Denize olan hasretimin mutlu sonu. 27 Kasım 2011

27 Kasım 2011 Sivrice


Sivrice'de güzel bir pazar sabahı bir kaç günden beri denize çıkamıyoruz, bu ne biçim bir sevgi bu kadar kısa bir zamanda bu kadar özlem bu kadar hasret olurmu....işte oluyormuş.

Conta kaptan ile bahçede karşılaştık,
-sabah ben çıktım hiç bir şey alamadım dedi, bende
-Olsun Conta kaptan deniz çok güzel denizi çok özledim ve _Ben çılıyorum dedim,
Hava poyrazdan hafif hafif esiyor denizde azda olsa biraz çalkantı var, hava serin deniz için özel su ve soğuk geçirmeyen montumu giydim meşhur beremi taktım, teknemi çalıştırdım limandan çıkıyorum.

Kafamda hep torikler var sırtı takımımı çıkarttım gece için üzerlerinde takılı sahteyi değiştirdim, gene Tobi maru mavi ve epeyce hırpalanmış sahtemi hazırladım üzerindeki büyük iğneleri, 3 numara çarpma üçlü iğnelerle değiştirdim çok büyük iğne kullanmak istemiyorum nedeni ise,

balık sahtenin üzerindeki iğneyi fazla hissetmemeli,
iğne torik ve barakudanın tan ağzına girecek büyüklükte olmalı,
eğer balık iğneyi ağzına alamayıp iğneyi çenesine çarptırırsak sa balığı kaçırırız,
bu torik ve barakuda avinda 10 cm veya 13 cm kadar olan sahtelerde 3 numaradan büyük iğne kullanmamayı öğrendim.
limandan ayrıldıktan sonra takımımı yavaşçacık suya bıraktım ve onun nasıl yüzdüğünü inceliyorum.

Gayet güzel yüzüyor, sağa sola hareketleri gerçek bir balık gibi yüzmesi çok dengeli aşırı sağa ve sol tarafa kaçmıyor,
içimden şöyle diyorum....
-bu balık olacakta bu sahteyi yemecek he....
-ben balık olsam hemen atlarım üzerine. deyip kendimi avutmaya belkide balığı tutacağıma inandırmaya çalışıyorum.

Bu sefer beden olarak 0.40 çekeri 20 kilonun üzerinde olan çok sağlam misinayı 10 metre kadar 7 kulaç olarak sahteme taktım,
misinanın her metresini dizimde çekerek gamını aldım ve sağlamlığını test ettim, bazen hasarlı misinalar olabiliyor,
sahteye ıslatarak attığım düğümü gene test ederken oradan artık kopmayacağını hissedene kadar denedim misinaya çok güvenim var,
sonra küçük çelik bir fırdöndü bağladım diğer tarafa 080 ana misinamı ekledim,
beş metre sonra bir kurşun taktım 90 gr , beş metre sonra ikinci sarma yaylı kurşunumu taktım oda 100 gr bu şekilde sırtıya başladım meraya gidene kadar yolda da balık alabilirim düşüncesi ile 12 - 14 metrelerde 3 mil 6-7 km sürat le balığı arıyorum, bu denizlerde uzun senelerden beri balık avlamam bana çok avantaj sağlıyor burada kendi caddelerimi oluşturmuşum geçtiğim yerlerde mutlaka daha evvelden Torik ve barakuda tutmuşluğum vardır, balıkçılıkta nedense insan tutmuş olduğu balıkları nerede tuttuğunu hiç unutmuyor, ben devamlı caddelerimde dolaşırken yanımda bir dostum varsa ana hep mırıldanırım
-tamam buralarda torik olabilir sonra
-buralarda barakuda çok tuttum diyerek evvelden tutmuş olduğun balıkların yerlerinden geçerek buralarını benim balık caddelerim olarak her zaman kafamda, bu arada gözlerim devamlı karada, evlere , fenere, köylere, yollara, yani kerterizlere bakarak birde balık bulucumdan derinliği tesbit ederek bu şekilde balığı aramaya devam ediyorum..

