Evet, yanlis duymadiniz, denizde balik azaliyormus! Bu `sok edici` haberi ulkemizin resmi yayin organi TRT`nin internet sitesinde bugun (23.08.2010) okudum. TRT Haber`in Cevre bolumunde yer alan haberi asagida oldugu gibi aktariyorum. Denizde Balık Azalıyor Avlanan balık miktarı yüzde 25 azaldı. Balıkçılar bunun önüne geçilmesi için kaçak avcılık ve kirliliğin önlenmesini istiyor. Balıkçılar 1 Eylül’den itibaren denize açılacak. 2007 yılında 518 bin ton balık avlanmıştı. Geçen yıl avlanan balık miktarı ise sadece 381 bin ton. İzmir Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Yapıcı, denizdeki balığı balıkçının değil, yasak avcılık ve kirliliğin bitirdiğini söyledi. Avlanan balığın azalmasında diğer etken kirlilik. Balıklar ürün yapamadığı için yavrulayamıyor, yavruladıklarında da zemin balçık olduğu için yavrular yapışıyor. Kurulacak denizcilik bakanlığı ile sorunlara çözüm getirileceği görüşü hakim. * * * * * * * * * * * * "Baligin azaldigini zaten herkes biliyor, bunu haber yapmaya ne gerek var?" dedigimi sanmayin sakin. Baligin azaldigini duyurmak hepimizin gorevi. Ulkemizde haberciligin geldigi `son noktayi` gostermesi acisindan onemli gordugum icin paylasmak istedim. Haberde deniliyor ki: 1-Avlanan balik miktari %25 azalmis. Bu neyin orani, olcum nerede yapilmis, hangi turler baz alinmis, baska hangi yillara ait oranlar dikkate alinmis?... Simdi boyle bir lafa karsilik, kimse "azalma orani %25 degil, %10 veya %50`dir" diyebilir mi? 2-Balıkçılar bunun önüne geçilmesi için kaçak avcılık ve kirliliğin önlenmesini istiyormus. Ilginc!... Kacak avciligi `marangozlar veya astronotlar` mi yapiyormus? Kirlilikte balikcilarin hic payi yok muymus? 3-Balıkçılar 1 Eylül’den itibaren denize açılacakmis. Tamam, dogrudur. Tum profesyonel balikcilarin av yasaklarina uydugunu varsayalim. Dolayisiyla aylardir denize acilamiyorlar. Peki oyleyse bu yil baligin ne kadar azaldigini nasil bilebiliyorlar? Fazlaca iyimser bir yaklasimla, "daha denize acilmadan tahmin yapiyorlar" diyelim. Yok, yok.. belli ki haberi yapan muhabir dostumuz bunlari oturdugu yerden yazmis. 4-2007 yılında 518 bin ton balık avlanmış, gecen yıl avlanan balık miktarı ise sadece 381 bin tonmus. 381 bin ton rakami gecen yila (2009) aitse, elimizde 2007 ve 2009 yillari verileri var demektir. Yani 2008 yili rakami yok, 2007`den oncekiler zaten yok. Iki yilda 518 binden 381 bine dustuyse, kendimizi muhabirin yerine koyup genel bir ifadeyle "yillik bazda ciddi azalma var" diyebiliriz. Kimse "balikta azalma yok, sizin yanlisiniz var" diyebilir mi? 5-Balıklar ürün yapamadığı için yavrulayamıyor, yavruladıklarında da zemin balçık olduğu için yavrular yapışıyormus. "Baligin urun yapamamasi" ile ne kastediliyor, anlamadim, "ureyemedikleri" anlaminda olsa gerek. Yavru baliklar zemindeki balciga yapisiyormus. Yani kirlilik nedeniyle denizerimizin dip yapisi bozuluyor, baliklarin yumurtladiklari deniz tabaninda balcik olusumu yavru baliklarin gelisimini engelliyor diye anliyorum. Bunlar (urun yapmak, yapismak) balikci jargonuna ait ifadelerse bizim anlamamamiz normal. Fakat halka hitaben haber yaparken balikci jargonu kullanilmasi olacak sey degil. Kaldi ki oyle balikci agzi ile soylenen laflar filan degil bunlar. Yedigi ekmege saygisi olmayan, yaptigi isin geregini umursamayan, musterisini (haberi okuyan bizler) adam yerine koymayanlarin soylemi. Adam muhtemelen farkinda bile degil ne dediginin, ne yazdiginin, hangi rakami ne amacla zikrettiginin, ne yorum getirdiginin... haber oldu mu? oldu... gerisini bosver... 