merhaba sayın abilerim, arkadaşlarım ve kardeşlerim. boğazdaki içler acısı durumu hepimiz biliyoruz. bununla ilgili bir çok konu açıldı bir çok yere mailler atıldı ama hiç bir cevap tatmin edici değildi. ben şahsen kendim bir çok kuruluşa ve yayın kuruluşuna mailler attım, arkadaşlarımdan da ricalarda bulundum ama hiç bir cevap alamamıştım. bütün ümitlerim tükenmişti neredeyse taaki bugün gelen maile kadar. Greenpeace a bu konuyla ilgili bir mail atmıştım ve beklediğim cevap bugün geldi. kendileri konuyla zaten 2007 den beri ilgileniyorlar. ve sizlerle o maili paylaşmak istiyorum. bu konuyla ilgili destekte bulunan bütün dostlara, abilere ve kardeşlerime teşekkürlerimi sunarım.
merhaba sayın yetkili. > ben doğma büyüme istanbulluyum. haftasonlarımı genelde ya kıyıdan ya > da tekneyle blık avına çıkarım. faka anayasamız değiştğinden beri > gırgırlara boğazda belli yerlerde yasak kalkmış durumda ve gırgırlar > gözüne kestirdikleri heryeri ağlarla çeviriyolar. inanın bazen > teknemizle geçemiyoruz bile. ve kıyıya neredeyse 10 metre mesafede > bile ağ atıyorlar. dolayısıyla lüfer yavrusu olarak bilinen > çinekopları hatta defne yaprağı denilen çinekopun da daha küçüğü > balıkları tutarak piyasaya ince çinekop adı atında satmaktadırlar. > bugün büyük alışveriş merkezlerinin balık reyonlarında henüz yavru, > cinsel olgunluğa ulaşmamış bu lüfer yavruları satılmaktadır. hal böyle > olunca lüferin soyu tükenme tehlikesi altına girmiş bulunmaktadır. > durum sadece bundan ibaret değil, aynı zamanda midye toplayan tekneler > de denizin diblerini kazımaktadır. > İstanbul boğazı bir çok balık türünün geçiş alanıdır. fakat gırgırlar > balıkların resmen yolunu kesip marmaraya akmasını engellemektedir. bu > durum marmarada plaktonların çoğalarak müsilaj ( halk arasında kaykay > da deniyor) oluşumunu sağlamakta ve marmarayı verimsiz hale > getirmekedir. bugün balık tutan gırgırlar gelecekte balık olmayınca > hangi yola başvuracaklar, kim bilir nereyi daha kurutacaklar. > gırgırlardaki sonar sistemi denize az miktarda elektrik vererek > balıkların yön değiştirmesine ve sersemlemesine yol açmaktadır. > geçenlerde tekneyle yine balık avına açılmıştık, yaklaşık bölgede 30 - > 40 ufak balıkcı teknesi vardı. derken bir gırgır geldi hepimizin > üstüne sürerek bizi resmen kovaladı o bölgeye ağlarını döktü ve hatta > o sırada teknesini istop ettirmiş bir amca ağların arasında kaldı ve > zor çıktı. > tarım bakanlığına dostlarımla çok sayıda mail attık ama saçma sapan > cevaplar aldık. sahil güvenlikten de aynı. boğaz trafiğini > engellemediği için serbest bırakılmış sözde , tarım bakanlığının boğaz > trafiğiyle ne ilgisi var biz balık neslinden bahsediyoruz. > babalarımızın zamanında boğazda ve denizlerimizde olan bir çok balık > türü ( orkinos, kılıç balığı, kalkan ..vb) balıklar zaten artık yok. > şimdide boğazın incisi lüferimizi kaybetmek üzereyiz hatta ileride > istavrit bile bulamaz hale geleceğiz.. > bu konuda nasl bir şeyler yapabiliriz yardımcı olabilirseniz çok seviniriz. > iyi çalışmalar dilerim > saygılarımla... Greenpeace den gelen cevap ; > Mesajınıza