Dün ofiste eski raporlara ve fotograflara bakınca kurtlarım kaynamaya başladı.Uzun zamandır balığa gidememenin verdiği özlemle haftasonu planları yapa yapa eve geldim.Ellerinizden öper oğlum şu an memlekette dedeleriyle tatilde,kerata 1,5 yaşında ama maşallah bizi aramıyor bile.Neyse uzatmayalım ben kısırı çok severim, sağolsun hanım da kısır yapmış, kısırı görünce ben de ışık çaktı, hadi dedim balığa gidelim.Eşim şaşırdı tabi,sağolsun hiç kırmaz beni tamam dedi,o çayı termosa koyup hazırlığını yaparken ben de odunluktan geçen seneden kalan malzemelerimi arabaya yüklemeye başladım.20 dakika sonra yola koyulduk,hedef İnciraltı,Crown Plaza otelin az ilerisiydi.Günlerden perşembe,akşamda mac olunca sakindir diye düşünüyordum,ama o ne kalabalıktı öyle, sanki haftasonu.Neyse hezaman ki yerimize gittik,kilimi serdik ve ben geçen seneden beri elimi sürmediğim oltaları,takımları,malzemeleri çıkarmaya başladım.Aslında yapmadığım birşeydi ama oltaları kontrol bile etmedim,o kadar sabırsızdım ki.Biran önce oltalarımı suya atıp ucundaki zillere bakarak hayallere dalmak istiyordum.Yem olarak yol üzerinden yemcimden boru kurdu ve sülünez almıştım.3 tane olta salladım.İkisi klasik 2 li dip oltası, birtanesi de tek iğneli hırsızlı olta.Boru kurdu isparozlardan ötürü pek verimli olmadı,hedefte gecen sene tuttuğum Mırmırlar vardı.Ben de yemi sülüneze cevirdim.Saat 24'ü geçmiş,insanlar ağır ağır evlerinin yolunu tutmaya başlamıştı,Ben ise tuttuğum isparozları yakalayıp denize yollamakla meşgüldüm.Bir ara balık kesti, eşim de hadi kalkalım dedi,tam dur son bir sigara içeyim dedim ve elimi sigaraya uzattım ve yaktım ki benim emektar olta deli gibi ötüp yattı,yerden nasıl fırladım hatırlamıyorum.Oltayı tasmalamamla ucundaki ağırlığı hissedip şoka girmem bir oldu.Ben hatırlamıyorum ama eşimin söylediğine göre civardaki herkes olayı fark etmiş.Neyse dostlarım balığın ne olduğunu kestiremiyordum ama sağlam asılıyordu,Eşime arabanın arkasından kepceyi getirmesini söyledim ve dizlerime kadar suya girdim.Kalbim nasıl atıyor,8-9 aydır balığa gidememişsin, bir an da esmiş balığa gelmişsin ve belki de kendi rekorunu egale edeceksin.Ben balığı fazla boşlamadan kalama ayarlaya ayarlaya cekiyorum ama oltalarımdan da emin değilim.Eğer balık sağlam kafa atarsa diye düşünürken.....CAATTTT evet bu sesi hayatım boyunca hiç unutmayacağım.Hayatımda çok balık kacırdım hatta bu balıktan daha büyüklerini de kaçırmışımdır ama en çok bu balık koydu bana.Hata tamamiyle bana aitti.Sabırsızlık etmesem takımlarımı kontrol etsem ne olurdu ki sanki.Belki 1 saat kaybederdim,ama bu balığı kaybetmezdim.Düğümlerime ve iğnelerime güveniyordum ama ya misina??? Arkadaşlar bu bana büyük ders oldu,nerede ve nasıl bilemezsiniz belki de hayatınızın trofesiyle karşılaşacaksınız.O yüzden ne olursa olsun takımlarınızı kontrol etmeden suya yollamayın.Ben her seferden sonra takımlarımı elden gecirirdim,ne zaman balığa gideceğim belli olmaz diye.Ama bu sefer faka bastım işte.Kaçırdığım balığın,dün dolunayda bana kafa selamını da hiç unutmayacağım.Emin değilim ama Granyoz diye tahmin ediyorum.Orada büyük granyozların cıktığını biliyorum.Hiç yakalamak nasip olmamıştı,artık başka sefere.Herkese rastgele..
