1 haftadir is icin Antalya Belek'deyim. Bir arkadasimla fotograf cekmek icin Belek Bogazköy'deki dalyana gittik. Nefis bir yer ama her güzel yerimizde oldugu gibi asiri bir kirlilik söz konusu..Her taraf pet sise naylon torba..Sanirim bu ikilinin Türkiye'de ciddi sekilde yasaklanmasi gerekiyor.. Insanlar madem cöp kullanmasini bilmiyor alisverislerini kesekagidinda yapip cam siseden su icsinler.. Neyse asil keyfimi kaciran nokta dalyanin agzina ag geren balikcilari gördügümde basladi.. Türkiye'de bu insafsizlikla ilgili bir yasak yok mu? Nasil insanlar elini kolunu sallayarak baliklarin en önemli üreme alaninin agzini kesebiliyorlar? Bu insanlar bu isten para kazaniyorlar, ben sadece misafirim..Benim canim aciyor bu insanlarin hic mi insaflari yok? Sonra da memlekette eskisi gibi balik yok deniliyor.. Ülkemin insaninin bir gün dogruyu bulacagi konusunda sürekli kendimi ümitlendirmeye calisiyorum .. Ama gün gectikce eskiden biraz olsun varolan duyarliligimizin da izinin kalmadigini görüyorum..
Maalesef birçok yerde sıkça karşılaşılan bir sorun. Av yasağı başlıyor bütün kayalık kıyılara sabah ve akşam birkaç metre açığına duvar gibi ağ geriliyor. Bu balık yumurta bırakmak ve beslenmek için kıyılamak zorunda ama insaf eden yok. Biz amatör balıkçılar olarak ticari balıkçılar gibi "balık kalmadı" şeklinde yakınmıyoruz, gerekirse gidip balığı buluyoruz. Her koyun kendi bacağından asılır. Sonunda kaybeden yine ticari avcılar olacak.
Akarsu Agızları Her koyun kendi bacağından asılır ama bir mahalleyi de kokusu ile rahatsız eder.Toplum ve bireyler olarak tepkimizi koymadıkça bunun önüne geçmek mümkündeğil.Bu ülkenin namuslu ,yurtsever insanları da en az namusuz ve hırsızlar kadar cesur olmak zorunda.İskeleye ag bağlıyorlar,sahil güvenlige telefon ediyorum gelen yok.Israrla bekliyorum.Tekrar arıyorum ve bu kez telefona çıkanın adını soy adını soruyorum beklediğimi belirtiyorum.Nihayet bir uzman çavuş lütfen geliyor.Ağı alıp gidiyor.Bir kaç gün sonra aynı durum.Bu kez aynı uzman bana telefonda durumun yasal olduğunu söylüyor o agın da alınmaması gerekirken aldıgını belirtiyor. Bunun üzerine ben de fotoğraflayıp sahilgüvenlik bölge komutanlığına fotoğrafı gönderecegimi belirttim.Madem yasal birde fotoğrafa bakıp komutanlık bana yasal olduğunu belirten bir yazı gönderir dedim.İnanın beş dakika sonra geldiler ve ikiyüz metre ilerdeki ağları bile topladılar. Israrcı olmak gerek.Yoksa sonuç almak mümkün değil.
Ben bir şey sçyleyeceğim siz dediniz ya cam şişeye yapsınlar şerefsizler onlarıda atıyor seyhan gölündede var böyle ..
Bahsettiğiniz yer ağ sermenin gerçekten yasak olduğu bir alan. Buranın ihmalkar da olsa bekçisi var. Fakat Su Ürünleri Yüksek Müh. lerden oluşan çalışkan ve hassas personeli bu ağcılarla inanın savaş yapıyorlar. Yine kaymakam beyin bizzat dalyan ağzına gelip ağ ve tekneleri toplattığını biliyorum. Sizin de tespit ettiğiniz gibi, tüm bu önlemlere ve konuya hassas kişilere rağmen illegal avcılar bu bereket kaynağı alanı talan etmeye geceleri, fırtınalı havalarda vs. hala devam ediyorlar. Yine belirttiğiniz konu çok önemli... Bu yok olması güç pet şişe ve poşetleri ortalığa bırakan zihniyetin iyiyi kötüyü ayırd etme yeteneği olduğunu düşünebilmek maalesef zor. Tekrar belirteyim, Beymelek Dalyanı sahip çıkılan ve iyi bir şekilde korunan bir alan olmasına rağmen bu kötü vakaları görüyoruz. Vah korunamayan bölgelerin haline.
Ben pet şişelerden yanayım. Çünkü cam şişeleri, içindekini zıkkımlandıktan sonra taşlara vurup kırıyor vicdansızlar. Tekirdağ Barbaros balıkçı barınağının mendirek ve etrafına atılan pet şişeleri toplayabiliyorum ama kırık cam parçalarını toplamak çok zor oluyor.
Merhaba Yakup Bey, Elimde bu insanlarin fotografi var. Eger bir ise yarayacaksa kaymakamliga iletilmek üzere gönderebilirim.
Ben Sinop'ta bulunuyorum, dalyanla alakam orada çalışan bir kaç eski öğrencimin olmasıdır. Yani buradan doğrudan iletişim olanağım kısıtlı. Dalyan yönetiminin onlardan haberi vardır. Mutlaka bir şekilde gereken yapılmıştır.