Arkadaşlar bir raporda gökkuşağı alabalığının tebliğdeki 2 iğne kullanım sınırlaması bir tatlısu av raporunda tartışma konusu olmuştu. Konuyla ilgili tarım ve köy işleri bakanlığına bilgi edinme yazısı gönderdim. Hem herkesin bilgilenmesi amacı ve tartışmanın uzamamış olması için yeni konu açtım. İlgili yazı aynen şöyle; Konu : Gökkuşağı alabalığı avcılığı İlgi :23.03.2009 tarih ve 95752 sayılı bilgi edinme başvurunuz. Amatör amaçlı su ürünleri avcılığını düzenleyen 2/2 numaralı tebliğnin 15'inci maddesinin 4'üncü fıkrasında bulunan ''alabalık avcılığında iki iğne bulunabileceği'' hükmünün, avcılığı dönem boyu serbest olan gökkuşağı alabalığı avcılığı için de geçerli olup olmadığı hakkında bilgi talep eden ilgide kayıtlı başvurunuz incelenmiştir. Yukarda belirtilen Tebliğ hükmünde, alabalık avcılğına getirilen olta ve iğne sayısı sınırlaması ,gökkuşağı alabalığıda dahil olmak üzere tüm türler için geçerlidir. Bilgilerinize arz ederim. Bu bilgiyide sizlerle paylaşmak benim görevim.Herkese rastgelsin...
araştırma ve bilgilendirmen için sonsuz teşekkürler murat kardeşim sayende çok büyük bir muamma inşallah son bulur
Alemsin Nejat ağabey. Valla kaçamak giriyorum işyerinden, hemen de kaçacağım ama öğle saati güldürdün beni, Allah da seni güldürsün. Aksine karar verseler, muhtemelen şimdi dilekçeleri yazıyorduk, göze alamamışlardır.
Buldum buldum bak Nejat ağabey, benden korkmuşlar meğerse. Geçenlerde bir mesaj yazmıştım, onu okumuşlar sanırım.
Evet!Çok korkutmuşsun onları Aslında ayırım yapılmaması bana da mantıklı geliyor.'' Gökkuşağı bizim türlerimiz arasında yok'' diyoruz. Diğer balıklar için sakıncalı buluyoruz...da yerli balığımız Turna da zararlı. Ayrıca Gökkuşağı kadar lezzetli de değil. Her iki türün de avı çok keyifli. Avlama teknikleri de göz önüne alınırsa Gökkuşağı'na uygulanan önlemler mantıklı denebilir. Tabii avcıların önemli bölümü hep ''Daha çok yakalama'' düşüncesinde olduğu için tartışmalar olabiliyor. İsrail Sazanı da çok zararlı. ''İç sularımıza yapılan en büyük düşmanlık bu balıkların çoğalmasına neden olmaktır'' derken '' Ekonomik potansiyele sahip tatlı su balıkları içinde sanırım 1. sıraya oturdu'' Ne dersiniz? Gökkuşağı da doğal yaşam alanlarında çoğalarak özellikle denize uzak bölgelerde halkımızın beslenmesinde önemli bir yer edinebilir.
Evet, esasen ekonomik anlamda düşündüğümüzde durum bu ama diğer balıkların popülasyonu açısından ele alırsak durum pek de iç açıcı olmuyor. İsrail sazanı gibi hızlı şekilde tüketen ve hızlı biçimde üreyen balıkların popülasyonu desteklenirse, tek türe indirgenmiş bir tatlı su balıkçılığı ile karşı karşıya kalacağız demektir. Balıkçılığı bir kenara bırakırsak, herşeyden de öte, elbette öncelikli olan ekonomik değerden ziyade türlerin korunması olmalı diye düşünüyorum. Bir canlı türünün yok olması demek döngüde ciddi bir açık demektir, ki farklı davranış biçimleri sergileyen, birbirinin besin zincirinde yer alan ve ekolojik dengenin korunmasını sağlayan farklı türlerin tehdit altında olması, doğanın diğer parçalarını da etkisi altına alacak demektir. Bu açıdan baktığımızda, israil sazanı ya da ekolojik açıdan sakıncalı diğer balıkların popülasyonunun desteklenmemesi gerektiği kanaatine katılıyorum.
Beni yanlış anladın. Desteklensin demiyorum ki. Zaten girdikleri sudan arındırmak mümkün değil biliyorsun. Ancak ufak göl veya göletler boşaltılarak yapılabiliyor. Gökkuşağı Turna gibi, aynı suda bazı türler barınabiliyor. Denetim bir an önce sağlanmazsa bu balıkların ve özellikle İsrail Sazanı'nın olmadığı su kalmayacak gibi. Ondan sonra da dediğin gibi tek türe mahkumiyet dönemi olacak. Çok acil denetim sistemi kurulmak zorunda. Kim kuracak peki? Sulara alternatif üretim denemesi için İsrail Sazanı'nı salan, hemen hemen her maddesi ile tartışma yaratan, ''kendilerini rahatsız etmeyelim'' diye yayınladıkları tebliği 4 yıl geçerli kılan, birsürü yasak getirip yıllardır uygulanmasını denetlemeyen, kurallara uyan amatör avcıyı sadece ''parası alınacak enayi'' muamelesine tabi tutanlar mı? Göllerini mafyaya kabadayıya peşkeş çekenler mi? Biz de maalesef bir amatör 3 balık tutması gerekirken 5 balık tuttu diye birbirimizi kırıyoruz. Evet konulmuş kurallar uyalım ama bu kuralların olması gerektiği şekilde değiştirilmesi için bir baskı unsuru olmanın yollarını da arayalım.
teşekkürler. Sevgili Murat bahsettiğiniz konuyu ben açmıştım. Doğrusu, bunu ilk elden ilgili kuruma sormak aklıma gelmemişti. Daha kestirme ve daha net cevap oldu sayenizde. Yine de üyelerimizin değerli katkılarıyla işin mantığını kendi içerisinde irdelemek de bizim için ayrı bir tad oldu. İlginize teşekkür ederim, sizlere de rastgelsin.