FACEBOOK SAYFAMIZ: http://www.facebook.com/events/435806403121781/ Atık Yağları konusu çok önemli ve bu konuda yapacağımız bireysel etkinin uygulaması çok kolay ve sonuçları çok önemlidir. Yaşamımızda uygulamaya sokmamız çok olumlu bir davranış olacaktır. Atık Yağların Çevreye Zararları Bilindiği gibi 1 lt atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebilmektedir. Kullanılmış bitkisel atık yağlar evsel atık su kirliliğinin %25’ini oluşturmaktadır. Atık yağlar ekotoksik özelliğe sahiptir; bulunduğu ortamı kirletir, ortamda yaşayan canlılara zarar verir. Atık su kirliliğinin %25 oranında kaynağını, kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağlar oluşturmaktadır. Arıtılmayan atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar; denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğü zaman o suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalması sonucu; ortamdaki, başta balıklar olmak üzere diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açar. Küçük fırınlarda yakılması, içindeki ağır metal ve klor bileşimleri atık hava ile birlikte atmosfere salınarak havayı kirletir ve insan sağlığına zarar verir. Bu nedenle bu işlem yasaklanmıştır. Kullanılmış yağlar lavaboya döküldüğü zaman dren sistemine sıvanır, kanalizasyon borusu içindeki atıkların yapışmasına ve zamanla borunun daralmasına neden olur. Kanalizasyona dökülen atık yağlar diğer atıkları tutar ve kanalizasyon sisteminin kullanılmaz hale gelmesine sebep olurlar. Böylece atık su arıtma tesislerine zarar verir ve işletme maliyetini artırır. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre lavaboya dökülen atık yağların kanalizasyon sistemlerinin %40 oranında tıkanmasına sebep olduğu bildirilmiştir. Yağ ve gresler, anaerobik parçalanmaya karşı dirençlidirler. Çamur içerisinde bulunduklarında, çürütücülerde aşırı köpüklenme olmasına neden olabilir, filtrenin gözeneklerini tıkayabilir ve çamurun arazide gübre olarak kullanılmasını bozabilirler. Evsel ve endüstriyel atıksuların ve çamurların yağ ve gres içeriği, bu tip maddelerin toplanmasında ve arıtılmasında oldukça önemlidir. Yağ ve gres sudaki çözünürlüğünün az oluşu nedeniyle sıvı fazdan ayrılma eğilimi gösterir ve üst faz oluşturur. Yağ ve gres, suda ayrışmaları oldukça yavaş olup, bulundukları ortamlardan kolayca gitmezler. Bu nedenle birçok sucul ortamlarda problemler doğururlar. Yağ ve gres ön çökeltim havuzunda köpük halinde ayrılırlar. Bu nedenle yüksek yağ ve gres içeriği taşıyan endüstrilerde köpük problemi oldukça önemli olmakla birlikte çamurun vakum filtrasyonu da oldukça güç olur. Membran ile bir arıtım yapacağımız zaman özellikle yağ ve gresi gidermemiz gerekir. Aksi takdirde yağ ve gres membranın tıkanmasına neden olabilir. Evsel atık sular genel olarak biyolojik olarak arıtılırlar. Evsel atık su içinde bulunan yağları biyolojik olarak arıtmak zordur. Çünkü biyolojik arıtmada faaliyet gösteren bakteriler yağ ve gresle kaplanarak aktiviteleri engellenir. Bu nedenle atık yağlar atık suyun KOI ve BOI’sinde ciddi artışlara neden olur. Atıksu arıtma tesislerinde problem oluşturan yağ ve gresin tamamı ön çökeltim havuzlarında uzaklaştırılmaz. Suyun içerisinde çok ince emülsiyon halinde önemli miktarda yağ ve gres kalır. Aktif çamur tesislerinde gres çoğunlukla gres kürecikleri içine birikir ve bunlar yüzerek, son çökeltim havuzlarında hoş olmayan bir görüntü arz eder. Damlatmalı filtre ve aktif çamur proseslerinin her ikisi de sıvıdan biyolojik kütledeki hücrelere oksijen transferini engelleyen fazla miktardaki gresten önemli ölçüde etkilenir. Ayrıca biyolojik arıtmada aktif çamur prosesi 30 mg/L’den fazla yağ içeriyorsa çamur inhibe olur ve aktivitesi engellenir
Aynı zamanda çok büyük bir sektör bu. Trans yağ olarak tekrar tekrar soframıza dönüp ekonomiye kazandırılır. biyodizel olarak da yakılarak hava kirliliğine yol açar. Offf offf en iyisi japonlar gibi yağsız yemek galiba.
Siz atık yağlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Lavaboya dökmenin daha kötü olacağını düşünüyorum. Trans yağ konusunda da etkinlikler düzenlenebilir. Buna katılıyorum. Ancak petrol türevli yakıtlar biyodizel yakıtlardan çok çok daha fazla havayı kirletecektir. Onun için atık yağlarını lavaboya dökmeyenlerin çok olumlu bir iş yaptığını ve bu etkinliğin, bir alışkanlık haline gelmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu değerli bilgilendirme için teşekkur ederiz...Umarım'hangi avlak'diye merak edip birçok soru soran,onlarca yorum alan raporlar kadar bu bilgide ziyaretçilerimiz tarafından ilgi görür ve değerlendirilir...
Uygulamanın çok basit oluşu, bizim bu konudaki gayretimizi artırmakta. evinizde ağzı kapalı bir plastik kovayı rahatlıkla bu iş için kullanabiliriz. Çevre Bakanlığı'ndan lisans alan geri kazanım (biyodizel işleme) tesisleri - Ay Biyodizel İşleme - Bestaş Biyodizel - Çevresel Kimya - Eko Biyodizel - Ezici Yağ Sanayi - Kolza Biyodizel - Paksoy Biyodizel - Tayaş Tosya Alternatif Yakıtlar
Zaten konuyla ilgili sektörlerde, atık yağ toplama zorunluluğu var. Bununla ilgili olarak, atık yağ toplama şirketleri, ilgili müesseselere gerekli bidon türü malzemeleri verirler ve rutin olarak tutanakla atık yağları toplarlar. Tutanağın 1 nüshasıda ilgili bakanlığa gönderilir. Buraya kadar herşey 4 X 4 Önemli olan bundan sonrası. Piliç sakatatlarından yapılarak, %100 dana diye sucuk satılan bir pazardan güvenli alışverişin ne kadar sağlıklı olduğuna yorum yapmama bile gerek yok. Yağ konusunda bireysel olarak, kooperatif türü üretim yapan firmaları tercih ederim. Marmarabirlik, Hepota, Çotanak gibi. Tabii ilgili yağların cinslerine görede yanma derecesi en yuksek olan '' Fındık Yağı '' ilk tercihimdir. Bu tercihle, evde yanık yağ olayı % 75 daha az olacaktır; hem keseye, hem sağlığa olan yararlarıyla birlikte. Çiçek yağı derseniz 35 yıldır evime girmemiştir. Öncelikle, tüketerek bilinçli olmamızın katkısı çok daha fazla olacaktır inancındayım.