Arkadaşlar bu belgeseli seyrettikten sonra fikirlerim bakış açım çok değişti.Çiftlikten buzdolabına isimli bu belgeselde, et üretimi sürecinde hayvanlara çektirilen eziyet ve vahşet gözler önüne seriliyor. Okuyalım ve paylaşalım lütfen. Çiftlik Balık Üretimi bölümünden alıntı yaptım.Yazının tümü için aşağıdaki linki tıklayınız. Farm to fridge FARM TO FRIDGE (Alıntı) Balık ve diğer deniz hayvanları duyarlı, zeki yaratıklardır. Ağrıdan gelen acıyı anlama kapasite sahiptir. Büyük trol ağları gelişigüzel ayırmadan okyanus tabanı boyunca balık ve diğer hayvanlardan binlerce ton toplamaktadır. Trol ağları okyanus derinliklerine kadar indiği için balıklar azap veren şekilde basınç azalmasına maruz kalmaktadır. Basınçtaki aşırı değişiklikler balıkların yüzgeçlerini parçalamakta ve gözlerini dışarı fırlatmaktadır. Daha sonra gemide güverteye çarpılmaktadır. Hayatta kalanlar ya boğulmakta veya ölümüne çarpılmaktadır. Diğerleri, hala canlı bulunuyorken, parçalara ayrılmak için bu yüzen mezbahaya gönderilir. Milyonlarca yunus, kaplumbağa ve diğer okyanus canlılarını her yıl okyanus trol ağları tarafından öldürülür. Bugün, Dünya çapında tüketilen her 5 balıktan biri, balık çiftliklerinde yetiştirilir. (Karadaki fabrika çiftlik hayvanları gibi) Çiftlik balıkları, dışkıların temizlenmediği, kirli yaşam alanlarında on binlercesiyle beraber hayatlarını geçirmek zorunda bırakılmaktadır. Balık, pazar kilosuna ulaşınca, tanker kamyonlarla yüklenerek kesim alanlarına gönderilirler. Burada ortak öldürme yöntemleri, yavaş yavaş boğulmayı içerir. Balıklar meraklı, zekidir.Ağrıyı ve acıyı hissetme yeteneğine sahiptir. Eğer bu yazı sizde bir şeyler uyandırdı ise siz de lütfen üzerinize düşeni yapın. Vejetaryen beslenmek için bugün bir taahhütte bulunun. Bu hayatınızın en iyi kararlardan biri olabilir. Tüm hayvanlar için, daha şefkatli ve duyarlı bir toplum için, bu zalim ve vahşi sisteme desteğimizi geri çekerek, masaya bizim ahlaki değerlerimizi koyabilir ve sözümüzü söyleyebiliriz. Görüntüler için (tahammül edebilirseniz) internette “Farm To Fridge” adıyla arattırın. Not:Bu metin Türkçe altyazısının düzenlenmiş halidir.
Evet tam anlamıyla bir vahşet. ama bunlar bizim ülkemizde olan şeyler değil. bizde usulune uygun olduğu kanısındayım. Hele o domuz yavrularına yapılanı anlamak mümkün değil.
Kumes hayvanlari ile ilgili bolumde rastlamadigim bir noktayi da ben ilave edeyim. Hepimiz temizlenmis, paketlenmis halde marketten satin aldigimiz parca tavuklari (but olarak veya butun tavuk olarak degil, gogus olarak aldiklarimiz) pratik bir sekilde pisirip afiyetle yiyoruz. Fakat bilmedigimiz bir gercek var; bu tavuklar gogus kismi hizli buyusun diye uretim ciftliklerinde anormal sartlara ve ilaclara maruz birakilmaktalar. Hayvanlara sadece gogus kismindan kilo almalarina ve normalden cok daha hizli buyumelerine neden olan hormonlar verilmekte. Bu da gogus eti anormal gelisen tavuklarin yuruyemez, dogal hareketlerini yapamaz hale gelecek kadar sismelerine neden olmakta. Gizli cekilmis bir videoda bir ciftlikte korkunc sekil bozukluguna ugramis acayip gorunuslu tavuklarin (tavuk denemez, yuruyen gogus gibi birsey aslinda) goruntusu bir sure once ortaligi karistirmisti, ardindan hemen ortbas edilidi, unutturuldu. Tabi bunlar buyuk sermayelerin yatirimlari, cok buyuk piyasalara hukmediyorlar, yuzbinlerce insani besliyorlar, boyle skandallarin ortaya cikmasina asla izin vermezler. Bizler de marketten aldigimiz o hormonlu tavuk goguslerini veya pismis olarak fast-food tarzi yedigimiz tavuklu urunleri aslinda ne oldugunu bilmeden yemeye devam ederiz. Bu gibi durumlarin tum dunyada olup da Turkiye'de olmadigini dusunmek bence saflik olur. Cunku helal kesim yontemiyle alakali bir durum degil. Hayvan yine Islami usulde kesiliyordur ama bu hormon kullanilmiyor anlamina gelmez. Hele ki GDO teknolojisi bu kadar yayginlasmisken, gida terorunde dunya lideri bir ulkeyken, bizim yedigimiz tavuklarin tamamen dogal yollardan uretildigini, dogal yemle beslendigini, hormonsuz oldugunu, normal seyrinde, yavas buyudugunu hic sanmiyorum. Galiba en iyisi eski geleneksel tuketim tarzindan ayrilmadan butun tavuk alip evde parcalara ayirdiktan sonra pisirmek. En azindan hayvanin nasil birsey oldugunu goruruz.
