Merhabalar herkese.. Bodrumda ve Ildırda gerçekleştirmiş olduğum yemli dip ve yeldirme avlarımda dip için dyneema ip ve su üstü için ince (0,12-1,18) misinaların çok ama çok daha avcı olduklarının farkına vardım. İpin esnemesi az olduğundan 50metreleri çok hassas yokladım ve tasmalamalarım gerçekten çok etkili oldu. Su üstünde ise kalın ve ince misinadaki yemin hareketini ve ince misinanın avcılığını gözlemleyebildim. Bu tecrübelerin üzerine dip takımında flourocarbon misina kullanma kararı aldım ancak malumunuz fiyat/performans çeşitliliği oldukça kafamı karıştırdı. Su üstünde iri kolyozlar abartısız yarım kiloluk istavritler ve zarganalar hep ince oltma bindi, hedefim daha da ince 0,08-0.10 misina kullanmak. Dipte ise 0,35 lik flourocarbonlar. Üstadlardan tecrübe edilmiş olan fiyat/performans oranı tatminkar misina tavsiyelerini rica ediyorum. Birde dip takımında her zaman kurşundan sonra diğer kösteklere göre 2-3 kat uzun hazırladığım hırsızlar daha büyük balıklar avladı. Acaba diğer üstteki kösteklerin uzunluğu ne kadar önemli? Kısa köstekmi yoksa uzun köstekmi daha avcı? Ayrıca zoka ile avlanmak her zaman ayrı bir zevk benim için. Bu konular hakkında tecrübesi olan üstadlar acaba paylaşımda bulunabilir mi? Vedat ve Orhan abilerimizin tecrübeleri forumda herkesi bu konuda aydınlatacaktır. Artık klasik 3-4 lü dip takımlarını detaylı bir biçimde inceleme zamanı geldi sanırım. Paylaşımda bulunan herkese şimdiden teşekkürler..
Sevgili dostum, Şiddetle okuma shotai %100 fc misina öneriyorum. Fiyatı biraz tuzlu olsa da gerek avcılığı gerekse misinanın sağlamlığı seni mutlu edecektir. Yıpranan köstekleri iki parmağının arasında gergin bir şekilde ütüleme yaparak gün boyu avcılığından hiç bir şey kaybetmeden kullanabilirsin. Saydamlığının yanı sıra kösteklerin palmiye ağacının yaprakları gibi gergin ve açık bir şekilde durmasını ekstra avantaj bence. Güneş ışığının ulaşabildiği derinliklerde yaptığın dip avcılığında skor ve boy yönünden illaki artıları olacaktır monolara göre.
Ben florokarbon olarak awa-shima eclipsia kullanıyorum iki seneden fazladır. hem sağlam hem performans olarak yanında veya önceden kullandıklarıma fark atıyor. Bedende de yine aynı markanın fluor-x isimli florin misinasını kullanıyorum, sürtünmeye dayanıklı, mukavim ve florokarbona yakın bir görünmezliği var. Köstek olayında da kesin bir doğru yok, genel kabul olarak akıntılı suda uzun köstek, durgun suda kısa köstek olarak kullanmak gerekir. Bu yemin hareket ederek cazibesinin maksimumda olması için geçerli bir kural. Bir diğer boyutu da, köstek arası mesafelerin ve son kösteğin kurşunun ne kadar yukarısında olmasını istediğinize göre köstek boylarının değişmesidir. Posidonia dolu bir dip yapısında kurşundan epey yukarı köstek bağlamanız icap edebilir, onu bir üstteki kösteğe göre ayarlarsınız, bazı durumlarda balığı yukarıdan kaldırmak gerekir, bu sefer de çok uzun köstek balığın kaldırılamamasına, taşa maşa, iskeleye çarpmasına sebep olabilir. Bunların bileşkesi köstek uzunluğunun çözümüdür. Balık çeşitlerine girmedim bile. Misal; çok akıntılı bir suda 1-2 kulaçlık tek köstek uzun olta mantığıyla hazırlanıp salınır, taşını bulursanız en iri karagözleri, mercanları yapıştırırsınız. Kısa köstekli takımda avcılık oranınız düşer. Ancak; balık çeşidine göre bunlar değişebilir, tecrübe edilerek (mera faktörü de etken) bulunması konuşulmasından evladır bana göre. Bizim dediğimiz sizin dediğinizle çelişebilecektir mera mera. Genel kabul deyip işin içinden sıyrılıveriyoruz işte. Yazıyı sonlandırırken bir tüyo vereyim bari; ben optimum verimi kıyıdan savurma dip avlarında şöyle aldım; üst köstek iki karış, alt köstek bir karış, araları da iğne iğneye değmeyecek şekilde ve biraz da bol ayarlı.
Peki ana gövdenin flouro olması aman aman etkileyebilir mi avı? Malum biraz fiyatlı ve genelde kaliteli olanlar 25 ve 50 metre civarı, bu sebeble yanlızca köstekleri fc kullanmak istiyorum çünkü ben her avdan sonra kurşun ve fırdöndüler hariç herşeyi atıyorum çöpe. Çünkü senede 4-5 kez yapabildiğim bir hobi ve herşey garanti olsun kirle pasla çürükle çarıkla uğraşmak istemiyorum. Zaten okuma, berkley ve yozuri arasında kaldım ancak trabucco'da aklımı çelmekte..
