Merayi bilenler icin uyarayim bugun ogrendim yalova esenkoyde valilik karari ile balik uretim bolgesi ilan edilerek liman ici ve disinda her turlu av yasaklanmistir duyurulur benim gibi elde olta kalmayin onca yoldan sonra jandarma nobette
peki bu yasak belirli zamanlardamı uygulanacak yani yumurta dönemi vs.. gibi eğer böyleyse bence çok iyi olmuş en azından balık popülasyonu artar ve daha verimli avlar gerçekleşebilir ilerleyen dönemlerde.. ama devamlı uygulanacaksa tabi olta balıkçıları için üzücü bir durum güzel bir mera çünkü hayırlısı olsun diyelim..
Acaba gercekten oyle olur mu? Yoksa isin icinde baska is mi var? ...."balik uretim bolgesi ilan edilerek... yasaklanmistir"... diyor. Balik Uretim Bolgesi ne demek? Baliklarin asiri avlanmasini onleme ve cogalmasina firsat verme amacli bir koruma sahasi mi? Yoksa oralara veya yakinina balik uretim ciftligi filan mi kurulacak? Koruma amacli olsa Balik Uretim Bolgesi demezlerdi adina bana kalirsa. Umarim oyle degildir ama ihtimal ki sozkonusu Valilik karari "artik burada balik avlamak yasak, bundan boyle burada balik uretilecek" diyor olabilir. Sayet oyleyse, "ciftlik kurulmasina izin vererek avlagi ranta aciyoruz" diyecek degil elbet. Tepki cekmemek icin Balik Uretimi ifadesiyle kamufle ediyor olabilir. Uretim ve Koruma kelimeleri bence burada anahtar. Bahse konu karar; koruma demiyor, uretim diyor. Malum, bizim memlekette resmi yazismalarda boyle kelime oyunlarina cok basvurulur. Bu sadece bir fikir tabi. hihi
Arkadaslar amac baliklarin cogalmasini saglamak olsa bende itiraz etmem ama dun gece kayalarin on metre otesinde ag dubalari vardi olay tamamen balik tutmaya gelenlerden duyulan rahatsizlik baska bisey degil oyle sinirli bir yasakta degil devamli
Balığı orda yetiştirip, satan balıkçı abilerinden alıp yiyeceksin Hem senin ne işin var oralarda, esenyalıyla karıştırmıyorsun değil mi
Bu yasak tamamen izmitli oltacılar için konulmuş bir yasak bence. O bölgede bir çok mendirek var neden sadece o mendirek, çünki tüm izmitli balıkcılar oarada. Az da olsa bursadan ve civar yerlerden gelende oluyordur. Bu durum geçmişten bu güne gelen bir husumet. Yaklaşık olarak 5-6 yıl öncesinde yine ortam oldukça gergindi. Kavgalar oluyor hatta tehlikeli boyutlara varıyordu. Kaldıki şimdiki kadar da fazla oltacı yoktu o vakitler. Şimdilerde bazı geceler 70 - 80 oltacı oluyormuş. Tabi böyle kalabalık olduğunda bazı sıkıntılar da mutlaka oluyor. Mesela çöp işi, her yerde çöp yığınları oluşmuş. Yem kutuları, poşetler, atıklar sözüm meclisten dışarı. Bazı kişiler lambur lumbur hareket ettiğinden bu manzarada kaçınılmaz oluyor.kimsenin pisliğini başka bir kimsenin toplaması düşülünemez. Bazı kişilerin mendirekte ateş yaktıkları ve yine bu ateşin artıklarını olduğu yerde bıraktıkları bilinmekte. Daha bir çok olumsuz ve sorumsuzca hareket. Valla bende olsam sikayetçi olurdum. Tabi bu benim düşüncem, ben bu yasağı tamamen bunlara bağlıyorum. Eğer bahsedilen sebeplerden yasak olsaydı o civardaki tüm mendireklerde yasaklanırdı. Bu günler karagöz balığının havyarda olduğu günler. Bu bakımdanda faydalı olacaktır. Gecede 50 balık yakalandığını var sayarsak bu balıkların bırakacağı yumurtaları hesaplamak mümkün değil. Seneye ve diğer yıllarda bu balıkta bir artış izlenebilir. Tabi yetkililerin bu günlerde balık pazarlarında bolca bulunan, satılan bu karagöz balıklarının nerelerde yakalandığınıda araştırmaları gerekir. Yine büyük bölümünün askeri bölgelerde yakalandığınıda duyuyoruz. O zaman korumak adına her noktada tedbir almak şart. Satışınıda engellemek şart. Aç gözlü olmamak bilinçli avlanmak, çevreyi rahatsız etmeden, kirletmeden avlanmak şart. Kendimize yapılmasını istemediğimiz hareketleri bizim başkalarına yapmamamız lazım.
