Denizlerimiz,balık ve yasaklar.Her zaman şikayetçi olduğumuz ve balık popülasyonu için sürekli gündemde tuttuğumuz balık avı, limit ve av yasakları maalesef havanda su dövmekten öteye gidemiyor.Neden acaba?Kimisi Lüfer Yok Olmasın!diye kampanya başlatıyor,kimisi İmza Kampanyası.Herkesin ise dilinde Gırgır-Trol nedense tüm balık avcılığı ve yasaklar bunlara odaklanmış durumda.Acaba 15 Nisan-1 Eylül tarihi yeterli mi?Bir çok balık avı sitesi,dernek gerçekten balık ve denizlerimize sahip mi çıkmak istiyor yoksa gündem yaratarak üyelerinin daha çok yorum yapmalarını tık lamalarını mı istiyor.Bence tık lamaları. Gerçekçi olmakta her zaman fayda vardır tebliğler,sirküler ve yasaklar kesinlikle ve kesinlikle balık popülasyonunu çoğaltmaz sadece adet yerini bulsun diye makam görevini icra etmekten öteye gitmez.Bunun aksini de kimse ispat edemez, masa başında oturarak denizin d sini balığın b sini bilmeyen kamu kurum ve kuruluşları ile zaten denizlerimizi kurutan kooperatiflerin görüşleri ile hiçbir yere varılamaz.Şimdi gelelim konuya.Gırgır ve Trol belirli sularda ve belirli zaman dilimlerinde av icra ederler ve edeceklerde lakin şu soruyu hiç kendimize sorduk mu?Balıkçılık Nedir?Meslek mi?Hobi amaçlı eğlence mi?Meslek diyorsak şayet; Benim aklıma ; ailesini geçindirmek , başka bir uğraşı olmadan tüm kazancını denizden ve balık avından sağlayan kişi ve kişiler gelir.Yeşil kağıt ve plakalı teknesi ile ucuz mazot alarak belirli bölgelerde av icra eden kişiler olmalıdır.Şimdi bakalım balıkçı teknelerine,çoğu şirket sahibi hatta milletvekili şahısların trol ve gırgırları av yapmakta veya emekli olmuş zaten belli bir geliri olan hatta şu an belli bir mesleği icra ederken kazancına ilave olarak plakalı tekne sahibi av yapanlar yok mu?Bu gün emekli olan bir şahıs emekliliğine müteakip kanuni olarak çalışmaya devam ettiği zaman devlet emekli maaşının % 10 unu kesiyor peki plaka verir iken neyi kesiyor? Bugün limanlara inelim ve tüm teknelere bakalım gerçekten meslek olarak balıkçılık icra den kaç kişi var.Köyde damda hayvanlar bağlı,tarla ekili barınakta da alamana eee bu ne şimdi ,öbür tarafta haftanın 5 günü maaşlı işi hafta sonu denizden bereket olmaz, önce hakikaten bu mesleği tam anlamıyla icra edecek kişiler veya kuruluşlar belirlenmeli önüne gelene plaka,yeşil kağıt.Maalesef kim balıkçı kim amatör belli değil.Vergilendirme ise bir garip kim ne yakalar,ne satar belli değil.Gırgır-Trol belirli dönemlerde yasaklanıyor iyide yılın 12 ayı marya ağı,bırakma,alamana,parakete niye yasaklanmıyor,kooperatiflerden görüş alınıyor iyi de zaten yasakları çiğneyen kendi üyeleri o zaman neyin görüşünü verecek tabi levrek için 18cm.sinarit için 14 cm. diyecek.Üniversiteler de görüş bildiriyor acaba kalkıp ta sabahın köründe sahilde ağlarını toplayan balıkçıları biliyorlar mı,yoksa ansiklopedik bilgileri mi aktarıyorlar.Balıkçılık mesleği tek kazanç olarak icra edilmedikçe önüne gelen denizlerimizi süpürür durur,bunun adı da yağmacılıktır.Gerçekçi olalım gerçekçi düne kadar hemen hemen her platformda Tırıvırıya Hayır diye logo bulunuyor hatta bu konuda av bayilerine ilgili kurumlar tarafından kontrollerde yapılıyordu peki niye kimse misina ağlarını gündeme getirmedi tırıvırı misina ağının sadece ve sadece ufacık bir parçası değil mi?Allah tan ki bu yıl sonunda misina ağlarıda yasaklandı, inşallah kontrollerde aksama olmaz.Dalgıçlar ise başlı başına bir sorun,sorduğumuzda her dalgıç zemzem suyuyla yıkanmış kadar temiz peki gece dalanlar kimler,200-300kg.ahtapotu toplayanlar kimler(sözüm amatörlere değil).Yasak uygulanacaksa herkese uygulanmalı gırgıra da,dalgıca da,oltacıya da.