Toriği bulabileceğim yani en çok torik yakaladığın neralarıma geldim burada balığı biraz daha derinlerde aramalıyım ve bir kurşun daha ilave ediyorum toplam olarak kullandığım ağırlık 300 gr. civarında, devamlı büyük zig zaglar çizerek dolaşmaya devam.
Bu 300 gr. ağırlık rolantide bu hızla 12 metre derinliklere kadar inebiliyorum arada sırada 25 metrelerde balık bulucumda balık görüyorum bu gördüm yerleri hesaplayarak yapmış olduğum 180 derece dönüşlerle elimdeki misinamıda salarak sahtemi 25 metre derinliklere indirip tekrar hareketlendirerek derinlerde torği aramaya devam ediyorum, sonra barakudaların olduğu veya sıkça bulunduğu yerlerden geçerken hızımı biraz artttırarak 14 metrelerde sonra 12 metreler ve 10 metrelerde barakudayı arıyorum, balık bulucumda mesela o anda 10 metre derindikte yol aldığımı görüyorum ama sahtemin arkamdan geldiği derinlik derinlik hala 14 metreler zira teknenin arkasından salmış olduğum toplam misinam 50 metre civarlarında, sahtemin hangi metrelerden geldiğini her zaman çok iyi hesap ederek bilmem gerekiyor yoksa takımı her an dibe takabilirim, işte böyle barakudaların olduğu yerden geçerken aniden o beklediğm yüreğemi hoplatan an nihayet gedi...... geriye doğru sanki biri takımımı çekiyor gibi hissettim hemen kendi kendime konuşmaya başladım,
- taman oldu bu iş balığı aldım....
tekneyi hafiften sağ tarafa doğru ve aynı anda hızı keserek balığı sakinleştirdim balık oltada hedeflediğim balık Barakuda olduğu belli zira balık üzerime doğru geliyor, hemen bir iki tasmalama yaptım biraz yol verdim tekne hareket halinde tamımı teknenin içine topluyorum bu arada ağırlıkların dibe inmemesi için tekneye yol veriyorum, balık aynı hızla geliyor ona benim hızımı geçme fırsatı vermiyorum misinamın gayer gergin olmasını istiyorum kurşunları içeri aldım ince ön misinaya kadar geldim balığın teknemin tam sağ tarafından gelmesini istiyorum teknemi çevirdim çekmeye devam ediyorum uzun bir balık barakudayı gördüm, kafasını sağa ve sola döndürmeden aynı hızla hooooop bir hamlede hemen Barakudayı tekneye aldım.
Barakuda teknemde bir kaç günden beri süren sert poyrazlardan dolayı denizimi çok özlemiştim ilk başta nihayet denizime sonra bu güzel barakudama , benim için yapmış olduğum, avlamış olduğum balık avlarım her zaman değişiktir, her avımın benim için çok ayrı bir anısı vardır her avımda çok değişik sevinçler heyecanlar ve mutluluklar yaşarım, balığıma kavuştum kısa bir hasretlikte olsa mutlulukla sonuçlandı.

İsvicre Zürih'te 20 sene çalıştım orada yaşadım, dünde İsvicre'den Zürih'ten kardeşlerim beni ziyarete geldiler, akşam hep beraber Taş han balıkçı Ali Kavas'ın yerinde beraber olduk benim barakudamı güzel bir ızgara, gene taze yakalanmış bir toriği Orhan baba usulü ile izgarada Ail kaptan kardeşimiz halletti, olmaz böyle bir balık ızgara.... diyorlar bu aradada da devlet bütçesine birazda yardımda bulunmuş olduk İsvicre'den gelen çoğu iş adamı biride yeğenim olan Aydın, onun arkadaşları benimde kardeşilerim, Engin, Tuncay, gene Engin, Ali Güney, Diğer Aydın, ben Conta kaptan ve Tuncay kaptan hep beraber unutulmaz bir Sivrice akşamı güzel mezeler balık ızgara ve güzel sohbetlerle saati 01.00 yapmışık, gene unutulmaz anılarımızın içersine güzel dostlarımızla beraber çok güzel bir Sivrice akşamını ekledik, hepinize güzel avlar ve dostlarınızla birlikte mutlu beraberlikler dilerim, hoşçakalın sevgili amatör balıkçı arkadaşlarım.