Geçmiş olsun inşallah bir dahaki sefere yakalarsın Murat.takımlar uzun zaman bekleyince bozuluyor misinalarda tuzlu sudan etkileniyor uzun süre aynı misina kalınca olta üzerinde bu tip durumlarla karşılaşabiliniyor en iyisi her ava giderken takımları iyice kontrol etmek, çok üzülme en azından balığa gitmişsin eşinle birlikte o da güzel.
Geçmiş olsun.. okudumda baya heyeacanlandım sizi tahmin bile edemiyorum... Birdakine kaçmaz umarım... misinalara dikkat
takama kafana dicem ama dilim varmıyor.çünkü o acı ve dumur durumunu bende çok yaşadım.ne yapalım kaçan balık büyük kaçamayansaızgara tava oalayı .geçmiş olsun
Geçmiş olsun Murat abi,balık tutamasak bile bazen bu heyecan yetiyor bize.Ne yapalım bir dahaki sefere kısmet olur inşllah.Hem artık bakım konusunda da tecrübe edindiniz,tekrarında o balığın hiç şansı yok diye düşünüyorum.Rasgele...
mesele misinadan çok kalama ve makina problemi. kalama verirken tutukluk yapan makinalar yüzünden kaçıyor balık bunu engellemek için kalamayı çok gevşetip yükü elle bindirmek en kolay yol oluyor yada düzgün paraya düzgün makina almak lazım geçmiş olsun
Tedbiri elden bırakmamak lazım.Kontrol eksikliği yüzünden çok kişi bu olayı yaşıyor.Umarım birdaha yaşamazsın.
bir teselli ver... ==ya hocam şöyle 4-5 Kg’lık bir trofe düşse, vursam tasmayı, versem kalamayı. Ağır-ağır ‘gezdirsem’ şöyle bir. Dalsa, çıksa. Atlasa, zıplasa. 50-60 metre öteden çeksem getirsem kıyıya… ==eee? E si şu: Çaaaat! etse, paaaat! etse, misina kopsa, trofe kaçsa. Ne de güzel olur be hocam. Ömrüm tazelenir. Çaaaat! nerde? Tık bile yok… Geçen cumartesi günü Kuzgun baraj gölüne Gökkuşağı alabalığı için gittik. Toplam dört kişi. Çıkınımızdaki tüm teknik ve taktiklerimizi denedik. Yaklaşık 12 saat uğraştık. Tek bir balık alamadık. Sevgili Murat, yukarıdaki diyalog aynen yaşanmıştır bilesin. Onun için seni teselli edecek sözler bende yok maalesef kusura bakma.
kaçırdığına üzüldüm. yalnız balığı yakalasaydın veya yakaladığın balıkları yermiydin. konak ve inciraltı taraflarının balıklarını yimeyin falan diyorlar ben konaktan 800 gr.lık levrek yakaladım yedim. ama içimede sinmiyor ya.
geçmiş olsun oluyor bazen böyle takma kafana ben sazana avında 0.50 misinamın koptugunu çok biliyorum
Dün akşam bende oradaydım ama çok mutlu ayrıldım Bende dün akşam inciraltındaydım bacanagım satılık bir tekne oldugunu soyledi.. Gorur gormez aşık oldum.. Bu akşam ustu noterde işleri tamamladım ve artık bana ait.. Anlayacagınız dün akşamı bende ömür boyu unutamam..
Acımı paylaşan herkese cok teşekkürler Bence günü en karlı kapatan siz olmuşsunuz,Tekneniz hayırlı uğurlu olsun, kazasız belasız nice güzel avlara inşallah.. Aslın da haklısın abi, o heyecanı yaşamakta güzeldi, eminim bir daha ki sefere nasıl tuttuğunuzu ve resimleri paylaşırsınız. Abi, tutmaya çalıştığım yer neredeyse Sahil Evleri,körfezin bayağı dışı, ama balık zaten geziyor,hele çupra falan..Bana kalırsa körfezde tutulan bazı balıklar yenilebilir.Kefal türü balıklar içinse benim de içime sinmez açıkcası..