Gündüz At-Çek Levrek Avı

Değerli Dostlar merhaba. Dün gece bir türlü uyuyamayınca, bugün gündüz verimli çalışamayacağım da belli oldu. Sabah erkenden enstitüde bazı işlerimi halletmek için evden çıkmam da gerekiyordu ki, günün kalanını evde verimsizce pinekleyerek geçirmek yerine bazı levrek meralarımı yoklamaya karar verdim. Enstitüde işlerimi bitirince, hava koşullarını da dikkate alarak, kendim için bir avlanma güzergahı belirledim: Bugün seyyar bir at-çek avı yapacaktım.

Saat 11.45 gibi av güzergahımın başlangıç noktasından avlanmaya başladım. Saat 12.45’e kadar küçük jigleri (Maria Mucho Lucir 18 ve 25 g, Shout Dangan 20 g, Lucky Junior 20 g) bir kaşık ya da daha doğrusu sub-walk bir sahte gibi yatay aksiyonlarla kullanmama rağmen herhangi bir sonuç alamadım (gerçi bu tür kandırıcılar özellikle rüzgara karşı atışta büyük bir avantaja sahipler). 12.45 gibi beni çok mutlu eden bir hediye olarak aldığım ve bu yüzden gözüm gibi sakındığım Tackle House Feed Shallow 128 kandırıcımı kullanmaya karar verdim. İlk bir iki atışta dalgaların kopardığı yoğun otlar biraz sıkıntı yaratsa da, suyu gözleyip dakik atışlar yaparak kandırıcımı otlara mümkün olduğunca dolaştırmadan kullanmayı başardım. 6. veya 7. atışta kandırıcımın yine ota takıldığını sanmıştım ki, levreğin kafa atmasıyla balığı yapıştırdığımı anladım ve balık kalama almaya başladı. Balığı dikkatle kıyıya çekerken yaklaşık 10 metre ötemde balığı görebildim: Oldukça hırçın yaklaşık 50-60 cm büyüklüğünde güzel bir levrek Bu esnada balığın sahteyi çok ters bir şekilde aldığını da fark ettim, ki kısa bir süre sonra balık kurtuldu.

Vakit kaybetmeden atışlarıma devam ettim ve 5-10 dakika kadar sonra bir balık daha yapıştırabildim. Bu kez çok daha dikkatli bir şekilde davranmaya çalıştım ve balığı karaya aldım. Gerçek, gündüz levrek avı bir başka güzel; zira tüm olup biteni gözleyebiliyorsunuz Bir de sizler için sıcağı sıcağına bir video çekmeye çalıştım, bakalım beğenecek misiniz:

http://www.youtube.com/watch?v=SXaeUCwlQos

Ve elbette bir iki kare de fotoğraf:





Video ve Fotoğraf faslından sonra Çok Değerli Av Partnerlerim Bahadır Abi (Bahadır Sarıca) ve Turgay Karaaslan’ı (modena) arayarak bu sevinci önce onlarla paylaştım. En Büyük Av Partnerim, Biricik Eşim Mine Hanım’a ise maalesef ulaşamadım.

Sevinçli telefon görüşmelerinden ve biraz soluklanmadan sonra yeniden at-çeke başladım. Yaklaşık 1 saat kadar Tackle House Feed Shallow 128 ile devam etmeme rağmen herhangi bir takip veya vuruş alamadım. Ardından meraya uygun olduğunu düşündüğüm bir başka kandırıcıya, Duel Hardcore Minnow 110F’ye geçtim. Bir yarım saat kadar bu kandırıcı ile devam etmeme rağmen, yine herhangi bir takip veya vuruş alamadım. Daha sonra tekrar Tackle House Feed Shallow 128’i kullanmaya başladım. Saat 15.15 gibi bir levreği daha yapıştırabildim. Bu esnada çizmelerimin el verdiği kadar suya girmiştim. Bir yandan levreği güzelce yanaştırırken bir yandan da onu sağ salim karaya alabileceğim bir noktaya doğru biraz yan ve biraz da geri hareket ediyordum. Bu şekilde hareket ederken, ilk ikisi ile hemen hemen aynı ebatta olan üçüncü levreği iyice kıyılatmıştım ki ayağım kaydı ve düşerek suyun içine oturdum. Elbette bu esnada takımımın ve balığın kontrolünü kaybettim ve ben suyun içinde oturur vaziyette iken balık sahteden kurtulup tam önümde kaldı. Balığa bir hamle yaptım ama balık kıyıya paralel bir şekilde 15 cm suyun içinde yüzmeye başladı. Balığa yetiştim, ellerimi ona uzattım ve gene suya düştüm. Bizim levrek de biraz daha kıyıya paralel yüzüp ardından köpüren dalgaların içinde kayboldu. Hemen ayağa kalkıp suyun dışına çıktım. Şöyle bir yürüdüm, ellerimi, kollarımı, belimi hareket ettirdim ve bedenimde bir sakatlık olmadığını sevinerek gördüm. Fakat basbayağı sırılsıklam olmuştum. Yapacak bir şey yoktu, çok iyi geçeceğini tahmin ettiğim akşam suyunu yapmadan derhal avı sonlandırmalı, bir an evvel eve gitmeliydim. Toparlanıp evin yolunu tuttum.

