Gannet Kayaliklarinda Bir Baska Gun 1.Bolum: Yol Dev gibi taze uskumrulara kusak attim.Kestigim yemleri hafif tuza ve balik yagina yatirdim.Hava tahminleri Miruwai diyor. Ay kotu.Ancak ben de bekleyecek hal kalmadi. Bu sefer ki avlagim Genet kayaliklari oldukca tehlikeli bir yerdir.Her sene 3-5 balikciya mezar olur bu cennet. Yarin icin hava gundogusu. Bu yer Auckland'in bati kiyilarina denk geldigi icin bu sartlarda balikcilik icin oldukca elverisli .Cunku dogudan gelen ruzgar bati kiyilarina sadece meltem olur.Mukemmel bir gun bekliyorum, ancak bu mukemmel balikcilik demek degil. Bazen mukemmel bir gun aslinda balikcilik icin oldukca yavas bir gun olabilir.Gidecegim kayaliklar, ucsuz bucaksiz kumluk bir plajin bittigi nokta. Su oldukca sigdir Yeni Zelandanin Bati kiyilarinda. Tasman denizini alan bu plajlar, bu vahsi sularin dalgalariyla acimasizca dovulur.Ancak baliklar icin bu basli basina bir firsattir.Kiyilardan kopan parcalanmis deniz kestaneleri, kabuklular, yuksek sorf dalgalariyla oksijene bulanmis sular... Bu dalgalarin ve gel-git cevrimin vasitasiyla, her an didiklenen, karisan dip, savrulan kurtlar, karidesler ve aciga cikan kabuklularla gunun nevalesini hazirlar.Ancak okyanus yumusadimi, durdumu; bu dongu de onunla birlikte durar. Kisaca mukemmel, pasparlak bir gun iyi bir dinlence olabilir. Ancak bu her zaman iyi balikcilik demek degildir. Arabama iki kamis yukluyorum.Ikisi de sorf kamisi. Birisini uzak atislarda, birisini ise kiyi yollu denemelerde kullanacagim. Gece 3.5 gibi yola cikiyorum.Yalnizim. Her kesi aradim. Gelen yok. Sizlere iyi bir paylasim cikarabilmek, oldukca guc olacak.Cunku hem konu mankeni, hemde gozlemleyen, hem fotografci, hem balikci olmak zor.Ama kismete teslim olup,"hayirlisiyla" diyorum.Kontagi ceviriyorum. Yollar kivriliyor.Saga sola dans edercesine.. Arabamin isiklari caldikca kapinin tokmagini sanki gorunmez eller durmaksizin , usulca kapi ardina kapi araliyor.. Dun sabahtan beri gozde uyku yok.Yatmaya kiyamadim.Belki kalkamam diye. O yuzden oldukca dikkatli araba kullaniyorum.Camim acik. Yuzume carpan gece mavisinin islak , buram buram taze teni icimde ki buruk, yanlizlik soluyan ancak kipir kipir mecara atan kalple bulusuyor. Gun agirmak uzere. Gecenin icine soluk bir isik inatla nufuz etmekte simdi. Aucklandan 1.5 saat mesafede avlagimiz. Yavas yavas tasraya saparken , hedefe yakinlasmanin tadi dolduruyor icimi. Sabah suyunda gel-git oldukca dusuk olacak.Bu iyi bir durun degil ama ben gene de gunesin kavun ici bir soluga donustugu o essiz ipek sularin ufkuna bir an once olta sallamak istiyorum. Dalip gitmis bu duygularla, bir donemece kirarken direksiyonumu, aniden karsima cikan nefes kesen bir goruntu beni kendime getiriyor. Saskinim.Acaba uykuya daldimda sarampolemi yuvarlandim?Boylesi bir huzur girdabinin icene ancak bir ruyada kapilinabilir.Bir esriklik icinde miyim? Bir bayginlik, kimbilir belki de bir olum ani bu. Oylesi bir teslimiyetle, oylesine duru bir guzellik ki karsimdaki. Olsa olsa cennettir burasi.Bu Dunyaya ait degil onume serilen... Bir vadi var.Icine sis uflenmis. Gok, yer, agaclar, otlar,cicekler ve tepelerle suslenmis.Gok benim bildigim gok degil.Yer, agaclar,otlar,cicekler ve tepeler benim bildigim gibi degiller. Sabah duasi gibi saf ve temiz.Karanligin icinde isik olmus simdi her zerre, gozlerimin hasretine, varligin aslini gosteriyor."Oglum oglum uyan. Dunyanin asli-hassi aslinda bir cennetdir" diyor."Yeter ki bakmasini bil.Yeter ki buldugunu, saf ve lekesiz, buldugun gibi birakmasini bil." [/URL][/IMG] [/URL][/IMG] [/URL][/IMG] [/URL][/IMG] [/URL][/IMG] Bir varliga dolaysizca bakabilmek, ozuyle butunlesebilmek ancak onun bilmedigimiz yuzunu gorebilmekle mumkun. Cunku bilgi cok degerli bir nosyon olmakla birlikte kafada bir yuktur kimi zaman. Birkez "Biliyorum, taniyorum" dedimmi, kafam sanki benligime taruza geciyor. Yillar yili birikmis o an gordugumle ilgili tanimlamalarin, yorumlarin, okuduklarimin ve bildiklerimin beynime hucumu dinginligimi, o varlik yada varliklarla gercek butunlesmemi yok ediyor. Sanki benligim karsimdakinin gercegine degil, kelimelerde soyutlanmis sinirli yansimasini takilmis, kendini kurtaramiyor.Aramizda bir filitre varmis gibi. Oysaki bilmedigim bir cicekle , bir bocekle karsilastigimda butun hissiyatim, beynimle buyuk bir duruluk icersinde.O an baktigim, gordugumdur. Dokundugum, kokladigimla dolaysiz birlikteyim.Ustelik tarifsiz bir haz icindeyim. Iste yukardaki resimlerle ozetledigim vadiye, uzerine yayilmis sise, agaclarina, tepelerine ve ciceklerine bakarken, sabahin her an isik oyunlariyla degisen yuzu beni etrafimda var olanla boylesi dolaysiz bir butunlesmeye tasidi.Onlarin yuzune bakarken hayrandim.Buyuk bir hazla beynimin icersinde degil onlarla birlikte butunlesmis, onlarlaydim....
