Bayramdan önceki Cuma günü sabah 9 gibi Adana'dan İskenderun'a yola çıktım. Palmiye Hastanesinde diyetisyen randevuma gittikten sonra 11.45 gibi Prime Mall'a çocukları bırakmam ve Cuma akabinde elinizin artığı yemek ve memleketin yolunu tuttum. saat 13.45 gibi dörtyol'a vardım. Hanımı annesine bıraktım. bana yöneltilen oturmaz mısın ? sorusuna balığa gitmeyeyim mi? diye cevap verdikten sonra soluğu kürkçü dükkanım olan barınakta aldım. Saat 14 sularında sahtemi suyla buluşturmak kısmet oldu. Daiwa Saltiga Minnow Floating 12 cm 15,5 gr sahtem, Tubertini Gorilla UC-4 (FC kaplama) 0,25 misinam ile 20 metre uzunluğunda atışlar gerçekleştiriyordum. Sitede okuduklarımı da aklımdan geçiriyordum. Bir saat atış yapmışım. Vakit nasıl geçmiş anlayamadım. Tam yağmur havası vardı fakat inatla yağmıyordu. Benim duam da o yöndeydi aslında Sitede okuduklarımı hayal ederken, bazı usta avcıların, bir iki saat attım, sonuç yok... sonra sahtemi değiştirdim. bir saat daha attım ses yok filan. ben de öyle yaptım. river2sea triho minnow seabass ımı taktım, albastar kaşığımı taktım, (kaşığımı geçen sene almıştım, bir yanı neredeyse yarı yarıya paslanmış idi pasa rağmen 2 takip alabildim 30 cm ıskarmoz) bir buçuk saati böyle geçirmişim. fakat saat 15.30 sıralarında, yedi-sekiz metre kadar ötemde iki adet acvı balık zıpladı. aynı boyda idiler. Avcı balıkların zıplamaları ne anlama gelir, ustalara sormak lazım.60-70 santimlik iki balıktı zıplayanlar. anladım ki merada hareket var. heyecanlandım. Derken oltamı o kadar güçlü birşey çektirdi ki anlatamam. Olduğum yere çömeldim. Çünkü makinam kucağıma düşüvermişti. makinayı iki yandan sıkıştırdığım vidalama sistemi boşanmış, makinanın kucağımdan denize düşmemesinin sebebi misina idi. kamışım da ikiye bölünmüştü. (kamışım iki doğal parçadan oluşuyor) Komedi yani. Derken makinamı vidaladım, ip verdim, kamışımı taktım. ip sardım. kamışım orak şeklini aldı. çok güçlü çekişler ve kafa darbeleri aldım. kalbim küt küt atıyordu. iki dakika da balığı kıyılatmam sürdü. 16.15'e kadar olan sürede, biri büyük olmak üzere iki balık daha takıldı sahteme, birkaç metre getirttim ama kurtuldular her nasılsa. yanıma poşet almadığım için, boştaki sahtelere misina taktım. elimde misina ve iki adet ıskarmoz çocukları bıraktığım yerden alıp eve götürmek için evin yolunu tuttum, yarın sabah ne yapacağımı düşünmeye başladım. DİKKAT: YOUTUBE DA VIDEO YA OYNAT DEDİKTEN HEMEN SONRA, ALT KISIMDA SAĞDA 360p YAZAN KISMA TIKLAYIN, 480p YAPIN. GÖRÜNTÜ DAHA NET OLACAKTIR. BU DURUM YOUTUBE DAKİ HER VIDEO İÇİN GEÇERLİDİR. BAZI VIDEOLAR 480p, 720p hatta 1080p (HD) KALİTESİNDE VE HATTA BAZI VIDEO LAR 3 BOYUTLU BİLE OLABİLİYOR. TAM EKRAN DEDİĞİNİZDE DE ISKARMOZLAR OTOMATİKMAN 480p OLACAKTIR. http://www.youtube.com/watch?v=sQLSnJs0PPo Not:Balıkları kalp hastası olan Ruhi dayıma verdim (Dayımın dayısı olur) Şifa niyetine. Arefe öğleyin yemişler Tepsi hoşlarına gitmiş. Videoda balık olduğundan küçük çıkmış. LED tv de oynattım, çocuklar da aynı şeyi söyledi. Bu balık dün kocamandı. yanlış açıdan çekmişsin poşette bize gösterdiğinde bu balık kocamandı, şimdi küçük çıkmış. belki de açıdan ve ışıklandırmadan kaynaklanmış olabilir. Balık biraz dikine ve çapraz çıkmış sanki gibi geldi bana. Neyse. Onu düşünemedim ki sevinçten.. Kader beni Iskarmoz Canavarı etti iyi mi! Akdeniz Iskarmozu hakkında ilk tecrübelerim: 1-Düz kayanın üzerinde 1-2 dakika kadar patırdamasına müsade edin, böylece hiç pul kalmıyor derisinde mübarek. İş bıçakla karnını yarmaya kalıyor bitek. yani videosunu çekene kadar pulunu ayıklamış da oldum 2-Sabah ezanı okunduktan sonra vurmaya başlıyor, doğrudan güneş ışığını görür görmez adeta oruç tutmaya başlıyor, akşam üstüne kadar aç geziyor.. İlk gündüz hayatta vurmuyor. Akşam üstü de aç oluyor. 