Mezbahada hayvanların ayaklarından bağlayıp yukarı kaldırıyorlar sonra kesen kişi bismillah deyip sırayla hepsini kesiyor.. koç ve dana kesimleri böyle oluyormuş.. bana bu şekilde anlattı hayvancılık yapan tanıdıklarım..
hayvanın hormanlarıyla nasıl oynamışlar çok ilginç geldi bana ilk gördüğümde.. Meet the Super Cow yazıp youtube da aratıp videoları izleyin sanki vücut geliştirme yaptırmışlar hayvanlara..
Arkadaşlar; Ben bir çok defa tavuk çiftliklerinde ve Mezbahalar'da bulundum. Sizi temin ederim , ülkemizde hayvanlara bu tür eziyetler yapılmıyor. Tavuk çiftliklerinde kafeslerde duran yumurta tavukları olduğu doğru ancak bunlar ilgili videoda göründüğü gibi yara bere içerisinde değiller. Hatta en küçük bir yarası olana hemen müdahale ediliyor ve tedavisi yapılıyor. Et piliçleri ise gezinebilecekleri bir ortamda besleniyorlar. Hormon konusunda çok birşey söyleyemem. Olabilir. Ancak benim gördüğüm kesime giden piliçlerin şekli normale benziyordu. Yumurtadan kesilen tavuklar da bir ekonomik değerdir. Videoda öldürükleri anlatılmış ancak ülkemizde tavuk katkılı salam sosis gibi ürünlerin üretiminde kullanıyorlar. Ayrıca ülkemizde bir dedikodu şeklinde tavuk kemiklerinin filan üretimde kullanıldığı söylenir. Bu işin aslı'da bunların kedi köpek maması yapımında kullanıldığıdır. Biz yemiyoruz ama özellikle köpekler için çok faydalı bir besindir. Büyükbaş konusuna gelince. Videoda süt için yavruların öldürüldüğü söylenmiş. Tam bir saçmalık!!! Buzağılar olmazsa inek nereden olacak, kesime boğa nereden bulunacak??? Yavruların erkekleri genelde et üretimi için kullanılır. Dişileri de süt üretimi için yetiştirilir. Ben bir çok çiftçinin bu hayvanların bakımına kendilerinden çok özen gösterdiğine şahidim. Mezbaha'da büyükbaş kesiminin askıda yapılması mümkün değildir. 2 Tonluk hayvanın darbelerine dayanacak bir kanca icat olmamıştır çünkü. Kesim bizimde kurban bayrmlarında yaptığımız gibi 3 ayak bağlanarak yerde yapılır. İslami usul de bunu emreder. Askıda keserken Bismillah demek İslami usul demek değildir. Göz bağlaması ve son suyu dahil tüm İslami kurallar uygulanmaktadır. Video'da bahse konu ülkenin ABD olması düşündürücüdür. Hayvanlara yapılan bu eziyetler bu insanların ruhsal dengelerinin ne kadar bozuk olduğunun göstergesidir. Zaten ülkelerimiz arasındaki suç oranı farkının (özellikle vahşi cinayetler, seri katiller açısından) bu konuyla doğrudan bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla...
sakın yanlış anlamayın sizi yalanlamak için söylemiyorum sadece ve sadece içiniz rahat olsun diye söylüyorum ki yazdıklarınız tamamen yanlış. rahat olun ne ülkemizde nede dünyada ekonomik amaçlı tavuk eti üretiminde asla ve asla 1 gramı bilmem kaç dolar olan hormonlar kullanılmıyor. daha çok et üreten tavuk ırkı geliştirmek için çalışmalar hala sürüyor tabii ama hormon hiç bir zaman ekonomik olmadı olmayacak da.