Çoğumuz aynı plağı yıllarca dinledik “Oltayla Balık Bitmez” amaç balığı bitirmek değil yasaklara saygılı olmak değil mi?Komşumuz Yunanistan yasak döneminde bizden balık ithal ediyor peki onların hiç mi kafası çalışmıyor, kendi balıkçısına yasakları uygulatır iken nasılsa bizim sularımızda marya ağı ile dip ve balıklarını toplamaya devam ediyoruz sonunda da ihracat açıldı balık para yapıyor demiyormuyuz. Sinarit,Mercan kg.50-60 Tl.den ihraç edilir iken acaba kaçımız bu fiyatlara tezgahtan alıp ta tüketebiliyoruz.Kim ne derse desin ne bireyler ne de kuruluşlar üzerimize düşen görevlerimizi maalesef yapmıyoruz sadece konuşuyoruz ve yazıyoruz.Ben diyorum ki tüm dostlarımız fikir ve düşüncelerini net bir şekilde belirtsin,belirtsin ki konuyu derleyip toplayalım kalemi düzgün bir arkadaşımızda yardımcı olduktan sonra meclise kadar taşıyalım,Müsteşarlıkla yoluna devam eden devletimiz Denizcilik Bakanlığını oluşturmadık ça yazar dururuz,kampanyalar yapar kendi kendimizi avuturuz.Tüm dostlara saygılarımla.Rasgele.
Doğru tespitlerinize ve önerilerinize katılıyor, duyarlı yazılarınızı da takdir ile takip ediyorum. Lakin dediğiniz gibi havanda su dövmekten ileri gidilemiyor, bu işin bürokratik yönünü bilen bir arkadaş çıkıp yazsın; ne olur nasıl olur bu iş. Eminim site olarak topyekün destek gelecektir..
Öncelikle böyle bir başlık açtığınız için size teşekkür ederim. Bu konu, oldukça dikkatimi çekiyor dolayısı ile bir amatör olarak, bir çok kişi gibi bende ilgiliyim.! Benim yıllardan beri gördüğüm,, büyük bir çoğunluğun , denizlerimizdeki kaynaklarımıza , ''Devletin malı deniz ,Yemeyen keriz'' mantığıyla bakmasıdır. Bu konuda hiç kimse üzerine düşeni hakkıyla yapmıyor,zaten yapmadığı için bu durumdayız. Bu davanın paydaşları yani tarafları var , biz amatörler paydaşların sıralamasında bence en son sıradayız !!! Biraz açarsak, Profesyonel balıkçılar var, kabzumallar var,parekendeciler var,malzemeciler var kayık imalatçıları var,restorantçılar vs bir çok bu sektörden kazanç sağlayıp geçimini temin eden insanlar var '''. Sürdürülebilirlik adına bir şeyler yapılacaksa !! taşın altına, elini , kimin ne kadar sokacağı belli , bir zahmet üzerine düşeni yapıversinler , yapamayan istifa etsin , yerine yapacak olan gelsin. Forumlar bu işin yönetilip şekillendirileceği yerler olamaz, forumlar sadece düşünce olarak destekleyici rol oynar. Bir çoğumuzun gördüğü üzere ''Yasaklar delindi ve bundan zarar gören taraflar var, şimdi sizede sorayım ! ''Zarar görenin baş vuracağı yer neresi olmalı ? !! Forumlarmı yoksa ''Hukuk mu ? !!. Yasaklardan önce !, yasakların kısalması durumunda ,hukuksal haklarımızı arayacağımızı !! ,göderdiğimiz dilekçe metninde yazmıştık !., İşte bir şekilde , yasaklar delindi , Hukuksal haklarımızı aramaya ne oldu !! ? Hiç kimse kusura bakmasın , bu konuda ki haksızlığı, ancak hukuk çözer, başka çözecek bir mercii , bilen varsa lütfen yazsın, bu yol seçilmediği sürecede kimse çözümünü beklemesin. Bu düşüncemi, konuyla alakalı profesyonel forumda da yazdım , gelgelelim pravakatör ,ajan ,mikser ilan edildim ,bir sürü de küfür duydum, Ben bir amatör olarak üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum ,Lütfen birazda gerçek paydaşlar ,gerçek şekillerde , üzerlerine düşeni yapsınlar veya gitsinler.!!!.