3-Bu balık bayramda tutulamıyor. Ya da kış buralara 5 kasım günü geldiğinden derinlere kaçtı. Ya da balıkları ben bitirdim. Ya da fazla berrak güneşli havalarda kıyıdan uzaklaşıyor. Bayramın ikinci günü neye şahit oldum biliyor musun, benim yem sarı olduğu için, on beş metre öteden seyrediyorum, peşindeki balığı da kara-kahverengi görüyom, bastığım kaya yüzeyden bir-bir buçuk metre yüksek, karaltı geldi geldi, kıyıya kadar, vurmadı, sadece takip etti, güneşli ve berraktı hava, balık dibime kadar geliyor, beni salladığı yok. levrek öyle mi, ayağının dibine kadar mümkün değil gelmez, en az 3 metre kala seni görüp çoğunlukla vazgeçer. Arefe sabahı hava fena değildi. Oltamı attım. Bir tane daha ıskarmoz tuttum. Toplam üç ıskarmoz etti. Yine iki tane kaçırdım. Fakat vuruşlar diğer ıskarmozlara göre zayıftı. Bir tane ıskarmoz da kıyıdan suya düştü. Zaten öncekilerden sonra gözüme küçük göründü, Allah da 'Verdiğimi küçük görüyorsan, ben de bir daha vermem!' demişçesine bir his uyandı içimde. Hemen ardından ne mi oldu, bunu yeni hatırladım. Koca bir tekne, 20 metre filan böyle, yuvarlak bir ağ attı, benim 75-100 metre karşıma, yani oradaki tüm popülasyonu tedirgin ettiler teknelerinin dalgası ıskarmozun patırdayıp pullarını döktüğü kayayı bastı, öyle rahatsız ettiler. içimden hepsinin yakınlarını saygıyla andım. ağlarını daha ileri atmalılardı. O kadar telaşlı ve sevinçle attılar ağlarını ki, onbeş yirmi kişilerdi, adamlara birşey söyleseydim hepsini ekarte edemeyebilirdim. Yarım saat içinde ağı çektiler, çekene kadar Aygaz-Delta taraflarına doğru 200 metre sürüklendiler, tam göremiyordum fakat, bence hiç tutamadılar palamut sürüsünü çevirdik filan zannetiler galiba, ilk sevinç naraları yoktu ağı çektiklerinde, oh olsun size dedim. Belki meranın anasını bunlar ağlattı, Bayramın bir suçu yoktu... Arefe sabahında kalmıştık di mi... Hazırlıklı gelmiştim. Dün akşam iki tane tuttuysam, sabah oniki tane tutacaktım. Ölmesini beklemeyecektim hayvanların, hemen poşete koyacaktım. Av dönüşü elime poşet giyecek, kahvaltıda elimi kokutmamak için. üç adet poşet getirdim. poşetleri elime giymek suretiyle elimi kokutmadım. Balıkları bu poşetlerle temizleyecektim. Lar olmadı malesef. tek bir ıskarmoz tuttum. Allaha şükür ettim. Temizlemeden önce, balık patırdarken, sahte yemimde diş izleri gördüm ve işin ciddiyetini anladım. hala acemi olduğum işin şaşırdım, balığın diş izleri sahtemi %0,5 oranında eskitmişti. olsun, değer dedim. saat yedi olup da, iskarmoz ümidi kalmayınca barınak içi atışlar yaptım, kol gibi bir lüferin yanından geçen sahteme yaklaştığını, beni görünce siyah kazak pantol giymeme rağmen sakallı idim alalamalı idim yani, takip edip ısırmadığına şahit oldum. üzüldüm. (Söz konusu balığın da levrek ve kefal olmadığına eminim. Olsa olsa lüfer budur dedittirdi. Çenesi de piranha ile emmoğlu, ya da ben kendi beynimde öyle imgelendiriyorum. Belki de koca bir yaladerma idi. Bilemiyorum. Suyun içinde olduğu için. Ama kefal ve levreği %100 biliyorum suyun içinde. Sonunda baktım. Balık bu: bayramın birinci günü hariç her gün sabah en geç altıda olmak üzere 5-6 arası yaptığım atışlarda hiçbirşey tutamadım. bayram boyunca su çok berraktı. sanırım ya beni, ya da ipi görüyorlardı. Diğer avcı abilerden birisi dedi ki, geçen gün burada 1,5 kilo lüfer aldım. Ama dedi, sanki balıklar da bayram kutluyor dedi, aha dördüncü günü dedi, hiç balık yok. bayram boyunca, 30-40 cm ıskarmozların takibini aldım fakat balık alamadım. ikinci günü sabahı saat 5'te geldim, 3-5 takip aldım. 