dinle benim hatunun dırdırını.... hihi hihi

Allah'ım bir tane daha tutayım da onu da hediye edeyim diye dua etmeye başlamıştım ki, çok manidar bir cevap geldi.

- Volkannn abiiiii, Volkan abiiiii koş.....

Damat iki büklüm dü, var gücüyle çekmeye çalışıyordu ama makine aciz kalıyor, zorlanıyordu. Beni izlediğinden geri gitmeye de çalışıyordu ama biraz daha pratiğe ihtiyacı vardı.

- Geliyor mu Oğulcan?

- Geliyor, geliyor.

Ayağımda bot olmadığından ışığı yakmış köpüklerin içinde balığı görmeye çalışıyordum ki, damat, sağında abi diye bağırdı.
Ooooooo bu da güzel bir levrekti. Buradan genelde kiloluk balıklar çıksa da bunlar beklentinin üstündeydi. Tam sahilde balık iğneden kurtuldu, boşta duruyor, dalganın gelmesiyle riskli bir durum yaşanacaktı. Balığı ayağımla 1 metre kadar ileri itmek zorunda kaldım. Topun altına girer de sıçratırsın ya aynen öyle.

Güvenli bölgeye gelen balığı gören damat attı kendini kumlara. Sırtı kumlarda, kol ve bacaklarıyla istemsiz tepinme hareketleri yapıyordu. Koskoca matematik öğretmenini öğrencileri bu halde görseler, bi daha sallamazlardı. Damat bir müddet kumların üzerinde balıkla bir çırpındıysa da bir müddet sonra kendini toparladı. İlk kez levrek hedeflemiş ve ilk seferinde milli olmuştu.

Her kula nasip olmazdı bu. Damat çok mutluydu, 5 dakka da bir bana sarılıyor, minnet duygularıyla teşekkür ediyordu. Sarılmayı abartmaya başladıkça aramızda bir elektriklenme doğabilir diyerek tek balıkları yeter bulup, 1 paket sülünezi denize atıp, avı sonlandırdık.











Balıkçıya pişittirdim, havyarlı olduğu zaten belliydi balığın. Balıkçı havyarları da közlemiş.
Altta ve üstte duran 2 kiloluk balıktan çıkan 15 cm uzunluğundaki havyar keseleri ve içi kum tanesi gibi havyar doluydu. 4 kilo ve üstü balıkların ki çok daha büyük oluyor.

Bende üzüldüm tabi havyarlı balık denk geldiğine ama 1 balık alıp, avı bıraktığım için çok özen göstermiyorum açıkçası.

Ayrıca kimse kimseyi kandırmasın, bu devirde tutulan balıklar ya havyarlı, ya sütlü.
Balığın karnında normalin dışında şişkinlik varsa %100 havyarlı çıkıyor. Erkekler de sütlü.
Bu durum mart ortalarına kadar da devam edecek muhtemelen.

Havyar hassasiyeti olanın ava gitmemesi lazım, en azından gidenlerin 1-2 balığı kendine yeter görmesi lazım bence.

Herkese iyi haftalar dilerim.

 

Abi tebrikler ne de güzel anlatmışsın ne de güzel açıklamışsın ellerin dert görmesin telefonda da söylediğim gibi sana lafım yok ama sizin damadı yakalarsam fena olacak biz 2 yıldır tek takip alamayalım adam ilk seferde kocaman levreği alsın adalet mi bu

 

Maşallah çok güzel balıklar, anlatımla birlikte adeta balığı ben çekiyormuşum hissine kapıldım.Damat gerçekten kısmetliymiş ki ilk avında herkese böyle levrek nasip olmaz.hooked

Ayrıca balığın havyarlı olduğunu dürüstçe söylemen takdire şayan, seninde söylediğin gibi böyle dönemlerde insanların daha duyarlı ve sadece kendine yetecek kadar balıkla avı sonlandırması çok önemli, böylesi kısır geçen sezonda bereketli bir av sonrası nefsine hakim olmakta çok zor olsa gerek

Keyifli ve bereketli nice avlara Volkanım

 

Tebrikler, bu balık yokluğunda iyi moral olmuştur.Rekorun 1955,de kalmış 2100 yapmayı unutma . Bu zamanda dişilerde erkeklerde havyarlı, bence üzüntü duymana gerek yok, ya hiç olta atmıyacağız yada yakalayınca üzüntü duymamamız gerekir diye düşünüyorum.. Daha irileri rastgelsin..

