HASAN REİS ile KAŞIK HAVASI TURNA DA CABASI..(i.talay) İki haftadır ner kadar planlamış olsakta , yoğun yağan yağmurlar Çanakkale' ye tatlı su avına gitmemize müsade etmemişti. Her ne kadar içimizde dere bulanıktır endişesi olsada bu hafta gidecektik, kararlıydık. Bir an aklıma Vedat amcayı(Vedat ABAYOĞLU) aramak geldi, zira kendisi gitmeyi hedeflediğimiz derelerin her virajını biliyordu. ''İsmail bir hafta önce oradan geçtim derenin meps ile avlanmada verimli olacağını düşünmüyorum, bulanık olma olasılığı çok yüksek'' dedi ve ekledi '' ama İsmail , o derenin daha yukarıları , yani çıkış noktasına yakın yerleri nispeten daha az bulanıktır, ve eğer su düşündüğüm gibiyse çok iyi balıklar alma ihtimalin var '' Saolsun KOCA USTA adeta bir Navigasyon cihazı gibi noktası noktasına yer tarif etti bana.. Sonucu ne olursa olsun denemeye değerdi bu yeni merayı. Hasan Reis en son gece 11.00 gibi aradı ''reisim hareket kaçta '' dedi . ''06.30 da ordayım reisim '' dedim. Sabah 04.30 da uyandım, Saydan Enişteyi aldım, düştüm yola. Ertunç, Hasan ve Enver bizden az önce cıkmıştı Çanakkalede buluşacaktık.İlk önce kendi bildiğimiz dereye nakacak, eğer hala durulmamışsa su, Vedat AMCA' nın alternatif olarak tarif ettiği dereye gidecektik. Reiside Burhaniye den aldıktan sonra keyifli sohbetli bir yolculuk sonucu vardık dereye , dere çamur değil ama LİMONİ , aldık kaşıkları reisle azıcık çalışalım dedik vakit nasılsa erken, zaman var . Diğer arkadaşlar bildiğimiz tek iğneli mantarlı olta ile avlanacaktı. Yaklaşık iki saat ha babam! de babam !! çalıştık, yok olmayacaktı, inat etmenin manasıda yoktu, ekibi toparladık, düştük yola. İstikamet Vedat Amca'nın Tarif ettiği dere...yaklaşık 40 km yolculuk sonucu dereye vardık, dere aşağılara göre daha berraktı, ama su fazlaydı biraz, köprünün üzerinden gördüğüm kg üstü kasnalar coşturmuştu içimizi, herkez hızlı hızlı dağıldı derenin her bir tarafına. Dere bir baraja dökülüyordu, ve baraja yakın yerleri şişkin yapmış iyice genişletmişti dereyi. Balıkları görüyordum ve neredeyse kafalarına düşürdüğüm mepse tepkisiz kalmaları beni çıldırtıyordu, bir saat kadar sadece bir noktada uğraştım, herşey güzeldi ama kasnalar atlamıyordu mepse, düşünün görüyorsunuz kg üstü kasnaları atıp çekiyorsunuz, ama tepki yok ! ama pes etmekte yok, Atışlarımın birinde daha meps suya değer değmez bindi sonunda canım kasna , özlemişim kolomanın sesini. saat 12.00 ye geliyordu ama hala balıklar nazlı, hatta inatcıydı, kararlılardı meps e tepki vermemeye. Reis az üstümdeydi, onda da henüz hiç bir hareket yoktu. diğer arkadaşları aradım ''ne var ne yok balık alıyormusunuz?'' sorusuna HAYIR cevabını aldım. yemli oltalar da da sonuç yoktu. Ama bu kadar balığın görüldüğü bu dereden gidemezdim, gidemezdik. az daha aşağı kaymaya karar verdim, zira hava çok sıcaktı, konumumuz itibarıyla da güneş tam da alnıkabağımıza vuruyordu bu gölgeye oturdum , önümde bir mısır tarlası vardı , su içinde kalmış.. mısırların bitim noktasının az ötesine düşürdüm kaşığı, çekiyordum ki, resimde görünen