teşekkürler. Bahsettiğiniz konunun çok yakından > takipçisiyiz. Konuyla ilgili dilekçeyi biz de gönderdik, biz cevap > bile almadık gerçi ya Gelen cevapları da balıkçı forumundan okudum, > açıkçası şaşırtıcı değil, Bakanlık adeta bizlerle ve kıyı balıkçısı > ile dalga geçiyor yıllardır. > Bu konuda daha etkin olmaya çalışacagız. Mesela bu dilekçeyi daha çok > insanın göndermesini sağlamak için bu haftasonu facebook gibi yerlerde > yayınlayıp, sonra da sayısı binlerce olan destekçilerimize > göndereceğiz. Çok kişi gönderirse işi ciddiye alan insanlar olduğuna > kanaat getirirler belki. > > Lüfer konusuna gelince; aslında biz 2007-2008 yıllarında 'yavru balık' > projesi yaparak yalnız lüfer değil, neredeyse tüm ticari türlerde çok > miktarda yavru balığın satılldığını, ve yasal boylara bile > uyulmadığını anlatmaya çalışmıştık. Bir balık boyları cetveli yapıp > balık pazarlarında dağıtarak ve basın yoluyla insanlara yasal ölçüleri > öğretmeye ve asıl olarak da bakanlığı denetim için harekete geçirmeye > çalışmıştık. Bir nebze başarılı olundu, cunku balık pazarlarına uyarı > gelmişti o dönemde. > http://www.greenpeace.org/turkey/news/yavru-bal-k-projesi-ba-lad > http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/defending-our-mediterranean/threats/yavru-bal-k-projesi > > Şimdi ise yasal boylardaki yanlışlıkları da göze alarak yeni bir > avlanma boyları çizelgesi ve listesi hazırlıyoruz, bunu da konunun > uzmanı hocalarımızdan destek alarak yapıyoruz. Önümüzdeki hafta bu > cizelgenin ilk aşaması olan yeni bir tüketicilere yönelik 'balık > boyları' cetvelini yayınlayacagız. Burada amacımız Bakanlığın > sirkülerdeki yanlış boyları (lüferdeki gibi!) düzeltip, tabi ki > uygulama icinde ciddi planlamalar yapması. Tabi işin uygulama kısmını > ölçmek zor ama şu anda hiçbir denetim olmadığını artık sağır sultan > biliyor. > Biz daha 2007 de balık halini defalarca ziyaret ettiğimizde hal > görevlileri kendileri söylüyordu, bakanlık çalışanlarının yasak balığa > falan bakmadığını, yalnızca alışverişlerin düzgün, yasal vs olduğunu > kontrol ettiklerini. > > Kısacası, bu konuda herkes duyarlı, herkes birşeyler yapmak istiyor, > çünkjü hepimiz deniz çocuğuyuz, hepimiz balık tüketicisiyiz. Umarım > bunu asıl karar alıcı ve uygulayıcılar da anlar yakında... > > Dediğim gibi biz bu konuda zaten başlamıştık yıllar öncesinden > çalışmaya, şimdi sizlerin de desteği ile konuyu iyice kamuoyuna > taşıyabilrsek belli bir 'balık sever' zümreden çıkar, en ciddi > sorunlarımızdan birinin denizlerimizin bitmek tükenmesi olduğunu > anlatabiliriz diye düşünüyorum. > > Eğer bir dernek veya kooperatife bağlıysanız lütfen haberleşelim, > bilgi kopukluğu olmasın. > Sevgiler, > > Banu Dökmecibaşı
Engin kardeşim bu gayretli çalışmalarından dolayı seni tebrik ederim. Yetkililer de bir an önce işin vahametini görür ve önlemlerini alırlar (hiç sanmıyorum ya)
abicim sağol aslında greenpeace zaten olayın farkında bunun için 2007 den beri çalıştıklarını söylüyorlar ki tam başarıyorduk, tarım bakanı ve gırgırların boğaza açılmasıyla tekrar daha hızlı bir şekilde yokoluşun gerçekleştiğini söylüyorlar.
