Değerli üyeler Bir forum adminin geçenlerde bana dediği şu;Facebook'uda forumlara çevirdin. Çabam şu olmuştur: Elde pek malzeme kalmayınca,üstelik bu platformda beni tanımayan önemli sayıda kişinin bulunduğunu farkettiğimde,hele bir bulaşayım bakalım neler olacak dedim. 2 ay falandır faalim.2 bine yakın kişi benden arkadaşlık onayı istemiş tarafımdan bil-a istisna kabul edilmişlerdir. Müşahedem şudur; Forum kurma gibi derdi,maddi fedekarlık yanı bulunmayan,herkesin kendi grubunu kurabilmesi mümkün olan,dolayısıyla balıkcılıkta birşey olmayan herhangibir kişi girer,grup kurar,üstelik kendini admin,yada başkan falan sanır,sanmaktadır. Hele öyleleri varki,forumların bir köşesine hep sıkışmış,arada cılız katılımlarda ya bulunmuş yada çekinip bulunamamış,grup kuruncada kendini bir b..sanıp başlamış asmaya kesmeye traşa. Anlaşılıyorki bunların kimisinin benimlede bir hesabı kalmış olacakki,bana abi derken,Sayın Abayoğlu,Vedat Bey gibi,hani mecliste birbirlerinin boğazını sıksalarda,hitapta aynen bu şekilde kerhen hitap eden milletvekilleri misali,hitap etmekteler. Devamlı forumlardan tanıdıkları üyelere ona,buna,bu arada kimi cinsi latifelerede davetiye gönderip,şişik ama gayriaktif üyelerle gruplarını doldurmakta,üstelik benim işte şukadar bin üyem falan var deyip,birde caka satmaktalar. Bir kere dahaforum kurucu ve sahiplerini takdir ettim. Neymiş efendim Face Book forumları bitirmişmiş. Yok ya siz öyle sanın çoğu PC balıkcısı tipler. Ha birde forumlar sayesinde tanınan,sevgi ve saygıyla karşılanan,benimle hep dalaşır görünüp bakır yıldızlarına kaplama yapmaya çalışan o yaşı bana yakınca tipler yokmu. Len siz sattınız len forumları. Bırakıp gittiniz,oysa hep sizi sevdiler saygı gösterdiler,cılız balıkcılığınıza birer üstad lakırdısıda taktılar. Nankör herifeler. Sürc-ü lisan ettiysem affola, Sevgi ve saygım bakidir
Boşver Vedat abi takma kafana böyle şeyleri.Eskiden dilin kemiği yok derler di,teknoloji geliştikçe bu söz yerini klavyenin kemiği yok a bıraktı.
Sevgili Vedat Bey demiyorum,Sayın Vedat amcam,abim bu tür muhabbetler çokda yabancı gelmiyor bana,bir zamanlar takıldığım kuş sitelerinden.Üzme kendini sen bizim gönlümüzün Abisi ve şampiyonusun. Ama Şu lafın çok hoşuma gitti''Yok ya siz öyle sanın çoğu PC balıkcısı tipler''
Üstadım, facebook'taki paylaşımlarını da keyifle takip etmekteyim.. Aman ha kimseye kızıp ta paylaşımlarını kesmeyesin, kimseyi takma kafana, sen bizim üstadımızsın.. Allah'a emanet ol.. Sevgi ve selamlarımla..
Vedat amca merhaba sizin dostluğunuzu iyi niyetinizi güler yüzünüzü bilmeyen yok. Arada üç beş dalkavuk tarafından yazılana çizilene fazla bakmayınız. sizinde dediğiniz gibi pc balıkçısı çok piyasada banghead paylaşımlarınızı zevkle takip ve taktir etmekteyim ALLAH sağlıklı uzun ömür versin,saygılarımla iyi forumlar.