mısırın yanındaki otlukların üzerinden geçerken kaşık, bindi ama ne binme , kamışı elimden alacaktı neredeyse, Belliki kafasını terse cevirmiş alabildiğine gidiyordu geriye, makinadaki 70 mt . civarı 0.20 mm misina bitmek üzereydi ah , ulen gidecek dedim, kafasını benden tarafa cevirmeliydim, kalomayı hafifi sıktım, yüklensem kopma ihitimali var, yüklenmesem habire gidiyor. Sonunda dööndürdüm benden tarafa bir boşluk bulup hayli sardım misinayı, Balık iriydi. ''ula dedim aldım 2 kg lık kasnaların birini'' kıyıya yaklaştırdığımda yine mısıra doğru gidiyordu , hatta mısıra girdi çıktı, bir mısır dalının etrafında bir tur atsa kesin kaçıracaktım, 20 mt üstümde ki Reiste oltayı bırakmış , Reis geleyim mi? diye seslendi. Gelse ne olacaktı kepce yok, bişey yok..Mısırın kenarında ilk mepse atladığı yerde yarım mt kadar su üstüne çıktı, kasna değildi, irice bir turnaydı kamışın ucundaki. Kesin gider dedim kesin !! misina 0,20 , ne tel var ne duvak !!! üstelik kepcesiz nasıl olacaktı bu iş..kıyıya geldiğinde , tabi getirebilirsem! dışarı nasıl alacaktım, kamışa yüklenip alsam misina dayanırmı, adamın ağzı testere gibi, kesin kesecek dedim. sonunda yorulmuşu kenara sadece bir karış kalmış misinenın ucunda öylece duruyordu. bu 3 sn lik durma esnasında kalomayı az daha gevşettim, almaya yeltendiğimde , bir hareket cekerse en azından kalomadan alsın diye. hafif sürükledim artık burnu topraktaydı, kamışla hafif güç vererek asılıverdim kenara .. bindim tepesine tuttuğum gibi 2 mt öteye attım. Güzel bir Delikanlıydı ve beni çok yordu, gitmekle gitmemek arasında bir yerdeydi hep, yaklaşık 5 dk lık bu süreç sanki saatler sürmüştü. Yahu kasna avındaydık, burada sazan olduğunu söylemişti Vedat Amca ama Turnadan bahsetmemişti, üstelik misina ve ekipman bu balığı kıyıya almak için hiçte müsait değildi. Demekki kısmetmiş. yaklaşık 65-70 cm güzel yakışıklı bir turna , bu yokluğa ilaç gibi gelmişti. Hasan Reis de bende şaşırmıştık Geldi yanıma saolsun bir iki kare beni de ekledi turnanın yanına Bu balığı yakalayanlar değişik atraksiyonlarla olduğundan büyük gösterebiliyorlar balığı, doğrusu biz Turnanın sevinciyle o ağzı açık fotoğraflardan falan çekmedik , zaten çok daha büyüklerini tutan ustalarımız var hadiimize değil.. Burada beni mutlu eden kasna avında , hiçte turna için uygun olmayan bir takımla , 0.20 mm misinayla bu balığı elime alabilmiş olmak. Neyse, saat epey olmuş, herkes balık çıkmadığından dolayı sıkılmıştı, gidelim dediler. Daha benden ve hasan reisten başka balık tutan yoktu bu derede. diğer arkadaşlara '' arkadaşlar bakın kaşık ta var misina da var , değiştirin takımları, burası uğraşsak balık yapar '' desemde fayda etmedi. Gelirken asos tarafında gördüğümüz bir dere vardı, oraya gidelim dedik, orda akşamı yapar eve geceriz. Bindik arabalara yaklaşık 1 saat sonra deredeydik, dere kış deresi belli, giderken köprüden gördüğümüz balıklar bizi gaza getirmişti ama derede şimdi tek hareket yoktu. Herkes yeniden toplandı, dönüş yapılacaktı. dedik hadi dönelim geri az önceki dereye