Gannet Kayaliklarinda Bir Baska Gun 2.Bolum Gun Dogumunda Ne zaman yol kenarina cektim arabayi?Ne zaman fotograf makinasini kapip, cikdim disari? Ne zaman bir bir goruntuledim yukarida ki soluksuz anlari? Bilmiyorum. Sabah suyu hayal olmak uzere...Gunes ha su tepenin ardindan, ha uzaktaki ormanin karanligindan yuzunu gosterdi gosterecek.Anlasilan okyanusun ufkunda kavun ici cizgi bu gun kismet degil bana.Canim sag olsun. Her gunun kendine ait baska suprizleri var.Arabamin gazina tekrardan yuklenirken,olabildigince sadece balikciligi degil ,gun boyunca gordugum guzellikleri de sizlerle paylasmaya gayret etmek guzel bir fikir olarak beynimi kurcaliyor.Acele etmeden tekrar yola cikiyorum. Miruwai'a 3-4 km kala gunesle bulusuyoruz.Kismet burasiymis. [/URL][/IMG] Gunes yukselirken yolun kenarinda agaclar dugun gunune hazirlik yapiyor. [/URL][/IMG] Sessizce saclarina kina yakiyor.... [/URL][/IMG] Yolun karsisinda ova coktan uyanmis... Sabah kuru bir agacin golgesinde muzipce saklanmis [/URL][/IMG] Yuzlerce koyun ovaya yayilmis.. Cig dusmus yesil cimenlerde kopuk kopuk beyaz yun topaklari... Koca ova uzaktan bir avuc papatya tarlasi... [/URL][/IMG] Yesil cimenlerde komur rengi danalar gunu selamliyor.Herkes sakin, herkes baris... [/URL][/IMG] Gunes bir tepeden , [/URL][/IMG] Oteki tepeye ovayi zaptederken , icim coskuyla bagiriyor. "Gun aydin!" "Gunaydin dostlar !". [/URL][/IMG]
Gannet Kayaliklarinda Bir Baska Gun 3.Bolum Gannetlerle Bulusma Miruwai Milli Parkinin sessizligine park ederken , bir iki arabanin benden once buraya gelmis oldugunu gormek hafifce icimi daraltiyor. Buraya hep hafta ici gelirim. Cunku hele iyi havanin denk geldigi hafta sonlari igne atsan yere dusmez. Balikcilik benim icin dogaya tapinmadir.Ibadettir. Kendi yalnizligimin mahreminde onunla sevismek bencillik olarak gorunebilir. Ama kim sevgilisiyle gecirecegi bu cok ozel anlari bazen oldukca munasebetsiz olabilen bir yabanciyla paylasmak ister ki...Sakasi bir yana, kiskanc asigim ben ama kizmayi bilmem. Kendi askiniza kendinizin ki gibi bir askla bakana kizabilir misiniz? Iste boyle iki arada bir derede durum bu.Neyleyim? Oltalarimi cikariyorum; heycanla. Burnuma carpan okyanusun o delismen, o ic giciklayici kokusuyla.Kanim, kiyiya yaslanan sirti kopuklu ama bugun oldukca uysal dalgalarin asina muzigiyle dans ediyor...Icim kipir kipir. [/URL][/IMG] Kilometrelerce tuzlu su, kilometrelerce kumla opusuyor. Yeni Zelanda'nin bati sahilleri ve dogu sahilleri arasinda ilginc bir farklilik vardir.Bati sahillerinin kumu siyah, dogu sahillerinin kumu ise saridir.Yeni Zelanda'da cekilmis okyanus kiyilarindan bir manzaranin resmine bakacak olursaniz, sadece kumun rengi size bu Ulkenin hangi tarafinda bu resmin cekildigi hakkinda kesin bilgi verir.Bu ip ucundan sonra sizce Miruwai Plaji Yeni Zelanda'nin dogu mu bati mi sahillerinde? [/URL][/IMG] Bir zamanlar bir fok yavrusunu buldugum noktadan geciyorum.Acaba bugun foklar misafirimiz olacak mi? Kimbilir? Birer birer adimladigim merdivenlerden assagi inerken avlagima ulasmanin mutlulugu icimden tasiyor.Kayaligim tatli bir uykudan uyanmis arslan.Kukruyor.Okyanusa riskinin pesinde gunun ilk seferine kuslarini saliyor. [/URL][/IMG] Bir iki balikci oltalarini coktan sallamislar.Ancak ciddi bir hareket yok.Su henuz oldukca alcak. Ben de once bir guzelce yerlesiyorum. Sonrasinda bu guzel gunun yuzunden sizlere dahasini getirebilmek icin fotograf makinamla avlanmak icin kayaliklarin doruguna cikiyorum.Burda bu kayalara ismini veren cok ozel bir kusun kolonisi var. [IMG][/IMG] Gannetler.Yuzlercesi bir arada. [/URL][/IMG] Her kosedeler, her dorukta.Burasi bir sehir.Yalniz sakinleri kanatli. [/URL][/IMG] Balikcilarla su kuslari dosttur. Ozellikle buyuk denizlerde cok genis alana dagilmis balik kumelerini bulabilmek