3 aydan beri Burhaniye Pelitköy sahilinde Bağlarburnu mevkiindeki yazligimizda kalmakta ve balığa çıkmaktayım. 3 aydır gerek tekneden sırtı hatta cunda açıklarında jigden gerekse kıyıdan atçek ve yemliden kendi, resmi balık boy sınırlarından büyük fakat vicdan sinirlarımın altında kalan ve geri salınan mırmır, çipura ve levrekler dışında adam akıllı bir şey yakalayamadım. Sanki deniz o geçen sene aldığım kiloluk çipura mırmır dil balığı veya o güzelim paşaların çıktığı deniz değil kurumuş çöl gibi bomboş bir su birikintisi. Bu sene sadece kalamarla edremit körfez sezonunu kapatıyorum galiba. Az kaldı tatilin bitmesine. 2 gündür 12 saat boyunca akşamdan sabaha kıyıdan atçek ve yemli deneyisiminde sonuçsuz olması artık denizin bana kışa kadar bir vedası galiba. Neyse amaç balık tutmak değil en azından keyiflenmek diyorum ve heycanla diğer seneyi umut etmeye başlıyorum. Fakat ailemin benim bu 12 saat boyunca kendime işkence ettiğimi düşünüp üstünde elim boş dönünce bana dalgasına bugünde mi açız demesi üstüne denize bana soyleyecek bir şiir dışında bir şey bırakmadığı için kırılıyorum. Ama yapacak bir şeyde yok bu sevdaya tutulduk bir kere diyip size o şiiri yaziyorum Balıkçılar -Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder, Bugün açız yine; lâkin yarın, ümid ederim, Sular biraz daha sakinleşir... Ne çare, kader! - Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur; Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta... - Olur; Biraz da sen çalış oğlum, biraz da sen çabala; Ninen baban, iki miskin, biz artık ölmeliyiz... Cocuk düşündü şikayetli bir nazarla: - Ya biz, Ya ben nasıl yaşarım siz ölürseniz? Hâlâ Dışarda gürleyerek kükremiş bir ordu gibi Döverdi sahili binlerce dalgalar asabi. - Yarın sen ağları gün doğmadan hazırlarsın; Sakın yedek biraz ip, mantar almadan gitme... Açınca yelkeni hiç bakma, oynasın varsın; Kayık çocuk gibidir: Oynuyor mu kaydetme, Dokunma keyfine; yalnız tetik bulun, zirâ Deniz kadın gibidir: Hiç inanmak olmaz ha! Deniz dışarda uzun sayhalarla bir hırçın Kadın gürültüsü neşreyliyordu ortalığa. - Yarın küçük gidecek yalnız, öyle mi, balığa? - O gitmek istedi; 'Sen evde kal! ' diyor... - Ya sakın O gelmeden ben ölürsem? Kadın bu son sözle Düşündü kaldı; balıkçıyla oğlu yan gözle Soluk dudaklarının ihtizâz-ı hâsirine Bakıp sükût ediyorlardı, başlarında uçan Kazayı anlatıyorlardı böyle birbirine. Dışarda fırtına gittikçe pür-gazab, cûşan Bir ihtilâc ile etrafa ra'şeler vererek Uğulduyordu... - Yarın yavrucak nasıl gidecek? şafak sökerken o, yalnız, bir eski tekneciğin Düğümlü, ekli, çürük ipleriyle uğraşarak ilerliyordu; deniz aynı şiddetiyle şırak - şırak dövüp eziyor köhne teknenin şişkin Siyah kaburgasını... Ah açlık, ah ümid! Kenarda, bir taşın üstünde bir hayâl-i sefid Eliyle engini güya işaret eyleyerek Diyordu: 'Haydi nasibin o dalgalarda, yürü! ' Yürür zavallı kırık teknecik, yürür; 'Yürümek, Nasibin işte bu! Hâlâ gözün kenarda... Yürü! ' Yürür, fakat suların böyle kahr-ı hiddetine Nasıl tahammül eder eski, hasta bir tekne? Deniz ufukta, kadın evde muhtazır... ölüyor: Kenarda üç gecelik bâr-ı intizâriyle, Bütün felaketinin darbe-i hasariyle, Tehi, kazazede bir tekne karşısında peder Uzakta bir yeri yumrukla gösterip gülüyor; Yüzünde giryeli, muzlim, boğuk şikayetler... TEVFİK FİKRET
Maalesef körfez bu sene balık açısından çok kesat. Önceki seneler Ören'den tekneyle çıktığımız arkadaşlar bile boş dönüyorlarmış. Bu sene neden böyle oldu bilen yok. Akçay, Altınoluk açıklarına resifler bırakılmıştı. Kimilerine göre balık oralara toplanmış, bazıları farklı nedenlerden bahsediyorlar. Umarım seneye daha güzel olur.
Açıkçası benim tahminim bu sene normalin dışında sık esen gün batımı rüzgarları. Körfezde ne zaman bu rüzgarlar esse su ısınır. Ve ölçümlerimde o buz gibi olan Edremit körfez suyunun sıcaklığının zaman zaman 25 dereceye vurduğunu gördüm. Tahminimce bu sıcaklıktan dolayı balıklar kıyılamadı.
Su çok sıcak Küçükkuyu tarafında da hiç bir şey yok Zarganadan bol..Arada çıkan 1-2 Cupe yada çupra sayılmazsa..Resmen çöl oldu deniz Güre tarafında babakale tarafında toplandı balık diyenler var ama bilemiyorum...
2 hafta önce babakale tarafına hem yemli hemde spin denemeye giden bir abimle konuştum. Oradada durum aynı. Bence balık bir sahil kesimine toplanmadı hala daha açıkta derin sularda kol geziyor. Hatta başka balıkçı bir abim ağlarını 3 gündür boş topladığını söyledi. Bu durum beni biraz endişelendirmiyor değil açıkçası...
Babakalede'de durum aynı. suyun sıcaklığı konuşuluyor. Buyuk tekneler ise kıyılarda tarayıp geziyorlar. Bot ile dolaştım ama nafile. Birşey tutamadım.
bence suyun sıcak olması çok etkili ancak yaklaşık 14 yıldır balık tuttuğum sahillerde 2 yıldır ağlar yüzünden güreden başlayıp babakale'ye kadar sahile ağ çekilmeyen 1 tek yer göremiyorum. Bu kadar denetimsiz avcılık balık neslini tehlike altına almıyor mu?