Ailemin Nisan ayında Bodrum Gümüşlük'e taşınmasından bu yana fırsat buldukça sık sık yanlarına gidip geliyorum. Ancak genelde kaldığım sürenin haftasonuyla sınırlı olmasından ötürü bugüne denk ciddi bir avlanma denemesi yapamamıştım. Nihayet yıllık izinden istifade rahat rahat olta atmak için fırsat buldum. Yeni avlak, yeni balıklar, yeni takımlar... Kaç senedir balık tutarsanız tutun, gittiğiniz yeni avlağın acemisisinizdir. Bu noktada tecrübe uyum sağlama hızını belirler. Karadeniz'de ilk lüferimi 9-10 yaşımda tutmuşumdur. Karadeniz için hemen hemen 15 senelik bir tecrübem söz konusu.. İstanbul'a yerleşeli ise 7 sene oldu. Buradaki ilk 1-2 senemde zaten çok sık Ereğli'ye gidip geldiğim için İstanbul'da kıyıdan olta atma gereği duymamıştım. Yani Boğaz ve çevresi kıyı avcılığı için de tecrübemin geçmiş 5 seneye dayandığını söyleyebilirim. Bunun dışında Marmara'nın geri kalanı, Ege ve Akdeniz için tecrübem sadece bir kaç sefer olta atmaktan ibaret. Ege ve Akdeniz'i daha çok bu denizlerde yaptığım dalışlardan tanımaktayım. Ailemin yılın büyük bölümünde Bodrum'da yaşayacak olması ve Ereğli'de bağlı olan teknemizi de buraya taşımamız benim balıkçılığım için de yeni bir sayfa açmam anlamına geliyor. Hem kıyı, hem açık deniz avlarında başarılı olabilmek için katetmem gereken uzun bir yol var. Açık deniz taşlarını, kıyı avlaklarını ve kısmen yeni yöntemleri öğrenmem gerekiyor. Daha önceki gidişlerimde burada çeşitli gözlemler yapma fırsatı bulmuştum. Bölgede avlananlarla yaptığım sohbetlerde koyun içinde genellikle kefal ve sarpa çıktığını, bunun dışında pek balık olmadığını belirtmişlerdi. Gümüşlük koyunun içi sıklıkla erişteliklerle kaplı. Bu yüzden klasik dip oltasını her yerde çalıştırmak mümkün değil. Bu gittiğimde her şeyden önce maske-şnorkel yardımıyla dip oltasıyla avlanmaya uygun yerleri tespit ettim. Uygun avlak olarak eriştenin nispeten seyrek olduğu, 1 metrelik sığlıktan 8-10 metreye dik inen bir yamacı seçtim. Sığ olsun, derin olsun tüm derinliklerde yamaç bölgeler her zaman daha fazla balığın dikkatini çeker. Hemen her sabah 5.30-9:30 arasında bu bölgeden olta attım. Takımım beden ve köstekler 0,28 FC misina olmak üzere, çift köstek 5 numara Owner Seigo'dan ibaretti. Yakın çevreden taze mamun, boru kurdu gibi yemleri bulmak mümkün değildi. Turgutreis'ten almış olduğum dondurulmuş mamun ise kıyıdan atışlar için hiç uygun değildi. Yem olarak çoğunlukla taşların arasından topladığım madyaları ve balıkçıdan aldığım kalamar ayaklarını kullandım. Bu bölgeden alabildiğim tek kayda değer balığı da kalamar ayağıyla aldım. Bunun dışında kullandığım tüm yemler, sağlamlığıyla ünlü madya dahil olmak üzere ufak balıkların hışmına uğradı. 5 gün bıkıp usanmadan yaptığım kıyı denemelerinin 2. günü sabah hava aydınlanırken aldığım kilo civarı çipura Gümüşlük'ün bana hoşgeldin hediyesi oldu. Diğer günlerde buradan yapmış olduğum denemeler sonuç vermedi. Almış olduğum birkaç lidaki, ufak sargoz ve çeşitli türlerdeki ıskarta balığı denize iade ettim. Dip yemlisi haricinde gündüzleri iskele dibinde görmüş olduğum melanurlar bana kırk takla attırmış olmalarına karşın oltama yüz vermemişlerdi. Turgutreis'teki malzemeciye bu balıkları nasıl yakalayabileceğimi sorduğumda bana kıbrıs oltasını önermesi pek