Özellikle son 3 yıldır sahildeki birtakım değişiklikler dikkatimi çekmeye başladı birincisi gitgide artan çevre ve su kirliliği, ikinciside su seviyesinin yükselmesi. Her iki sorununda nedeni tabi olarak biz insanlarız. Gümüşyakada herzaman olta attığım noktalarda değişimler söz konusu. 1. sahil daralmaya başladı. 2 . olta attığım kayanın yüksekliği daha aşşağılara düştü , tahminlerime göre 10 cm lik bi,r fark oluşmuş vaziyette .Sahildeki daralma ise yine tahminlerime göre 60. 70 cm civarı, acaba sizlerinde bunlar gibi dikkatinizi çeken unsurlar varmı.
ekolojik dengelerin bozulduğu şu günlerde deniz suyu seviyeleri hızla yükselmekde,lakin bu henüz gözle fark edilebilir bir seviyeye geldi mi bilemiyorum,
Mehmet bey kardeşim bana kalırsa o seviyeye geldi, nereden biliyorsun dersen olta attığım yerleri kolay kolay değişmem buda benim daha iyi gözlem yapmamı sağlıyor diye düşünüyorum.
Ben de avlandığım bir yerde geçen sene mayıs ayında suyun üstünde 30-40 cm çıkıntı şeklinde duran tepecik gözlemlemiştim. Ancak bu sene değişik aylarda 3-4 kere oraya gitmeme karşın o tepeciği,kayayı göremedim ve hala yok suyun üstünde görünmüyor artık. Bu sizin gözlemlerinizi destekler nitelikte ancak bu denk gelen kısmi bişey, geçici bişey bence. Eğer kısmi bişey olmasaygı genelgeçer bişey olsaydı herhalde tüm haberlerde çıkardı,herkesin haberi olurdu bana göre.
Sevgili Okan yanılıyor olabilirim lakin benim fark oluşunu algılamam 3 senelik bir olay hatta med cezir olabilir diyerekten 5 gün boyunca olta attığım noktada sürekli su seviyesini gözetledim. Bu demek değildirki benim dediklerim doğru , belki aylık olarak düzenli bir gözlem gerektirebilir.
İsmail, gözlemin doğru, sonucun ve izahın yanlış.. Kaya 7.5 cm kadar suya gömüldü. Sahilde en az 7.5 cm daha daraldı, emin olabilirsin.. Şu fay hatları denen zımbırtılar nedenyile, Marmara Denizi'nin güneyinde kalan bölge Trakya'ya göre her yıl iki santim batıya kayıyor (Straub ve Kahle, 1995). Örneğin Bursa her yıl İstanbul'a göre 2 cm batıya gidiyor (veya İstanbul, Bursa'ya göre 2 cm doğuya hareket ediyor). Gümüşkaya civarı, ereğlide daha fazla olmak üzer de, 0.5 - 1 cm kadar batıya, denize doğru kayıyor. Böyle olunca da, haliyle sizin oralar denizi altına giriyor. ama denizin seviyesi -hemen hemen- aynı.. Bu yaşadığınız durumun sebebi, deniz değil tektonik hareketler.. Ha, ben aslında biraz müneccimlik yapmış oldum.. Belki bu duruma, erozyon vs. de sebep olabilir. Gidp bakıp, ölçmeden etmeden bir şey demek güç. Ama en azından, bu hareketin böyle bir sonuca sebep olacağını belirtmiş olduk..
Deniz suyu seviyesinin degisimi aslinda cok anormal birsey degildir. Serdar beyin bahsettgi etkenleri bilemiyorum ama aynı zamanda atmosferik ve uzay cekimleri ile ilgili etkenler de deniz suyu seviyesinde degisikliklere yol acabilirler. Cevre muhendisiyim (hos meslegimi icra etmeyen birisi oldugumdan uzman oldugumu soyleyemeyecegim ama) sizin fark ettiginiz su yukselmesinin kutuplardaki buzullarin erimesinden kaynaklanan bir yukselme oldugunu sanmiyorum. Tabi ki bu demek degil ki rahat olalim , boyle devam edersek gelecekte basimiza bin beterinin gelmesi kacinilmaz.
