çizim ve açıklamalar yeter umarım. size bodrum marina da özellikle kefal, ayrıca denk gelirse melanur, sarpa, kupez gibi balıkları çok rahat avlıyabildiğim bir olta takımı göstermek istiyorum. kısaca anlatmak gerekirse 4 veya 6 mt lik göl kamışının ucuna kamış boyundan biraz uzun ( 30-50 cm kadar fazla ) 0,20 mm - 4 kg çekerli yeşil yada açık mavi misina, çok hassas 0,5-1 gr lık şamandıra, en uçta biri diğerinden 1,5-2cm daha uzun bırakmak kaydıyla 0,14 - 0,16 mm hayalet misina ucuna çelik açılmayan 2 sinek iğne , yem olarak taze ekmek , çok ufak ve pamuk gibi bağlayıp iğnenin dibinden hafifçe sıkıştırmak kaydıyla. bu takımda bazı önemli noktalar var. 1- iğneler : çapraz sinek olta, esnemeyen çelik, palası çok uzun olmasın, 2- uç misina : hayalet tabir edilen özellikle SUFIX in modelleri, 0,14-0,16 3- kurşun : ekmeği batıracak kadar küçüklükte, ağır olmasına gerek yok, sadece denge sağlayacak. 4- düğüm şekli : şekildeki dizaynı sağlamak için kaymayacak ve açılmayacak. pratik çizimi aşağıdadır. 5- şamanıra : en küçük sünger şamandıralardan küçülterek ve kısaltarak çok hassas bir şamandıra yapılabilir. şamandıra iğne-ekmek-kurşunu tartacak kadar hafif olursa balığın en küçük vuruşunu bile hissedebiliriz 6- şamandıra boyu : tamamen tecrübe işi, benim avlandığım marina kısmında su 2-3 mt derinlikte ve kefaller 140-160 cm de geziyorlar. sarpalar daha derinde. biraz yukarıda kupezler geziyor. sizde şamandıra boyunu tecrübeye göre ayarlayın. 7- ekmek takma : kesinlikle iğne boyunu geçmeyen ve hafifçe ezdiğimizde iğneyi kaplayacak kadar ekmek içini çok hafif palaya kıstırmak gerekir. çünkü kefal ekmeği emerek yer. aldığımız minik ekmek içini parmak uçlarımızda tutup pala bize bakacak biçimde iğneyi yatırıp ekmeği palaya sarıp tırnak uçlarımızla sıkıştırabiliriz. 8- avlanma : ben genelde kefal e atarım. en küçükten 400-500 gr a kadar çektiğim oldu. daha büyüklerini takım taşımadı. küçükleri canlı bırakma yapıyorum levrek ve lüfer için. ekmeği taktığımız oltamızı yine tecrübeye göre yakına yada mümkün olan uzağa atabiliriz. burada takip ettiğimiz şamandıra çok hafif olduğundan battığı anda kamışın ucunu 5-10 cm yukarı kaldırmak. balık oltaya takıldıysa zaten çok ağır olmadıkça kurtulamaz. ve takılınca şamandırayı iyice batırır ve kamışın ucunu esnetir. bu durumda çok yavaş olmamak kaydıyla kamışı tekrar yukarı ve ucunu karaya doğru açıyla kaldırırsak balık vurdurmadan kendini yanımızda bulur. 9-yemleme (bazbuz-mazmuz yöreye göre değişir ismi) : bayat ekmeklerin kabuklarını traşlayalım. balık kızarttığımız yağdan yarım çay bardağı kadar ilave edip suyla iyice yumuşatalım (hamur kıvamında asla değil). denize attığımızda duman gibi olacak kadar inceltelim. burada amaç balıkları attığımız yemleme ile doyurmak olmamalı ,sadece denizde koku ve birazda görünüm sağlamak amaçlı yemleme yapmalıyız. 15 dk-30 dk arası her 5 dk da bir yarım avuç bize yakın noktalara yemlemeleri atalım. balık toplanınca da yemlemeye devam etmek lazım. çünkü arkasında avcı balıklar gelecektir. gelmese de 400-500 gr kefale kadar dayanıklı oltamız işe yarayacaktır. bundan sonrada kovamızdaki bırakma için kullanacağımız küçük kefal veya kupezlerle artık ne varsa levrek ve lüfer avlıyabiliriz. bırakma konusunda da buradaki tecrübelerimi paylaşacağım. sormak istediğiniz bir şey olursa cevaplarım. rastgele.......
Sevgili İsmail ağabey, Öncelikle emeğinize sağlık, takımı gayet net ve anlaşılır şekilde tarif etmişsiniz. Bu takım ege sahillerinde bir çok amaca uygun olarak kullanılabilir, bazen mantar şamandıra yerine zargana topu kullanılması kıyıdan uzak mesafelere oltayı atmak için güzel bir yöntemdir. İğneler 4'e çıkarılarak ve paralel bağlanarak hırsızlıda yapılabilir, bu sayede sürüler halinde yeme yaklaşan iri sarpaların avlanmasında oldukça etkili olur. Ben bu takımı suda akıntı varsa, kıstırma kullanmayıp, yemin akıntı yönüne doğru su yüzeyine yakın durması sağlıyorum, böylece sarı kulak kefalleri bile avlamak mümkün hale geliyor. Bu yöntemde, tek iğne, uzun ve mümkün olduğunca ince beden kullanılması gerekir. Çapraz yerine, düz mustad 1253 no iğne sarı kulakta daha etkili, kefal her ne kadar yakalandığını kolay kolay belli etmesede, kıyıya kadar usulca gelir ama son hamleyi burada yapar.. işte çapraz iğnenin dezavantajı burda başlar, kefal takla atar.. su yapar.. çapraz iğne ağzından çıkıverir. Düz iğnede bunu yapsada, dudağı kopmadığı sürece mustad 1253 ağızdan çıkmaz. Bu 1523D modeline göre biraz kalın olsa da, halen en avcı iğnelerden biridir kefal için. Selamlar.
sen bu işi biliyosun üstad.. ben çeşmeliyim yazılarını okuyorum zaten simanda yabancı gelmiyoo.. ben kefale 1251-c 5 kullanıyodum fakat denemek için aldıgım 1253 5 daha avcı gibi geldi bana hem kısa pala hemde inanılmaz avcı bi igne.. aslında 1251-c 5 lerde çook iyi fakat bazı kutularında igneler pek iyi çıkmıyoo..
Çok teşekkür ederim faydalı ve aydınlatıcı bir konu olmuş,Bu ve benzeri takımlarla,burada mendirekte karagöz ve işkinez avı yapabiliyoruz.
slm kardes benimde sorunum varya yardimci ola bilirsen sevinirim, birazdaha su teknikleri gosterirsen avci bali mesela nasil kurmam lazim sahte balik yada ona benzer seyler tsk super yapmisin.
değerli kardeşim eklemelerinde dolayı teşekkür ederim. bu işin sonu olmadığını, ve yöntemlerin ne kadar geniş olduğunu, balıkçılığın aslında bir olta-misina hobisinden ibaret değilde, yaşamın ta kendisi - bir mücadele - olduğunu gösteren forumumuza katkılarından dolayı tekrar teşekkür ederim.