oldukca zordur.Iste burda deniz kuslari balikcinin gozu , pusulasidir. Martilar, yelkovanlar, kilic kuyruklar, albotroslar. Ama butun bu kuslarin icersinde birisi var ki, pesine takilin sizi baligin cennetine goturur. Gozunuzu ayirmayin."Hah iste burda!" der.Onu buldugunuzda baligi da kesinlikle bulursunuz. Gannetler. [/URL][/IMG] Gannet kusuna Turkce'mizde "Sumsuk kusu" diyoruz.Anadilimi cok sevmekle beraber, bu asil kusu, bu isimle adlandirmayi bir turlu benimseyemedim. Bu ismi sevemedim.Paylasimimda onun Ingilizce ismini kullanmayi tercih ediyorum. Kusura bakmayin. Yukarida yakin cekim verdigim resim Kuzey yari kurede bulunan Kuzey Gannet'ine(Morus bassanus) ait.Iki turu daha var.Bunlar Cape Gannet(Morus capensis), Avusturalasya Gannet'i.(Morus Serrator) Burada gordukleriniz Avusturalasya Ganneti.
[/URL][/IMG] Bu kuslar inanilmaz balikci.Ucarken gordugu avini, 30 m'yi bile asabilen yukseklikten ani bir kanat kirisiyla, kendisini bir ok bicimine cevirip dalarak, 100 km hizla suya saplanarak yakalayabilen bir kus. Gannet yuzunde ve gogsunde deri altinda bulunan hava keseleri vasitasiyla suya carpma aninda kendine bir yumusak yastik vazifesi goren bir cesit korunma sistemine sahip. Ayrica bu kusun burun delikleri disarida degildir.Kafalarinin oldukca ardina yerlesmis gozleri ve bu gozlerin etrafinda ki siyah surme vasitasiyla isik fazlasini suzebilir, gozlerini durbun gibi kullanarak cok yuksek mesafelerden avini gorebilir. Genel olarak avini yuzeyde yuzen baliklar ve kalamarlar olusturur.Okyanusda bu kuslari bazen tek tek, bazen suruler halinde avlanirken gorebilirsiniz ki bu artik hic bir zaman unutamiyacaginiz bir manzaradir. Bir gun size yuzlerce gannet etrafimizda dalarken, bir curum aninin videosunu seyrettirebilmeyi umut ediyorum. Sasiracaksiniz. [/URL][/IMG] Yukarda ki resmin arka planinda kilic kuyruk denilen cok zarif bir marti turunun de kolonisini goruyorsunuz.Bunlarda oldukca kucuk baliklari dalarak yakalayabilen kuslar. Anlayacaginiz bu kayaliklar bir cesit kus cenneti.Assagidaki resmin ortasinda gagalarini bir birine sagli sollu vururken parmaklarinin ucuna kalkip, tekrar inen, bu sekilde birlikte boynunu goge uzatan bir cift ganetti ciftlesme dansinda goruyorsunuz.(resmin ortasina bakiniz.) [/URL][/IMG] Gannet ureme mevsiminde genelde bir tane tebesir rengi yumurtaya kuluckaya yatar. Yavru 5 senede erginlesir.Avusturalasya Gannetleri 1950 yilindan itibaren nufuslarini artirmakta olan deniz kuslari arasinda olup, turu tehlike de olan canlilar listesinde "daha az tehlike altinda " katagorisine terfi etti. Bu tabiki oldukca mutluluk verici. [/URL][/IMG] Bu muhtesem kuslar daha uzun sureler bizlerle baliga cikmaya, yoldasimiz, balik yolunda pusulamiz olmaya devam edecek. Gannetlere "hoscakal" deyip, oltaciligimi yapacagim noktaya yuruyorum. [/URL][/IMG][/CENTER][/CENTER]
Gannet Kayaliklarinda Bir Baska Gun 4.Bolum Bir Avlagin Gizi Bir avlagi avlak yapan nedir?Neden baliklar ozellikle bu noktada yogunlasir?Pek cok olasilik arasinda yuzlerce metre hatta kilometre uzayan bir sahilde, guzel bir avlagi neye bakarak kesfedebiliriz?Gannet kayaliklari boyle bir konuyu incelemek icin bence cok guzel bir firsat.Izninizle kendi goruslerimi ifade etmek istiyorum.Bu konuda eklemeleriniz, duzeltmeleriniz, kendi bakis aciniz ve tecrubeleriniz benim icin cok onemli katkilardir.Yorumlarinizda paylasmaktan cekinmezseniz cok mutlu olurum. Avlagin Habitati ve Ekolojik Dengede Yeri Avlagimiz dogaya neyi sunuyor?Farkliligini nasil yaratiyor? Gennet Kayaliklarini yakindan inceledigimizde binlerce yil sikisarak taslasmis kum kayalarini goruruz. Bu kaya katmanlarinin arasi ve ustu, volkanik patlamalarla lavlarin kimi zaman istilasina ugramis. Aslinda bitkilerin buyumesi icin oldukca verimsiz olan bu kum kayalari, lav