Sayın Skoylu bahsi geçen kayanın uzunluğu4 metre genişliği2 metre bu kaya kütlesi sizin dediğiniz şekilde kaymış olabilir lakin sahil şeridi diye bahsettiğim yer duvar ile suyun arasındaki mesafedir bu alanda müthiş bir daralma söz konusu. Ayrıca İstanbul her geçen sene santim santim suya batmakta .
Hayatını deniz kenarlarında geçiren bizlerözelliklede sabit noktalarda av yapanlar bulundukları noktayı avuçlarının ,içinden daha iyi bilirler sizin mesleki eğitiminize diyecek tek sözüm yok yalnız birtakım şeyleri nazari olanlar değilde ameli yapanlar daha iyi bilirler düşüncesindeyim
Zaten gozleminiz yanlis demiyorum ki, ilk mesajinizdan edindigim intiba su seviyesinin yukselmesinin insan faktorlu oldugunu dusundugunuz (ornegin yazdigim gibi buzul erimesi) , ben de atmosferik etkenlerin neden oldugunu dusunduyorum. Yoksa balik tuttugunuz bolgeyi tabi ki benden cok daha iyi bileceksiniz. Ama size soyle bir ornek vereyim , benim iskeleye bagli teknemin burunu senenin belli zamanlarinda bazen zemine nazaran daha yuksekte bazen de daha alcakta kalir . İyi gunler dilerim
Sevgili Okay kardeşim demek istediğimi doğru anlamışsın bana kalırsa en büyük etken insanoğlunun yarattığı faciadır ,senin belirttiğin konularıda göz önünde bulundurdum , inşallah yanılan ben olurum benim dediğim doğrudur diye bir tezimde yok hatta bu konuda herkesten fikirlerini beyan etmelerinide özellikle istedim . Senin fikirlerinde benim için çok değerlidir . Saygı ve sevgilerimle.
bence gün boyunca gözlemlemeden yorum yapmamalıyız durum tabi kötüye gidiyorda ben 6-7 gün boyunca balığa gittim sabah su seviyesi yüksek oluyo akşamüstü yaklaşınca su seviyesi azalıyo ertesi gün tekrar yüksek seviyede oluyo gelgit etkisi değil sanırım çünkü ay hilal di
Kayan kaya değil.. Sahil, o kayanı olduğu yer, ağaçlar, binalar vs. topunzu birden, her yıl 2-3 cm arası denize doğru gidiyorsunuz.. Bunun ilk gözlenen etkisi denizin yükselmesi gibi oluyor. Çünkü sizin referansınız olan her şeyde denize doğru gittiler. Tıpkı, dünyayı duruyor sandığımız gibi bir şey.. Bir göz aldanması.. Ama söylediğim gibi, başka sebeplerde olabilir, fakat bahsettiğiniz yükselme ve zaman, fay hareketleriyle gayet iyi örtüşüyor.. Bu kayma, belli başlı bölgelerde iki kıta kafa kafaya geldiğindne dolayı gerçekleşemiyor. İşte buna fay hattı deniyor. yıllarca öbür taraflar kayıyor, kayıor ve kaydıkça bu muazzam kuvvet birikiyor. Öyle bir noktaya geliyor ki, artık kıtaların kafaları buna dayanmıyor ve resmen kırılıyor, yırtılıyor, deprem dediğimiz şey oluyor.. Yüz yılda her yıl 2.5 cm kaymaktansa, bir defada 2.5 m kayıp, yukardaki resimdeki gibi manzaralar oluşuyor.. Ha, yıkılan evler ile içimizi karartmayalım şimdi..
Serdar bey sizin teziniz doğruya daha yakın, yıllardır biliyoruzki İstanbulun rakım açısından her geçen sene bir çöküşü mevcut, buda sizin belirttiğiniz gibi fay hareketliliğinden kaynaklanan bir olay.