Sevgili Vedat ağabey, bu sefer seni çok sinirlendirmişler belli, ama sen sakin ol abi, sen doğru ol eğri belasını bulur derler ya, seni çekemeyenler rahatsız oluyorlar bence, sana laf sokuşturmaları ondandır. Şu Türkiye'de mutlaka senin yerinde olmak isteyen yüzlerce insan vardır, bu yüzdendir ki Vedat Abayoğlu olmak o kadar kolay gazozuna gülle bir iş değildir. Yıllardır balığa giderim, ömrüm kayaların üzerinde zıplamakla geçti sonraları tekneye terfi ettim, boş zamanlarımda halâ giderim. Şenyuvalı adında bir üstadım vardı, yılların barikadicisiydi, rahmetli oldu, onu tanımadan önce kendimi balıkçı zannederdim, onunla balığa çıkınca daha öğrenecek çok şey varmış dedim. Sonraları bu foruma üye oldum sizleri takip ettim, Senin gibi değerli bir üstad tanıdım, birikimlerinizi, paylaşımlarınızı yakından takip ettim, halâ daha öğrenecek çok şeyimiz olduğunu söyleyebilirim, Haddime değil ama sevgili Vedat ağabeyim, bu sorunlar sana çerez gelir, daha yapacak çok işin var, daha belgesel çekimlerin var, seni izlemeye devam ediyoruz, edeceğiz, Saygılarımla.
usta üzme canını meyve veren ağacı taşlarlar....dünya güzelde insanlarda bi bozulma var .....rastgele sana ....gerisini takma kafana ....sevgi ve saygılar......
facebook iyice işin cıvkını cıkardı, önüne gelen liseli "ergenius velediniuslar" sayfa acip, abuk subuk seyler paylasıyorlar, oyunlarda bende cok karsılasıyorum önüne gelen klavye delikanlısı sövüyor atıyor kesiyor, küfür ediyor öyle birşeyki adam kendini kaybediyor buda real hayatındaki yasantısından ibaret olsaki asosyal bir kişilik psikolojisi bozuk ,ve bir okadarda düzgün terbiye görmemis insanlar var malesef vedat amca sen saygı duyulucak kisisin, bilgi paylasımla cogalır emek okuyarak yaparak deneme yanılma cabayla olur ben herkezi burada takdir ederim, sonucta işi bilen insanlar var bilmeyenlerde var öğrenmek isteyne insanlarda cok bende cok gencım öğrenme yasındayım hala ve öğrenmeinin yası yoktur, insanlar gelgelelim cok vasat vasat konusma cabasına girmişler allah onlar ıslah eglesin, sen bizi yalnız bırakma vedat amca saygılar ellerinizden öpüyorum....
İşte senin ruh halin sözde gençlere örnek oluyorsun. Hangi sevgi hangi saygı? Biliyor musun bay Abayoğlu Allah seni niçin yaratmış? Diğer insanlar, çevresindeki insanların kıymetini bilsin diye! Dur sana bir arkadaşımın yazısını göndereyim belki faydası olur! Hasetlik, Hasta Eder! Huzursuzluğun, geri kalmışlığın temel nedenlerinden biri de, toplumda adeta bir hastalık halini alan hasetliktir. Hasetlik, kıskançlık, istemezlik Hasetlik, adeta sosyal ve bireysel yaşamın merkezindedir. Bireyin davranışlarının mihrak noktası ve halet-i ruhiyesinin adeta kurma koludur. Hâlbuki hem bireysel hem toplumsal huzurun temel dinamiği; uhuvvet, kardeşlik, tesanüt, dayanışmadır. Dayanışmayı anlatan çok güzel bir misal geldi aklıma. Yıllar önce bir hocamdan duymuştum. Meselâ 111 sayısı 111 sayısında herkesin sandığı gibi birler, onlar ve yüzler basamağı yoktur. Her basamak, 111deki her sayı yüzler kıymetindedir. Çünkü ister baştaki, ister ortadaki ister sondaki birlerden birini kaldırın, sayımız 11e düşecektir. Sayıların diliyle; tek başına 1 değeri olan BİREY, iki kişi olunca 11, üç kişi olunca 111 Birey gücüne kavuşacaktır. Başka bir ifadeyle; sayının yüzler basamağı haline gelmesinde her sayının varlıklarıyla etkisi var. Sayılardan biri olmasa sayımız yüzden ona düşecektir. Bir sayı daha olmasa sayımız ondan bire düşecektir. Dolayısıyla her sayı diğerini var eder, anlamlı kılar. İşte dayanışma ve kardeşlik böyle bir şeydir. Birlikten güç