Abi aslıda dediğin çok doğru bu işte genel geçer kurallar bulmak işin kolayına kaçmak. Ali Pasiner hocanın kitabında da dediği gibi her şerait altında takım özellikleri değişmekte. Tüyo olarak vermiş olduğunuz takım tam tersi olarak hırsız 2 karış uzun üstteki ise karışmayacak şekilde bir karış olarak Çandarlı civarlarında "usta işi" olarak anılmakta. Orada her seferinde alttaki uzun köstek porsiyonluk karagöz, ıstakaroz, çupra ve mercan avlamakta. Sanırım yemin doğal duruşu ve balığın o anki yemlenme şekline göre yerde veya dalgalanıyor olması önemli bir faktör.
mümkünse bedenin de fc olmasında fayda var diye düşünüyorum. en azından boğazda ve köprüde böyle hazırladığımız çapari takımların farkı çok belirgin oluyor. Yemli için de avantaj sağlar bence. İnsanın içi gidiyor o misinayı beden yaparken ama değiyor ayrıca fc misinalar biraz daha sert bir yapıya sahip bu yüzden fazla düğümlerde kendini kesme-kırma olayı yaşanabilir. Mümkün olduğunca az düğümle takım hazırlanmalı. Kaan abinin tavsiye ettiği markayı da çok araştırmıştım. Fakat ithalatçısı sanırım bir tane, ürüne ulaşmadığım için deneme fırsatım olmadı Fakat mutlaka denemek istiyorum özellikle Kaan abinin de tavsiyesinden sonra
Tavsiye ettiğim Eclipsia yerine şu gelmiş; http://www.erginbalikcilik.com/Urun/Ion-Power-Fluorocarbon-PRO-X-ve37100-50-mt-028-mm-pmu1547.html Ancak gidip görme ve kullanma fırsatım olmadı, bilemem nedir ne değildir. Cumartesi nasipse Bozcaada'ya tatile gidiyorum, yarın edinip eclipsia ile yan yana atacağım, dönünce yorumumu belirtirim... Bu arada konuda geçen "bedenin de florokarbondan yapılması" konusunu kerelerce denedim, anlamlı bir fark göremedim florin ile florokarbon arasında beden olarak kullanıldığında, o sebepten 10 küsür liralık fluor-x i kullanmaya devam ediyorum. Tabi bu arada çoğunlukla gece avcısı olduğumu belirteyim, gece misinalar arasındaki farklar biraz kapanmakta. Gündüz bedeni de florokarbon yapmak fark edebilir.
Awa-shima markası hoşuma gitti gercekten fiyat performans oranİ iyi gibi duruyor. Kaliteli bir site ve kaliteli ürünler.
Awa-Shima beni gerçekten hiç üzmedi bugüne kadar, iğneleri olsun, misinaları olsun, fırdöndüleri olsun. Kamışı pek gelmiyordu, epeyce gelmiş, iki tane aldım, yarın itibariyle kullanmaya başlayacağım. Özellikle skycaster stage IV hayran bıraktı kendine. İki ayrı hassasiyette uç, iyi işçilik vs. Dün bahsettiğim gibi yeni florokarbon serisini de edindim. Haftaya ayrıntılı bir tatil raporu ile görüşlerimi belirtirim.
Mavrukaya iliştirilmiş köstek tabi ki çok avcıdır, ancak özellikle kıyıdan, dibi sıkıntılı yerlerde insanı üzer. Dip yapısı uygunsa verimlidir, katılıyorum. Tekneden çok kullanılıyor Ege'de... Benim bahsettiğim şey, köstek uzunluklarıyla ilgili idi.
bir itirafta bulunayım mı?bugüne kadar tuttuğum bütün balıkları,eşkina,levrek mercan,çipura,karagöz,ispari vs...ben bu balıkların hepsini en ucuz 1 buçuk liralık poeşte satılan misinalara takılı 10 kuruşluk iğnelerle aldım.ve bu reklamlara heves bende ist. dan fc misina ve mustad ve crown marka iğne aldım.ama sonuç aynı.yani diyeceğim,yeni başlayanlaraa...
Gerçi biraz geç olacak ama... Köstektense bedenin FC olması daha iyi netice verecektir. Ama ideal olan tümünün FC olmasıdır. Diğer yandan, evet, bildiğimiz misinalarla da balık tutuluyor. Ama FC misina yanınızdakilerin yok dediği yerde balık tutmayı becerebilmenizi sağlıyor. Birde FC misina 0.30'dan kalınsa, bilhassa iğneyi düğümlemeyin. Ya rapala düğümü filan atın, iğne boşta kalsın, kolay hareket etsin. İnce takım sadece görünmezlik yönünden değil, yemin hareketini kasmadığı, daha doğal ve ahenkli hareket etmesini sağladığı içinde daha avantajlı olur. Sert FC misinaya sımsıkı bağlı iğnede yem kazık gibi durur, cazip olmaz.