aklıma yatmamıştı. O kadar uyanık bir balığı kıbrıs gibi kaba bir takımla yakalamak bana pek mümkün gelmiyordu. Şansımı bir de gece denemeye karar verdim. Takımı olabildiğince sade tutarak bu huylu balığı ürkütmemeye çalıştım. Malzemecinin bana önermiş olduğu 0,35 misina yerine 0,24 naylon misina, kıstırma kurşun ve kıstırmanın 15 cm kadar altına koyduğum tek iğne ve dondurulmuş mamun ile avlandım. Akşam karanlık çöktükten hemen sonra beklediğim vuruş oltanın ucundaydı. Tartıda genelde 250-350 gram civarı olan bu balıkların oltada verdiği mücadele tarifsizdi. Melanurların arasında gelen sargozlar da çok iri olmamasına rağmen ava renk katıyordu. 2 gecelik avımda ufak sargoz ve melanurları, ve av sonunda kovada canlı kalan tüm balıkları denize iade ettim. Bu sırada oltama takılan kardinal balığını da (Apogon imberbis) fotograflayıp denize iade ettim. Gündüz dalışlarında kaya gölgelerinde ve mağaralarda sıkça rastlanan bu balık, gece buralardan çıkarak aktif biçimde avlanıyor. Bu avlar dışında yine dalışla yerini tespit ettiğim bir çupra merasında şansımı denedim.. Avlağın derinliği 7-8 metre civarı, ve dibi tamamen eriştelikti. Avlakta bulunan kilo ve üstü çipuralar daha ziyade orta suda geziyorlardı. Şamandıralı stoperli düzenekle takımı eriştelerin üzerinde tutup bu çipuralardan birkaçını avlamayı hedeflesem de bu konuda başarılı olamadım. 6 günlük av maceram son tutmuş olduğum bu melanurlarla sona erdi. En başta dediğim gibi acemisi olduğum bir deniz için çok da kötü sayılmayacak bir başlangıçtı. En azından yanımdan geçen diğer oltacıların "Burada böyle balık çıkıyor muymuş?" diye şaşırması bile yetti. Tekneyi denize indirdiğimizde çok daha büyük tecrübelerin beni beklediğine eminim. Şimdilik bu kadar...
sevgili emre, herşeyden evvel dopdolu,birçok incelik içeren,fotoğraflarlada zenginleştirilmiş harika bir rapor, daha doğrusu o bölgeye yabancı ve veya o bölgede yeni av yapacaklara rehber niteliğinde bir rapor olmuş, ellerine sağlık, belirli sürelerde Bodrum'da kıyıdan avlanan biri olarak,gümüşlük yarım adada kıyıdan av yapmaya en namüsait lokasyonlardan birisi ne yazıkki, ayrıca çarpık ve standart üstü yapılaşma,kuralsız atılan tonozlar bu canım yarımada da kıyıdan avlanmayı ızdırap haline getiriyor,buna her kıyıya döşenmiş mantarlarıda eklediğinde..... kendi gözlemlerim dahilinde bu sene balık heryerde olduğu üzere çok nazlı o bölgede,resmen av vermiyor bile denenebilinir,suyun çok sıcak olması insan yoğunluğu gürültü ve yukarıda saydığım diğer faktörler, bodrum'da malzeme satıcıları kıyı balıkçılığı konusunda çok ilkeller, tavsiye istediğinde alacağın yanıt palet yem 6 no iğne kasnak ve kıbrıs takımından ileriye gitmiyor, zaten lokal balıkçıların 10 metre misina sarılı palet yemli takımları haricinde başka malzemeleri olmaması buna en iyi örnek, ayrıca lokal kıyı balıkçıları inanılmaz ketumlar, senin balık aldığını gördükleri anda o taşta yer bulma olasılığın sıfırlara kadar iniyor, o bölgeden gelen bir rapor okudum ya resmen çenem düştü yeni raporlarını bekliyoruz,
Emre tatilde harika iş çıkardın. Günbegün telefonla gelen raporlarla heyecanlandım ve mutlu oldum. Karadeniz ve marmaranın ardından ege sularını da keşfetmiş bulunuyorsun, ama daha egede alınacak çok yol var Eline sağlık.