doğar, demiş atalarımız! Haset ile gıptayı karıştırmamak gerekir. Haset; Allahım ondan al bana ver! mantığını taşır. Bu bağlamda hasette Allahın rahmetini hâşâ- itham da vardır diyebiliriz. Adeta Rahmet-i İlahiye Neden ona verdin? isyanı söz konusudur. (Allah korusun!) Şimdi lütfen bir saniye yazıdan uzaklaşıp düşünelim: ÇEVREMİZDEKİ İNSANLARDAN BAŞARISINI, MAKAMINI, İTİBARINI, EVİNİ, ARABASINI, EŞYASINI, KISACASI MAL VARLIĞINI KISKANIP HASET ETTİKLERİMİZ VAR MI? Bunu anlamak çok kolay... Eğer birinin varlıklarından mutsuz oluyorsak, yüreğimiz ezilip üzülüyorsa o kişiye karşı haset ediyoruz, demektir ki hasedin, rahmet-i ilahiyi sorgulamak olduğunu unutmamak gerekir. Haset edildiğinde haset edenin kalbinin zayıfladığını sanırım hepimiz çok iyi biliyoruz. Üstelik haset ettiğimiz kişinin hiçbir şeyden haberi yok! HASET, HÂSİDİ(Haset edeni) EZER, ÜZER, YORAR! Haset eden, başkasına gelen musibetlerden memnun ve başkasının elde ettiği nimetlerden mahzun olur! Gıpta da ise takdir etme ve imrenme vardır. Bir emek, başarı ve zenginlik karşısında helal olsun! demek var. Takdir ve teşvik var. İltifat var. Büyüklerimiz Tane taşıyan karıncayı incitme! demişler. Bir insan iyi ve güzel bir iş yapıyorsa, bize onu incitmek yerine tebrik etmek düşer; ama bütün kalbimizle, samimiyetimizle Yüce kitabımız Kuran-ı Kerimde Rabbimiz mealen Muhakkak ki müminler kardeştir! diyor. Kardeşlik yüce bir makamdır. Salt, kan bağıyla anlam bulamaz. Bir mümin, bir kardeşinden gelen ithamı, yanlışı dört aşamada değerlendirmelidir. Eleştiri aldığı kardeşine hemen cephe almak, ona saldırmak yerine olayı, durumu ve kendimizi şöyle sorgulamalıyız: Kardeşimin bana yaptığı bu hata veya yanlışta kader hissesi olabilir. Ne hata işledim ki kader, kardeşim vesilesiyle beni üzdü. Kardeşim nefsine mağlup olmuş olabilir, ona kızmak yerine acımalıyım, üzülmeliyim. Kendime bakmalıyım! Kardeşimin, bana gösterdiği bu tutum ve yaptığı davranışa neden olan kusurlarım nelerdir. Kendi kusurumu bulmalıyım. Kendi küçük kusurumu BÜYÜK görmeden bir yargıya varmamalıyım. Yukarıdaki üç sorgudan sonra kalan küçük bir hisseyi de affetmeliyim. Davamız, iman Davamız, ahiret Davamız, ülkemiz Davamız, bütün dünya ve kâinat Biz ki, Dava kardeşimden gelen hakaret, takdirdir! kültürüyle yetişmiş bir milletiz. Bize atılan taşları, gül kabul eden bir anlayışın nesilleriyiz O hakarette miskal doğruluk payı varsa; o hakaret, bir eksiğimizi ve hatamızı bize gösteren bir nimettir veya fırsattır, diye düşünebiliriz Unutmayalım, Allah kalplerde olanı da apaçık görür! Hepimiz nefsimizle ve vicdanımızla baş başayız. Buyurun! Yazı: Milliyet blog yazarı arkadaşım. Murat Ertaş... Allah ıslah etsin seni. Allah senin şerrinden insanları korusun!
Allah ıslah etsin seni. Allah senin şerrinden insanları korusun![/QUOTE] Kendini koru benden Ya Talip
yıllardır hergün bu foruma girer yazılanları okurum. en yoğun zamanlarımda bile aksattığımı hatırlamıyorum. facebook bir sosyal paylaşım sitesi ama şu forumun bana verdiği keyfi hiçbir yerden alamıyorum.bilgisayarın tarayıcısının istatiklerinde bile birinci forum ikincisi meteorolojinin sitesi
Kıskanç tiplerden oluşan karşı bir güc oluşturma çabasında olan kişiler var sevgili Serkan. Yenilmeye doymayan pehlivanlar gibi,ne kadar,kaç sefer sırtlarınıyapıştırsamda halen laf sokmaya çabalar dururlar.Eh bende kendimi savunuyorum elbet. İlgi ve yorumlarına ise gönülden teşekkürler
Bildiğin gibi Face'de nerdeyse açık ara önde girmekteyim sevgili Berkan.Ancak benim esas yuvam Forumlardır. İnşallah tüm gücümle devam edeceğim. Sevgimle kal