saat:19.00 yer:datça tarih:19.06.2010 av:domuz balığı dün saat 17.00 gibi iskeleydim.kalabalık olduğu ve daha öncesinde bir adam tek oltayla benim 3 oltayı toplayıp geldiği için sarma oltasını atamadım.atsamda balon balığı kesip atıyor zaten o yerde(ipek misina almak şart oldu artık) bende dip oltasına tekeleri takıp attım.diğer küçük oltamlada at çek yapıyorum can sıklımasın,tek oltanın başını beklemeyelim diye saatler geçti hiçbir şey gelmedi.sarma atanlar balona küfür ediyor.bende tekelere küfür ediyorum saat 19 gibi benim dip oltasının ucu gidip gelmeye başladı 2.titremeden sonra çektim.ben ya karagöz,saragöz yada mırmır beklerken denizden kahverengi,çirkin mi çirkin bir balık geliyor.sonrasında fileyle çıkartık.balıkçılar toplandı.domuz balığıymış.iğneyi yuttuğu için misinayı kestik.yenir filan dediler.ama işte görüntü,şekil şemalden kaybediyor.gittim başka bir balıkçı abime verdim.denizden çıkalı yarım saat olmasına rağmen balık halen hayattaydı maşallah hala domuz gibiydi.(sanırım ismide buradan geliyor)
Dülgerle akrabamı yoksa dülgerin ta kendisimi. Benim bildiğim dülgerin akrabasından çok benziyor hatta ama farklı balık.
Tropkal bir balık gibi duruyor. Balon balığı gibi süveyş kanalından gelmiş olabilir. Çok bilgili değilim ama bu türler daha çok kızıkl denizde görülen bir tür sanki...
konu baya eski olsada bilgi olsun diye yazıyorum domuz balığı pulsuz bir balıktır derisi yoktur ve boynuzundaki iğne zehirlidir dikkat edilmesi gereken bir balıktır ...
Daha doğru ismi Çütre'dir. Balon balığı ile aynı familyadan olup onun gibi üreme dönemlerinde derisinde ve iç organlarında insanı öldürmeye yetecek oranda zehirli salgı taşır. Bu salgıların balığın etine bulaşma riski yüzünden yenmesi oldukça tehlikelidir.
Bu Çütre balığı Balistidae familyasından olup bilimsel adı Balistes capriscus. Boyları 20 ila 40 cm. arasında değişiyor. Renkleri genellikle değişken olmakla beraber, en fazla sırt tarafları koyu menekşe, yanları mavimsi, yeşilimsi-gri, karın tarafları beyaza yakın açık yeşil-gri renkte oluyor. Yüzgeçleri üzerinde koyu renkli lekeler oluyor. Gövdesi oval yassı ve çok sert bir deri ile örtülü. Ağzı küçük ve kalın kırmızı dudaklarla çevrili. İşte bu kırmızı dudaklardır bana Sofia Loren'i cçağrıştıran. İnsanın uzanıp öpesi gelir. Keskince bir bıçak ve pense yardımıyla derisi soyulur. Gövdenin iki yanından kılçıksız iki büyük parça fileto (pembe beyaz) et çıkarılır. Kafanın yanaklarından da (neredeyse yumruk boyutlarında) iki parça yanak eti çıkarılır. İster şişlik, ister büftek şeklinde parçalar halinde doğranır. Hafifçe tuzlanır. Kapaklı uygun bir saklama kabı içinde, sızma zeytinyağı, soya sosu, sarmısak, yarım limon suyu, karabiber ve pulbiber ile marinize edilerek dört saatten az olmamak kaydıyla buzdolabında saklanır. Şişlik doğradıysanız defne yaprağı, domates ve taze yeşil biberle sıralanarak sişlere geçirilir, biftek tarzında doğranmışsa hafıf yağlanarak, odun kömürü ateşinde, kurutmadan pişirilir. Sonrası malum.not:fishingalanya.com sitesinden alıntıdır.
Konu eski ama genede yorum yapmak istedim. Bu balık bizim bu taraflarda Hatay/İskenderun cevresinde sıkca rastladıgımız bir balık,irileri gayet lezzetli oluyor pulsuz ve derisi baya kalın derisini yuzdukden sonra yenebilir,Ve COk lezzetli bir balıkdır abimizin dedigi gibi ne cupra ne levrek bu balık kadar lezzetli bir balıga denk gelmedim.