6-En sonunda da diyor ki "kurulacak Denizcilik Bakanlığı ile sorunlara çözüm getirileceği görüşü hakim". Bu gorus kimde hakim?... Cozum getirilmesi gereken sorun olarak baligin azalmasini ve kirliligi soyluyorsun. Iyi de iddia ettigin gibi "bu sorunun baslica nedeni profesyonel balikcilar degil" ise kurulacak Balikcilik Bakanligi`nin kimlerle mucadele etmesini bekliyorsun?.. Amator balikcilar da kuskusuz bilincsiz avcilik ve kirlilikte pay sahibi. Fakat gorunen o ki, daha Balikcilik Bakanligi kurulmadan, kurulunca kimlere goz yumup kimlerle mucadele edecegini sevgili dostlarimiz simdiden kafalara kazimaya baslamislar. Bilgi toplumu olamadikca, habercilik gibi dogrudan bilginin islenmesi ve yorumlanarak pazarlanmasina dayanan bir is kolu iste bu kadar ucuzlar, seviyesizlesir. Balikciligin sorunlari da bu sayede ne adam gibi gozler onune serilebilir, ne de layikiyla cozum bulabilir. Biz bu kafayla gittlkce zaten deniz, gol ve nehirlerimizde canli kalmayacak. Oyle olunca da ugrasacak sorunu kalmayan bir bakanlik, birilerine oturduklari yerden maas alacaklari bir kapi haline gelecektir... Yaziklar olsun...
Selam İstanbul Vaniköy'de hafta en az 2 gün gidiyorum ve 3 4 saat olta atıyorum. Bilmem saatle alakası varmı ama, 19.00 - 23.00 arası tuttuğum balık 6 yı geçmedi, istavrit ve sardalya.
Tamam balığın azalması bir sorun, Ancak balık bol iken de vatandaş bunu tüketebiliyormuydu; hayır. Bu daha büyük bir sorundur.
Değişen çok şey var aslında... MEsela, yakalanan limit dışı balıklar, çeşitli koylarda, hale bilr gitmeden yükleniyor. Radarlar daha gelişmiş... Yakalanan sardalyalar havyarlı... Kaçak nedir bilmiyorum ama, kontrolsüz balıkçılık tam gaz... (Sahil güvenlik kıyıdan ayrılsa tekneler haber alıyor, rivayet maaşlı elemanları varmış) Koylar daha fazla talan ediliyor... vs.vs.vs. (içsulardaki durumu bilmeyen kalmadı herhal)
Bu senede tezgahlarda bolca ve ucuz balık göremedik malesefidk Bana göre de bunun sebebi bilinçsizce avlanmak ve kural tanımamazlık, ister profesyonel, ister amatör tüm bunların sorumluları malesef ki yine balıkçılardır. Şimdide çıkmış en büyük yaygarayı yine bunlar yapıyor. Çocukken okuduğum bir hikaye aklıma geldi, sizinlede paylaşmak isterim yeri gelmişken... Gölde avlanan bir balıkçı, yine bir gün avlanırken kayığındaki balıklardan biri dile gelir."Beni biraz suya bırakıp tekrar kendime gelmemi sağlarsan, sana çok önemli bir şey söyleyeceğim" der.Balıkçı üzerindeki şaşkınlığı attıktan sonra balığı livarına koyup, tekrar suya salar ve bir süre sonra balık dahada canlanmış olarak karşısına gelir.Balıkçı "söyle bakalım, ne diyeceksen der.Balıkta "Eğer beni serbest bırakırsan, sana göldeki tüm balıkların yerini söylerim ve kolayca onları yakalarsın" der.Bunun üzerine balıkçı balığı livardan alır ve sandaldaki yerine fırlatır ve der ki, "İyi ki göldeki balıkların hiçbiri senin gibi konuşmuyor, yoksa şimdiye kadar gölde tutacağımız balık kalmazdı." Şimdi tüm dostlara sorarım, "balığın bu teklifini reddedecek kaç tane balıkçı var sizce"...