Gıda yasaları ve tohum yasaları ve son Gdo darbelerinden sonra içimizin rahat olması mümkün mü?Açlık ve köleliktir bunun sonu.
Nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz? Tavuk ureticisi misiniz? Gordugumuz gizli kamera goruntuleri, okudugumuz haberler, yalanlanamayan iddialar, bunlarin hepsi sahte olamaz herhalde. Herseyin oldugu gibi hormon icerikli maddelerin de belli bir maliyeti vardir kuskusuz. Muessese gider kalemlerini tespit eder, bunun icinde hormon maliyeti de vardir muhakkak, sonra uretim miktarini belirleyip maliyet hesabi yapar. Neticesinde adam karli olduguna kanaat getirirse kullanir. Bu demek degil ki durust, dogal yoldan uretim yapan ureticiler yok. Cogunlugu denetleniyor, denetlenmese de durust calisanlar vardir, sayisi da az degildir tahminimce. Fakat kusura bakmayin ama dunyanin hicbir yerinde tavukculuk sektorunde hormon kullanilmiyor diye bir iddia komik oluyor. Tepki cekmesin diye adina hormon demezler de asi derler, destek maddesi derler, sizin soylediginiz gibi "daha cok et veren tavuk irki gelistirme calismasi" derler, neticede laboratuar isidir, dogal degildir. Hayvanin cabuk buyumesi, besi maliyetinin dusurulmesi, karin katlanmasi amactir. Insan sagligina zarari ise tartisilmaz. Kaldi ki tavuk uretiminde hic katki maddesi, asi, hormon, vs. kullanilmadigini varsaysak bile hemen her turlu gida maddesinde turlu turlu sahteciligin yapildigi, akla hayale gelmeyen hokkabazligin dondugu bir ulkenin insanlariyiz. Tavuktan, etten, yumurtadan, baliktan kuskulanmadan yasamak mumkun degil. Ulkemizdeki gida teroru inkar edilemez bir gercek malesef. Mesela daha gecen gun Roy arkadasimizin ciftlik baliklarindaki omurga egriligi konulu tartisma kapsaminda verdigi ornek (kurbanlik koyunlara tartida agir ceksin diye cimentolu su icirilmesi) cok carpici ve dusundurucu. Bunun gibi daha neler var kim bilir. Bu durum sadece bizim degil, tum dunyanin sorunu elbette.
Bu dandik fransizlar kaz cigeri püresini çok sever ( 1 kere tattim zaten ciger sevmem püresi daha beter ) çiftliklerde bu hayvanlar agizlarinda yemlikle dolasiyor durmadan yiyor. Çok yiyince rahatsizlanip cigeri asiri büyüyormus. Sonra cigeri püre yapip nutella gibi ekmege sürüyorlar. Birçok mezbahalarda kafadan sok veren makinalarla hayvan öldürülüyormus. Gazi nin almanyadaki fabrikalarinda bandin basinda duran kasap Islami usüle göre helal kesim yapiyormus ( tanitim videolarinda gördügüm kadari ile ). Kümes hayvanlari ise kesim bantlarina dizilip kesiliyor diye biliyorum. Discovery canel da bu ara bi fragman dönüyor gördükce içim aciyor. Adam horozu kafasindan tutup 360derece sallayarak kopartmaya ugrasiyor. Yakistiramadim böyle bir eziyeti çok severek izledigim bir tv kanalina
öf be bu ne biçim bi şeydi midem bulandı. şimdi abicim bilmiyorumda bizim bi enişte var. enişte dediysem abimin damadı. onun tavuk çifliği fabrikası var silivride. bigün dedikki bize bi kaçtane tavuk getirde besliyelim dedik. büyükçekmecede yerimiz müsaitti ozaman. saolsun 3 tane tavuk yollattı. adı tipi tavukda bunlar yürüyemiyo oturamıyo abicim. su bile içmeyi bilmiyo. buğday aldık geldik yemiyolar bilmiyolar. sadece yerde oturuyolar. hayvanlar 3 güne telef oldu gitti abicim. sonra enişte bize anlattıda bunların yemi özelmiş civciv yemiymiş başkasını bilmiyolarmış bide suyu öyle kovadan içmiyolarmış akvaryumculardaki fare suluklarından pipetlen içmeyi biliyolarmış. bide sürekli aynı yerde oturduklarından yürümeyi bilmiyolarmış. abicim günah dedim. ama bu iş böyle dedi. yapacak bişey yok dedi. o zamandan beridir tavuk eti yiyemiyorum.