katmanlarinin minaral yonunden zengin katkisiyla essiz bir ortam yaratmis. Bu katmanlarin girintili cikintili, purtuklu yuzeyleri ruzgarin ve ustunden akan sularin tasidigini tutarak zengin topragi bir kum denizinin ortasinda biriktirmeye mumkun kilmis. [/URL][/IMG] Aniden denize kesilen yuksek yarlar, lavlarin erisemeyip geride biraktigi ciplak kum kayalari pek cok kusa guvenli, korunakli, her sartta avlanmaya acik bir alan yaratmis. Bu kus kolonilerinin diskilari (guhercile), bu yarlardan yagmurlarla assagi tasinirken oldukca yogun asidik etkileri, kayalarin hemen altini bitkilerin yasam sartlari yonunden elverisli bir ortama izin vermezken, bu zengin guhercilenin icerigi ve okyanusa uzanan yolundan asiditesiyle kazidigi extra minaraller oldukca degerli bir besini kayaliklarin su yasamina katiyor. Dikkat ederseniz lavla kaplanan yuzeyler, bu bitek topragi tutmus. O kadar zenginki tuz yuklu okyanus ruzgarlarinin kavurucu etkisine ragmen, bitki yasamini cilginca destekliyor. Buralardan da avlagimiza yagmurlarla,bocek, solucan, salyongoz,tohum ve meyva gibi envai cesit besin akiyor. [/URL][/IMG] Sert yarlarla denize birlesen bu kayaliklar, ayni zamanda dogal tatli sularin da sizdigi yerler.Bu tatli sular topraktan suzdugu minaralleri denize tasiyor. Balikciligimiza konu olan bu gun oldukca sicakti.Ancak yukarida ki resimde gordugunuz gibi tatli su akintisi bu kuru gune ragmen acikca belirgin.Assagidaki resimde ise bu alivyon ve minaral yuklu sularin kum kayalarina caldigi renkten yarattigi dogal bir sanat eserini goruyoruz. [/URL][/IMG] Degdigi herseye yasam calan bu su, en kucuk catlaklara bile kuf, mantar, yosun ve likenleri tasiyor.Bunlarin hepsi icersinde envai cesit canli barindiriyor. [/URL][/IMG] [/URL][/IMG] Bir kayaligin girintisi cikintisi ne kadar bolsa yuz olcumu okadar genisdir.Bu da merkezi bir noktada oldukca yogun bir yasam alani olusturur. Ruzgar ve ozellikle dalgalar, kum kayalari arasinda, okyanusa yekpare bir kutle gibi uzanan bu balikci kayasinin tam ardina iki ucu acik, bir magra oymus. [/URL][/IMG] Az sonra sularin yukselmesiyle cok guclu bir dalga hucumuna ugrayacak bu magranin tuzlusu kesimine dikkat edecek olursaniz, oldukca ciplak ve hic bir yasam izini icinde barindirmadigini gorursunuz. Cunku bu dalga hucumu o kadar kuvvetlidir ki onune kattigi herseyi bir miksermiscesine bu ve bunun gibi oyuklarda paramparca eder.Oysaki bu kayaliklarin diger yuzune bakarsak her turlu deniz habitatiyla dolu oldugunu goruruz. [/URL][/IMG] Iki taraftan tazyikli suyla bir kopuk denizine donusen bu magraya midyeden, deniz yildizina kadar suruklenen her hangi bir canlinin parcalanmadan cikmasi mumkun degil. Ayni zamanda bu noktalar bir ciger gibi okyanusun oksijen ictigi kaynaklar. [/URL][/IMG] Kayaligimizin acik denize bakan yuzu bu yarlardan akan essiz corbayi suzen midyelerle dolu.Bu midyelerse yengecinden kucuk karidesimsi canlilara kadar binlerce cesit organizmaya yasam alani. [/URL][/IMG] Yukardaki resimde buyu 60cm buyuyebilen, 24 kola sahip olabilen deniz yildizlerinin imparatoru "gunebakan deniz yildizlarini" (Sunflower Starfish - Pycnopodia helianthoides) goruyorsunuz. Bu deniz yildizlari oldukca yirticidir. Bu kadar yavas bir canliya yirticiligi yakistiramiyor olabilirsiniz.Ancak bir de onlarin 24 saatlik yasamini kayit etmis, sonra da filmin hizlandirmis gosterimini seyredin.Afrika savanlarinda avini kovalayan bir citadan farksizdirlar. Onlerine deniz salyongozlarini, tarak gibi kacabilen deniz kabuklularini, hatta baska deniz yildizlarini, kucuk yengecleri takan, onlari birer birer yakalayip, yuzlerce oz emici ucuyla icen, essiz ve kendi dunyasinda oldukca suratli bir canliyla karsilasirsiniz.Bu deniz yildizi, kendi imparatorlugunun besin zincirinde en yuksek halkayi isgal eden yetkin bir avcidir.