Turgay bey, Cok onemli hususlara deginmissiniz. Hassasiyetiniz icin kendi adima tesekkur ederim. Alp beyin "bu gibi forumlarin ulusal balikcilik politikalarinda icraci degil, icra makamini bilgilendirici (ve mumkunse yonlendirici) fonksiyona sahip olabilecegi, delinen yasaklarin getirdigi magduriyete ancak hukuk yoluyla cozum bulunabilecegi" yolundaki gorusune katiliyorum. Zira internet forumu sadece bir medya aracidir, fakat sivil toplum orgutlenmesi bakimindan cok etkili olabilecek bir imkandir. Ulkemizde bu kultur yeni yeni olusmakta, baska ulkelerde ise orgutlu sivil toplumun medya vasitasiyla neler yapabildigini, siyasetcileri ikna edip kararlara, yasalara yon verebildigini goruyoruz. Bu noktada kamuoyu olusturma potansiyalini en etkin bicimde kullanmak gerekiyor. Bu vesileyle daha once yine sizin tarafinizdan acilmis olan "Boyle yasak olmaz" baslikli konu kapsaminda yazmis oldugum mesaji bir yontem onerisi olarak tekrardan tum arkadaslarin ilgisine sunmak isterim... ____________________________________________ Turgay bey, Dediginiz gibi, topluca yapilabilecek bir girisim icin hukukcularin gorusunu almakta fayda var. "Başbakanlık, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na defalarca yazdım, fotoğraf yolladım, cevap bile vermediler" demissiniz. En azindan vatandas olarak vicdani bir gorev yaptiginizi, ancak yetkililerin konuyla ilgilenmedigini kamuoyuna duyurmakta fayda var. Eger hukuk devletiysek, "bundan birsey elde edemeyiz" demeden, iyi niyetle mucadeleyi surdurmek lazim. Mesela bir imza kampanyasi baslatilabilir, toplanan imzalar dilekce ekinde bolgeniz milletvekillerinden birine (tercihen muhalefet partilerinden biri olmali ki isin uzerine gitsin) iletilebilirse, evvelce munferiden yapilan basvuru da belgelenirse, yetkililerin ilgisizligi "gorev sorumluluklarini yerine getirmeme ve ihmal" kapsaminda TBMM'de soru onergesi olarak dahi gundeme gelebilir. "Yok daha neler" demeyelim, yakin gecmiste cok daha onemsiz konular bu sekilde Meclis gundemine geldi, tartisildi, bu kadar onemli bir konu nicin gelmesin??? Yeter ki meseleyi sahiplenecek dogru kisiyi bulabilelim. O noktada da iktidar - muhalefet cekismesinden hayirli bir is adina faydalanmak bir fikir olabilir. Belki bu sayede bu cekismeden ilk defa memlekete bir fayda saglamis oluruz. Bereketli avlar dilerim.
