Sondaj Kuyularında, Su Gelirinden Fazla Yeraltısuyu Çekilmesinin Zararları Özellikle tarım amaçlı sulamalar için açılmış olan bir çok sondaj kuyusu bulunmaktadır. Bu sondaj kuyuları yerin altındaki suyu çekerler. Ancak sondaj kuyularının denize yakın olan mesafelerinde sondaj kuyularından çekilen su miktarı, eğer doğal yer altı tatlısu gelirinden daha fazla olursa, kıyı diplerinden denizsuyu kara içlerine hareket eder. Bu kara içlerine ilerleyen denizsuyu sondaj kuyusuna kadar ilerlediği vakit bu noktadan tuzluluğu artmış yeraltı suyu olarak karşımıza çıkar. Sondaj kuyusuna gelen bu yeraltısuyu farkında olmadan tarlalarda kullanıldığı vakit yüzey toprağında çok ciddi anlamda tuz birikmesine, bunun sonrasında da toprağın verimini gün geçtikçe kaybetmesine neden olur. Ayrıca bu yeraltısuyu kıyıdan bulunduğu bölgeye kadar bütün yeraltısuyunu kullanılamaz hale getirecektir. Bu çok vahim bir durumdur. Bunun sonucunda insanlık için faydalı iki unsur olan toprak ve denizin hatalı sondajlarla doğru değerlendirilmemesi bu tehlikeli sonucu doğurmaktadır. Bir düşünün kilometelerce uzunluktaki tarlalarda tuzlusu birikerek böyle bir tehlike arzettiği zaman elinizdeki bütün tarlanın hiçbir ekonomik değeri ve getirisi kalmayacaktır. Çünkü toprağın besleyici özelliği kalmayacaktır. Yeraltısuları yeraltındaki geçirgen tabakada topuk vazifesi görür. yani toprağın çökelmesini engeller. Ancak yeraltısuyu gelirinden fazla su çekilmeye başlanırsa, toprak aşağıya doğru çöküntü vermeye başlayacaktır Bunun sonucunda yerüstünde çökmeler görülmektedir Bir de bu aşırı derecede sondaj kuyularından su çekilmesiyle, yeraltısu seviyesi düşer. Daha sonra düşen bu yeraltı su seviyesi yeryüzündeki su kaynaklarınında yerin altına doğru hareket etmesine neden olur. Bunun sonucu olarak da gölleri besleyen derelere su gitmemeye ve bunun sonucunda da, göllere gelen suyun azlığından dolayı göllerin bile kurumasına neden olabilir. Kuruyan göllerimizde bu örnekler vardır. Örnek: Eber Gölü Bu duruma çözüm olacak şey damla sulamadır. Damla sulama sayesinde su, çok daha az ve çok daha etkili bir şekilde kullanılarak sularımıza ve çevremize zarar vermeyecek bir düzen kurulmuş olacaktır Yaşadığımız denizin ve toprağın bize ve birbirlerine karşı bir şifre içerirler. İnsan olarak da biz bunları en azından anlamamız bilgilenme açısından faydalı olacaktır.
Güzel ve faydalı bilgiler için teşekkürler. Bizdede damla sulama tekniği yavaş yavaş kullanılmaya başlandı ama baya bi geç kadık zannedersem.
Damlama sulama tekniği toprak çökmeleri ve toprağın verimsizşeltirilmesini engellemeden başka korkunç derecede su tasarrufu sağlayan bir uygulama.Belki doğaya verdiği zararların bilincinde olmayarakda olsa çiftçilerimiz ekonomik sebeplerden damlama tekniğini gün geçrikçe daha fazla uygulamaya başladılar.
Evet Bu yüzden bazı topraklarımız çoraklaştığı ve tuz miktarları da arttığı gibi su kaynaklarımız da ciddi anlamda riske girdi. Damla sulamayı zaruri hale getirmek gerekli.
İster denize yakın yerleşimlerde, ister uzak yerleşimlerde sulama için sondaj yoluyla su elde edilebilir/mümkündür. Sondaj yoluyla elde edilen suyun toprak yapısına olumsuz etkisi hatalı sulamadan dolayıdır. Bunu için kanal/kanalet gibi sulama yöntemleri yerine damla yöntemi daha uygun bir sulama yöntemidir. Taban suyunun gelirinden/rezervinden fazla kullanılması/harcanması çökmelere/çöküntülere sebep olsa da, birinci elden toprağın verimsizliğine, besleyicilik özelliğini kaybetmesine sebep değildir. Sevgili Bünyamin, yazınızı kısaca yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi anladım. Doğru mu anladım? Zira, son iki paragrafta, sondaj-çökme-damla yöntemi ve verim ilişkisi farklı değerlendirilmiş gibi. Selamlar.
Keşke daha fazla uygulasalar. Artık yıl 2009 Çağımız artık "Sürdürülebilirlik Çağı" yaşamımızdaki bütün limitler SOS veriyor. Yani sonrasını düşünüyorum da bir şeyler yapılmazsa insanlığın sonu gerçekten tedirginlik verici.
Yapılan sondajın derinliği eğer deniz seviyelerinden daha aşağı noktaları içeriyorsa, yüksek miktarlı kullanımlarda bu durumda deniz diplerinden çekerin olduğu sondaj bölgelerine doğru deniz suyu yeraltından akar, daha ileriki zamanlarda ise taaaa sondaj noktalarına kadar gelebilir. Eğer ki bu denizsuyu yeraltısu noktalarına kadar ilerlerse sulama amaçlı olarak kullanılacak bu karışık acısu toprağın verimini ve bütün geçtiği yeraltı su dengesini bozacaktır. (yani olayı denizsuyu ile toprağı sulamak gibi düşünün) Bilinçli sulama olursa bu durum görülmez Üniversitede bitirme tezimin(2002) neden olduğu etkilerden biri olduğu için burada belirtmek istedim. yeraltındaki sular, suyu geçiren tabakaların arasını doldurduklarından o bölgelere yapılan büyük debili sondajlar bu ufak geçirgen yapılann arasından suyun zamanla çekilmesine neden olur ve ufak parçacıklar çökelirler. Bu çökelme yüzlerce metrelik bir derinliği içerdiği için uzunca bu çökelmeler birikir birikir ve yer altında açıklıklar meydana gelir daha sonrasında ise açıklar da birbiri üzerinde çökelerek en sonunda yerüstünde gördüğümüz büyük çökelmelere neden olur. tabii burada toprağın çökelmesi çekilen su ile alakalıdır.denize yakın veya uzak yerleşim olması farkettirmez
“yerüstünde çökmeler görülmektedir” ifadenizin devamında, “Bu duruma çözüm olacak şey damla sulamadır.” dediğiniz için, sanki, sondaj yoluyla elde edilecek suyun çökmelere neden olmamasını ancak damla yöntemiyle sulama yaparak önlemiş oluruz sonucu çıkıyor. Şayet bir ifade yanlışlığı yoksa.
evet, damla sulama yeraltı su seviyesini normal sulama gibi düşürmediğinden çökmelere karşı etkili olacaktır. Ancak açtığım konu başlığını adminlerimiz "Sondaj kuyularından fazla su çekilmesinin zararları" olarak değiştirlerse sevinirim.