DENİZDEKİ ZEHİR ( 21.06.2012 - Yeni Asır Gazetesi ) Otel plajlarını, kalabalık sahilleri sevmiyor, doğayla başbaşa denize girmek istiyorsanız, sizi bekleyen öldürücü tehlikelere karşı dikkatli olun Denizin sayısız yararları arasında öncelik verilen balık türlerinin, yeterince tanınmaması yüzünden sıcakların artmasıyla birlikte tehlikeli hale dönüştüğü belirtildi. Ege ve Akdeniz'de gözlerden uzak deniz sefası sürmek isteyenler, tenha bölgelerde sıkça rastlanan zehirli balıklarla temas edenlerin kalp krizi riskine varan sıkıntılarla karşılaştığı kaydedildi. 250 FARE ÖLÜR Ege'de en zehirli balık türü olan trakonyanın zehirinin 0,004 mililitresinin 250 fareyi öldürdüğünün bilimsel olarak kanıtlandığı öğrenildi. Ege Üniversitesi Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi (SAUM) Müdürü Prof. Dr. Cengiz Metin, "Trakonya, iskorpit ve sokkan ve vatoz türü zehirli balıklar, oltada sevimli görünebilir. Dokunduğunuzda zehiriyle canavara dönüştüğünü görürsünüz ama artık çok geçtir, hayati tehlike saçabilir" dedi. KUMLU KIYILAR Ege Bölgesi'nde genellikle fazla insan hareketi olmayan kumlu kıyılarla bataklık bölgelerde yaşayan trakonya, iskorpit, sokkan ve vatozgillerin zehiriyle tehlikeli sağlık sorunlarına yol açtığını anlatan Prof. Cengiz Metin, bu türlerin iyi tanınması gerektiğini söyledi. Bu zehirli türler arasında iskorpitin şekilsiz görüntüsüyle kolay tanındığını, ancak trakonyanın sevimli haliyle daha büyük tehdit oluşturabildiğini kaydeden Prof. Cengiz Metin şöyle konuştu: "Yüzgeç ve sırt dikenlerinde zehirler taşıyan trakonya ve iskorpit dokunulduğu anda büyük acı verir. Vatozgiller ise kuyruk kısmında taşıdığı biotoksini, yani zehiri bırakıyor. İnsanlar farklı reaksiyonlar veriyor. Bazılarında vaka, dayanılmaz acının yanısıra kalp krizine varan ağır seyir izleyebiliyor. Sol elde çarpta olduğunda kalbe zarar veriyor. Oltada masum görünen bu balıklar genellikle kumsal, yosunlu ve bataklık bölgelerde yaşar. Oltayla yakalandığında dokunmamak, denize az girilen kumsallarda ayakların sürünerek yürünmesi önlem olarak yeterlidir." KORUNMAYA DİKKAT Ege Denizi'nde en çok trakonya, iskorpit ve sokkan, bazı vatoz türleri zehirli balıkların başında geliyor. Yenildiğinde zehirleyen balon balığının da son yıllarda Ege'ye yaklaştığı belirtildi. Prof. Dr. Cengiz Metin, "Özellikle denize fazla girilmeyen yerlerde ayakkabı giyilmeli, balıkçılar bu balıklara dokunmamalı. Zehir aygıtları sivri ve küçük olan balıkların çarpması sonucu oluşan yara çoğunlukla küçük çaplı, nokta şeklindedir. Zehiri uzaklaştırmak için yara steril bir kesici aletle genişletilmeli ve mümkün olduğunca kanatılmalı" dedi. ALİ KAYADİBİ YAŞADI, YAZDI... "O zehiri taşıyorum" Ege denizindeki balıklar arasında zehirlisinin trankonya olduğunu bizzat öğrendim. Geçen hafta Balıklıova'da çok az insanın uğradığı kıyılarda balık tutma sefası bir anda kabusa dönüştü. Önce elektrik çarpması gibi bir uyarı.. Ardından tanımlanamaz bir acı.. İki ağrı kesici, bir tetanoz iğnesinden sonra bile bu acı 2 saat boyunca kıvrandırıyor.. Sonra