İşte Sevgili Dostlar, hiç yoktan – bence eşsiz – bir av macerası da böyle geçti. Biraz da kullandığım takımdan bahsetmek isterim. Önce genel bir görsel:



Bu avda kullandığım kamış 2.40 cm, 10-40 g atarlı Okuma Salina Sea Spin idi. Pek çok kereler ve haklı olarak övülmüş bir kamış bence.

Makinemız ise Simano Solstace 4000 FI:



Yurt dışı fiyatı 40 ABD Doları olan, fiyat performans oranı gerçekten iyi bir makine. 5.7 devir oranı (bir turda yaklaşık 82 cm sarım) ve 20 lbs (9.07 kg) drag gücünün yanında Shimano teknolojisinin bazı önemli özelliklerini de taşıyor.

Kullandığım misina 0.16 mm Bojin Dyneema misina. Turgay (modena) sayesinde öğrendiğim bu misinadan inanılmaz memnunum. Yaklaşık 3 kulaç kadar da 0.25 mm Ef&Fe Latex Super Soft misinayı leader olarak kullandım, ki bu mono misina hakkındaki son derece olumlu görüşlerimi de daha önce paylaşmıştım.

Burada kullandığım lip grip'in markası veya adı "Fish Grip" idi yanlış hatırlamıyorsam. Sevgili Turgay'ın beni çok sevindiren oldukça kullanışlı bir hediyesi (Teşekkürler Turgay )..

Ve günün tüm balıklarını kandıran Tackle House Feed Shallow 128 Floating:





128 mm uzunluğunda, 18,5 gram ağırlığındaki bu kandırıcı en çok 30 cm dalıyor, yani sığ meralar için biçilmiş kaftan. Aksiyonu ise gerçekten çok hoş. Zaten benim takip ettiğim kadarıyla, yurt dışında favori bir levrek sahtesi. Bunun dışında, 18.5 g ağırlık, manyetik ağırlık transfer sistemi ile birleşince, gayet iyi atışlar yapılabiliyor. Unutmadan, buradakinin renk kodu #09 Slit HG Sardine. Ek bir bilgi olarak şunu da söyleyelim: Tackle House firması daha sonradan bu kandırıcının iki versiyonunu daha üretmiş: Tackle House Feed Shallow 105 Floating (105 mm, 16 g, 5-30 cm batarlı) ve Tackle House Feed Shallow 128 Plus (128 mm, 21 g, 5-30 cm batarlı, slow floating).

Henüz çalıştırma fırsatı bulamamış olsam da, bugün beğenerek kullandığım diğer kandırıcı Duel Hardcore Minnow 110f:





Oldukça ince (slim) profilli, 9 gr olmasına karşın gayet dengeli ve uzun atıma sahip bir kandırıcı. Atımdaki yüksek performansta manyetik ağırlık transfer sistemi oldukça etkili. Duel firmasının vediği bilgiye göre manyetik ağırlık sistemi ile sabit ağırlık sisteminin meziyetleri bu kandırıcıda bir araya getirilmiş. Bu kandırıcının en belirgin aksiyonu hoş bir kuyruk sallama şeklinde. Kandırıcı gerçekten oldukça az dalıyor; kamış ucunu uygun pozisyonda tutarak kandırıcıyı sadece 20-30 cm gibi bir derinlikten aksiyonunu kaybettirmeden getirmeniz mümkün. Buradakinin renk kodu PHRH. Yine firmanın verdiği bilgiye göre bu renk gece bulanık ve berrak suda, gündüz bulanık ve berrak suda, ayrıca gece ışık alan meralarda kullanıma uygun.

Av esnasındaki hava durumundan bahsedeyim: Rüzgar 2-4 Bft şiddetinde denizden karaya doğru idi (yani bildiğiniz köpüren levrek havası) ve hava zaman zaman güneşli iken zaman zaman da puslu idi. Suya gelince, tahmin edeceğiniz üzere hafif bulanık ve köpür köpür.

Değerli Dostlar, şimdilik söyleyebileceklerim bu kadar; daha sonra tekrar görüşmek üzere