Tobi maru 10.5 cm epey hasarlı olan sahtem.




Yaylı sarmalı kurşun.

 

orhan abi gene harika bir anlatim harika bir balik guzel dostlarla harika bir gece bundan daha guzeli varmiki dunyada?

 

Orhan kaptan çok güzel anlatmışsın, sanki sen değil de ben yakaladım barakudayı Tebrik ederim, bol bereketli avlar

 

orhan abi yine barukudayı almışın maşşallah.aynı sahtenin üstü siyah yanı mavi olanıyla avlanıyorum güneş doğmadan barukuda hayır demiyor.rastgele

 

Orhan abi tebrikler. Caddelerinde bekleyen bir yolcuyu daha teknene misafir etmişsin. Tobimaru baracüda da çok başarılı sanırsam. (Boşu yok gibi)

 

anlaşıldı bu gün benim menüde baracuda varaha buraya yazıyorum
Orhan abi teşekkür ederim yine güzel bir ava imza atmışsınız

sizin bu sahtenizi çok beğeniyorum,kaç seferdir rafdan alıyorum seviyorum geri bırakıyorumbakalım ne kadar dayanabileceğim benim akmak istediğim bunun yeşili abi

 

Orhan abi tebrikler eline sağlık.. çok güzel anlatmışsın yine..

 

Orhan Abi , yine bağdat caddesine gezintiye çıkmış gibi Midilliye karşı gezmişsin. Yakışıklı baraküdalar da atlıyor tekneye.

 

Sevgili Orhan abi
Form'u ne yazıkki okuyucu olarak takip edebiliyorum.Ana sayfayı açınca ,eger sizin bir yazınız var ise, hemen onu okuyorum.Keyif verici ve ögretici.Bu güzelim
yazılarınızı bir kitapta veya bir av güncesinde lütfen toplayınız.
size saglıklı ve nice deniz dolu uzun bir yaşam diliyorum.esen kalın..rasgele...
ALİ

 

Çok teşekkürler sevgili Mehmet kardeşim bende kesin dönüş yaptıktan bir müddet sonra sonra Çanakkale'ye yerleştim ve birde tekne alarak zamanımın çoğunu balık tutarak geçirdim geçirmekte devam ediyorum, İsviçre'den gelen kardeşlerim ile de güzel bir akşam geçirdik bu sabah onları yolcu ettik sevgiler selamlar hoşçakal.

 

Orhan Ağabey, ağzına sağlık. Çocukluğumda "İhtiyar Balıkçı ve Deniz" nasıl bir ilham kaynağı olmuşsa bana şimdi senin yazıların aynı etkiyi gösteriyor.

Güzel kalpli insan. En kötü günün böyle olsun.

 

orhan abicigim tebrik ederim cok güzel bir barakuda darisi bana

 

Sevgili Volkan kardeşim bu anlattıklarım sadece o andaki yaşadıklarım, her av benim için başka bir heyecan, her avda çok çeşitli değişiklikler oluyor örneğin havanın durumu, sulardaki akıntılar, balıkların meralara gelmemeleri, balığı yani torik ve barakudayı meralara getirecek yemlerin denizlerimizde olmayışı, yunus akya gibi büyük balıkların barakuda ve torik sürülerini önüne takıp getirmemesi bu gibi sebeblerden dolayı merada çok az balık oluşu bizlerinde balığı bulana kadar sabirla mücadele etmemize neden oluyor, bıkmadan yaptığımız ve sonunda yakaladığımız balığın anısıda daha değişik oluyor, sizlerin de her zaman sevincime ve heyecanıma ortak olmanız, ben de bu anlatımlarım ile tecrübelerimi ve bilgilerimi sizlerle paylaşmam beni çok mutlu ediyor, sevgiler hoşçakalın.

 

Allah mutluluğunu daim etsin, Orhan Abi. Mutluluktan bizim payımıza düşen de güzel!

 

Tebrikler sevgili Orhan,afiyet olsun