o parmak, diğerlerinin arasında günlerce başkasına aitmiş gibi duruyor. Ne acısı ne belirtileri etkili tedaviye yanıt veriyor. Bu başımdan geçen olaylar ne bir gazeteci fantazisi ne bir balıkçı hikayesi.. Yaşanmış bir tecrübedir. Bunaltıcı sıcak havalarda serin sulara dalıvermenin tarif edilemez bir hazzı vardır. Egelilerin denizle ilişkisi bundan fazla etkinlik içerir. Her Egeli'nin aracının bagajında balık takımları vardır. Benim de öyle. 5 GÜNLÜK İZ Böyle bir deniz sefasını zehir eden olayı yaşamamın üzerinden 5 gün geçti ama bir parmağım diğerlerine göre hala iki kat büyük. Toplantıda Genel Yayın Yönetmenimiz Şebnem Bursalı'ya özet geçtim. "Yaz" dedi, "İnsanlar bilsin! Bir faydan olsun!" Olay Balıklıova yakınlarında geçti. Güneşin zirveden düşmeye başladığı saatlerde yüzüp sonra olta takımını çıkardım. Yüzmeye balık tutma keyfini de eklemek istedim. Belime kadar denize girdim ve oltayı salladım. Yemlere iki sert darbeyi hissettikten sonra çektim. İki balık vardı ucunda... Balığın birisini tanıdım ama küçük, karnında mavi çizgiler bulunanı ilk kez görüyordum. İğneden kurtarmak için tuttuğumda sanki elimi elektrik çarptı. Acısı yakıcı ve hızla artıyordu. Deniz kıyısındaki balıkçıya, "Bu balık zehirli olabilir mi?" diye sordum. "Evet" dedi, elindeki aletle bir evi gösterdi; "Git, amonyak versinler. Çok acı çekersin, sonra da sağlık ocağına..." "KOLUMU KESİN" Dayanılmaz acıyla direksiyona geçtim. 20 metre sonra yol kenarında bir araca çarptım. Acıdan birşey hissetmiyordum. 7-8 kilometre uzaklıktaki Mordoğan Sağlık Ocağına ne kadan sürede ulaştığımı bilmiyorum. Ağrı kesiciler, tetanoz hiçbirisi kesmedi. "Zehirli balığa dokunan bazı hastalar kolumu kes diye bağırıyor" dedi doktor. O kadar da değil ama o acının üzerine başka nasıl bir fiziki acı olabilirdi diye düşünmedim değil! TEDAVİ YÖNTEMLERİ Zehirli balık çarpmalarında tedavi acıyı hafifletme, zehirin etkisini önleme ve enfeksiyona karşı önlem alınabiliyor. Ama hepsinde zamana karşı yarış var. İşte yapılması gerekenler: * Görülebilen bir diken, deri parçası veya yabancı cisim varsa yara temiz içme suyu, yoksa deniz suyuyla temizlenmeli. * Yaralı bölge, dayanılabilecek kadar sıcak suda acı kesilinceye kadar tutulmalı. * Kanamayı durdurup, yaranın üzeri kesinlikle kapatılmamalı, temizlenip pansuman yapılmalı. * Yarada enfeksiyon belirtileri varsa bir tıp doktoru gözetiminde tedaviye başlanmalı. * Zehir danışma merkezine telefon edip doktor yardımıyla ilk yardımı kendiniz yapabilirsiniz. İşte telefon: 0800 314 79 00
Balığa meraklı olupta Trakonyayı tanıyamamak büyük hatadır. Yapılacak en etkili müdahele bir metal parçasını çakmağınızla ısıtıp iğne deliğine olabildiğince ısıyı tam hissedecek kadar yaklaştırmaktır. Böylece zehirin kimyevi terkibi bozulu ve seyrelir.Sonrasında sair müdaheleler yapılır
Bu tür balıkları balıkla ilgilenmesine rağmen bilmeyen bir çok kişi var güzel bir paylaşım olmuş bu tür bilgilerin sıkça hatırlatılması bir çok kişinin balığı tanıması ve daha dikkatli olması açısından önemli teşekkürler.
