Öncelikle merhabalar. Bundan 6-7 yıl önce yıldızelinde yaşarken 2 haftada bir balığa giderdik. Babamın yıldızelinin yerlisi olan arkadaşları vardı. Sabah saat 7-8 gibi babam beni uyandırır hadi olum balığa gidiyoruz derdi bende büyük bir mutlulukla uyanırdım ve babamın arkadaşlarının yanına giderdik hazırlıklar yapıldıktan sonra Necati abinin at arabasına binerdik ve düşerdik yola . Baraja giden yolun her yanı manzara resmi gibiydi. Bir çeşme vardı orada sülük kaynıyordu yüzlerce binlerce sülük vardı o çeşmenin suyunn biriktiği küründe. Bizde birmiktar sülük toplardık ve yola devam. yolda birköy vardı mutlaka o köyün çeşmesinden su içerdik (Bizim için bir adet haline gelmişti) Barajla aramızda bir dağ kadar mesafe kala yollarda barajdan sızan su birikintileri vardı at arabasıyla üzerinden geçerken çıkan ses mükemmeldi Foşşşşşşşşş. daha sonra dağı tırmanınca o eşsiz güzelliğiyle baraj mükemmel görünüyordu. Barajın kıyısına geçip domates ekmek yerdik o manzara karşısında doates ekmek insana en güzel yiyecek gibi geliyor. Sora balıkları tutmaya başlayınca bir ateş yakıp balıkları pişirip ekmek arası yapardık. Ve dönüş vakti hiç sevmediğim söz - Oğlum hadi gidiyoruz Ama dönüş başka bir güzellikti gün baımıyla birlikte o tarlaların , ağaçların , yolların, köylerin ve hatta o su birikintilerinin güzelliği bambaşka oluyordu. O günlere tekrar dönüp o güzellikleri tekrar görmek içinde bir hasret oldu ama artık iş işten geçti babamın işi nedeniyle taşındığımız Yıldızelinden Sivasa geri taşındık ve artık o günleri yaşama umudu bitti içimde.
Alperen ne yalan söyleyeyim, yazının başlığına ilk önce çok güldüm. 14 yaşında birisi ve yazısının başlığı eski günler. Ama yazını okuyunca gördümki;yaşanmışlıklarını çok güzel yansıtmışsın. Bir Sivaslı olarak,hiç görmediğim memleketim'de geçmeside ayrı bir güzellik olmuş,benim için.
türkce son derece düzgün kullanılmış.okuyunca 14 yaşındaki birinin değilde çok daha büyük birinin yazısına benziyor
sevgili genç arkadaşım Alperen, Aslında bu mesajı pm olarak atmam gerekirdi lakin direk buraya yazıyorum. buraya yazmaktaki amacım ise bu başta senin yaşındaki genç arkadaşlarada aynı mesajı verebilmek, *** henüz 14 yaşındasın ve avatar resmin sigara içen bir bebek.sanma ki şirin bir resim.Tüm dünyanın sigara ile savaştığı şu günlerde gençliğinin başında sigarayı bir başkaldırı olarak görmen pek doğru değil, senden ricam avatar resmini acil olarak değiştirmen ve bu illeti gelecek yaşantında hayatının hiçbir evresine sokmaman, sevgiyle kal
Yanlış anlamayın ben sigara felan içmiyorum sadece o bebek çok şirinime geldiği için koydum a<vatarıma.
Alperen kardeşim sen şimdiden bu özlemi duymaya başladıysan 3 5 yıl sonra sende şiddetli bir ateş haline gelebilir aman dikkat . Bu arada anlatımın gerçekten güzeldi bende kırsal alanda çocukluğunu geçirmiş birisi olduğum için yazını okurken bende o geçmiş günlere sürüklendim.