[/URL][/IMG] Yukarda gormus oldugunuz yosunlara sanirim lahana yosunu deniyor.Sanirim diyorum, cunku ben bu yosunlarla Drumer ve Parori gibi vegeteryan baliklar yakaliyorum. Bu baliklari arastirdigimda, karsima en iyi yem olarak cabbage weed (lahana yosunu) cikiyor. Parori yukarda resmi olan bu yosunu gordumu dayanamaz. Hem bu yem, bu baliga kullandigim diger bir yem olan, ekmek ici ve hamurdan bin kat daha iyi.Cunku kucuk baliklar, bu yosuna, ignemdeyken dadanarak bozmuyor. Bu bilgilerin isiginda, bu yosun turunu cabbage weed olarak tanimliyorum. Ancak oldukca arastirmama ragmen henuz hic bir bilimsel kayitta acikca resmini gorup karsilastirma firsatim olmadi.Konumuza donersek , bu cesit vegeteryan baliklarin tecih ettikleri yosunlari barindiran Gannet kayaliklari, besin zinciri acisindan bir baska opsiyonu sundugu gibi,bu yosunlarin altini biraz karistirdigimizda kurtcuklardan karidesimsi kucuk canlilara pek cok yasam formuna korunak olduklarini da goruyoruz. [/URL][/IMG] Ve elbette sorf dalgalari.Sorf dalgalari kendi basina plajik balikciligin canidir. Delice, kopukle akan bir salale gibi oldukca yuksek oksijen emisine neden olurlar.Gucleriyle dibin kumlu yuzeyini karistirarak kabuklularin,kurtcuklarin, karidesimsi canlilarin, yengeclerin savrulmasina ve kolayca yem olmasina neden olurlar.Genede Gannet kayalarinin essiz habitatiyla bu plajik yasami karsilastirdigimizda karsimizda cennetle, col misali bir kiyas olusur.Ancak sorf dalgalarini ve bu cenneti birlestirdigimizde bu sefer cana can katan bir yasamin belkide en onemli sac ayaginin da altini cizmis oluruz."Nerde hareket arda bereket."Sorf dalgalarinin gucu bu kayaliklarin bereketinin anahtaridir.Ne yazik ki bu gun oldukca guvenli bir ortam bize sunmakla beraber, bu hareketlilik acisindan istedigimiz optimal sartlari bize verecek durumda degiller.Canimiz sag olsun. Ayrica yukardaki resme baktiginizda bir plajin suyunu disari tasiyan ,bu akinti nedeniyle de, dalgalarin nufuz edemedigi, aciga donuk kanalini goruyorsunuz. Bir balikci teknesi bu kanali kullanarak, sorf dalgalarinin tehlikesinden uzak, acik okyanusa cikmak uzere. Ancak bir plajin yuzenler acisindan en tehlikeli noktasinin bu dalga almayan noktalari oldugunu unutmamak ve bunlarin yakininda yuzmemek gerekir. [/URL][/IMG] Kisaca toparlarsak bir avlagin seciminde , bulunmasinda ve degerlendirilmesinde en onemli nosyon o avlagin habitatinin ve besin zincirinde yerinin incelenmesi ve yarattigi farkliligin tespit edilerek cevredeki diger olasi noktalarla karsilastirilmasi gerekir. Sadece olta atip verimli bir gun yasamak, bazen yillar yili sadece supriz sartlarda balik veren kisir bir noktaya da sizi goturebilir. Bu konuda avlagin degerini incelerken akintilara, aldigi ruzgarlara, degisik kondisyonlara verdigi cevaplari incelemedik.Bunun yaninda bir balikci icin erisimi ,riskleri, oltaciligi kolaylastiran ve guclestiren yanlarina deginmedik.Elbetteki bunlar ve su anda aklima gelmeyen sizin ekliyebileceginiz pek cok nokta bir avlagi tanimada , bulmada onemli kistaslar icerebilir.Bunu yazacaginiz yorumlara ve belki de gelecek paylasimlara simdilik birakiyorum. Sira bu essiz gun icersinde kullandigimiz takim ve oltaciligi paylasmaya geldi.Haydi bismillah...
