Alabalık,küçük dere spin avı için 3-4 yıl önce dam finessa yı 150 tl para verip almıştım.20 LİK MAKİNE için çok büyük para gibi gelmişti. yayının fazla hassas olması(aslında teknolojik üstünlük) na alışamadım shimanonun 2500 lük 50 liralık makinasını taktım huzuru buldum.(tam sayılmaz aslında,onunda kolunu sıkan ince dişli karşılığı zırt pırt gevşiyor,iki defa arabanın içinde buldum üçte bulamam diye hızlı yapıştırıcı sıktım ) Neyse,alabalık avı makinesi diye ararken,yukardaki daiwa önüme çıktı ,fiyatı 1700 küsur,1700 bangınot istiyorlarda google translate kullanalarak yaptıkları çeviriyle oluşmuş açıklamalar pek tatmin edici değil (çüşş altınmı satıyon,hap kadar makina sorusuna karşı) ben alıcı değil,bakıcıyım ama merak ettim ,site üyelerimizden şu makineyi kullanmış şanslı arkadaşımız varmı.Lütfedip,tecrübelerini,duygularını bizimle paylaşırmı. HERKESE RAST GELSİN...
Tasarım ile yeni Certate dev bir teknoloji çığırı müjdeliyor , bir çığır malzeme etrafında dönen - manyetik sıvı. Manyetik alan gemilere yakıt ikmaline NASA tarafından geliştirilen bu teknoloji, artık Daiwa en yeni amiral gemisi iplik makarası için adapte edilmiştir. Bu yağlama sistemi manyetize olmak herhangi bir sürtünme önler ve yağ püskürtme ortadan kaldırılması ve önemli ölçüde reel yaşam beklentisini artırarak, toz girişi engeller. Daiwa için zorluk bir makara tasarımı manyetik sıvı doğasında yararlanmanın oldu. Biz manyetik yağ membran ile makinenizi su saldırısına karşı koruyan yenilikçi tasarım ve yeni CRBB rulmanlar birleştirerek bu makineyi oluşturduk. Mag Seal yeni Air Rotor stystem makara duyarlılığı artırır ve bu su, tuz, kum ve korozyon konularında koruyucu makara içinde toplanmasını toz gibi yabancı maddeler önler. Yenilik Gerçek Dört nesil ile devam makara eğirme teknolojisi yeni ABS11, süper yumuşak UTD sürükle sistemi, Real Stopper karşıtı ters sistemi ve sert, ama hafif, Digigear sürücü dahil. Sadece Certate satın alınabilecek en iyi makine oldu. İyi daha da iyi oldu! EN İYİ AÇIKLAMA BU
Saf ultra hafif cazibesi fener için incelik. Ince monofilament, florokarbon veya ultra ince PE bekletilmemesi, 1003 titiz çipura için dağ cep su veya ultra küçük crankbaiting alabalık az iğne ucu döküm için saf zevk vermektedir. Certate 1003 en düşük dişli oranı ve pürüzsüz bir sürükle bu incelik balıkçılık için ideal seçimdir BUDA BAŞKA BİR AÇIKLAMA
Bunlar,dünya markası DAIWA nın 75 milyonluk ülkeye ithalat ve pazarlamasını yapıyor.1700 ETİKET komaya utanmıyor(ticaret bu ,serbest piyasa istediğin fiyatı korsun)ki utanılacak bir durum da yok ama...Bu etiketin yanına bu açıklamaları koyanın okuyana yaptığı saygısızlıktan utanması lazım... Serdar kardeşim,uğraşır durur malın kalitesini ispatlamaya,malın sahibi de mundar etmeye...