30cm lik ıskarmozlar... River2sea seabass hb-06 yı değiştirip taktım. acaba sarı olduğundan mı tutamıyorum diye. ıh ıh. ona da gelmedi. yedinci atışımda seabass yirmi metre ileriye uçtu. ve bana değil, çarşaf gibi deniz yüzeyinde, kıbrısa doğru gitmeye başladı. tekrar emektar (1 gündür kullandığım ) daiwa saltiga hirame chart ı taktım 8.30'a kadar yukarıdaki takiplerden aldım. sekiz otuzda daiwa sahtem de barınağın içine uçtu yüzüp alamazdım. Yanımda bir arkadaşa cüzdan telefon ve kıymetli evraklarımı teslim ederek ancak olabilirdi. hava açıktı. rüzgar sıfır idi. kıyıya gelmesini bekleyemedim. sorumluluklarım vardı. çok yazık oldu. daiwa nın manevi değeri vardı. maddi değeri de büyüktü. kırk elli lira piyasada, öyle deme, acayip canım yandı. http://www.balikmarketim.com/?urun-46955-DAIWA-SALTIGA-HIRAME-CHART-12-cm-SUNi-YEM.html Not(Bunu daha ucuza temin etmemin bir yolu yok mu diye yanıyorum iki gündür ) Ben de, cuma günü kargodan teslim aldığım angel kiss soft misinamı bağladım ertesi gün, yeni atışlar yaptım procatch bbk-04 sahtem ile, on atışta bir otuz santimi geçmeyen iskarmoz takiplerinden başka bi nane alamadım. Ha, kullandığım misina 0,30 angel kiss soft, lider ise pahalı bir fc misina, 3 metre yaklaşık ve 0,35 lik. Yalnız Angel kiss i spincilere tavsiye etmiyorum. http://www.avmarketi.com/asp/product/6068/0-30-ANGEL-KISS-SOFT-MISINA-150MT neden derseniz resimlere bakarsanız daha iyi anlayacaksınız. sizce suçlu kim, misina mı, ben mi, makina mı, sahtenin ağırlığı mı, procatch 30 gram çünkü, makinam 5-25 atarlı, okuma alumina, ondan sonra, hmmm, suç neyde yani, atış stilimde mi, misina soft olduğu için mi esnedi de yüzüklere takılıp 4 ayrı defa düğümlendi, yoksa daiwa japan makinamda mı, yani 75 metresini sardığım angel kissin kese kese 30 metresi kalmıştı makarada, haftaya kullanayım dedim, son atış yapayım dedim, atışı yaptım aha dördüncü defa böyle bi sonuçla karşılaştım:
Çok güzel bir rapor ve çok güzel resimler. Seni raporun ve avların için canı gönülden tebrik ederim. Rastgelsin...
geçmiş olsun misina yönünden.30 40mt kaldığı halde dolaşması ilginç geldi bana. balıklarda raporunda güzel rasgele
Tşk Rasgele rasgele... Ancak raporundaki Semih Şentürk'ü ve yerine girdiği oyuncunun markası ve modelini merak ediyorum doğrusu. Reklama girmezse yazar mısın
Abicim sonunda bir rapor yayınladın,bundan sonraki avlarında güzel trofe balıkların oltanı ziyaret eder ve seni çok mutlu eder umarım ben her zaman yanındayım..Ufak tefek aksilikler olacak tabiki zamanla, deneyimle çözüceksin bundan hiç şüphen olmasın... Yüreğine Sağlık... Saygılarımla...
geronimoYakup! balığı ve videoları sana ithaf ediyorum. güzel temenniyatın için teşekkürler... ↑↑↑↑↑↑ Sevgili dostlarım, değerli yorumlarınız ve temennileriniz için hepinize teşekkür ederim. Eksik olmayın, sitede, sizin yanınızda duyduğum heyecan, mutluluk ve huzuru inanın anlatamam
tebrikler alişan abi harika bi rapor ve görsellik yalnız balığı bırak pulunu döksün ama agzından sahteni cıkarıp bırak yere öyle zıplasın dursun çünkü sahte ağzında onu yere çarptıkca sahte mahfoluyo boyasını döküyo