Food Inc. diye bir belgesel izlemiştim ABD'de yaşaşam hazırda satılan hiç birşey yemezdim herhalde diye düşünmüştüm.
Etlik tavuk üretiminde kullanılan melez cins böyledir. Aslında bir nevi özürlü bir melez ortaya çıkıyor ve bu melezleme çok zor bir iş. Aşırı kilo alıyor ve hareket etmekte zorlanıyor, özellikle bacak kemikleri vücudu çekmiyor, büyüdükçe kalp yetmezliği ihtimali başlıyor. O nedenle bu cinsler 45 günde kesilir,daha fazla büyütülürse ölme riski oluyor.Zaten hiç bir firma bunları tavuk diye satmaz, piliç diye satar. Tavuk eti yazanlar genelde yaşlı yumurta tavukları oluyor. Bu nedenle pek hormona ihtiyaç duyulacağını zannetmem. Ama yumurta tavuklarında hormon olabilir zira sürekli yumurtlatmak isteyeceklerdir. Örneğin süt ineklerine mutlaka hormon veriliyor, sütten kesilmesin diye. Ve evet içtiğimiz sütlerde hormon var Özellikle endüstüryel üretim yapan modern çiftlikler bunu yapar, o nedenle süt ürünlerini köylüden süt toplayarak yapan ufak mandıraların ürünlerinden almayı tercih ediyorum.Ya da organik sertifikalıları.
abd de durum böyle ise bizde nasıldır aceba. kontrol yok denetleme yok bizde vatandaşın vicdanına kaldıysa bizim ülkemizde çok daha sahtekar ........ insan var.senelerce at eşek eti yedirmediler mi millete.eti çok seven bir insan olarak bu tür görüntüler hakikaten üzüntü verici..
Aramak istersek illaki bişiler buluruz üretim sektöründe..zaten doğal olan her ne ise kimseye yetmez.. bu nüfusa - bu kalabalık şehirlere hiç bi gıdayı dogal olarak yetiştiremeyiz.. kırsal dan kentlere göçler oldugu sürece , kısraldaki insanların besleme ve yetiştirme imkanları ellerinden alındıgı sürece bu devam edecektir hatta daha da kötüsü olabilir.. adam etlik büyük baş yetiştiremiyor yetmiyor. pahalıya geliyor..vs dışarıdan hayvan gelmeye başladı..şişirişmiş danalar.. yiyebilen yesin bakalım.. memleketin köylüsünü kalkındırmak yerine üç beş tane taraf parababasını kalkındırısak böyle olur sonuç.. her yeni nesil sunni ve katkılı beslenmeden dolayı daha dayanıksız ve saglıksız bünye ile yaşamına devam ediyor..hastahaneler dolup taşıyor..insanlar dirençsiz.. zırt pırt hasta oluyor ,sonuç ?? nerde bu toplumu düşünen.. halka hizmet için gelenler.. sentetik bir canlı dünyasına hızlı bir şekilde destek veriyor.. bir ülkeyi protesto ederken diger taraftan ondan tohumlar alıp sebze yetiştirip afiyetle mideye indiriyoruz..ardından hastalandıkmı , o ülkenin veya ülkelerin hammadesi ile imal edilmiş ilaçları kullanıyoruz.. ne güzel değilmi..ahtapot gibi sarmışlar bizi..
Tavuk ve yumurta sektöründeki firmalardan birinin ortağı; piliç çevirme yapılan tavukların yaklaşık 35, diğerlerinin ise 45 günde kesilecek kadar büyüdüğünü anlatmıştı. Bu kadar kısa zamanda bu kadar büyümesi, bence, kesinlikle ama kesinlikle doğal değildir yani illaki hormonludur o hayvanlar.
