slm. bu gün sabah 2 saatliğine balık avına gittim. şu sıralar genelde gittiğim tenha bir yer vardı. daha önce burdan belki bir seferde2-3 çoğal dolusu çöp topladım temizledim. gelen 1-2 poşet filan bir şey bırarakabiliyor. en son avdan hafta sonra gittim gelenler genelde pazar gelir, 1 gurup gelmiş galiba yarım çuhal çöp birakıp gitmiş. yolda başka yerde balık tutanlar vadı tanımıyorum slm verdim geçtim onlarda dönüşte yok, ama yerlerinde yarım çuğalda çöp onlar bırakıp gitmiş.yav bu herifler bu çöpleri kaybolup gidiyormu sanıyor ne sanıyor, sorsan memleketim denilir vatanım denilir içine böyle veya şöyle ... edilir gidilir. hadi sen buraya birdaha gelirim demi demiyosun. insan o kadar çöpü saçıp gidip nasıl rahat eder. aslında hele de bu zamanda bunu anlamamak ahmaklık.gelecek neslin işi çok zor insanlar sadece bu konu değil insanlar şahsi menfaatlerine bu kadar düşkün oldukça.
seninkiler bir tarafa, bizim burda adam birayı içiyor, içtikten sonra şişeyi kaldırımda kırıyor. ne yaparsın bu adamı. o kaldırımdan bizler geçiyoruz, milletin çoluğu çocuğu geçiyor gelde anlat moralim bozuldu yine
inşallah o kıranların bir yerine o şişe kırıkları batarda zararını anlarlar. bir müsibet 1000 nasihattan iyidir denir.belki bazen faydası olur. çoğunlukla başkaları zarar görürdür, antalyada denizde de bir arkadaş birinin attığı bira şişesi kırığı yüzünden ayağından kötü yaralanmıştı. bir gün yolda gidiyordum yolda bira şişesi gördüm alayım diye niyetlenmiştim üzerinden bir kamyon geçti yola dağıldı ben toplamadan 2 ilkokul çocuğu bunları toplamaya başladı biraz şaşırmıştım demekki bu konuda eğitim etkili olabiliyor. ama çevrede eğitimli diye tabir edilen heriflerde de çevre bilinci olmayabilyor. doğrusu okumayla yada para kazanmayla adam olunmuyor,bana göre. bazı kişler iyi para kazandımı, okudumu, mevki sahibi oldu mu toplumca sanki bir adam oldu görüntüsü var oysa palavra o bazılarını bir de bana sorun! Niyet önemli. yalan, dolan, menfaatçilik vs kişilik özelliği olmuş bazılarının. işin aslı toplumda bir yozlaşma var saten. kendi gözlemimle diyorum torpil, rüşvet övülecek bir şey olmuş. ama şunu söyleyeyim gerçekten namussuzlar cesaretli görünüyor. namuslular en az namusuzlar kadr cesaretli olmadıça o ülkeden kurtuluş beklenmezmiş. neyse nerden nereye biraz doluyum heralde. hayırlısı.
Tabandan eğitim verebilmek gerekli insanlara yani daha ufakken. Kişilik gelişimi de alışkanlıklarda ufakken gelişiyor. Sonrasında yapılacak çok fazla şey kalmıyor. Sorumsuzluk öyle bir şey ki, sorumsuz bir kişinin yaptığı iş, sorumlu binlerce kişiyi sıkıntıya sokuyor. Ancak çocuğun bulunduğu ortam, aile görgüsü gibi nedenler ve özellikle televizyonda gelişimi değil, ratingi esas alan yayınlar bu günlere gelmememize neden oldu. Ahlaki yozlaşma gerçekten ürkütücü. Ben de yakın çevremden duyduğum şeyler inanılır gibi değil. Bazı ilkokul 1. sınıf öğrencileri öğretmen kendisinden bir şey yapmasını istediği zaman ağza alınmayacak küfürler ediyormuş. Çocuk daha ne dediğinin farkında değil. Öğretmen daha sonra bu durum karşısında müdür muavinine gidiyor ve diyor ki, bu çocuklarda çok büyük sorun var terbiye yok ne yapmayı düşünüyorsunuz diye. Müdür çocuğu çağırıyor ve çocuk ne dediğinin farkında olmadan marifetmiş gibi aynı küfürü müdür muavinine ediyor. Daha sonra veliler toplantısı yapılıyor yapılan toplantıya gelen kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. sorunlu çocukların velisi ile müdür görüşüyor. Bak oğlun böyle böyle söyledi diye Bu durum karşısında Adam da müdürün yanında oğluna iki tane patlatıyor. Ha adam yerine müdür daha önceden patlatsaydı çocuğa tokadı bu sefer müdür darp edilecekmiş belki de o da ayrı mesele Müdür diyor ki çocuğa dayak değil doğrusunu anlatmak lazım diye. Yahu çocuk ne dediğini bilmiyor neden dayak yediğini bilmiyor. Arkadaş çevresindeki