2 gün önce üsküdarda sabah saatlerinde arkadaşım, akşam üstü ise yanımda balık tutmaya çalışan bir kızın oltasına denk geldi trakonya. az daha balığı kayabalığı bu diye avuçluyorlardı. ben engel oldum. balığın çok tehlikeli, ölüme kadar götürebilecek boyutta zehirli olduğunu, asla ama asla bilmedikleri balık türlerini ellerine almamaları gerektiğini anlattım. forumda uzun uzun her şeyi kurcalamak araştırmak benim şansım oldu yoksa bende kayabalığı sanabilirdim.
Yaz geldi oglumuz, kızımız, heves edip sahilde balık yakalamak isteyebilir onlara ilk önce netten trakonya balıgını gösterip tanıtmalı ve yakalama durumunda asla ellememelerini tenbih etmeliyiz.
Zehiri uzaklaştırmak için yara steril bir kesici aletle genişletilmeli ve mümkün olduğunca kanatılmalı" dedi. * Görülebilen bir diken, deri parçası veya yabancı cisim varsa yara temiz içme suyu, yoksa deniz suyuyla temizlenmeli. * Yaralı bölge, dayanılabilecek kadar sıcak suda acı kesilinceye kadar tutulmalı. * Kanamayı durdurup, yaranın üzeri kesinlikle kapatılmamalı, temizlenip pansuman yapılmalı. * Yarada enfeksiyon belirtileri varsa bir tıp doktoru gözetiminde tedaviye başlanmalı. * Zehir danışma merkezine telefon edip doktor yardımıyla ilk yardımı kendiniz yapabilirsiniz. İşte telefon: 0800 314 79 00 Ayni yazida iki tane farkli mudahale oneriliyor.Ilgili uzman cok ilginc olarak yanlis bilgi veriyor.Trakonya ve iskorpit gibi baliklarin ignelerinin batmasi sonucu vucuda enjekte olan zehir bir tur enzimdir ve isiyla bozunur.Ustad Vedat Baba'nin yaklasimi en dogrudur.Yarayi genisletmek ve kanatmak bu zehrin daha cabuk vucuda intikalini saglayacaktir. Amanyakla mudehale ve cok sicak suya carpilan yerin daldirilmasi, hatta sigarayla bu yaralanan yerin daglanmasi en etkin mudahalelerdir. Balon Baliginda tetradoksin diye bilinen (bu zehrin adi bile balon baligi ailesine verilen tetradon(dortdisli) isminden gelir.) bir tur zehir vardir.Yanliz bu zehir trakonya, iskorpit veya irina(vatos) daki gibi bir igne batmasiyla enjekte olmaz. Balon baligi bu yuzden carpan bir balik degil, toksik bir baliktir.Toksini ic organlarindadir, ozellikle odu, ureme organlari, kanallarinda bu vardir. Temizlenmesi esnasinda buralardan ete bulasirsa ve bu yenirse cok ciddi sonuclar verebilecek hatta oteki baliklardan cok daha yuksek oranda olume sebebiyet verebilecek zehirlenmeye sebebiyet verebilir..Bu herzaman olmiyabilir ancak kesinlikle risk alinmamalidir.Balon baligi zehirlenmesi dudaklarda uyusma, his kaybi, bu yuzden bozuk konusma, kas kramplari, uyusuklukla kendini gosterir.Hasta cok acil en yakin tam tesekkullu saglik merkezine goturulmelidir. Diger carpma seklinde zehirlenmeler cok acili olsa da eger enjekte edilen zehre ciddi bir allerjiniz yoksa, saglikli bir insansaniz hayat kaybi riskini tasimaz. Ancak yukarda bahsettigimiz gibi bu carpilmalara mudehaleyi zaman gecirmeden yapiniz ve elbette bir saglik ocagina ne olur ne olmaz kemdinizi gosteriniz. Faydali olmasi dilegiyle...
