Nasıl jig den bahsediyoruz shor jigging mi yoksa tekneden yapılan vertical mi? Shore jigging yapılır.
İkisi de yapılır. Ki 40m derinde gece gündüz farketmez pek. Gece yapılacak jiglerin, flutter denen titreyen tüpte olması tavsiye edilir.
olurda tekne donanım hava durumu falan süper olmalı. gündüz gözüyle küçük hataların telafisi oluyoda gece olmaz canınız yanabilir. çok dikkatli olmalı.
gece jig yapılır ama çok dikkatli olmak gerekir maceraya gerek yok maceracı bir arkadaş göstereyim Antalyadan
Jig olayıyla çok muhatap olmuyorum, bana ters geliyor. O yüzden marka model olarak takip etmiyorum olayı. Ama flutter jigleri şunlara benzer genellikle: Bunların biraz daha şişko durduklarına, üst ve alt kenarların ince olduğuna, bir uçlarında ilginç kesikler olduğuna dikkat edin.
Buldum. Gebze Harem dolmuşundan indim. Sirkeci feribotuna bindim. Ondan inip biraz istavrti ve zargana aldım Karaköy'den. Ordan Trmavaya binip Kabataş'a gittim. abataş'tan 25E'ye bindim ki, para geçmiyormuş. Milletten bilet filan dilendik. Birisi ben basayım dedi. Ona 2 TL verdik, bastı. Şoför geğenmedi bilmem ne kartmışta filan. Neyse. Bir hayırsever yardımcı oldu nihayet. Yolda forumdan bir arkadaş aradı. Onunla Tarabya otelin geçince bir cep varmış, orada bulaşalım, olta atalım dedik. Ben otelden önce indim, 4 durak yürüdüm o yükle. Neyse bir yere vardım, orada bekledim. Arkadaşta geldi, biraz sohpet filan ettik. Olta attık ama, takıldı boyuna. Oraya uygun olmasını tahmin ettiğimiz takım, kurşun vs. süratle tükendi. Arkadaşın işi çıkınca, eve giderken beni Kalender'e bıraktı sağolsun. Kalender'de berbat yemler ve sağda solda kalmış malzemeden ortaya çıkardığımız takımla biraz takıldım. Sonra 22:00 gibi geri dönüş macerası başladı. Yolun karşısına geçtim, ilk gelen minibüse atladım. Sordum bu nereye gidiyor? Beşiktaş'a gidiyormuş. İyi, Metro'da inerim dedim. Metroda indim, Saat 23:00... Bekaınırken 500T geldi. Bir gafletle binmiş bulundum. Zira malum otobüste başka cumhuriyet ya, Türk parası geçmiyor. Bakındık ettik, kimseden fayda yok. Neyse, Kavacık'a geldik, baktım bilet yok, indim aşağı. Şoför ordan caz yapıyor, Malum festivale katkı peşinde sanırım. Diyorum, al 10 TL, bul bir bilet bas, daha ne yapayım indim işte dağın başında, bir durak sonra. Elimden başka ne gelir? Neyse, orada baya bir patırtı oldu. Yeni binen gençlerden biri dur bende var dedi. 10 TL'yi ona verdim, bastı bileti. Ama ben indim otobüsten, dedim buna binmem artık, kalsın otobüsü, neresine sokacaksa soksun. Abi bastık filan. Olan bir kaç TL bozuğunu verdi artık bana geri, sonra defoldu gitti o otobüste, kurtuldum lavuktan. Bende madem öyle işte böyle dedim. 3 kuruş etmeyecek IETT şoförüyle muhatap olana kadar, pembe incili kaftan hesabı, oradaki taksiciye yürü gebzeye dedim. 230TL tuttu. Olsun, lavuk bir şoförden caz dinlemekten evladır netekim.
Façyo restoranin cebi tarabya. evet biraz takar orasi daha daha solda benzin istasyonu var oralar iyidir. Macerali olmus
O zaman hazır burası sohbet alanı gibi olmuşken Reha özelden msg atamıyorum sanırım msg limitim dolmuş. Mail adresimi vermiştim. oradan ulaşabilisin. Saygılar.