Evet arkadaşlar el birliği ile nihayet Esenköylüleri isyan ettirdik. Getirilen yasağın temel nedeni Engin bilgiç beyin dediği gibi “balık tutmaya gelenlerden duyulan rahatsızlık”. Cumartesi akşam olta atma yasağını çeşitli kaynaklardan doğrulatmama ve yetkililerle yaptığım görüşmelere rağmen olayı gidip yerinde gömek istedim. Limanın girişinde “balık üreme alanı olarak belirlendiği “ ibaresini görünce şaşırdım. Bildiğimkadarı ile üreme alanları yerel yönetimler tarafından belirlenemez, ancak bakanlık tarafından belirlenebilir.Ancak bu, limandaki rahatsızlığı ve çıkabilecek olayları engellemek için olaya yasal süsü vermek amacıyla kendilerince düşünlen bir yol olmalıydı. Kooperatif başkanı Mehmet beyle dostluğumuza sığınarak gece uzun süre sohbet ettik. Gelen oltacı arkadaşların nasıl geri çevirildiğine şahit olduk. Mehmet beyin anlattıklarında hiçbir abartı yoktu.Tesbitleri, bizleri de rahatsız eden yaklaşık iki sene öncesinde başlayan ve artarak devam eden rahatsızlıklar dı. Amatör balıkçılık ruhuna aykırı davranışlar had safhaya ulaşmıştı.Özellikle bu yasağın konulma nedenlerinin başında gelen olay gece limanda tutulan karagözlerin gündüz liman içinde sergilenerek satılmaya çalışılması olmuş. Bu konuda haklılar. Bizler amatör olara balık tutan insanlarız. Tutulan balıktan kazanç elde edilmeye başlanılırsa bu profösyönel balıkçılık olur ki bunun da ayrı kuralları vardır ilgilenen arkadaşlar iyi bilir. Bülent tok beyin dediği gibi Kimsenin kimseye bir husumeti yok.birilerinin evi olarak gördükleri yerlerdeki huzuru korumayı husumet olarak lütfen görmeyin. Biraz empati yapıp o insanların yerine kendinizi koyun. Geliri turizm ve balıkçılık olan bir yerde siz turist olarak gelen insanların, dinlenmek amaçlı geldikleri limanda gece yüzlerce oltacının arasında ve birçok uygunsuz davranış ortasında ki rahatsızlığını hiç düşündünüz mü? Diğer bir konu ise Bizler Balık tutma işini amatör olarak yaparız. Haftada bir en çok iki gece balığı gideriz. Bunu da bilgisayarcı tabiri ile kafalarımızı resetlemek amacıyla yaparız.gittiğimiz bu avlakta gecenin karanılığı, yıldızlar, dalga sesi uzaklardan gelen hafif bir müzik , baharda dağlardan gelen ıhlamur ve çiçek kokuları biz ve allahtan başka hiçbir şey yoktu. Balık tutmak bile bizler için önemli değildi. Çoğu gece hiç balık tutmadan ama ruhen arınmış olarak geri dönerdik. Son dönemde avlağımıza dadanan ( herkesi ayni kategoride görmek ve düşünmek istemem) İzmitli oltacıların sayesinde bu huzur bozuldu.Avlağımıza gittiğimizde artık limanın hemen bütün taşlarının üstünde elinde bir karpuz sepet ve kepçeyle oturan ve el oltası atanların arasında kendimize yer bulamaz olduk. Artık gece bedbin ,bıkkın sinir sahibi olrak eve dönmeye başladık. Şimdi bir yanım Bu uygulamayı başlatanlardan Allah razı olsun. Esenköy limanı tekrar eski haline dönecek (Cumartesi akşamı limanın taşlarında gezerken bir an o eski günleri Hatırladım) diyor. Bir yanım da Bu hukuksuzluk , böyle bir şey olamaz diyor. Tabbi ki Kooperatif başkanı Mehmet beyle yaptığımız sohbet esnasında çözüm ne olabilir sorusuna cevaplar aradık. Kendimizce çok farklı çözümler ürettik. Umarım bu yasaklamaya uygun çözümler üretilir. Amaç bağcı dövmek olmamalı, olgun üzümleri hep birlikte ağız tadıyla yemek olmalı. Herkes yaptığı hatayı iyi düşünmeli ve tekrarlamamaya gayret etmelidir. Esen köyün güzel ve hoş görülü insanlarını da anlık zevklerimiziçin daha fazla rahatsız edip üzmemeliyiz.