Sayın abim, Formlar mutlaka fikir ve düşüncelerin beyan edildiği paylaşım noktaları lakin öncelikle bizler topluca hereket etmeyi öğrenmeliyiz benim özellikle üzerine basarak anlatmak istediğim konu av metodları gırgır veya trol ile yasaklar bitmiyor inan az evvel limandaydım ve bir tekne geldi misina ağı atmış marya olarak ne ararsan var hamsi,sardalya,izmarit,menekşe,hanos ne ararsan mercanları ve işadrosları ayırdı geri kalan denize ben buna değinmek istiyorum yılın 12 ayı ağ ile gerek kıyılarda gerek derinlerde sürekli av yapanlar var konu ile ilgili hatta sirküleri esas alan bir müracaatta bulunmuştum tarafıma gelen yazı da Üniversiteler,kooperatifler ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile beraber hareket ediliyor açıklaması yapıldı peki bu avları yapan ucuz mazot kullanan kooperatif üyeler değil mi.Kim balıkçı kim amatör belli değil bence konu derlenip toplandıktan sonra mutlak surette meclise kadar götürülmeli bunu da sağlayacak bireyler olduğuna göre peşinde koşmalıyız derim.Kal sağlıcakla.
Yapılması gerekeni net bir şekilde belirtmişsiniz inşallah devamı gelir,bekliyelim bakalım.Kal sağlıcakla.
Turgay bey sanırım bir konuyu açıklığa kavuşturmamızda fayda olacak ve önümüzü daha net görebileceğiz !! Ben, şu an, sanal kişilikte, bir forum üyesi, ''amatör balıkçı bir vatandaşim. Gerçek anlamda bir sivil toplum kuruluşu üyeside değilim,bir çok arkadaşımızda aynı konumda . Teknolojinin , bize tanıdığı bu niğmetler sayesinde,ancak bu yaşımda bilgisayarla tanışıp ,''amatör tebiği öğrendim, ve bilmediklerimide öğrenmeye çalışıyorum. Benim üzerime düşen , ''Amatör tebliğe uymak, ve ben , bu tebliğe uyuyorum. Şimdi ortada balıkçılıkla alakalı bir sorun var ve bu sorunun gelişmesine sebep olanlarda belli ,''Pasta küçülünce ortalık karıştı açıkçası ve daha da karışacağa benziyor ! Ortaya çıkan bu sorunun, sahibi , ben , yani ''Amatör balıkçı kesinlikle değildir !! Ha !! , bizide , bu sorunun için de sayıyorlarsa ,bilmelidirler ki sıralamada ki yerimiz sonunculuktur.!! Hal böyleyken ,ortaya çıkan sorunun çözümü için , çareler düşünülürken , taşın altına elini sokması gerekenler bellidir, zaten bu sorunu, taşıyacağınız merciler,, Karşısında , sanal kişilikler değil ,üstüne basarak ifade ediyorum ! ''Gerçek kişilikler,kurumlar arıyacaklardır !!! Bizler Amatör ''sanal kişilikler ,karşımızdakine sadece ,düşünme yolu açabiliriz,bunuda geçen sene yaptık ,bu senede , Çözümün, sadece ,sanal ortamlarda birlik olmakla elde edilemiyeceği ortadadır.!! Mail atmakla sorunlar çözülecek olsa, her kez sorununu, bilgisayar başında hallederdi. Zaten , sorunun böyle halledilemiyeceğini bilen bir çok insan bu seneki eyleme sıcak bakmadı ,formlardada ifade edildi bu durum. Kısacası, soruna çözümü , rızkını , denizden temin edenlerin , bulması gerekiyor Bu forumlarda, bu konuları açması gerekenler onlar ve ''lütfen biri birlerine düşeceklerine ,biraz daha çabalasınlar,biz amatörler kendilerine her zaman destek oluruz ,oluyoruz da !!!.
