Daha ilkokuldaydım balıkçılık genlerim hareketlenmeye başladığında...! tekneye kayık diyor trollere gemi diyordum ozamanlar. babam beni balığa götürdüğünde bir küreği zor taşıyordum tekbaşıma. yılmadım usanmadım ve tutuldum bu sevdaya. yüzlerce balık tuttum babamın fiber glas teknesinde bana göre büyük gemide...!ilk makinem ilkokulda oldu. plastiktendi. yeşil renkte. kıyıdan balıkçılığa 5 sene oldu başlayalı. hiç daha bu sitede usta büyüklerimizin elinde tuttuğu gibi büyük balık yaklayamadım. çok balığa çıktım. hava çok güzel,yemler mükemmel,iki tane süper makine,mevki de sağlam. ama balık yok. derya kuzuları gülen yüzünü göstermedi daha bana. ve kendimi şuna inandırdım. önemli olan balık tutmak değil bunun zevkini yaşayabilmek. uçsuz bucaksız denizi seyrederken makinenin ucundaki zilin büyük bir şevkle tirediğini hissetmek önemli olan. Çektiğin 10 cm boyunda bir gelinciğin tekrar suya dönmek için çırpınışlarını seyretmek ve o incecik iğneyi ağzına hiç zarar vermeden çıkarıp suya dönüşünü seyretmek balık tutmak. hayatımda hiç levrek tutamadığım halde sırf bir tane tutarım belki diye 100 lerce lira masraf yapmaktır balık tutmak, işte keyif bu. hastalık bu. Ama insan her halukarda arada bir büyük balık da tutmak istiyor elbette ,bir defada eve döndüğümde hayatımmmm akşam balık yiyeceğiz demek istiyorumm ben. bir defada elimde büyük bir balıkla resim çektirip siteye koymak istiyorum. bi gün o günlerin de gelmesi dileklerimle...! saygılarımla...!
inşallah kardeşim ogün gelir fotolarını görürüz ben fotolarını göstermiyorum tuttuğum balıkların havası kalmıyor ozamn sadece anlatıyorum
merak etme kanki yanlız değilsin bu konuda merak etme. başkaları bizim gittiğimiz yarısı kadar gidiyor filozof olup paso trofe çekiyor bizde daha bi numara yok. zaten bende yakalayabilme hayalini sevdim....
sizi en azından babanız varmış balığa götüren Bana desteklerini geçtim gölge etmesinler izin verselerde alsak oltamızı Ama o büyük balıktan hevesinizi alırsınız ben aldım şahsen levrek olmasada 1 saate 4 kilo kefal yakaladım oda büyük
Ben de ben de Ben yazsaydım ancak bu kadar anlatabilirdim Bir gün o da olacak, benim gibi, ümidinizi hiç yitirmeyin
Öyle anlar varki.. Eskiden bolca vaktim vardı, her zaman avlanmak için fırsatlar doğuyordu, şimdilerde iş hayatı sadece hafta da 1 gün izin ve bolca yorucu gün. Geçmişte tuttuğumuz balıkların hesabı yok ama şimdi zaman olsada olta bile atmak yeterli oluyor balık tutmaktan geçtim olta atmayı bile özlüyorum. Saygılar...
Balıkçılığın insana kazandırdığı en güzel şeylerden birisi de sabırlı olmayı öğretmesidir Sabır Sabır Sabır
Sevgili Eren, kıyıda balık avlarken yaşlı amcalar bana her zaman balık sabır işidir derlerdi. Onların bu telkinleri sonucunda artık sabretmeyi öğrendim. Yazdıklarından anladığım kadarıyla sende sabretmeyi fazlaca öğrenmişsin. Sabrın sonu selamettir derler ya umarım en yakın zamanda kocaman bir balık tutup fotoğrafını burada yayınlarsın.
gercekten haklısın İlk başta yazın gercekten cok guzel eminimki burdaki bir çok kişi senle aynı duyguyu paylaşıyordur , ozellikle ben bire bir sana katılıyorum doğayla buluşmak , herkes sen delimisin bu saate kalkılırmı derken sen kimseye aldırmadan gunun ilk ışıklarını izlemek , ya nasip deyip oltayı suya atmak ve ne geleceğini bilmeden heyecanla onu beklemek , 1-2 dostunla olta başında imbat eserken 1-2 bira içmek , iş guc dusunmeden yemleri kontrol etmek , vs. ... bunlar guzel seyler Paylaşım için tesekkurler
tam bir alıkcının felsefe özeti bunu birde büyük bir balıkla ödüllendirirsen işte bu dersin işin özeti bu dersin.umarım yakın zamanda rast gelmesi dileğiyle...
Aynen katılıyorum. Balık çıkmasada oltaları kenara koyup eski avların ve günlerin sohbetini yapmakta ayrı bir keyif.
En kısa zamanda bu güzel düşüncelerini sabrına yakışır bir balıkla süslemen ve eşine akşam yemeğine balık var hayatım diyebilmeni temenni ederim.