en sevdiginiz olta ve düzeneği???

0.15 den kalın olayacak misine ve ucuna bir sinek iğne yani şeytan, birde su üstü hırsızlı çinekop takımı favorilerimdendir..

 

2 metre kalem kalınlığında kızılcık sopası, 1.5 metre siyah dikiş ipi, ucuna 9 no sinek kanca... İstavritin anal yüzgecinin iki yanından çıkan uzun üçgen biçiminde kuyrukaltı yemi takıp, aysız ve az çırpıntılı bir gecede Sinop Aşıklar Parkında kıyı boyunca lambaların altını yoklayarak avlanmak...

Herhalde 0.15 mm misina ve 6 no sinek kancadan oluşan şeytan oltası ile 300 gram üstü dökük dişli ıspari veya bilek kalınlığında zargana avlamanın zevkini de benim kadar kimse bilemez (amanin çok iddialı oldu ama beni tanıyan bilir )

 

Evet, işte tam da böyle bir şey

Hocam Allah'ını seversen, bu nasıl sözdür böyle? Gecenin bu vakti, hangi gönül telime vurdu da, coştukça coştum. Bir tutku, emin ve sessiz. Bir sevda, dingin ve masum. Öylesine kutsal...

Teşekkürler, teşekkürler...

 

Yok yok, karşılıklı, siz kıtlama ben birbuçuk şekerli bir demlik dolusu çay tüketmeden olmayacak... Buyrun gelin, balık mevzu olunca sohbet nasılsa akar
Hürmetler.

 

of of of hocam bitirdin vallahi okurken bile sanki takımı kullanır gibi oldum =))))

 

Rica ediyorum şeytanın resimli düzeneğini yollarsanız sevinirim.

 

tekant bey öncelikle aramıza hoşgeldiniz,keyifli paylaşımlar dilerim

şeytan oltası çok basit bir düzenektir.

20, 30 metre kadar 0.15/0.18 misina, hedeflediginiz balıga göre 7/8/9/10 numara iğne ve 1 ila 5 gram arası (rüzgarın durumuna göre değişebilir,sakin sularda bazen ağırlıga bile gerek yoktur) kıstırma yada yaprak kurşun.

iğnemizi misinamızın ucuna bağlıyoruz, daha sonra kurşunumuzu ignenin 30/40 cm kada üstüne takıyoruz. şeytan oltamız hazır.

bu düzenek iskele veya dalga kıran üzerinden kullanımda çok verimlidir.özellikle ispari ve izmarit için uygun bir takımdır

 

Çok yaşa üstadım. inan bende çok uzaklara gittim aklıma bir lamba altında kraçeleri topladığımız ufaklık günlerimiz geldi. kuyruk altı yem......evet ne balık tutardık o zamanlar.

 

Bir zamanlar gece lüferlerinde, aynı takım ile lüks ışığına toplanan istavritleri yakalar, ayrıca taze yem sorunu yaşamazdık. Bu olta ile ilgili bir anımı sizinle paylaşmak isterim.
Yine böyle bir gece avında misafirlerimiz var, bu misafirler hayatlarında hiç balık tutmamışlar, ayrıca kafada takke, üstünde cüppe, uzun sakallar.... Neyse istavrit lüks ışığına toplanmaya başladığında, biz de başladık sinek iğne kuyruk altı ile yemlik istavrit yakalamaya.. Sonrada yem kesmeye, takım koymaya...Bu olay misafirlerin çok hoşuna gitmiş olacak, içlerinden birisi oltayı eline alıp bizden izlediği kadarı ile başladı istavrit yakalamaya, nasıl hoşuna gidiyor, bir keyif bir neşe... Bir süre sonra birden ses seda kesildi, bir baktım oltayı bırakmış, suratlarında tuhaf bir ifade, ikisininde elleri dua vaziyetinde ve dua ediyorlar... Allah allah, ne oldu şimdi bunlara neyi kaçırdım... Bir süre sonra dua bitti.. Hayrola hocam bu ne iştir, ne duası bu şimdi, cehaletimi mazur gör...?
- Hey kurban olduğum rabbim, nelere can veriyor, neleri yaşatıyor...?
- Nasıl...?
_ Baksana şu balığa yarısı var yarısı yok, ama yüzüyor, yaşıyor yahu..
-.........? Versene şunu bana..
O andan sonra bizim kahkahalar da hocanın duası kadar bir zaman sürdü, biraz sakinleşince durumu anlattım..
Hocam o coşku ile eylenirken farkına varmadan livar üzerindeki yarısı fleto olmuş istavrite iğneyi takmış, ve onu sudan çıktı zannediyor, yeni kesildiği için ölmemiş, hala hareket ediyor... Tabi dumura uğramış... O gece '' şeytan oltası '' tabirini kesinlikle hakkettiğini düşünüyorum..

Ayrıca en sevdiğim olta purçol dur, purçol ve teke ikilisi...
Rasgelsin...