Maalesef Daiwa'nın Türkiye'deki sıkıntılarından biri; makinanın en pahalı modeli Plat'ta bizim paramızla 795 lira gibi bir fiyata satılıyor ki; Plat en pahalı yerlerden biri... Modeller küçülünce 750 lira gibi fiyat seviyesine geriliyor... Yalnız Muazzam teknoloji barındırdığını ve benim kanaatime göre 1700 değil; ama 750 lira gibi fiyatları hakeden bir makina; 1700'ün az üzeri 2000 seviyelerine çıktığınızda yeni Saltiga'ları alabiliyorsunuz ki arada birkaç adet ürün de mevcut... Vereceğim 2 linkte hem şematik; hem de video ile makinanın en can alıcı özelliği olan MAG SEALED anlatılmış; dilerseniz inceleyin... http://www.plat.co.jp/shop/catalog/...-fishing/new-certate-higear-custom-3012h.html http://www.plat.co.jp/shop/catalog/...45/saltwater-fishing/2012-new-exist-2506.html
Uçakla gidip alıp gelmek, çok daha ucuza gelecek. http://www.ebay.com.au/itm/Daiwa-20...863?pt=LH_DefaultDomain_0&hash=item3f1fcea85f
Haluk abi bende akşam 7 den beri Platta Catalinayi inceliyorum.Her halde birazdan kafayı bozarım Bu arada Fatih abi elindeki posetteki XXL japon balığımı
certate 3000 lik makinam var son derece memnunum ayni klasmandaki shimanolar eline su dokemez boyuna gore gucu cok iyi istanbul a gelme firsatiniz olursa bogazda beraber deneriz eminimki sizde begeneceksiniz
Üstadım iyi güzel de üzerine binip balığa gittiğim scooterı 1000 liraya almıştım; bu makinayı buradan almaya kalkarsan onun 2 misli gibi bir fiyatı var nerde ise...
Ben de Catalina 4500'ü inceliyorum bir süredir; burada görmedim; olsa onun fiyatı ne olacak kimbilir???
Sevgili Ali,malın iyiliğine,kalitesine itirazım yok zaten. Mesele bu sınıfta bir makineyi ,üstelikte motosiklet fiyatına satarken,basit bir translate programıyla elde edilmiş çeviriyle tanıtımının yapılmaya çalışılma absürdlüğü. pırlanta yüzük satıyorsun,kabzımal tezgahına koyuyorsun...
O makine baya iyi bir makinedir. Ama 1700 TL'lik makine değil. Yurtdışı fiyatları gayet makul, ucuz bile denebilir. Sorun TR satış fiyatında. Bashettiğiniz şey, aslolarak kullanılan yağ. Bunda yağ, metale yapışıyor ve yıllarca sorunsuz yağlama sağlıyor. Balıkçıların en büyük derdi olan bakım derdini yok ediyor. Ayrıca, bu yağ makinede sonta gibi bir görev yapıyor ki, içine, kalamasına filan su kaçmasını engelliyor. Elbette oradan döküntü bir makine alıp, içine bu yağ dökülmüş geçilmiş değil. aletin diğer taraflarıda, o fiyatı fazlasıyla hakedecek şekilde işçilik ve malzeme kalitesine sahip. Daiwa alırken verdiğiniz paradan daha fazlasını (en azından yurtdışı fiyatları ile) alırsınız, bundan emin olun. Aradak ifark nicelik değil, nitelik. Yani böyle yazıp anlatmak pek mümkün değil. 5 bilya mı , 5 bilya. ama bilya var, bilya var.. Bunun gibi. Basitçe, BMW düşün, 1.6 motor, 4 teker, 4 kapı, birde direksiyon simidi. Bir de mesela Hyundai var. O da 1.6 motor, 4 teker, 4 kapı, birde direksiyon simidi. Şimdi bu değerler aradaki farkı göstermeye yetiyor mu?
Şu an, Daiwa Türkiye'de sahipsiz. Tüm olay bundan kaynaklanıyor. Geçmişte, millet kalite aramıyordu. Hatta çoğu kaliteden de anlamıyordu. Malzemeciye giden 10 kişiden 9'u, en sağlam (aslında bu kalitede son bakılacak ölçüt) misinayı değil, en ucuzu arardı ve korkodil gibi kiloyla satılan bir misina alır çıkardı. Ama son bir kaç yılda, piyasada kalite malzeme arayışı ortaya çıktı. Eskiden, döküntü malzemeleri getir, ucuz fiyata okut, gitsin anlayışı vardı. Ama şimdilerde artık kaliteli malzeme satmak ihtiyacı doğmaya başladı. İnternetten filan millet gördükçe, anaa, FC misina varmış, vaaay, ip misina varmış derken, "oovvv makineye bak yaaa, kız gibi alet, bize kakaladıklarına bak birde" lafları çoğalınca, durum değişmeye başladı. Sanıyorum buna TR malzemecileri uzun süre kayıtsız kalmaz. Birileri Daiwa'yı resmi olarak getirtir sanıyorum Şu an TR de satılan daiwa'lar, dışarıdan perakende usulü alınıp getirilmiş aletler. bütün sorun bu sadece.