İsmail abi tespitlerin cok dogru bir avukat olarak bu yasagin hicbir hukuki temele dayanmadigini bilmeme ragmen limana alinmayisima bir itirazim olmadi cunku yasadiklarimiz bu durumda malesef yasagin haklilik payinin ne kadar cok oldugunu gosterdi bize zaten yasaklanmasada bir daha gidip gitmemekte kararsizdim meraya dedigin gibi buzim icin onemli olan sey kafa dagitmak balik tutmak degil eski haliyle ikiside mumkun degildi zaten sonuc olan bize oldu bir hobimizden yoksun kaldik zaten yok dencek kadar az olan meralar birer birer elimizden gidiyor oltayla balik avlamakla balik tukenmez ama bunu yaparken baliga ve cevremize saygi gostermezsek bu muameleyi haketmis oluruz
Dün esenköy'de edindigim bilgiler tamamen ismail abini verdiği bilgilerle örtüşmekte şöyleki; Esenköy'de avlanan bir arkadaşla görüşmemde bana esas meselenin bursa'dan ziyade izmit'lilerin gelip amatör avcılık dışında avlanması yapılan taşkınlıklar vsvs oldugunu söyledi,zaten bilen bilir eskiden zıpkınla avlanma konusunda çok münakaşalar yaşanmıştır esenköy'de ve bu olayların kahramanları yine izmitliler olmuştur. Bu olaylara karışmayan kişiler haklı olarak bizim kabahatimiz ne diyebilir ama ne yazıkki kurunun yanında yaşda yanıyor. Esenköy halkıda tüm bu olayların önüne geçmek için ( belki birazda ekonomik sebeblerde işin içine girmiş olabilir ) liman içinde av yasagı olması önerisini ortaya attı. Yasagın (resmi muhatabı olarak) uygulanabilirligi konusunda pek bilgim olmamasının yanında,esenköy karakolunda görevli bir komutan dostumun dedigine göre,şu anda liman içinde av yasagı tasarısı yazılı halde valilige sunulmuş ama herhangibir karar daha çıkmamıştır.Bu durumda limandaki yazının ise keyfekeder yazılmış oldugu anlaşılmaktadır. İşin esasında şu anda orda herhangibir yasak sözkonusu değil lakin jandarma bu yasagı halkın talepleri doğrultusunda uyguluyor. Tüm bunları herkesin gerçekleri öğrenmesi amacıyla yazdım,yani esenköy limanında avlanmaya giden haklı olsada (resmi bir yasak yok ) gerek ordaki vatandaşla gerekse jandarma ile sıkıntı doğurabilecek olayları gözönünde bulundurmalıdır. Herkese iyi günler...
ben bildim bileli orası hep yasak ama esenköy dışından gelenlere hatta limanın oraya denizin içinden ip germişler olta atan kişilerin oltaları takılsın diye bilginize orayı bilen orda olta atmıyor zaten birde gerili olan ipte bir sürü misine kanca kurşun bulunuyor artık siz tahmin edin kaç kişi oltasını taktırmış