Çok ciddi bir konu...çalışmandan dolayı tebrikler arkadaşım...bu tür olaylarda sonuç ancak ciddi çoğunlukla alınır..teşkkürler
Sevgili ENGİN kardeşim, Yapmış olduğun gayretli çalışmandan dolayı teşekkür ederim. Aslında hepimizin aklından geçen zaman zaman formlarda paylaştığımız konuyu sen daha ileri seviyeye taşıdığın görünüyor. Asltında hepimiz senin gibi bir çok girişimde bulanabiliriz. Öncülük senden geldiği için teşekkür ederim. Saygılarımla.
ben teşekkür ederim. aslında bu konuda Mahir amcamın (REİS) benden daha büyük girişimleri olduğunu düşünüyorum ve onun bu girişimleri beni daha da fazla girişimde bulunmaya itmiştir. kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır. gerçekten elleri öpülecek birisi. ayrıca bu konuyla ilgili bizimle fikirlerini paylaşan diğer arakdaşlarıma da teşekkürlerimi sunarım. ben greanpeace sayesinde sesimizin daha iyi duyulacağına inanıyorum. saygı ve sevgilerimle..
Engin abi değindiğin konudan ve duyarlılığından ötürü seni tebrik ediyorum. Bencede önemli bir konuya değinmişsin ancak bu şekilde konular açıldığı zaman site olarak hareket etsek çok daha başarılı olunacağı inancındayım. Bu yüzden moderetörlerimizden ve konuda uzman üyelerimizden daha aktif olmalarını bekliyorum. Çünkü ne zaman böyle bir konu açılsa çok fazla yazışma olmadan bir süre sonra konu unutuluyor öncelikle bu harekete çok uzun zamandır duran Ege üniversitesi hatıra ormanı yazan yere bu konuyla alakalı bir metin yazılabilir ve açılacak olan yeni basit bir ara yüzü olan, sadece imza ve yorum yazılabilcek yeni bir internet sitesine o yazıya tıklandığında ulaşılabilir. Ama bu sadece bizim değil bütün deniz ve balıkla alakalı internet sitelerinde aynı uygulamayı kullanırsa katılım sayısı gerçekten artacaktır. Bu olayın sadece boğazla alakalı değil bütün denizlerimizle alakası olması lazım AB standartlarında uygulama olmalıdır gerçi ben bu mesajı yazıyorum bişey olmucağınıda biliyorum ama inşallah bir gün insanlar bu duruma uyanır yarın öbürgün ne yicek ne tutucak balık bulamıycak çünkü kimse. Ayrıca burda malzemelerimize takımlarımıza milyonlar döküyoruz bu sitenin üyelerinin yarısı bir hesap numarasına 3 5 tl yatırsa o para bu olaya hayli hayli yeter. Örnek olarak bu sitedeki Göztepeli arkadaşların yaptığı olayı yapabiliriz. http://www.goztepehentbolyasayacak.com/default_2009_2010.asp Not: Göztepeli değilim sapına kadar MANİSALIYIM
Engin gösterdiğin bu çabadan dolayı seni kutlarım. Mucadeleye devam. Aynı zamanda şu günlerde boğazda avlanan amator balıkcılarında greenpeace'in sana da gönderdikleri cevapta özellikle belirttikleri; "Burada amacımız Bakanlığın sirkülerdeki yanlış boyları (lüferdeki gibi!) düzeltip, tabi ki uygulama icinde ciddi planlamalar yapması." konusunda bu planlamaların neticelenmesini beklemeden gereken hassasiyeti avlarında göstermelerini rica ediyorum.
enginson hakikaten muthis bir savascisin.Insallah cok yakin zamanda hepimizi memnun edecek sonuclar aliriz.Buna cok cok sevinecegim. Rastgele ve buyuk tesekkurler...