Gannet Kayaliklarinda Bir Baska Gun 5.Bolum Takimlar ve Oltacilik [/URL][/IMG] Nihayet sira oltaciligimiza geldi.Bu gun icin yanima iki kamis aldim. Amacimiz kucuk baliklarla ugrasmak degil.Ancak boylesi durgun gunlerde rahat avlanan kucuk baliklarin pek aman vermeyecegini biliyorum. Sorf kamisim Kalender ve uzak atislar icin tasarlanmis makinam Ayse , kiyi yollu denemeler icin destek kamisim Delikan ve diger bir makinam Kamil'le goreve hazir.Yanimizda her zamanki gibi kakicim Affetmezi bulundurmayi unutmuyorum. [/URL][/IMG] Ustte Kalender ve Ayse ikilisi. Aysem 15 kg ceker misinayla donanmis.Assagida ise Delikan ve Kamil.Kamil 10 kg ceker misinayla calisacak. [/URL][/IMG] Kalender ve Ayse'nin takiminda tek igne kullaniyorum. Oltamiz seyar iskandilli melez dip oltasi seklinde baglanmis.Bu duzenekte kursun bedeni firdondusunu, igne bedeni firdondusunun ardinda, ana bedende gezer sekilde ilistiriyorum. Igne bedeni (kostek) florokarbon 0.55mm. Kursun bedeni monoflament ve 0.45mm.Iskandilimiz 5 Oz capali kursun. [/URL][/IMG] Ignelerimiz Gamakatsu 5.0 capraz igne.Kucuk balikla ugrasmamak icin ozellikle buyuk igne kullaniyoruz.Yukardaki takimi kiyi yollu kullanacagim.O yuzden daha buyuk yemleri takmaya musait bagliyorum. [/URL][/IMG] [/URL][/IMG] Yemlerimiz hafif tuzlanmis ve balik yagi emdirilmis uskumrudan cikardigimiz kusaklar ve gene ayni yontemle hazirladigimiz kesme veya butun sardalya. [/URL][/IMG]
Gannet Kayaliklarinda Bir Baska Gun 6.Bolum Balikciligimiz Sabah suyunu kacirip, gel-git en dusuk seviyesinde sialerle paylastigim yukardaki calismalari yaptiktan sonra balikciliga basladim.Oldukca kucuk baliklar bir sure oyaladi. Onlara yem yetistirmeye calisirken bir dost sesin sicak sesini duydum.Kafami kaldirdigimda Turgay karsimdaydi. Uzun suredir yoktu ortalikta. Almanya'ya gitmisti.Donup donmeyecegini kesin olarak bilmiyordum.Iste kismet.Okadar dost aradim su balikciligi paylasmak icin kimseden ses cikmadi. Turgay yaninda yeni tanistigim genc bir arkadasla oltalari kapmis gulumseyerek karsimda dikiliyordu. Boy 2m. Boyu kadar buyukde bir balikci, gercek ir oltaci. onun en sevdigim tarafi bu isin ciddi bir emekcisi olmasidir. Cok insan gordum burda "Aman kiyi balikciligi yapmam.Ne gerek var.Atlar tekneye sakir sukur rahatlikla baligimi yakalarim " diyen. Yasi gecginleri anliyorum ama genclerden bence oyle balikci olmaz. Bu isi seviyorsan her tadinda parmagin olacak. Bana sorarsaniz bir kayanin uzerinde oltami elime alamiyacagim gun hayatimin en zor zamani olur. Bir ruya biter.O gunleri de gorecegiz.Can sag olsun.Ancak daha cok var. Keyfen istifa yok.Karadan avciligin tadi her zaman bir baskadir. Acik balikciliginin da kendine gore tadi var. Her seyden bir parca... Turgay'in yaninda ki genc arkadasin da adi Alp.Adasiz. Onun icin ilk tecrube. Etraf kalabalik.Bir hirs girisiyoruz kisa bir muhabbetten sonra balikciliga. Oltalar savruluyor.Daha o ana kadar tek bir balik cikaran yok.Bicirlar disinda. Koreli bir balikciyla tanisiyorum. Oldukca iddali gorunuyor. Onu bir yokluyorum.Son uc gundur geldigini ve bir aydir kayda deger hic bir balik cikartmadigini soyluyor. Son gunlerde kimsede de balik yokmus. Burda baligin olmamasi imkansizdir. Ancak dolunay zamani ne atsan yemez. Dolunaydan ilk yarima dondugumuz vakitler.O yuzden soylediklerine sasirmiyorum. Ancak kendi farkimiza da guveniyorum. Kisa bir sure sonra Delikan, Kemal'le ince bir vurusun ardindan, saglam bir balik takiyorum.Suzuluyor. Bu olsa olsa guzel bir travally. [/URL][/IMG] Kiloluk bir Beyaz Travally geliyor.Kanuni buyuklugun oldukca uzerinde. Gunun ilk kayda deger baligi. Etraftaki balikcilarda ilgiyle karsiliyor bu gelismeyi. [/URL][/IMG] Cok yakisikli bir balik bu.Esiminde en sevdigi sofralik. Yuzler guluyor. [/URL][/IMG] Mevsimin ilerlemesiyle bu baligin oldukca irilerini