Serdar,konuya el attın,bir çok sorunun da cevabını verdin yine sağol.DAIWA nın distrübitörünün olmaması ilginç geldi.Ben eleştiriyi distrübitöre yönelik yapmıştım,havada kalmış. Bu durumdan,daıwa firmasının da sorumluluğu olsa gerek.
Bu noktada ters pozisyona, yani hiç istemediğim halde daiwa'nın savunucusu pozisyonuna girmeden cevap vermek pek olası değil. Daiwa bir sebepten, ama haklı, ama haksız, her neyse bir sebepten, Türkiye ve Orta Doğuya dağıtıcı vermiyor. Yani adamın pazar olarak çizdiği haritada biz yokuz, maalesef. Hal böyleyken, Daiwa'nın bu noktada bir sorumluluğu olduğunu düşünmek bana pek hakkaniyetli gelmiyor. Biz bir şekilde o makineleri temin edip kullanıyoruz. Ama bu bize özgü değil. Daiwa'nın İtalya, Yunanistan vs. distribütörü de yok. Sanıldığının aksine, Daiwa öyle çok büyük bir firma değil. Ürünleri tamam, gayet iyi fakat üretim kapasitesi vs. olarak çok büyük değil. Üretimde kaliteye önem veriyor. Bu da, çok üretmeyi zorlaştırıyor. Bir diğer mesele ise, hala atamadıkları Japon mantalitesi. Bu basitçe şöyle bir şey. Japonlar garanti bilmezler. Yani, aldıkları ürün bozulursa, garantisi diye bir olgu yoktur. Ama bu acayip bir şekilde, üreticilerin sağlam ürün yapıp piyasaya çıktıktan sonra adam gibi çalışmasını garanti etmelerine yol açar. Bu yüzden tamir, destek vs. gibi şeyler Japonlarda yoktur, bozuldu mu, at yenisini al, mantalite böyledir. Bu da elbette, kalite yönetimi vs. gibi hususları ön plana almaya yol açar. ISO 9000 gibi kalite yönetim sistemleri Japonlardan alınmadır. Yani, bir japon bir mal alırken, alsa bunun servisi var, garantisi var gibi düşünmez. Onun yerien bakar, sağlam olacak, bozulmayacak, etmeyecek. Öyle değilse almaz, çünkü garantisi yok. Üreticisi de buna göre üretiyor. Ama mesela bizde öyle mi? Ortalık iş görmeyen, çaucak bozulan mal dolu. Kime gitseniz, çürük çarık bir şeyi okutabiliyor. O zaman bizim için garantisi, teknik desteği filan anlam taşıyor oluyor. Daiwa'da böyle bir mantaliteyle yola çıkıyor. Ben üretirim, kralı olur ama servis filan deniyor, ne ki o, yenir mi? Umarım bu aşılır. Daiwa'nın distribütörü olacak olanın servis vs. hususunda başının ağrıyacağını hiç sanmam. Büyük ihtimalle o işten para kazanır, zira daiwa'lar kullanıcı hatası olmadan pek bozuluvermez kolay kolay. Kısaca, maalesef Daiwa için biz yokuz. Adam bizim varlığımız tanımazken, onu bizdek ürünleri için bir töhmet altına sokmak yanlış olur sanıyorum. Velakin, global dengeler değişiyor. Türkiye ciddi bir pazar haline geldi, geliyor. 5 yıl önce Daiwa satmaya çıksan, kaç kişiye kaç tane satardın, ama ya şimdi? Bu forumda, evet bu forumda, Saltiga için "Hangi deli bu parayı verip bu makineyi alır?" şeklinde tartışmalar oldu. Peki ya şimdi? Sanırım bir iki yıla kalmaz, Daiwa Türkiye distribütörlüğü veya temsilciliği, tahminen, belki Orta doğu, balkanlar ile birlikte Türkiye'de açılabilir. Bekleyip göreceğiz artık.
Serdar,ben daiwayı oto ,kalorifer kazanı vs. üreten dev bir kore firması olarak biliyorum.Bu daıwa başka daıwa o zaman.İsim benzerliği yani.
Abi anlattığına göre adamlar bizi sallamıyor Bu arada geçenlerde bende Plat'ta gezerken Exist i görmüştüm bir hayli aşık olmuştum Türkiyedeki distübitör firmaya gidip, Castizm i ve samurai ipi sorduğumda getirmelerinin imkansız olduğu gibi birşeylerden bahsetmişti