Hangi Yıldayız, Nerdeyiz, Niye Elimizde Hep Kamış Var?

Avları toplu olarak yazacağım. Hepsinden biraz yazıp, en son tek fotoğrafla konuyu bağlamayı düşünüyorum. Çünkü hangi tarihte nerdeydik ne yaptık tam bilmiyorum. Avlar birbirine karıştı.

07/03/2014 te izin dilekçemi verdim. Amip gibi kullandıkça çoğalan bir iznim olduğundan kafam estikçe izin dilekçesi veriyorum.

10 mart 15 mart arası 5 günlük izin. İzin haftası öncesinde 3 levrek tuttuğumuzdan ayaklarım popoma değerekten Bergama'da soluğu aldım. Ancak rüzgar sertleşmiş hava 4-5 gün 5-7 hatta belli saatlerde 8'e kadar yolu var gözüküyordu. Bu havalar vietnam diye tasvir edilen avlağa uygundu.

Bu tip havalarda buranın av verdiği çok oluyordu. Hemen plan yapıldı avlağa ulaşıldı. Avlak full, Bergama'nın bilinen levrekçileri de avlakta. Demek ki kuvvetle muhtemel balık çıkacak diye düşünüyoruz ki zaten çıkacak olan biz gelene kadar çıkmış. Saat 24:00'e kadar 2 turna, 4 tane de kilo altı levrek alınmış. Sabaha kadar da devam eder diye düşünsek te arkası gelmiyor.
Avlaktaki tek güzel şey Befalcon Sinan'la tanışmam oluyor. Gerçi yüzünü göremedim ama tokalaşıp, biraz konuşabildik sonunda. Kafa lambasını gözüme tutmasaydı yüzünü de görürdüm muhtemelen ama inşaallah bi daha ki sefere. Hem böylesi daha eğlenceli, tanıştık ama halen gizemli bir yanı var benim için.

Sonra hangi gün hangi saat bilmiyorum ama sürekli avdayız. Vietnam, somali nereyi kafamız eserse deniyoruz. Suya girerek tutmuşuk ya, hangi avlağa gitsek bele kadar sudayız.
Bi an yüzgeçlerim çıkacak zannettim. Bir türlü balığa denk gelemiyoruz, heeee balık yok değil, gün aşırı haber alıyor Serhat abi.
- Dün biz 01:00'de döndük ya!
- Evet abi
- Saat 02:30'da 5,5 kiloluk almışlar....

Sabah suyuna gidiyoruz.
Sonra öğreniyoruz ki akşam suyunda 2 tane çıkmış. ???

Biz bigün seçiyoruz o gün kimse balık alamıyor biz avlaktayken. Ertesi gün uyuyoruz, 3-5 balık yakalanmış. Bir türlü gün oturmuyor. Gün otursa, zaman oturmuyor ama öyle bir ihtirasla avlanıyoruz ki, 500 metrelik mesafeyi 2 kere turluyoruz gidiş dünüşlerle bir 2 kilometre yürüyoruz tam teçhizatlı.

Ayakta zor duruyorum ama elimde hep kamış var. Eve gidiyor muyum, en son ne zaman yemek yedim hatırlamıyorum. Karnımız çok acıkıp ta, gözlerimiz ara ara kararmaya başlayınca eve dönüyoruz.

Son gün yani c.tesi sabahı.

14/03/2014 gecesi sabah suyu yapmaya karar veriyoruz.
Serhat abi sen saati kur, beni kaldır diyor.
Saati kuruyorum 05:00'e. 06:00'da avlakta olup, 08:00'e kadar denemeyi düşünüyorum.

Saat çalıyor 5'te, yatakta oturup saati kapatıyorum. En son hatırladığım bu. Sonra gözlerimi bi açıyorum ki hava aydınlanmış. Saat 5:58. GEÇ KALDIK YAAAAAA

Kendime kızarak, abi saat 06:00, napalım?
- 06:00 mı? Geç kalmışız ya, 04:00'te uyanmıştım, keşke gideydik.
- Napalım abi?
- Gidelim dersen gideriz.
- Hadi gidelim abi, zaten balık 07:30'da oynuyormuş.
- Ben gidip hazırlanıyorum , saat 06:10. Abi????
Serhat abi halen yatakta????
- Abi gitmiyoz mu?
- Kalkıyom, kalkıyom.