ağız alışkanlığından söylediği küfürler normalleşmiş. Sonrasında çocuk yediği dayağın sebebini daha anlayamadığı için karşısındakini kötü olarak algılıyor, serseri bir yapıya bürünüyor. Dediğim gibi bu işin özü en başında ailede bitiyor. Bununla ilgili hikaye vardır. Adamın biri haksız yere iki kişi tarafından mağdur edilir ve hakkını aramak için o iki kişiye çıkıştığında şiddetle karşılık görür ve sonradan adam gelip o iki kişiden birini öldürür. Daha sonra hapishaneye düşer adam hapse girerken yanına bir sürü eşya götürür. Adama derler ne o hapishaneye mi taşınıyorsun diye dalga geçerler adam derki İki ................. vardı birinin işini bitirdim. Diğerinin de işini bitireceğim. tekrar döneceğim. o yüzden evden herşeyi aldım der. aradan zaman geçer adam hapisten çıkar. çıkarken de arkadaşlarına adresini bırakır. arkadaşları yakın bir zamanda gelecek diye eşyalarını hapiste tutarlar. Ancak gel zaman git zaman adam gelmez ve hapishane arkadaşlarının da tahliye olacağı gün gelir ve adamın adresine gidip neden diğerinin de işini bitirmediği sorarlar. yahu ben hapse düşmeden bizim orada iki ................ vardı birini mıhladım. diğer ..................... kalmıştı. Ancak diğerini mıhlamak için gittiğimde baktım ki herkes ....................... olmuş hangisini mıhlayayım demiş ve eski hapishane arkadaşlarıyla bir güzel kahkahayı basmışlar. Yani sözün özü ortam bozuk hem de çok bozuk. Allah sonumuzu hayır etsin. Kendi gücümüzün yettiği kadar doğruları insanlara anlatmamız gerekli. Herkes güç yetirebildiği ölçüde üzerine düşeni yapsın sorun çözülecektir. Görüşünüz evrensel doğrulardan ibaret ise duruşunuzda evrensel olmalıdır.
haklısın bünyamin arkadaş, çevrede bu konularda duyarlı insanlar da var yoksa yaşam daha da zor. dediğiniz gibi orada çocuk ne değini bilmiyor. aile, arkadş çevresi önemli. bence öğretmenlikte empati çok önemli. sonuca yönelik ceza bağımlısı,acaba bunun öğrenciye,soruna ne faydası dşüncesinden (tecrübemden söylüyorum) yoksun öğretmenler var,yeri geliyor öğrenciye doğruyu gösterecekken,dalga geçen çıkıyor. ama öğrenciyi çocoğu gibi seven, ilgilenen öğretmenler de var. hayırlısı.
Aynı hikayeyi geçenlerde gittiğim sazan avında dayımdan dinlemiştim. Demekki balıkçıların kafa hep aynı çalışıyo. O mıhlayanda balıkçı olmasın
Bunca yıldır insanlarımıza çevreyi temiz tutmayı mı öğretemedik yoksa inadına mı yapıyorlar bana ikincisi gibi geliyor. Bunun eğitimle alakası kalmadı artık. Ülkemizde ufak suçlara müsama göstermekten bu hale geldi toplum. Yere çöp atana can yakacak kadar bir ceza kesersen o adam bir daha yere çöp atacakken iki kere düşünür ve atmaz. Küçükyalı sahilde oturuyorum haftasonları mangalını kapan bizim sahilde. Nereden geliyor bu insanlar ? Valla eskiden yoklardı rahattık. Geliyorlar yiyorlar içiyorlar kendi yaşam tarzlarını (kabile hayatlarını) rahat rahat sergileyip gidiyorlar. Temiz bırakıp gitseler amenna ama etraf rezalet. Yiyecek artıklarından çocuk bezine her şeyi çimlerin üstünde bırak git. Mangal dumanlarından kimse rahatsız olur mu diye düşünmek de yok. hHrkes mangalcı çünkü. Sağ şeridi de komple araç parkı yap. En az 10 kere şikayet ettim bir ekip gelip de tek bir araç çekmedi. Neden ? Çünkü o insanlar oy kaynağı herşey onlar için.İşine gelince öyle işine gelmezse böyle. Bazen insanımızdan nefret ediyorum ve bu konuda haksiz değilim
Mangal bizim kültürümüzde var. Mangalsız hafta sonu Piknik olurmu... Kokusundan rahatsız olunurmu yahu misss gibi kokar oo. Hatta Yakınına gidersin daha iyi koklamak için Benim araç çekilmişti geçenlerde sahildeyken demek sendin o şikayetçi haaaa yakaladım seniiii Etrafa çöplerini bırakan magandalar, narin çimlerin üzerinde mangal yakan anlayışsızlar, 3 oda 1 salon edasıyla yayıldıkça yayılanlar. Malesef bu vatandaşlarda bizim toplum olarak kamburumuz olmaya devam etmekte.