size gostermeyi umut ediyorum. Her zaman oldukca savasci ve tutulmasi buyuk bir zevk olan degerli bir balik Travally. Balikciliga devam. Az sonra oldukca ugrasarak bir balik daha takiyorum.Ancak bu bayagi kucuk bir kahawai. Bu balik icin her hangi bir limit olmamasina ragmen saliyorum. [/URL][/IMG] Muthis guzellikte bir gun.Ancak balikcilik oldukca zayif. Saatler geciyor , sular geliyor ancak istedigimiz, alisik oldugumuz saglam vuruslardan eser yok.Boyle olur. Cok gunesli gunler, hele bir de ay kotuyse zayiftir. Gannetler yayilmis.Onlarda tatilde.Suruler halinde suya konarak yikaniyor, tembel tembel acikta geziniyorlar. Onlara bakarken cok uzakta siyah yuzgecimsi bir cisim gozume carpiyor.Durbunumu cikarip bakiyorum. Bana bir kilicin kuyruk yuzgeci veya yelesi gibi gorunuyor. Turgay'a soyleyip, durbunu veriyorum.Biraz baktiktan sonra "Bu olsa olsa guneslenen bir fok baligi." diyor. Bir dokumanterde izlemis boyle yaparlarmis.Vucut sicakligini dengelemek icin. Benim aklim halen kilicta.Biz buna "Arzulu Dusunceler" diyoruz. Az sonra Milli Parkin zodyagi firliyor.Bu karanlik yuzgecin pesine. Onlar inceledikten sonra ayriliyor.Muamma bitmis degil.Ancak kiyiya yaklastiginda bunun bir Yeni Zelanda Kurk Foku oldugunu goruyoruz. Bir kez daha Miruwai'da fokumuzu gormus olduk.Hatta bir ara Turgay'in "Alp burda.Fotograf makinasini kap" cigligiyla yerimden firladigimda fokun kayamizin kiyisina kadar geldigini farkediyorum.Ancak resmini cekmek mumkun olmuyor. Ama suprizler birmis degil.Arkamizdaki kayaliklarda taslarin uzerine yayilmis, guneslenen bir yavru fok goruyorum.Iste tam fotografin gobeginde.Durbunle inceliyorum.Okadar sevimli ki.Arka yuzgecleriyle kendini kasiyor, yelpazeliyor. [/URL][/IMG]
Balik yok. Taktikler , arka cepteki sitratejiler cikiyor. Bir canli yem tutup sak sak kesiyorum. Kalender Ayse ikilisinin yardimiyla yemi gonderiyorum.Hadi hayirlisi.Cikmamis candan umut kesilmez. Ben biraz acligimi bastirmak icin Oltamdan uzaklasmisken Turgay'in sesiyle gene irkiliyorum."Alp, Alp!" Kalender butun gucune ragmen iki buklum.Saglam balik.Hem de cok saglam. Turgay'in elinden kamisimi aliyorum. Dev bu. Kipirdatmak imkansiz. Ama oltama guveniyorum.Turgay Affetmezi kapiyor. Gures basliyor. [/URL][/IMG] Bel kiran bu."Banamisin" demiyor. [/URL][/IMG] Ahalinin ilgisi uzerimizde... [/URL][/IMG] Biraz kiyilattiktan sonra balik yatiyor. Esgali belirlendi. [/URL][/IMG] Dev bir vatos bu.Yatip, kumlari uzerine atarak kendini gomuyor. Isimiz var...Bu esnada Turgay , Kakic Affetmezi birakip oltasina kosuyor.Bu sefer hareket onda. Az sonra oldukca guzel bir kahawai cikariyor.Fotograf makinamizin pili bittigi icin bundan sonrasi fotograflar genc Alp'in Cellfonunda ki kameradan. [/URL][/IMG] Balik iki kiloya yakin. Votosu cikartmak istiyorum.En azindan igneyi agzindan kurtarmak icin, size resimlerini gostermek icin.Ancak Turgay ayni fikirde degil. "Balik basladi " diyor."Ugrasma." 45 dakka gecmis. "Ya Allah ya Bismillah " diyerek vincliyorum.Gelirse gelir. Oltam mukemmel. Minimum 25-30 kg'lik bir de kendini gommus balikla ancak bukadar bas edilir. Millet misinamin markasini soruyor, Olayi gorunce...Ancak " bu amcanin pes edecegi yok". Ne yazik ki Vatosu kaybediyoruz. Zaten cikarsaydimda salacaktim. Geride Genet Kayaliklarinda bir guresin anisini bende birakarak, zaferle gelecege uzaniyor. Benim ignemle rahatsiz olacak balik degil.Zaten kullandigim ignelerin damaklari o kadar guclu degildir.Kisa bir sure sonra bu igneyi agzindan atabilecektir. Ancak ne yaparsaniz yapin, bu gibi durumlar kacinilmaz.Olmamasi icin elimden geleni her seyi yaptigimi bilmenizi isterim.Balik, fotografini cekemesekde asagidaki gibi bir seydi. [/URL][/IMG] Tekrar bir olta baglayip, yeni yemlerle salliyorum. Arkamda ki Polenezyali da Turgay'in baligina benzer guzel bir kahawai