Saat 06:35 civarı çıkabiliyoruz sonunda ama her yer aydınlanmış.
Umutsuzca ama hızlıca avlağa yaklaşmışız ki 3 araba avlaktan dönüyor. Camı açıp durumu soruyoruz. Sabaha kadar tek balık yok.
Yemli deneseniz ya diyor sevgili Mesut.
Mırmır çipura çıkıyor.
Tamam biz biraz atalım bakalım, nasip.
Hade rastgelsin deyip, gidiyor akşamdan sabahlayanlar.

Avlaktayız saat 07:30 falan. Ben makinayı kamışa takıp, misinayı kamış halkalarından geçirirken Serhat abi 3. atışını yapıyor.

- Aldım Volkan.

Heyecansız ses tonundan balığın ebatını tahmin ediyorum. 35-37 cm arası ispendek tüm iznim boyunca tuttuğumuz tek balık olarak kayıtlara geçiyor.

Sonra 08:10'a kadar tek aksiyon olmuyor ve ilçeye yem alıp, yemli denemesi yapmaya gidiyoruz. Gene Serhat abiye bir barbun (tekir de olabilir, tam emin değilim) denk geliyor. (Ölçü birimi kullandığım bıçak 21 cm'dir.)

Bir lidaki, 4 isparoz tutuyoruz. Lidakiyi saldık, isparozları aldık.

Yemli avda Daiwa Emcast Plus bozulunca, ava son verip, saat 12:00'de evin yolunu tuttuk.

Aha bu da bizim gariban balıklar.
Koca izin bu iki balık. Onları da Serhat abi tuttu. Bende tuttum elbet, 15 cm'lik bir isparoz. Fotograflamadım kendisini, kıskançlık hissi yaratabilirdi.

Keyifli avlarınız olsun.

 

Avlaktaki tek güzel şey Befalcon Sinan'la tanışmam oluyor. Gerçi yüzünü göremedim ama tokalaşıp, biraz konuşabildik sonunda. Kafa lambasını gözüme tutmasaydı yüzünü de görürdüm muhtemelen ama inşaallah bi daha ki sefere. Hem böylesi daha eğlenceli, tanıştık ama halen gizemli bir yanı var benim için.

Saol. Bende tanıştığımız için mutlu oldum. Lakin At-çek açlığıyla balık çıkmasada deli danalar gibi atıp durmaktan sohbet fırsatı olmadı. Bir ara çay içmeye de çağırdım ama galiba tatlı tatlı uyuyordunuz. Gizemli bir yanım yok. En gizemli yanım yakalayamadığım o gizemli balık O gün çok yaklaşmıştım ama olmadı. Tasma atmayı beceremedim. 1 hafta hergün avlak yoklayıp bulamadıysan. Ben senede birkaç güne nasıl bulayımcyrr

 

Hayatımda hiç bu kadar dar zamanda bu kadar sık avlanmadım. Hergün avlaktayız Sinan. Bigün biyerde, başka birgün bir yerde. Hatta aynı gün 2-3 yerde...

Çay getirdiğinde uyuyorduk. Zaten bitiktik o gün. Midemiz de zil çalıyordu, aslında çayı reddetmem görülmüş şey değildir ama içeydim aç karnına midem bulanacaktı.

Senin sahteye vuran balık tahminimce turna. Levrek diş işi yapamaz bildiğin gibi. Zaten o gün 2 tane turna çıkmıştı biz gelmeden önce. Biri 2,5 kilo diyorlardı. Senin silikondaki diş izi de küçük bir diş izi değildi.
Silikonun doğru silikon, ısrar edersen mutlaka tutarsın. Devamlılığın da çok iyi. O sert havaya rağmen epeyce aktif avlandın. Sık avlanma eksiğin dışında bi sorunun yok bana göre. Durduğun yer turna, ileriki burun levrek yapıyor genelde. Görüşmek üzere...