dedim. Yorulmuşlardı ve yemli takıma sarmamıştı balık. Nihayetinde Bizim arabadaki Saydan enişteyi diğer arabaya transfer ettik, dedik ki siz dönün , Reis e yeni yeni sardırıyorduk tatlı su balıkçılığını , hem belki akşamüstü o mepse atlamayan kasnalar vazgecerdi inadından. Nitekim döndük reisle , Vedat Amcanın dereye.... Haydi bakalım Reisim Rasgeleeeee!!! İyiki döndük, saat daha 17.00 idi dönüş yolu benim için uzunda olsa , at-çek yapacak en az üç saat vardı, Balık ta sabahki kadar naz lı değildi.Hasan reis attı Çekti. [/url] Ben Attım Çektim.. Yaklaşık 2,5 saat at çek yaptık, sabaha oranla daha istekli olan kasnalardan iri olanlarının bazılarını alıkoyduk, üstelik Turna da vardı, derdimiz keyif yapmaktı bizim, hem Reisimde akşamüstü dönüşümüzde yapmıştı balığını, tatlı su keyfini yaşamıştı, [/url] Herşey güzeldi dün, Reisi burhaniye bıraktıktan sonra yol boyu düşündüm, Hayatımın günündelik sıkıntılarına rağmen, çok sanslı bir adamım ben, böylesine değerli dostlarım var, böylesine güzel balıkçılık, avcılık yapma sansını öyle yada böyle bulabiliyorum. Şükürler olsunki sağlığımız yerinde, Ve şükürler olsun ki, Yüce yaradanın bahşettiği bu eşşiz doğanın içinde Nefes alabiliyorum herşeye rağmen.. Ayrıca; Sevgili Büyüğüm Vedat ABAYOĞLU ; değerli Vedat amca önerilerin için çok teşekkürler Rasgele ....
İsmail Bey,ellerinize sağlık harika bir sunumla yazmışsınız raporunuzu.Görsellerde harika,doğayla baş başa.Okurken büyük zevk aldım. Avınız içinde ayrıca tebrik ederim sizi. Her daim bereketli avlar dilerim..Rast gele...
"Kafasını terse çevirmiş, alabildiğine gidiyordu" kısmını okuyunca, "yok artık, turna mı yakalamışlar oradan?" dedim ve gerisini nasıl heyecanla okudum anlatamam. Öncelikle turna olduğu konusunda yanılmadığıma sevindim (demek ki, öğrenecek daha çok şey olsa da bir şeyleri öğrenmişim, sevincim bu yüzdendi), sonra da bu balığı almış olmanıza sevindim. Öyle güzel anlatmışsın ki, sanki balığı ben kaçıracakmışım gibi geldi, konu bitince de rüyadan uyanmış gibi oldum. Çok güzel bir av olmuş, tebrik ederim. Fotoğraflar ve anlatımla birlikte, rapor da bir o kadar güzel olmuş ayrıca. Dahasına rast gelsin.
İsmail abi tebrik ediyorum harika bir rapor olmuş. Gittiğiniz mekan harika görünüyor kefallerinde hatırı sayılır birde üstüne turna yakalamışsınız. Herşey çok doğal ve çok güzel gerçekten tekrar tebrik ediyorum
Demek ki neymiş? Turnayı ille de sudan keserek çıkarmak zorundaysak kaloma ayarı verip, kafa atışlarını süspanse etmek gerekmiş. Birşey daha öğrendim sayende İsmail... Herşey 10 numara... Allah misinanı korusun...
Sevgili İsmail İnternet bağlantısı geceden beri yoktu.Anca şimdi geldi. Raporunu merakla bekliyordum,ancak okuyabildim. Tutkulu bir tatlsısu avcısının değeri nezdimde hayli büyüktür.Bu bakımdan hem telefonla konuşurken ve hemde raporunu okurken hayli keyf aldım,devamını dilerim. Göle iki sene evvelinde tahmin ediyorlar turna bırakılmış.Arada seninde başına geldiği gibi arada alabilen oluyormuş.Sanırım birkaç seneye kadar hayli çoğalacaktır. Sevgimle kal