 

Sağol Yasin.
Bizim orada sizler için; "Adam olacak yerden, gece geçiyor" derler.
Rüzgar güneyden kuzeye dönmüş, siz güneye gitmişsiniz.
Sana yazdım ya, dün levreğin belini kırmışlar diye, 40'lı rakamlardan söz ediyorlardı. Elbet abartı vardır ama bizim Bergama'dan 3 kişi 6-7-8 adet levrek yakalamış. Diğer avlakta olan herkes 2-3 bişeyler tutmuş.

Ertesi gün teknesi olan bir kardeşim davet etti, bizde havası olmamasına gittik, amaç balıktan çok yer, ortam görüp, sohbet edip keyif yapmaktı.
Herşey güzeldi ama akşama doğru hava kötü bozdu, kendimizi dar attık limana. Dünkü balığın da haberi gelmişti, avlağa uğradık. Sana mesaj attığımda 2 palaz tutulmuştu. (Kilo altı balık)

Bizde uygun kıyafet yoktu, Serhat abi 22:00'ye kadar denedi ara ara ama bişey denk gelmedi. Ben hiç atçek yapamadım bu sırada, arabada bekliyorum. (Elimde siğil vardı, dondurtturduk, elim su topladı, kamış tutamıyorum ama içim gidiyor)

Saat 24:00'te aradık 5 palaz, 1 levrek tutulmuştu. (3 kiloluk)
Sabaha kadar ne oldu bilmiyorum ama ben haber verince gelip, sabahlasaydınız, muhtemelen bişeyler tutardınız.

Artık kısmet, ne diyelim.
En kısa sürede denk gelsin.

Teşekürler abi beğendiğine sevindim.
Açıkçası, diğer avlananları görünce, kendim sütten çıkmış ak kaşık gibi kalıyorum. 10'lu, 15'li, 20 li rakamlara ulaşanlar, balığı çuvallayanlar bolca.
Hatta tek balık tutupta hadi avı bitirelim diyen benden başka görmedim.

Havyarlı da alsam, inan beni vicdanen hiç rahatsız etmiyor. Bir ay önce de yakalasaydım gene aynı zararı verecektim bana göre. Havyarlı olup, olmamasından ziyade, anaç olarak, kıstaslamak daha doğru geliyor.

Daha önce 4 kilo üzeri balığı salmayı düşünüyordum ki 2 kiloluk balıktaki havyar büyüklüğünü görünce 3'e indirdim bu rakamı.
Birgün denk gelirse çekim de yapacağım inşallah.

Çok daha güzelleri sana rastgelsin.

 

Teşekkür ederim Ufak, 2,100 gr olanı damat tuttu. O balık erkek çıktı, damat yırttı. Benimki 2,019 gr, dişi çıktı. (zaten dişi olduğu karnından belliydi) Damat levreği görse tanımaz o bile "Abi bu balık yavrulu galiba" dedi.

Sana da güzel balıklar rastgelsin.

 

tebrikler güzel balıklar.pişmiş hali ayrı bi güzel gözüküyor

 

Tebrikler Volkan abi, güzel canavarlar:thumb:

 

tebrikler Volkan. yine lezziz bir anlatim olmus. bazen satin aldigim baliklardan havyar çikiyor. bi kere ben de mangala attim. bi parça aldim i-ih yiyemedim

 

Bizim tatil pek kısır geçiyor. Balıkçı yok. Herkes hazırcı olmuş. Kıyı avcısı bulamıyorum. Maanisa da herkes Bodrum balıkçısı olmuş Bodruma gidelim diye diye beni de ikna ettiler bakalım bu bodrum neymiş. Güzel balıklar. Meslektaşım damata tebrikler. Orada öğretmenlik biter, öğrencilik başlar. Denizin ve balıkların bize öğrettiği çoook şeyler var.

 

Tebrikler Volkan abi. Spin dünyası seni kaybediyor mu ne hihi

 

Devamı mükemmel balıklarla gelmiş. Abi ne diyeyim ki... Böyle hikayelerle de seviyoruz(sevdiriyorsunuz) biz bu işi. Balıktan dönmüş işi bilir oltacının etrafına toplanıp, av hikayesini dinleyen adamlar gibi hissettim kendimi. Bir dahaki raporunuzu ilk gördüğümde değil, sabredebilirsem şayet, yatarken uyumadan önce okuyacağım. Masal misali...

Tebrik ederim, teşekkür ederim. Devamını hep beklerim, hep okurum. Ben buradayım; bilgiye ve keyfe açığım...

 

Sevgili Volkan

Yumurta dökme aşamasına gelebilmiş bir levreğin, bile,bile,göre,göre alıkonmasından haz etmesemde,seni tebrik edemeden geçemeyeceğim.

Zira o kadar güzel ,akıcı anlatıyorsunki.

Bir levrek çok kısa sürede yumurta tutup,onların olgunlaşmasıda hemencecik olup,dökme aşamasına gelmez.