 

Tamam o turnaydı kesin ama sahteyi değiştirdikten sonra 2-3 atışta birden bir ağırlık bindi 2-3 tur sardım heh yakaladım dedim balık bıraktı. Sanırım o heyecanla tasma atmamıştım. Tecrübesizlik budur herhalde. Çayın yanına mutlaka birşeyler getiririz. Boyoz ve bisküvi vardı:hungry: siz gelmeyince yan arabadakileri davet ettik. Onlarda Soma dan Timur hocalarmış. Onların grubu da gayet iyi avcılar. İçerden 3 tane yılanbalığı alıp gelmişler. 1 tane de kilo civarı Levrek aldılar benim yanımdan. Foruma Timursen ismi ile yazan arkadaştan bahsediyorum.

Ben yemli avlarda da 3 kamış atarım. Farklı yemlerle donatırım ve sürekli kamışları yoklarım. Hangi yem gidiyor, hangisi gitmiyor. Yemlerin hiç biri gitmiyorsa otururummrsparkle Genelde birlikte ava gittiğim arkadaşlardan hep daha iyi balıklar alırım. Kısmet mi çaba mı bilgi mi malzeme seçimi mi bilmiyorum ama balığa gidilecekse olayın hakkını vermek gerek diye düşünüyorum.

Görüşmek üzere.

 

Sizin için bizim çay içmeye gelmememiz daha isabetli olmuş.
Soma'dan sevgili Timurların grup, gayet avcı bir grup. Onlardan çok şey öğrenip, tecrübelerinden istifade edebilirsin.

Senin gibi tecrübesizlikten, tasma atmamaktan birkaç balık kaçırdım.
Özellikle slikonla avlanırken ağırlığı hissettiğin anda tatlı sert bir tasma atıyorsun ve kamış en son hangi pozisyonda kaldıysa aynı gerginlikte patır kütür çekiyorsun. Kesinlikle durmuyorsun, makina aciz kaldığında geri geri yürüyebildiğin kadar yürü.

Ben tecrübelendikten sonra hiç balık kaçırmadım. Tabi kaçacak olunca kaçar ama bu yöntemde genelde levreğe hamle şansı vermiyorsun. Yeterki iğnen ve misinan sağlam olsun.

Ayrıca bende senin gibi düşünüyorum. Ava gittiysen hakkını vereceksin.

 

Abi EUREKA!!!!!! buldum neden balık tutamadığımı.... Her avdan önce seninle haberleşiyoruz, ya seninle ya da senin haberindahilinde gidiyoruz ya kesinlikle bu sebepten levrek yakalayamıyoruz baksana gittiğiniz yeri kurutmuşsunuz sizin gitmediğiniz saatlerde balık çıkmış hep, bundan sonra gizli gizli ava gideceğim sana haber vermeden gidip balığı yakalayınca sana haber vereceğim nasıl fikir
Bu arada geçmiş olsun abi, üzücü geçmiş avın, İnşallah önümüzdeki sezon bu sezonun tüm eksikliklerini gidereceğiz (tek eksik levrek ama hadi neyse )

 

Üzücü değil ama sinir bozucuydu avlar. Serhat abiyle bayağı ciddi avlandık aslında. Saatler tutmadı bir türlü. Sen bu hafta benim önerdiğim yere gitmedin ki tutasın. Gerçi gitsen de sanırım ben önerdim diye tutamazdınız. Daha sezon bitmedi, son demler ama bitmedi.

Önümüzdeki maçlara bakacaz artık, rastgelsin.

