DİKKATİMİ ÇEKTİ PAYLAŞMAK İSTEDİM.BİRİSİDE BİZİM AÇIMIZDAN DÜŞÜNSE ÇOK İYİ OLACAK. Çek oltanı 'Boğaz'ımdan! "Hava müthiş, çoluk çocuk Boğaz havası alalım" diye düşünüyorsanız vazgeçin. 11.05.2009 12:53 “Hava müthiş, çoluk çocuk Boğaz havası alalım” diye düşünüyorsanız vazgeçin. Çünkü kamu malı olan sahil şeridinin tamamı olta balıkçılarının istilası altında, halk yaklaşamıyor. GAZETE HABERTURK - HT İSTANBUL BANKLAR MASA OLMUŞ! SİZLERDEN gelen şikayetler üzerine dün kentin gözde sahil şeridinde tesbitlerde bulunduk. Gördük ki, sahil boylu boyunca işgal altında ve vatandaşın bırakın gidip Boğaz’ı izlemesi, yaklaşması bile mümkün değil. Arnavutköy, Bebek, Emirgan, İstinye, Sarıyer sahil şeridinin tamamına olta balıkçıları tarafından el konulmuş. Sabahın erken saatlerinde gelen oltacılar, gece yarılarına kadar işgalini sürdürüyor, sahili babasının malı gibi kullanıyor. Vatandaşın oturup Boğaz’ın güzelliğini izlemesi için konulan banklar ise balık tutmak için kullanılan malzemelerin konulmasından başka bir işe yaramıyor. BİR DE SATICILAR! BAZILARI işi öyle abartmış ki yanında şezlongu ve güneşliği ile plaja gelir gibi geliyor. Nasıl olsa hesap soran yok! Buralarda yürümenin bile imkanı yok, çünkü her yer misina içinde. O kadar balık tutan olur da, malzemesini satan olmaz mı! Olta ve yem satmak için sahile gelenler de bu haksızlığın başka bir parçası. Görüldüğü gibi kamu malı olan ve halkın yararlanması gereken İstanbul’un en önemli güzelliği belirli bir kesimin elinde. Buna bir de teknelerini gelişigüzel bırakanlar eklenince Boğaz manzarası vatandaşa tam anlamıyla haram oldu. Bakalım yöneticilerimiz bu haksızlığa “dur” diyecek mi?
sayın dostlar yardıma ihtiyaçım var. benim amatör yat ehliyim zamanı dolduğundan yenilemek istiyorum ( 5 yılda bir ) yeterli bilgi alamıyorum ist denz.limanından yardımcı olurmusunuz. cengizerdi@hotmail.com
Yakında tüm boğaz sahil şeridi yasaklanır.. Ama bende bugün bir boğaz av raporunda İnsanların oturması gereken banklar da sıralanmış balıkları gördüm o yüzden haberdeki bu tespit doğru geldi bana..
Haberde gerçek dışı olan bir durum yok! Aynen söylendiği gibi kullanıyoruz sahilleri! İstanbul' daki tüm kıyı organizasyonlarında, bizzat ben ve diğer üyelerimiz bunu yapıyor. Bu yüzden ilginç bir durum değil ve doğru bir tesbit! O zaman bizler bu durumda neler yapabiliriz düşünmeliyiz öyle değil mi?
Cengiz Bey, aşağıda verdiğim linkteki başlıkta, sorunuz için yeni bir konu açarsanız yardımcı olacak arkadaşlar görebilirler. Ayrıca sorunuz bu konunun içinde kaynamamış olur. Rastgele http://www.balikavi.net/forum/forumdisplay.php?f=40
Çok doğru. Bu sitede yayınlanan av raporların birinde sahilde oturulan banklara olta yaslatıldığını, takım çantası vs. konduğunu görmüştüm. Ama belki de insanlar yoktu o çevrede, sahilde gezinen,eğlenen oltacılardan başka yoktu belki. Biraz da oltacılarda suç var bence, tamamen olayı yanlış değerlendirme, bu ne biçim haber gibi yorumlarda bulunmamalıyız.
Acı ama gerçek. Hele birde o karmaşada tuttukları balıkları hemen arkada yoldan gelip geçenlere satmaya çalışanlar gündeme gelirse ?
Küçük balıkların avlanmaması yada suya salınması gibi konularda biz bilinçli amatörler her zaman azınlıkta kalsakta doğruyu yaptık.Şimdi bu konuda da eminim ki hepimiz -İstanbul'da yaşamadığım için kendimi bunun dışında tutuyorum- gereken hassasiyeti ve özeni göstermeye çalışacağız ama dediğim gibi bu doğru davranışa yönelirken bile azınlıkta kalıp belki de herkesle aynı kefeye konulacağız.
istanbula hayatımda hiç gelmedim, gelmeyi de düşünmüyorum. ama sitedeki raoporlardaki resimlerden ve televizyondan takib edebildiğim kadarıyla haber bence de doğru. en azından parçalar halince birkaç bölüm balık avcılarına kapatılabilir.