cikariyor. Sira bende. Saglam bir vurusa tasmayi yapistiriyorum.Kahawai.Fiseklemesinden belli. Suyu delerek firliyor.Sicrayislari, zigzaglari , saglam bir kofana gibi.Az sonra gene iki kilo civari saglam bir kahawai ellerimde. [/URL][/IMG] Turgay yarisi birakacak gibi degil.Kiyi bizi seyrediyor. Anadolunun iki cengaveri ardarda saglam baliklar cikariyor. [/URL][/IMG] Turgay'in son avi genc Alp'in ellerinde.. [/URL][/IMG] Turgay bu baligin ardindan bir balik daha takti.Ancak kaldirirken balik oltayi kopararak dustu.Assagi yukari benzeri buyuklukte bir kahawaidi.Bugun bu kiyidan zayif bir balikcilik olmasina ragmen 7 saglam vurus alindi.Saldigim kucuk kahawai saymiyorum.Bunun 6 si Turgay ve bana nasip oldu. 4 balik cikardik.Biri vatos olmak uzere 2 balik kacirdik. Adam basi asagi yukari 3 kg balikla ayrildik avlagimizdan. Kayaligin uzerinde Hintlisinden, Korelisine, polenezyalisindan Japonuna ve maorisine pek cok balikci vardi. Bunu soylememin sebebi Ulkemiz oltacilarinin yurt disinda kimseden assagi kalir bir yani olmadigini belirtmek. Bu durum inanin cok SIklikla boyle olur. Bu ise gonul vermis , yillarini zevkle bu sanatla gecirmis Turk amator balikcilarinin oltacilik bilgisi ve azmi oldukca yuksektir. Kismet tabi baska bir konu. Ancak butun gun olta elinde bekleyen bizdik.Takimlar baglayan, degisik yemler deniyen bizdik. Kiyiyi , acigi yoklayan bizdik. Tazesinden tuzlanmisina, yag emdirilmis yemine hazirlik yapmis, 3 cesit yemle gelmis bizdik.(Turgay taze bonito kullandi, sardalyanin yanida) Kisaca calisan , hazirligini yapan, vaz gecmeyen kazandi. Bu her iste boyle degil mi? Her iste bu ogeleri ortaya koyan kismetini de er yada gec bulan degil mi? Daha kisa paylasimlarda bulusmak uzere, saygi ve sevgiyle simdilik hoscakalin. Turgay, genc Alp ve Ben saygiyla sizi Yeni Zelanda'dan selamliyoruz. SON
Hüseyin Alp abicim eline, diline, yüreğine her şeyine sağlık... Buraya satırlar dolusu methiyeler yazmak geliyor insanın içinden. Denize hakkını veren, denizden de hakkını alabilen bir insansın. Allah seni denizsiz, denizi de sensiz bırakmasın abi. Teşekkürler...
Cok tesekkur ederim Burak. Allah(cc)'da bizi sensiz birakmasin degerli dostum. Bu degerli siteye , bizlere ve dolayisiyla Ulkemiz Amator Balikciligina buyuk emegin ve katkin var. Dgerli kalbine ve essiz dostluguna cok tesekkur ederim.bir gun birlikte balik tutacagiz dostum.Kal saglicakla.
Üstadım herşeyiyle harika bir paylaşım..çok teşekkürler özellikle fotoğraflar oldukça büyüleyici,etkileyici.. harika bir doğa..tekrar tekrar baktım inan
Hüseyin kardeş,seni kutlamak için nasıl bir şeyler yazacağımı bulamadım.Bir iş bu kadar olur.Paylaşım için teşekkürler.Emeğine sağlık.
Tek kelimeyle harika bir av raporu. Anlatımı, fotoğrafları, balıkları ve yazarı ile birlikte. Başından sonuna sıkılmadan bir solukta okudum. Fotoğraflara bayıldım. Muhteşem görüntüler. Çok çok teşekkürler.
Hüseyin abi bildiğin gibi amansız bir takipçinim Allah için söyle yazar falanmısın sen nesin? Kaç gün oturdun bunları yazdın.En azından ben günlerimi verirdim bu kelimeleri bulabilmek için.İçimden ne zamandır Hüseyin abi yoktu derken hatırlatmışsın ki kendini daha dülger balığının hikayesi hafızamdan silinmemişti.Teşekkür ederim.Tüm arkadaşlar gibi bende ne söyleyeceğimi ,nasıl methedeceğimi bilmiyorum ama herşeyin özünü ve en güzel methiyeyi söylemek bahabından Allah razı olsun diyorum.
Böyle bir rapora ne yazabilirizki harikasın Hüseyin abi, her şeyinle dört dörtlüksün, hele verdigin bilgiler heryerde bulamayacağımız cinsten tam derslik eline, emeğine, yüreğine sağlık oltan boş kalmasın saygılar..
Hakikaten söylenecek bir şey yok fotoğraflar mükemmel, anlatım çok güzel (Biraz uzun olsa da) ve balıklar da... Hele o kamışın kıvrılışı... Tebrik eder, devamını beklerim.Eski bir dosttan selam ve sevgilerle.
