Dün akşam saat 18:00 civarında kasımpaşa önlerinde 5-6 tekne uzunolta ile lüfer deniyordu. Su üstüne sıçrayan istavritleri görünce durumu kavradım ve yanımda hiç bir malzemem olmadığı için kendime sahilde uygun pozisyonda bir bank bulup oturarak merakla olan biteni gözlemlemeye başladım. Tekneler kıyıya yakın ve rölantide seyrettikleri için görüş netti. 3 teknenin irice lüfer çektiğini görebildim. Bir tane yaşlı amca canlı yemi bittiği için kıyıya dönünce sordum. Bir kaç gündür iyi lüfer yapıyormuş. Bir de bana: -Keşke rapala olsaydı yanımda, dedi. 1 saat kadar burada oyalandıktan sonra unkapanı köprüsüne doğru kıyı boyunca yürüdüm. Kadir Has'ın biraz gerisinde 15-20 kişi tek iğneli mantarlı takımları ile ithal uskumru bağırsağı kullanarak iri kefal tutuyorlardı. Görüntüleri çok hoşuma gitti keşke makinam yanımda olsaydı. Yanyana atılmış onca mantar sürekli batıp çıkıyor, kefalin yanında bol miktarda orta boy istavrit de alınıyordu. Özetle tüm olumsuzluklara rağmen Haliç'in böyle hayat dolu olmasını izlemek keyif vericiydi. Bu keyfi sizlerle paylaşmak istedim.
Ne güzel işte bizdeki amatör ruh böyle bişey. Balık tutmasakta denizden kopamıyoruz. Balıkçıları seyretmek bile haz veriyor.
hakikatten mükemmel bi görüntüdür .bende istanbula yolum düştüğünde haydarpaşa garının hemen sol tarafıda kefale olta sallayanları keyifle izlerim nezaman gitsem kesin birileri olur orda..
çok güzel Keşke Bakırköydede çıksa balık (1 haftadır sahili dolaşmadım bu arada) ama yok Ama en azından haliçte olması insanı sevindiriyor.
bende karakoyde calısıyorum dun is icabı eminonune galata koprusu uzerınden gecerken birisi bi gucle oltaya sarılmıs cekıyo benımde dikkatimi celbetti oltayı kopruye aldı bir baktık kolum kadar kefal cektı nasıl oldu anlamadım ama kocamandı valla neyse kısmetse bu c.tesi unkapanı tarafına bi avlanmaya gidelim bakalım belkı lüfere atarım belkıde zarganaya bellı olmaz hepınıze rastgele
11 bakırköyde ilerdeki dere temizlenmezse balık biraz zor olur, eskiden ordaki deniz kendini yeniliyebiliyordu, ancak son gittiğimde derenin bütün suyunun bakırköy sahil girintisi içinde kaldığını gördüm, bakırköy benim ilk balık yakalamaya başladığım yerlerdendir, sabah 6 da gider 10 a kadar 3-4 kilodan aşağı ispari-izmarit yakalamazdım, sigara kağıdıyla yaptığımız çapariyle kolyoz bile yakaladım orda, 99 senesinden önce açıkta mercan yatağı vardı,marinanın burnundan 350-400 metre açıkta derin kayalık bir yerdi, ilk gittiğimde oltam dibi bulmamıştı şaşırmıştım, iki misinayı ekleyerek kurtla abartmıyorum ayakkabı büyüklüğünde izmarit mercan karagöz yakalamıştım, ancak orasının da depremden sonra yatağı bozuldu en az 25 metre kum yığılmış üstüne, çok verimli bir sahildi umarım eski haline döner