Benim üzerime düşen , ''Amatör tebliğe uymak, ve ben , bu tebliğe uyuyorum. Sayın abim amatör tebliğ veya sirküler tam anlamıyla saçmalıktan ibaret neden diye sorarsan sana net bir cevap verebilirim.3-4 ay önce sirküler kapsamlı bir yazı ile bakanlık ilgili birimine müracaatta bulundum tarafıma gelen cevapta ise sirkülerin Üniversiteler-Kooperatifler-İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşların görüşleri doğrultusunda hazırlandığı bildiriliyordu.Peki o zaman bende soruyorum ve sordum da denizi süpüren ruhsatlı balıkçılar zaten kooperatif üyesi değilmi,av yasaklarını çiğneyen,ucuz mazot alıp iskelelerde bunları pazarlayan zaten kendileri o zaman kimden neyin görüşünü alıyorsun.Bak abicim işin aslı yazıp çizmekten öte bu platformda tüm arkadaşlar fikir ve düşüncelerini belirticekler ki gerekirse birey bazında konuyu toparlayıp şahsen müracaatlarda bulunalım ama maalesef görüyorum ki zaten pek önemsenmiş bir konu değil o zaman da paylaşmanın bir amacı yok vicdani olarak ben üzerime düşeni yaparak özellikle bazı bakanların mail adreslerine yollıcam netice alınır veya alınmaz ama şahıs bazında mücadeleme devam edicem.Kal sağlıcakla.
Turgay bey , düşüncelerinizi takdirle karşılıyorum. Bilahare, sorunun çözümü bence mahkemeden geçmeli , hakkı yenen kimse ,gitsin mahkemeye baş vursun . Benim gördüğüm kadarı ile , konu ,, bir çok hatalar olmasına rağmen , yargıya taşınamıyor, bir sürü yetkili kişi konuyu forumlara , taşıyıp, tartışıyor sonuç havanda su dövülüyor 0+0=0 Balıkçılar, 13 haziranda boğazda bir etkinlik yapacaklar ve boğazlardan ''tehlikeli madde geçişine karşı tepkilerini dile getirecekler !! Şimdi tamam , tepkiyi haklı buluyorum fakatttt !!! ''Ben bu etkinliği !! ''Balık kalmadı ,bitti ,bizde bittik'' kampanyası olarak görmek isterdim , bunu beklerdim açıkçası !! Ben bunları ''profesyonel bir forumda da yazdım ve samimi olarak söylüyorum !!banlandım.!! Çözüm için ''forum açılmış !! düşünce bekleniyor. Yazılan düşünce, hakaret içermediği halde ,yalakalık içermediği için , provokatif faaliyet olarak değerlendirilip !! siliniyor ve sahibi ,''amatör balıkçı ''Banlanıyor.!! Bu arkadaşlara ''Forum'' konusunda ,3 ay süreli bir kurs verilmeli !!yoksa anlıyacakları ve kitlelere verecekleri hiç bir şey yok , bunu net olarak algılamalılar. Bu günlerde Greenpeace'e bulaştılar hiç akıllıca bir iş değil yaptıkları !!! saygılarımla.
Zaten bir yasak uygulanıyor ise bu hep amatörlerden beklenir. Cezalar ağırlıklı olarak bizlere uygulanır. Biz birbirimizi yasak av konusunda devamlı uyarırız. Denizi kurutan biziz ya... Bir gün dalıştayken dipte balık bekliyorum. Güüüüm bir patlama sesi. Balıklar tabii anında toz. Yaz günü güpegündüz. Cüret ve cesarete bakın. Öyle kimsenin bilmediği yer de değil. Bilakis Turizmin yoğun yaşandığı bir belde.
Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar, mahkemeye gidilse ne olacak, hukukun adama göre işlediği bir ülkede, hakkın yerine geleceğine inanmıyorum, misal belki konumuzla ilgili değil ama, çarpıcı bir örnek belki çoğumuzun bildiği konu, rüşvet olayı, alanında, vereninde suçlu olduğu kanunun bilmem kaçıncı madesiyle sabittir, gelelim misale, bir tarihte isim mahsus veriyorum bilmeyenlerde bilsin, süleyman demireli herkes bilir,başbakanken, televizyonlarda demedimiydi bir konuda verdimse ben verdim diye? daha birçok buna benzer vukuatı vardır bu şahsın, şimdi soruyorum, bu memleketin bağımsız savcıları neredeydiler, niye soruşturma başlatmadılar? başka ülkede mesela ABD de aynı olay olsa, anında hakkında dava açılır, soruşturma başlatılır, bizde nerede, kağıt üstünde kanunda var, yasada var, ama uygulamaya gelince hiçbiri uygulanmaz, bu nedenle fazla stres yapmamak lazım Allah muhafaza sıhhatimizdende oluruz, en fazla ne olur, balık yemeyiveririz, ama bu işten ekmek yiyenler ne yer bilemem, ayvayımı yer, yoksa başka şeymi bilemem, ha bu milletlede birşey olmaz, okadar olumsuzluğun yaşandığı bu ülkede, kim sokağa inip hakkını arıyor, beğenmediğimiz onca ülkede sadece ekmeğe bir zam geldimi millet sokağa döküp tepkisini ortaya koyabiliyor, bu millet zamanında çok güzel morfinlenmiş, vurdum duymaz bir hale getirilmiş, o nedenle hiç umudum yok, Yılların gerisinden seslenen Peygamberimiz bile ne demiş, nasılsanız öyle idare olunursunuz, şikayetçi olduklarımız, hep içimizden insanlar, ne diyelim hayırlısı olsun, Allah cc bu millete feraset versin, gerçekleri görmeyi nasip etsin....