Bilinmelidirki sen o levreği birkaç ay öncesindede tutsaydın onda yumurta varmıştır.

Esas olan,onca badireyi atlatıp,artık dökme aşamasına gelmiş,peşinde erkek levreklerle dolaşan ileri hamile olan bir levreği,öpüp sevip,hırpalamamaya azami gayret gösterip geri bırakmaktır.

Ha,böylesine duyarlı bir davranışı kim sergileyebilir dersen,bence çoğu kişi yapamayacaktır.

Dilerim avcılar olarak bu aşamaya gelebiliriz.

Sevgimle kal

 

Teşekkürler, size de rastgelsin.

Teşekkürler Gürkan, sana da rastgelsin. Avatar fotografın da çok şık.

Teşekkürler Roy, beğendiğine sevindim. Havyar lezzet olarak bence de yenilecek şey değil. (Levrek havyarı)

Teşekkürler Sinan, tam zamanında Bodrum'a gidiyorsun.
Gerçi Cuma gecesi gibi olmaz ama o bulanıklık dağılana kadar kuzey rüzgarında hep gittiğin yerde levrek yakalamak büyük olasılık.

Levrek o bölgede 23:00 - 04:00 arası vuruyor.

 

Teşekkürler Selçuk, spin dünyası beni kaybetmiyor da fiziksel sebeplerden ötürü sürekli kamış sallayacak durumda değildim. cyrr
Elimde siğil vardı, hanım doktora git diye başımın etini yiyordu, gittik.
Doktor dondurma işlemi yaptı, elim su topladı falan...

Atçekten ziyade yemli av yapmamın sebebi sağlık sorunları dolayısıyla oldu.
Yoksa, sert havalar için sahte bilem almıştım. Herşey kısmet...
Sana da güzel avlar dilerim.

Teşekkürler Metin, heyecan ve duygularımı yansıtmayı becerebiliyorsam ne mutlu bana. Beğendiğin için teşekkürler, sana da rastgelsin.

Verdiğin bilgiler için teşekkürler Vedat amca. Levrekle ilgili güzel bilgiler vermişsin eline sağlık. :thumb:
Ne düşündüğümü raporda da yazdığım için tekrar tekrar yazmak istemiyorum ama her görüşe saygım var.

Sağlık ve mutluluklar dilerim.

 

Oyle bi anlatmissinki ben heyecanlandim bee abi.

 

sülünüzleri iyi atmışsınız Volkan abi Damat çok sevinmiş , bende babam lüfer yakaladığında öyle sevinmiştim. (ben nasıl olsa yakalıyorum o bari yakalasın hissiyle balığa çıktığımız için sanırım )

bu arada ege güzel avlar vermiş besbelli facebookta malum balık avı gruplarında sevgili Mesut Sevil'in fotoğrafı var mesela 14-15 balık var fotoda.. herneyseee Volkan abi tebrikler bol şansların olsun

 

tebrikler anlatım harika kumların üstünde balıkla debelenmiş kadar oldum.

 

Sizlerde heyecanlanın diye böyle anlatmaya çalışıyorum zaten sizlere de rastgelsin.

Teşekkürler, o yemlerle gerçekten doğru yerde, iyi av yaptık. Biz Çarşamba günü yakaladık bunları, o gün o rüzgar belli bir güzargahta av verdi. Beni en çok sevindiren doğru hareket tarzım oldu.

Senin o gördüğün fotograf ise Cuma gününün avı. Evet maalesef bölge de böyle avlanılıyor. Tek söz ettiğin kişi değil, benim tanıdığım herkes denk gelince sonuna kadar yakalar, durmaz.

Havyarlı da olsa, tek balığı ondan kendime hak görüyorum birazda.
(Belki yanlış ama içimdeki duygu bu)

O günden 1-2 gün önce barajda regülatörü mü ne çalıştırıyorlar, barajdan bir miktar su tahliye oluyor. O su öyle bir bulanıklık yapıyor ki, 50 metre eninde, 1 km uzunlukta sahil kesim ve çay ağzı koyu kahverengi oluyor.

Levrek te karanbolcü olduğundan, av yapmaya kıyılıyor tabi ama kendisi av oluyor bu esnada.

Bunu öngörmek mümkün değil, ancak sık yoklamak ve duyumla olabilir.
Ertesi gün bizde av yapabilirdik, levrek aynı yerde çok olmasa da gene av verdi ama sağlık sorunlarımdan ben gidemedim. Gitsemde 1-2 balıktan sonra avı bırakırdım zaten.

Sizlere de rastgelsin.

 

Teşekkürler Erkan, kendi tuttuğun balıktan sonra, kumlarda debelenirsin inşaallah.