Değerli üyeler Kimilerinin yoğun hissedebildikleri haftabaşı sendromunu,özellikle bahar aylarında,çalışma hayatı boyunca yoğunca hisseden birisi olarak,artık,belki biraz faydası olur ümidiyle her pazartesi yeni bir konu açmaya karar verdim. Bence bu güzel balık aslında bir tezatların balığıdır. Munis ama sinsi bir avcı,çirkin görünüşlü ama enteresan,gaddar ama ağlayabilen,teslimiyetci,Dülger ve Peygamber gibi zıt iki isme sahip,eti Ege balıkları arasında ön safhada anılan,insana trofe balık yakalama hissi verebilen bir balıktır. Muhtelif bırakma oltalarına,arada yemli takıma,vertical jigging tarzına yakalanabilmektedir. Benim yöntemim ise,ilkbahar aylarında peşine düştüğüm Uskumru ve Kolyoz çapariciliğime,bazı durumlarda konu olması yöntemimdir. Şöyleki; İnce takımdan asla taviz vermeyen bir avcıyım.Yoğun uskumru avlarımda gerçi ince takıma ihtiyac yoktur ancak bazı günler,hatta üst,üste bazı günler durumda değişiklik olabilmektedir. İyi ve hızlı bir çapari yapabildiğim için,takıma,maliyetede pek aldırmadığımdan,hem boş zamanlarımı değerlendirmek ve hemde her avımda iyi durumda çapariyle avlanmanın yüksek randımanına olan inancım dolayısıyla,bazı çaparilerimin köstek ve ana bedenlerini FC misina kullanarak yapar,bunlarda nispeten 4 ila 5 numara kırmızı,siyah beyaz çapraz,ancak sonradan çaprazı alınmış ince iğneler kullanırım. Uzunca köstekli ve geniş aralıklı olarak donattığım bu çeşit takımımda artık tüy kullanmamaktayım. Sebebi ise gayet basit olup iyice derin sularda bile görünürlülüğü olabildiğince yüksek yapabilmeye yöneliktir. Şayet profesyonellerin ağlarını incelerseniz,onların bırakma ağlarının renginin kırmızı,turuncu ve sarı renkte olduklarını görürsünüz. Ağcılıktaki mantık takımın niispeten görünmemezliğini teminken,çaparicilikte ise durum tam tersi olarak gelişmelidir. Yani derin su çaparilerimde kullandığım sim ve floşların rengi,mavi,yeşil,mor,lacivert beyaz ağırlıktadır,orta su avlarımda ise araya sarı ve kırmızı renklerde ilave edilmiştir. Bu kabil donatılan çapari hemen her balığı yakalar. Bunlara çapari konusu balıkların yanısıra,mercan,fangri,kocagöz mercan,izmarit,sardalye,kalamar,kırlangıc,istakaro z,Dragonya gibi balıklar sıklıkca yakalanır. Bazı günler yoğun balık yazan FF'lerimizin aksine,arkadaşlarımın yoğun balık var ama yemiyor serzenişlerini duymam günün Dülger acısından bereketli olabileceği sinyalidir benim için. Bahis konusu çaparim işte böylesine durumlarda devreye girer. Ben elle avlanamam.Uygun kaliteli kamış ve makaralarım,kullandığım gayet ince ama mukavim misina iplerim,ağırlıkları 750 gr ile 1 kg arasında olabilen koca kurşunlarım,böylesi durumlarda dipteki sürünün tam tepesine inmemi sağlarlar. Bu durumun başkaca etkin alternatifi yoktur.Zira kurşun ne kadar ağır olsada el misinası dolaşmayı asgariye indirgenmesi için gayet kalın kullanılmakta,böylesine kalın 0,80 ,90 mm gibi misinalar ise akıntıdan olabildiğince fazla etkilendiğinden sürülere erişilmekte zorluklar yaşanmaktadır. Kamışlarım Daiwa,Shimano gibi markalardadır,mukavimliklerin yanısıra esner hüviyettedirler. Makaralarım ise güçlerine hemen her türlü makaradan daha fazla olduklarına inandığım Daiwa GS 9'durlar.Bu ağır devirli ( 1'e 3,2)makaralar adeta romörkör gibidirler,ağır ama emin kolayca balıklarımı bunlarla yukarı alırım. Balık arama aksiyonlarım sert ve kısa darbeler halinde değildir.o,30 bazende 0,35 mm kalınlıktaki ana bedenimi fazlaca yormamaya gayret ederim iğnelerimi dans ettirircesine gezdirerek avlanırım. Dibe yakın,yoğun ama yemiyen diye adlandırılan balık sürüsü genelde izmarit,kupes,sardalye gibi balıklardan müteşekkildir ve arkalarında sinsi bir veya birkaç avcı vardır.