Selçuk ağabey ciddi mi diyorsun şaka mı yapıyorsun anlamadım ama Kartal'da oturduğuna göre durumu sen de biliyorsun sanırım. Adamlar salon kuruyor resmen sahile Sahildeki bankları çekip birleştirip yemek takımı yapıyorlar vs. Mangalda da artık ne pişiriyorlarsa etraf yangın yerine dönüyor. Dumanla uzaktaki akrabalarına da selam yolluyorlar Yola parketmiş kamyonet gördüm geçen haftalarda senin miydi ? Bir de yarısı yolda yarısı kaldırımda ama dikine parketmiş araç vardı. Fotoğraflarını çektim yolladım bir yerlere. Gazetede bile çıktı ama yine tedbir yok. Hadi mangal yassak değil, anayol kenarına park etmeye kim müsama gösteriyor esas ben o badem bıyıklıyı merak ediyorum. Normal şartlarda bu bir suçtur ve gereği yapılır. Yetki verilenler bu yetkiyi kendilerine verenlerle uğraşmak istemiyor kısacası olay budur. öbür taraftan destek alamadığını düşündüğü kesimlere her türlü ekstradan tedbir ve yaptırım uygulanıyor. "Kırık cam teorisi" vardır muhtemelen de biliyorsunuzdur. Bilmeyenler internette arayıp bir okusunlar derim. Çevreyi kirletmek eğitimsizlik değildir, suçtur. Buna bu gözle bakmak lazım.
Emir kardeşim, dediklerine katılmamak mümkün değil. Ama insanlar yazın alışveriş merkezleri gezmekten ziyade sahili tercih ediyorlar. Sağolsun Büyükşehir belediyeside sahili çok güzel yapıp insanların hizmetine sundu. Her yerde olduğu gibi sahile gidenlerin içindede çok temiz olmayanları var tabikide. Sahil şeridine arabasını bırakanlar mecburiyetten bırakıyor. Hafta sonları yol üzerinde araba bırakacak yer bile bulmak imkansız bilirsin. Naapsın insanımız, en ucuz eğlencede bu işte. Böyle konularda birbirimize karşı hoşgörülü olmaya çalışmalıyız. Kendini bilmezler tabiki olacaktır. Onlarıda uygun bir dille uyarmak belkide onlarıda utandıracak hatta yola getirecektir umudunu yitirmemeliyiz. Sağlıcakla
evet insanların eğitimsizliği tabi ki çevre kirliliği mangal vs gibi olumsuzluklarda çok önemli fakat birde işin nüfus boyutu var.verdiğiniz örnekler istanbulun deniz kenarı birçok parkında bahçesinde yaşanıyor.örneğin üsküdar kuzguncuk beylerbeyi arasındaki parklarda böyle maalesef aynı durumda 5 er metre arayla yakılan mangallardan nefes almak imkansız sonrasında ise adeta bir çöplük.yaşım çok ta büyük sayılmaz ama üskadarda doğmuş ve bu yaşıma kadar da burda yaşamış biri olarak çocukluğum da bu insan yığınlığı bu kalabalık bu mezbeleliği hatırlamıyorum.sanki artık tüm türkiye istanbul da yaşıyor gibi.üstelik artık herkesin arabası var hatta bazı hanelerin birden çok arabası var.arablarına doluşan insan sürüleri binler onbinler sahillere akıyor her hafta sonu böylece mangal dumanları, çöp, dağları trafik .......birde abuk sabuk müziklerini arabalarının kapılarını açıp sesini de sonuna kadar açıp dinlemyide ekleyelim.tabi tüm bunlar hafta sonu oluyor.hafta içi istanbulun sözü edilen yerleri çok daha güzel hafta sonu insanın dışarı çıkası gelmiyor artık.allahtan 4.5 metrelik transatlantiğimiz var da denize kaçıyoruz artık bakalım denize ne kadar kaçabileceğiz herhalde 10 sene sonra denizde böyle olur istanbulda. artık istanbuldan kaçarız bizde