Tebrikler,çok güzel bir rapor,uzun süredir avlanamadığım için sanki kendim avlanmış gibi hissettim.Avlanma yönteminiz çok doğru,ancak mimanır balığı çok ürkek olduğu için hiç kurşun kullamadan ve yem olarak da iç karides kullanmayı deneseniz derim.
güzel bir av raporu olmuş...keyifle okudum...ellerinize sağlık...ayrıca çipuranın resmi de çok güzel çıkmış...dişlek olmuş...
fish founder ustadımızın dediğine katılıyorum bodrumda yaşayan biri olarak balıkçılar çok ilkeller fakat reklama girermi bilmiyorum ama babam ben balık tutmayı seven çoğu kişi turgutreis ptt nin karşısında mer balıkçılık var her turlu balık malzemesini şimdiye kadar buldum tavsiye ederim aradığınız bir çok şeyi bulabilirsiniz bir gun bodrumda bulunan üstadlarım ile balık avına gitmeyi çok isterim okul zamanı bile olsa elmeye çalışırım
Teşekkürler. İşten fırsat bulsam tüm zamanımı orada geçireceğim aslında ama maalesef mümkün değil. Teşekkürler. Dediğiniz gibi Gümüşlük'te kıyıdan olta atmak hayli zor. Deniz tabanının çoğu eriştelerle kaplı. Erişte olmayan yerlerde ise sıklıkla tonozlar ve başka ilişkenler var. O yüzden yüzerek tarama yapmam şarttı. 1 hafta boyunca avlanmama rağmen bana yol gösterebilecek, tavsiye verebilecek nitelikte bir balıkçıya rastlamadım. Genelde gündüzleri kefal, sarpa ve deli sarpa (sokar) tutuyorlar, akşamları ise benim melanur tuttuğum yerden kapak diye tabir ettiğimiz ispari, karagöz ve kupez yavrularını topluyorlar. Gerçekten anlamakta zorlandım. Bırakın mamunu, ekmek içi yerine bir parça kalamar veya madya içi taksalar bir karıştan daha iri karagöz ve sargoz tutmamaları imkansız. Raporum bu bölgede avlanacaklara bir parça yol gösterici olabildiyse çok mutlu olurum. Ayrıca sizinle de eğer Bodrum'da denk gelirsek balığa çıkmak isterim. Teşekkürler. Sağol Emre. İstanbul'da da yakında mırmırların hesabını almaya başlarız. Teşekkürler. Size o hissi verebildiysem ne mutlu bana. Melanur takımında yem olarak dondurulmuş mamun kullandım. Çok güzel çalıştı. Takımımı zaten kurşunsuz sayılırdı. Kullandığım kıstırma balığı ürkütmeyecek kadar küçüktü. Teşekkürler. Beğenmenize sevindim. Teşekkürler. Bayramda tekrar gidiyorum, umarım daha güzel bir rapor koyarım o zaman.
Böylesine lezzetli anlatımlar damağımda hep balık tadı bırakır, çok güzel Emre.. Devamını bekliyoruz.
Emre bu haftsonu 2 günlük bir dalış programı var güzel levrek ve mırmırdan sargozdan bahsediliyor hatta 10+metrelere girebilirsen güzel sivriburun ve eşkina var. Gelebilme durumun var mı.
Teşekkürler. Umarım hem İstanbul'dan, hem Bodrum'dan devamı gelir. Emre gelmem zor gözüküyor. Sen iyisi mi önden bir yokla, olmadı önümüzdeki haftasonu gelirim. Teşekkürler. Onun da sırası gelecek umarım Teşekkürler.
merhaba Tebrikler gerçekden güzel bir av olmuş ,muğlada cuma ctesi pazar canlı mamun imkanı var ,ben muğla merkezdeyim yolun düşerse beklerim.O taraflarda kıyıdan tek güllükde güzel balık aldık haricinde tutmadık.
Teşekkürler. Aslında Turgutreis'teki malzemeciye de canlı mamun geliyor ancak aşırı sıcaklardan dolayı seyrek getirmeye başlamış benim gittiğim esnada. Güllük tarafının daha verimli olduğunu biliyorum ancak bana oldukça ters kalıyor (60-70 km kadar) ama bir gün neden olmasın? Ah bir de balık olsaydı Senin gözün nasıl oldu bu arada?