İşte bunlar dülgerlerdir. Fırsatını yakaladıkları anda kamuflaj özellikleri sayesinde yaklaşır, koca ağızlarıyla şimşek hızıyla hamleder ve avlarını anında ambarlayabilirler. Tespit ettiğimde tepelerinde dolaşırken salıverdiğim ve dans ettirdiğim çaparim kücük balıklardan bazısını behemahal yakalar ve benim dans ettirişim bir müddet daha sürer. İşte o an gelmiştir.Birden hayli ağırlaşan takımım güzel bir Dülgerin habercisidir.Onu ihtimamla yukarı alırım. Sonrası benim için üzüntüdür.O inlemeye başlar bense üzülmeye. İlişikte bazı kareleri sunuyorum. Sevgi ve saygımla
Vedat abi, yine değerli bilgiler ve güzel resimler ile süslü faydalı bir paylaşım olmuş. Dülgerler harika görünüyor. Yazıyı okurken yanlışmı okudum diye tekrar okuduğum bir kısım var, bununla ilgili ayrıntıları paylaşırsan mutlu olurum. İğnerin çapraz olarak seçilmesi ve sonradan düzeltilmesi tam olarak maksadı nedir? Aklıma gelen bir iki husus var acaba bunlarla ilgisi var mı merak ettim. Sağlıcakla kal...
işte bu kaptan. sorduğum merak ettiğim mesele buydu süper bir av olmuş afiyet olsun.ayrıca tecrübelerini vede bu meslek sırlarını paylaşmana da şapka çıkarıyorum.sağlıkla kal.
Vedat abi yine harika bir rapor, yine sürükleyici bir anlatım, yine beni İstanbul'u terki diyar etmeye yetecek avlar. Ne diyeyim abi, biz buralarda ava gidip tek bir balık alamadan dönerken, siz oralarda 3-4 karede 6 yada 7 değişik balık ile avlarınızı paylaşıyorsunuz, Biz sizi tanıdığımız için şanslı, siz o harika yerde yaşadığınız için şanslı, galiba burada şanssızlık piyangosu da , sizin tecrübelerden kaçamayan balıklara vuruyor, Size Allah avlarınızı daim etsin demek, garibime gidiyor açıkçası, lakin sizin balık avı konusunda seçilmiş insanlardan olduğunuzu düşünüyorum. Sadece pazartesiler yetmez Vedat abi, en azından haftada 2-3 gün konu açmalısın İyiki varsın
Sevgili Vedat Abi,bir kez daha tebrikler.Çok güzel bir anlatım ve harika bilgiler vermişsin yine bizlere.Güzel avlarının devamı dileğiyle. Saygılar, Gökhan
Teşekkürler yine ilaç gibi bir pazartesi raporu, sanırım daha önce bu avın hikayesini okumuş veya dinlemiştim, ellerinize sağlık. Dip Not: İstanbul'a varış tarihiniz bellimidir, size sormak istediğim en basitinden en zoruna birçok sorum var, vakit ayırıp beni dinlemyi kabul ederseniz.
dülger balığı sevgili vedat abi yakaladığınız balıkları görünce aklıma heybeliada 80-90 lar geliyor,ozamanlar yorgo usta ile beraberki bana tekne avcılığını öğretmiş kişidir böyle teknelerde çapari esnasında süpriz balıklar atlardı çaparideki istavrite kırlangıç vs .ogünler geldi aklıma vedat abi ben bir soru sormak isterim size acaba florakarbon misina ilemi bağlamak gerekir rapalayı bunun avantajı nedir. florakarbon misinanın fonksyonu nedir saygılarımı sunarım yazılarınızı sabırsızlıkla beklerim
vedat usta niye böyle yapıyosun Beni Ankaradan soğutuyosun bigün kaçıp gelicem oralara. Avraporuna gelicek olursam gerçekten çokgüzel çeşit var livarında dülger, levrek,mercan, karagöz , uskumru, kupez çeşit müthiş hepsi egenin incisi takımlara diyecek birşeyimyok herşey müthiş hele tekne , tekneye bayıldım düşündüğüm tarzda yapılmış ve donatılmış tebrik ederim
ağabey, güzel bir anlatımın ve fotoraflar için tşler.sağolasın. dülgerde ayrıca bir denizsever olarak şahsen, ben hiç avlamadım ama bilmiyorum adamı üzecek derece güzel bir balık. ama avcılık da doğa kanunu tabii