Ben , her ne olursa olsun , Türkiye Cumhuriyetinin ''Hukuk devleti olduğuna ve bu yolda ilerleyeceğine tüm kalbimle inanıyorum. İstisnalar ,bunu değiştirmiyor, bakın artık askeri, savcısı vs kurumlar sorgulanabiliyor ,bunlarda süreçtir tabiy ki, Fakat kimse burada kanun yok demesin. uyutulma işide pek mantıklı değil bence ''Cumhuriyet mitinglerindeki milyona yakın organizasyonlar unutulmamalı önemli olan kurgu !!! Netice itibariyle yasakların delinmesi küçük balıkçının işine gelmedi ve sayıları 18000 ,endüstriyellerin ise 2000 , hakkını arıyan olmadıktan sonrada , hak verileceğini zannetmiyorum.
Hep beraber tv'de haberlerde hergün, her yıl seyrediyoruz yapılan haksızlıkların, kanunsuzlukların, istisna olmadğını, bilfiil heran yaaşayageldiğimiz gerçekler, sorgulanabilirlerede evet demek daha çok erken, inşaAllah dağ fare doğurmaz, kaç kişiyizlerinde kaç kişi olduklarınıda gördük, kanun yok diyen yok zaten, uygulanmadıktan sonra, kanun olsa ne olur, olmasa ne olur, şarkıdaki gibi, ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca, Uyutulmaya başladığımız, taa ilkokuldan başlıyor, ali topu tut, ayşe ip atla, vs vs, bize öğretilenlerin nekadarı doğru, kaç kişi merak edip araştırıyorki? okadar çok söyleyecek şey varki bu konular, hakkında ama ne toplum olarak buna hazırız, ne kanunlarımız bunları konuşmaya müsait, bakın açık seçik, fikrimizi, düşüncemizi bile ifade etmaktan çekiniyoruz, aman, kurbağaları ürkütmeyelim, başımıza bir iş gelmesin diye, hukuk olan bir ülke böylemi olur, şöyle bir bakalım, yakalamak istediğimiz, onlar gibi olmak için yarıştığımız, batı ülkelerine, düşüncesini ifade ettiği için, içeri alınan, anası ağlayan insanlar varmı? birde bize bakalım, çoook konuşulcak, örnek, şeyler varda şimdi yeri ve zamanı değil, neme lazım, yinede tedbiri elden bırakmamak lazım, kurbağaları ürkütmeyelim.....
Suç ve cezanın olmadığı bir toplum maalesef yok !! Suçun , sende bu şekli ön plandadır , diğerinde başka bir şekli, onlarda da ,rüşvet var, dolandırıcılık var vatan hainliği var... Bizde , yeni başlayan ''seri katil'' kavramı onlarda bayağı gelişmiş vaziyette !! Süreç bunlar,herşeyin zamana ihtiyacı var , yavaş , yavaş aşmaya başladık bazı olayları. Uyutuluyoruz diye de , bol ,bol uyumaya pek acet yok ,ne bileyim bizler uyumayı pek sevemedik . Aman !! gözümüzü açmıyalım ,! ''bizi uyuyor zannetsinler de başımıza bir iş gelmesin demek te , açıkçası bize uymuyor. İllede ben uyumak istiyorum diyenler !! varsın biraz daha uyusun ,Nasıl olsa bir gün onlarda uyandırılır.! Konuyu biraz saptırdık , affola.