evet arkadaşlar yazışmalarımız devam ediyor green peace de bu konuda bizden destek bekliyor. önceki mailinde de belirttikleri gibi herhangi bir kuruma bağlı olup olmadığımı sordular. amatör balık avıyla ilgili siteye üyeyim ve orada bu konudan şikayetçi çok insan var dedim irtibatı koparmayalım dediler bu konuyla ilgili ciddi çalışmalarımız devam ediyor dediler bizden de destek bekliyorlar. bazı paylaşım sitelerinde bu konuyla ilgili başlıklar ve etkinlikler düzenleyeceklerini anlattılar. işte o zaman güzel şeyler yapmaya çalışacağız arkadaşlar. umarım çok geç kalmamışızdır. yoksa seneye tutucak balıkta kalmayacak zaten böyle giderse denizler pislikten geçilmeyecek ve balık avlamak kıyıdan da olsa herkeze yasaklanacak. çiftlik balıklarına yönelmek zorunda kalıcaz .
engin gayretlerin süper. seni tanımıyorum, ama istanbul kıyı raporları bölümünde istanbulun deniz canlılarına duyduğun sevgiyle neredeyse yatıp kalktığını düşünüyorum. bu sevgin gerçekten kayda değer. meyvelerini de hepimizin adına almaya başlamışsın. greenpeace kolay kolay her konuya ilgi duymaz. gerçekten ciddi bir örgüttür. aklıma şu geldi: acaba örneğin boğaziçinde ağ atan gırgırların yoğun bulundukları bir bölgeye bir sürü tekneyle gidip oraları işgal ederek bir engelleme yapılamaz mı. belki greenpeace buna katkı verebilir. bu acaba gerçekleştirimesi çok mu zor bir aksiyon. ayrıca böyle bir aksiyon medyanın da dikkkatini çeker sanırım. bence böyle bir eylem bütün akşam haberlerine çıkar. ama uygulanabilirliği nedir bilemem.
süha abi büyük bir tekne olsa belki ama küçük teknelerle çok riskli ben daha önce anlatmıştım bir gırgır teknesi biz orda tekneyle avlanırken 20 - 30 tekne vardık biz biraz açılmıştık o sırada gırgır geldi o 20 30 teknenin üstüne sürerek kornasına da basarak herkezi kaçırdı. bu adamlar hiç acımaz üzerimize sürerler. ama bütük tekne olursa birşey yapamazlar. ben sadece deniz değil diğer doğal güzelliklerimizi de milli değerlerimizi de korumak için elimden geleni yaparım. ama bu hükümet varken zor. bunların gelecekte şunları yapmasından korkuyorum ; tarihi eserlerimizi sözde restore edicem diye restorana çeviricekler. sahil şeridi çay bahçeleri ve cafelerle dolacak, avlanacak yer kalmayacak. ormanlarımızı yakıp siteler yapacaklar. kimseye satmadıkları devlet arsalarını çok uygun fiyatlarla kendi çıkarlarınca satacaklar. her yer otopark olacak kendi evinin önüne bile araba çektiğinde para ödeyeceksin. her şeyden aldıkları vergiler daha da artacak. kışın doğalgaza zam gelecek sonra yazın düşürüyoruz diye yaptıkları zamın 5 de biri fiyatı düşürecekler. önemli mevkilere kendi adamlarını atayacaklar. işi bilmeyenler bile çok güzel mevkilere gelecek. doğuyu hiç karıştırmıyorm ama gidecek orası.. malesef siyaseti hiç sevmem hiç te siyatten bahsetmedim hayatımda beni tanıyanlar bilir ama böyle düşünüyorum.. böyle düşünmeme sebep oluyorlar o yüzden artık tv de izlemiyorum...
bunlar zaten oluyor. geleceği beklemeye gerek yok. önemli olan bütün bu olanlara karşı el birliğiyle mücadele etmek. ne demişler: 'susma, sustukça sıra sana gelecek'