Hırsızın hiç suçu yok demiyorum ama bence biraz abartı geliyor.Arnavutköy gibi seçkin yerlerde şikayet var nedense.Peki günde yüzbinlerce insanın geçtiği Galata köprüsünden neden şikayet gelmiyor.Yada Yenikapı sahilinden...Şikayet eden insanlar hergün o mekanlarda gezip dolaşabiliyor.Balık tutanlar ise fırsat buldukça gidebiliyorlar.Yani boğazın güzelliğini şikayet edenler yürüyüş yaparak çıkartıyorsa.Biz de balık tutarak çıkartıyoruz.Temizlik ve huzuru bozmadığımız müddetçe sorun çıkmaz.Ama kıl insanların olduğu her yerde böyle sesler yükselir.Haksız bir şikayet.Çok şikayet etmek istiyorlarsa gitsinler bira ve şarap şişelerini banklarda kıranları şikayet etsinler.Oturmak isteyene ne bank kıtlığı var nede yürümek isteyene yer kıtlığı.Hoşgörüsüzlük olduktan sonra kimse hiçbişeyden memnun olmaz.
Evet katılıyorum. olay direk olarak orda yaşıyor diye oraları sahiplenme meselesi. kendisi gelir oturduğu bankın etrafını çekirdek tarlasına çevirir.kimse kusura bakmasın ama bir kaç kendini bilmez yüzünden kimse amatör balıkçıları oralardan sökemez. (hatt'ı müdafaa yoktur,sath'ı müdaafa vardır ve o satıh bütün balık tutulan meralardır.))
http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=1695&highlight=emirgan+organizasyonu Yukarıdaki linke bir bakın, bu henüz sabahın erken saatlerinde çekilmiş bir fotoğraf. Boğaz' da yürüyüşün verdiği keyif apayrı bir şeydir. Ben de kızımı bebek arabasına koyup gezdirmeye ve deniz havası aldırmaya çıktığımda oltacılardan fazlası ile rahatsız olmuşumdur. Ben her iki tarftan da bakabildiğim için bu haberin doğru olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ama böylesi bir konunun detayına inmek gerekirse, restoranların neredeyse Boğaz' ın büyük bir kısmında sahilleri işgal etmesi de şikayet konusu olacak bir şey değil midir? Ya da en güzel yürüyüş alanlarının özel mülkiyet kapsamında oluşu, ya da askeriyenin sahillerin büyük bir bölümüne yerleşmiş olması neden tartışılmaz-ı da sorgulamak gerekir! Ama bunları tartışabilmemiz için önce kendi kapımızın önünü süpürmemiz gerekmez mi? Yani bizden taraf yapılan haklı bir şikayet için "ne yapabiliriz?" diye düşünmemiz gerekmez mi?
Bende böyle düşünüyorum abi.Kendini bilmez yok değil.Ama 3 ama 5.Peki böyle bir haber çıkınca nasıl bir imaj oluşturuyor insanlarda.Balık tutanların hepsi aynı.Ben gözümün önünde bir iki olay cereyan etti.Eşofmanlarıyla yürüyüş yapan bir çift daha yanıma gelmeden otamı geri aldım ve geçmelerini bekledim.Tipimi beyenmese gerek buna rağmen bana anlamsız ve boş bir çatık kaşla baktı.Sebep :sahil onun ya ben orda gözüne batıyorum.Ben habertürke mesaj attım.Tenzih etmesi gereken balıkçılar olduğunu hatırlattım.Hemen kendini yerenler hatta bazı yerler balık tutmaya kapatılsın diyenler bile oldu malesef
Ama hemen savunmaya geçenler de oldu değil mi? Sorunlar böyle çözülemez ki Empati yaparsak kırmadan, dökmeden bir yol bulmamız daha kolay olmaz mı sizce de
Biz şimdi reinaya, lailaya niye giremiyoruz diye konuşuyormuyuz. bütün bir haftanın yorgunluğunu,stresini orada atmaya çalışan insanlarla uğraşmasınlar.keza bu balıkçıların içinde çevreye rahatsızlık verenler varsa onuda diğerlerine mal etmesinler.( sevil abla sende karar ver seferoğullarındanmısın, tellioğullarındanmı. hani savaş çıkarsa sırtımızı nereye döneceğimizi bilelim o bağlamda.
Yahu, Şimdi düşünelim... İstanbul'un nüfusu 15 milyon mu? Evet. Neden? Göç yüzünden. Devlet göçü önlemek için ne gibi önlemler almış? Almış mı? Belli ki alamamış, zira İstanbul nüfusunun yarıdan fazlası İstanbul'lu değil. Peki devlet göç ertesinde kentteki sosyal yapılanma ile ilgili ne gibi tasarımlar yapmış ya da karmaşaları önlemek için ne gibi önlemler almış? Almış mı? Belli ki almamış, zira şu an bunları konuşuyoruz. Peki bunca göçün ardından, kocaman boğazı olan bir ilde, zaten hali hazırda olta atıcıları varken ve balıkçıların her daim mevcut olacağı ve dahi artacağı belli iken, balıkçılıkla ilgili olarak hangi konuda İstanbul'da çalışmalar yapılmış? Yapılmış mı? Yapılmamış, zira bugün şikayet eder durumda insanlar. Ha o zaman bu yazıyı yazanlara, şikayet edenlere sormak lazım gelmez mi, "Kardeşim bunca sorunun hangisine tepki gösterdiniz, hangisinin çözümü için yapıcı öneriler sundunuz, bu duruma gelene kadar neler yaptınız da, öncesinde bir dünya çarpıklık varken bu duruma gelince şikayet eder oldunuz?" diye... Bence kimse tepki verilmesi gereken konulara tepki vermedikten, sustuktan sonra, kalkıp da bu konuları gündem etmemeli. Buna yüzleri olmamalı. Sorunlar başından itibaren çözümlenmeye başlanmadıkça, herkes kendine sıkışacak bir yer bulsun sahillerde. Ohh beee içimi döktüm rahatladım...