vaybe, doğa dostu av metodlarından biri, umarım bu avcılık sürekli devam eder, beykozdaki balıkçılara allah yardım etsin.
Son model balık bulucu sonar sistemlerle donatılmış uzay mekiği gibi olan gırgırlara nazaran daha insaflı bir av tekniği olarak görünüyor... Ancak bu dalyanlarla avlanmanında özellikle karadenize havyar dökmeye giden balıkların avlanmasıyla ilgili kısıtlanması gerekmez mi ? idk sonuçta göç zamanı balık koya dalyanın içine girdiğinde çeviriliyor ve özellikle ilkbahar aylarında havyar dökmek üzere göç ediyor haberde sayılan balık türleri, yanılıyor muyum ?
Başlığı görünce aklıma Şafak Sezer'in Vizontele de " Vurguncular! Vurguncular! " diye bağırması geldi
Geleneksel zararsız av yöntemi denilerek yumurtaya durmuş balığın köküne kibritsuyu döken dalyancılık şirin ve nostaljik gösteriliyor. Cehaletin zirve yaptığı bir "haber" örneği. "Mayıs-ağustos arasında göç etmek Marmara’dan Karadeniz’e doğru yönelen çinekop, istavrit, sazan, torik, çipura ve barbun gibi balıklar doğal hislerle koyun içine girdiklerinde ağ duvarıyla karşılaşıyor."
Dalyandan nefret ediyorum,binlerce yumurtalığı balığı yumurtayı dökmeden avladıklarını biliyorum bizzat Mordoğan da yaşanmış olaydır bir günde 8 tona yakın yumurtalı levrek tek bir dalyanda katledilmiştir.
arkadaşlar bunu yapacak adamın insafına kalmış bir durum, tutupta havyar dönemi bu işleri yapıyorsa söylenecek söz yok, diğer sistemlerle kıyaslandığında kıyas kabul etmez diye düşünüyorum.
Maalesef, bu ısmarlama bir haber, dalyanı masum göstermeye çalışıyor. Asıl mesele, av aracından ziyade bu aracın nasıl kullanıldığı. Evet, dalyan, çok eski ve pasif bir av yöntemi, balık içine girerse yakalıyor, balığın peşinden koşup sıkıştırdığı her yerde kafasına vurmuyor, filan. Bunlar, işi bilmeyenlere aaa! çok doğru dedirtecek laflar ama bakın balli kardeşim yemiyor. Dalyan, mevcut avlama zamanıyla son derecede tehlikeli ve zararlı bir av aracı, tamamen yumurtalı balıkları yakalıyor yani balığın neslini kurutmaya çalışıyor adeta. Profesyonel balıkçılar, dalyan kurulmadan önce buna karşı çıkmışlardı, dalyancılar da mukabil bir hamleyle, adının başında prof. ünvanı olan biriyle anlaştılar ve biz aslında balık tutmuyoruz, araştırma yapıyoruz dümeniyle yumurtalı torikleri gece kamyonlarla götürdüler, el arabalarında torik balığının tanesi 25 liraya satıldı. Ben de bu konuda bir başlık açmıştım fakat pek ilgi görmedi. Tabiat varlıklarımızı korumak için hep birlikte (bilinçli olarak, birilerinin söylemesiyle değil) hareket edersek olumlu sonuçlar alabiliriz. Selam ve sevgiler, Ramazanınız mübarek olsun.
Bizim Eski Foçada 2-3 dalyancı var geçende 80 cmlik bir sırtıkara(kofananın büyüğü) girmiş .Zor bela almışlar.