Gerçekden güzel yazı olmuş tragonya yazısını görünce dikkatimi çekti gecen yaz bilmeden tutmuştum tragonya son sürat hastane mrsparkle
bi tanıdğımı yaklaşık 45 cm boyunda trakonya sokmuştu. yaşaması büyük şans diye düşündüm.hastanede doktor hastayı akdeniz tıpa sevk etti.aslında en büyük sorunlardan biride hastanelerde bu tür balıklara karşı panzehir bulunmaması.hemde antalya gibi bi sahil şehrinde.her nekadar yılan akrep panzehiri varsa balık zehiri panzehiri olması gerek bence
Zehir yukarida da belirtildigi gibi enzimdir ve yuksek sicakliklarda enzimlerin yapisi bozuldugu icin islevselligi minimuma iner. Tam aksi yapilir ise yani yaraya buz vs. gibi sogutucu mudahalelerde enzimler gecici olarak islevini durdurur ancak yapisi bozulmaz. Metal yada ahsap farketmez. Not:bu yontemi ucuk tedavisinde kullaniyorum
Bu uyarı özellikle bu balıkları tanımayanlar için çokfaydalı teşekkürler.. trakonya acı verir ama öyle kolumu kesin diye bağırtacak kadar da değil.. beni bir kere trakonya çarptı, onda da ben dokunmamıştım aşırı rüzgarla sallanan oltanın ucundaki balığın sırt dikenleri koluma geçmişti.. ağrıdı, acıdı, uyuştu ama beni bağırtamadı.. sadece kıyıya ulaştıktan sonra (tekneyi ben kullandım) koluma antihistaminik (sanırım öyleydi) kardeşimin doktor olan eşi iğne yaptı bana bir de ağrı kesici, ve sonuçta ağrı çok hafiflemişti.. ertesi günü zaten o bölgede hafif bir karıncalanma dışında bişey kalmamıştı.. Yani bu haberi yazan gazeteci acı/ağrı kısmını sanki biraz abartmış ya da ballandırarak anlatmış gibi geldi bana
Trakonya var trakonya var dostum... Eger varsama denk gelirsen bagirtirir. Bir trakonya turudur.Cok kucuktur. Ama gazeteci meselesinde cok haklisin.Onlar pireyi deve yapmakta birebir.... Antihistamin alerjik reaksiyonlara karsi onlem olarak verilir.Bu kadar...Genelde sana uygulanacak tedavi hastaneye gitsen de bu olacakti.
"DENİZDEKİ ZEHİR ( 21.06.2012 - Yeni Asır Gazetesi ) Otel plajlarını, kalabalık sahilleri sevmiyor, doğayla başbaşa denize girmek istiyorsanız, sizi bekleyen öldürücü tehlikelere karşı dikkatli olun Denizin sayısız yararları arasında öncelik verilen balık türlerinin, yeterince tanınmaması yüzünden sıcakların artmasıyla birlikte tehlikeli hale dönüştüğü belirtildi. Ege ve Akdeniz'de gözlerden uzak deniz sefası sürmek isteyenler, tenha bölgelerde sıkça rastlanan zehirli balıklarla temas edenlerin kalp krizi riskine varan sıkıntılarla karşılaştığı kaydedildi." Al bi tane de burdan yak Amma uçurmuşlar. 90 kg lik vatoz haberinden altta kalır yanı yok
bir kaç türü vardır trakonyanın bunlardan birisi cidden kol kesilmesini isteyecek kadar çok acı verir. şimdi hangi türünün buna sebep olduğunu hatırlayamasamda direk gözlerimle şait oldum... Ayrıca çok lezetli bir balıktır. tutulduktan sonra yapılması gereken şey bir tırnak makası ile üzerindeki yele gibi açılan dikanlerin ve yanağındaki dikenlerin kesilmesidir sonra afiyetle yiyebilirsiniz...Ayrıca kumluk meralarda lokum balığı tutarken çok karşınıza çıkar ve renk olarak benzemesede şekil itibari ile lokuma çok benzer şaşırıp hemen el atmayın derim ben...