 

Abi aslında senin önerdiğin yere gitmeyi ciddi manada düşündük ama malum benim arabanın altı çok alçak ve bilmediğimiz bir mekana bilen biri olmadan gitmek çok mantıklı gelmedi bana. Gecenin bir yarısı kaybolma riskini göze alamadım
Bi ara zamanlamayı tutturabilirsek birlikte gidelim abi, levrek sezonu bitmeye yakın da olsa bitmemiş de olsa ben kafamda bu sene at çeki bitirdim, seneye deneyeceğim at çek şansımı, yemliye ağırlık vermeyi düşünüyorum, biraz malzeme tedariki yapmamız lazım onları tamamlayalım birlikte şöyle güzel biyemli av yapalım bence

 

Yapalım bu hafta bi yemli beyaaareeling

 

Sinan hocam benim mart ayı avlarım bitti hanımın boş hafta sonu yok bu ay, nisanın listesi çıktığı zaman bi organizasyon yapalım ama.

 

Gitti gitti levrekler artik önümüzdeki senelere bakacaz başka çare yok
Bide ne diyeceğim! bu spin denemelerine harcadığın tüm zamanı yemli denemeleri olarak harcasa idin sonuç ne olurdu acaba Volkan! Hiç düşündünmü ?

 

Gitmedi gitmedi, halen varlar ama sayıca azaldılar. Hafta içi 2 iri levrek haberi aldık mesela 5 kilo üzeri balıklar. Lakin denk gelmek çok problem.

Harcadığım zamanı yemli ava ayıraydım. hihi hihi

Oooooohhhhooooooo ............

Kaba lidaki, çipura kesin, gece mırmır büyük ihtimal, isparoz gani, ispendek ihtimaller dahilinde. Hatta Nuri abinin önerdiği yemli takımı bile hazırlamıştım.
Boncuk makarna ve vanilya da aldım. Ancak öyle bir şevkle avlanıyoruz ki, inan ki elim gitmedi makarnayı hazırlayıp, alabalığa gitmeye. Alabalık avlağı taş çatlasın 5 km.

O 500 gr gelmeyen hafif takımda 3 kiloluk levreği hissetmek varyaaaa Ya vurursa.... hihi

 

Ben daha şeytanın bacağını kıramadım Levrek olarak. lüfer sarikanat çok yakaladım ama işte asil amaç levreğe ulaşmak bir türlü nasip olmadı Neyse eylül ekimden itibaren bol bol deneme şansım olur umarım ekimde yanındayim.
Yemli takimla çok levrek tuttum ve önümüzdeki sene sadece spine takılı kalmayip yemlide deneyeceğim
Hep vaat Hep vaat bende siyasetçiler gibi oldum devamli kendime vaatler veriyor ama bir türlü yerine getiremiyorum :laughing: :laughing:

 

Eskiden yemlileri atar bi kenarda atçek yapardık. 2sine birden yoğunlaşamadığımız için ikisinden de verim alamazdık. Avdan dönünce de bir sürü takıma bakım yapmak zorunda kalırdık. En iyisi tek bir av stiline yoğunlaşmak. Mesela hava lodos ise yemli takılırız. Poyraz ise atçek.

 

+1 point

Bizim buralarda doğru hareket tarzı budur Emre.

 

Ekimde bol İspendek olur, bir kaç gün iyi bir eforla denersen elbet birini tutarsın. İş kilo üzeri birini bindirmek, hafif takıma.

 

Bindirecem bindirecem ama dur bakalim ne zaman işte
Zati amaç kısa zaman içinde Bodruma temelli yerleşmek olduğundan bakalim 2 sene içinde bu hedefime ulaşabilirsem bol bol rapor yayımlayacağim sizlere

 

Çok emek vermişsin ama bazen insanın kısmeti kapalıysa ne yaparsa yapsın olmuyor arkadaşım. Bir önceki av raporunu da tebrik ederim, daha önce yazmaya fırsatım olmamıştı. İnşallah bir dahaki ava gönlündekileri de yakalarsın, rastgele

 

İnşaallah gönlüne göre olur herşey.

Teşekkürler Önder.
Çok zorladık ama bölgedeki hemen hemen tüm levrekçiler bu şekilde zorluyorlar. Bu sefer denk getiremedik, nasip.
Sana çok daha güzel avlar dilerim.

 

Trofelere denk gelesin Volkan abi .

Simetriye devam bu arada şaşma yok hihi