Eğri oturalım doğru koınuşalım Bir web sitesinin, arkasında Koç veya Soroz gibi bir sponsoru yoksa, köşe yazarlarına hakaret edip gündem yaratmıyorsa, itiraf diye en abuk subuk konuları ortaya dökmüyorsa yapacağı girişim Stadyumda mum yakmaya benzer. Yaban hayatı korumak sürdürülebilir avcılık için en azından bir yerde toplanmak pankart açıp bildiri dağıtmak için bile izin lazım. Bu izin içinde tüzel bir kişilik olmanız gerekiyor. Kurduk diyelim bu tüzel kişiliği, Yukarıda anlattığım sorunlar bu tüzel kişilik için de geçerli ama, benim umudum var o zaman 1000 kere damlasak göl olur sel yaratırız yeterki taşın altına elimizi sokalım... Hepimiz bende dahil, lafa gelince mangalda kül bırakmıyoruz, hangimiz hobimizin daha iyi koşullarda devam etmesi için veya başka bir konuda bir derneğe veya Sivil toplum kuruluşlarına üye... Üyelikte yetmez ne faaliyetler yapıyor. Çoğumuzun gençliği 70 lerde geçti ve daha sonrasında, -Eylem, -Örgüt, kelimelerinin sizde çağrıştırdıklarını söylermisiniz bana. Biraz bundan olmasın çekincemiz. Toplum pisikolojisi vsvs gibi mevzulara girmeyeceğim. Ne olduda Güzelim Türkçemin EYLEMCİ kelimesi ACTİVİST oluverdi kavramlar ve bizde yarattığı intibalar yüzünden neden adım atamaz olduk. Tırıvırı için bile 20000 üyelik sitede 20 kişiyi neden zor toplayabiliyoruz... Neden böyleyiz... Bırakın yasaydı polisti jandarmaydı iğneyi kendimize batıralım ilk önce. Bunlara cevap verip çözüm ürettiğimizde Bakanlık bile kurarız... Saygılarımla
Sevgili abilerim; yazılanları okudum konuya hakim yol gösterebilecek insanlar olduğunuzu düşünüyorum ancak benim anladığım kadarı ile elimizi taşın altına sokmamız lazım ama taşın altına soksak bile pekbirşey elde edemeyeceğiz. Bu doğru mudur? Çok fazla detaya girilip çok fazla ayrıntı anlatılıyor. Ne yapmak gerek sesimizi duyurmak için nasıl bir yol izlemek gerek açık , net , kısa ve öz cümlelerle sadece amacımıza hangi yolla ulaşabiliriz anlatabilirseniz bence daha faydalı olabilirsiniz. Ne gerekiyor eylemse , eylem. Dava ise dava. Bir yol gösterirseniz eminim elini taşın altına koyacak bir sürü insan çıkacaktır en azından ben göstereceğiniz yoldan gitmeye hazırım. Ancak öyle bir anlam çıkıyor ki bazı yazılanlardan '' ne yaparsan yap kardeşim nafile'' diye anlıyorum. Eğer böyleyse elbette uğraşmam kimse uğraşmaz.
Tırıvırı için bile 20000 üyelik sitede 20 kişiyi neden zor toplayabiliyoruz... Neden böyleyiz... İşte bunu çözersek birçok şey yoluna girmeye başlayacakta...!!! Bu toplum, bu Millet neden böyle vurdumduymaz, bananeci, adam sendeci oldu veya başka deyişle, kimler tarafından, böyle olduruldu, bu olduranlar, milleti bu hale getirenler, kimdi, kimlerdi? hangi değerlerimiz, kıymetlerimiz, bizi biz yapan, aramızdaki güzel hasletler koparıldı da birbirimizden uzaklaştık toplum olarak, birbirimizin düşmanı olduk? Bunları konuşabiliyormuyuz, kim ve kimleri adıyla sanıyla konuşabiliyormuyuz, yoksa tırsıyormuyuz, başımıza gelebilecekleri düşünerek.....
