Yeşil ölüm Türkbükü’ne dayandı Önceki gece Sadun Boro aradı.Kıyılarımızın ölümsüz bekçisi, denizcilerin büyüğü Sadun Boro... - Fatih, bak şimdi Mandalya Körfezi’nin kuzeyindeyim. Fenerden sonra aşağısı Türkbükü... Burada denize bir şeyler olmuş. 5 sene önce burası pırıl pırıldı. Şimdi yeşil pis bir su. Dip görünmüyor. Sanki kimyasal, yeşil bir şey burada denizi kaplıyor. Garip bir yosun gibi... Farkında olmadan bir ukalalık yapıyorum: - Balık çiftlikleri yapmasın Sadun Abi... - Hayır kardeşim. Ben 50 senedir buralardayım. Balık çiftliği bu kadarını yapamaz. Bu başka bir şey. Buraya acilen gelip bakılmalı. Yetkililer buranın kimyasal analizini yapmalı. Burada başka bir şey var. Ve yayılıyor. Sadun Boro’nun sesi titriyor. Öfkeli, çaresiz, kırgın. Devam ediyor: - Bak şimdi Türkbükü’nde vur patlasın çal oynasın eğleniyorlar. Ama bir iki sene sonra görürüz ne hale geliyor. Yazıktır yazık... Söz verdim Sadun Boro’ya, işte yazıyorum: - Sayın Başbakan; Çevreciyim (daniskasıyım) diyerek olmaz. Yalnızca Karadeniz’de miting yapıp Ege’ye, Akdeniz’e gelince otellere kapanmakla hiç olmaz. Rize kadar Gökova da sizin. Atlayın bir gün tekneye, bakın bu kıyıların haline. Kendi gözlerinizle görün, valilere bırakmayın. Sen çok yaşa Sadun Abi... Fatih Çekirge 26.08.2008 Hürriyet HEY KARADAKİLER! BARİ ÇOCUKLARINIZ İÇİN "ORDA KİMSE VAR MI?" Ufka doğru kararan denizin en uzak noktasından… Fırtınaların bittiği yerden… Poyrazın lodosa olan umutsuz aşkından… Köpüren dalgaların laciverde vurulduğu çizgiden… Geceyi gümüş bir iplik gibi ören yakamozlardan.. Yunusların bulutlara bıraktığı kuyruk mesafesinden… Bembeyaz Cenova'nın, masmavi göğe doldurduğu rüzgardan… Ege'nin Akdeniz'e saplandığı Mandalya Körfezi'nden bağırıyor… Sesi titriyor… Çığlık çığlığa… "Ölüm" diyor… !"Ölüm geliyor…" Duyduk duymadık demeyin, "bir büyük cinayet işleniyor"… Katili de şahidi de kurbanı da biz olan bir büyük cinayet… Denizcilerin üstadı. Pavuryaların , yengeçlerin, ahtapotların, kırlangıçların hemşerisi…. Sinop'tan, Saroz'a, Foça'dan Bodrum'a, Gökova Okluk'tan Ekincik'e, Ve Kambur Tahir'den Ayıcı İrfan'a kadar… Ne varsa… Ege kıyılarındaki bütün efsanelerin ak saçlı anlatıcısı… Sadun Bordo, Yine aradı… Bak Fatih, ölüyor işte… Öldürüyoruz… Yeşil bir ölüm iniyor Mandayla Körfezi'nden, sonra Türkbükü, sonra Gökova, Hisarönü. Göcek… Dünyanın en güzel körfezleri, dantel kıyıları yeşil ölümle kaplanıyor… Bir zamanlar 15-20 metre derinde pavuryaların eşelendiği o pırıl pırıl denizlerin şimdi dibi görünmüyor… Beton oteller, siteler, sintine basan "görgüsüzler" hepsi bir oldu saldırıyorlar… Eğer birileri müdahale etmezse Ege'den Akdeniz'e ölüyor bütün kıyılar. Kararıyor denizler… Evet Sadun Boro bağırıyor: "HEY KARADAKİLER BARİ ÇOCUKLARINIZ İÇİN ALLAH AŞKINA BİR SES VERİN ORADA KİMSE VAR MI?" Fatih Çekirge 26.08.2008 Hürriyet Günlerdir konuştuğumuz balık çiftlikleri ve kirlilik meselesini 2 gündür yazıyor fatih çekirge Sadun Boro nun mesajını iletiyor. ve meselenin balık çiftlikleri meselesinin çok üzerinde denetimsiz ve yağmacı turizm anlayışından kaynaklandığınıda çaktırmaya çalışıyor gibi geldi bana
bencede bütün kötü olasılıkları seriyor başta trizm olmak üzere 2 tane beş parasız rus gelecekte bize döviz bırakacak bırakcakları dövizden fazla domuz gibi zarar veriyorlar kimsenin haberi yokk. hepberaber bir el atalım diycem herkes bana gülecekk
Zarar veren Rus turistler değil, Rusları çekmek için ucuz hizmet vermek adına herşeyden ödün veren aç turizm sektörüdür. O yüzden bunların mutfağında kaçak yaban domuz eti çıktığında, balıklar toplu olarak öldüğünde, denizin dibi alışılmadık azot seviyeleri yüzünden abuk sabuk yosunlarla kaplandığında hiç şaşırmıyorum. Bizim ticaret anlayışımız günü kurtarır, yarından çalar her zaman ilerisi için bir kahraman lazımdır.
Nur içinde yat Sadun Boro... bu millet senin gibi nice evladının kıymetini bilmedi... denize ve çevreye olan aşkını anlamadı, umursamadı... sen şimdi toprak oldun ya... belki bugünden sonra kıymetini anlar, senin yazdıklarını okur, bıraktığın mirası geliştirip yaşatır...