İhtiyarın seyir defterinden(Nostaljik av resimlerime devam)

Üstadımız
Gerçekten güzel kareler.Anlatımınıza hayran kalmamak elde değil.En iyi dileklerimle sağlıcakla kalın
İzmir'den saygılar

 

Ne güzel anlatmışsınız,ağzınıza sağlık.Keyifle bir solukta okudum,fotoğraflarda çok güzel,elinize sağlık...

 

değerli üstadım, önünüzde saygı ile eğiliyorum. Yaşayan bir tarihsiniz siz. ne güzel bir yazı ne güzel resimler.

Resimlerin ne denli paha biçilmez olduğunu gözler önüne serdiniz 30-40 sene evveline ait resimler hala o günlerin yaşanmışlığının delilleri... bubdab böyle bir başka muhafaza edeceğim bende resimlerimi ki, sizin gibi seneler sonra gösterebileyim tıpkı sizin bizlere gösterdiğiniz gibi. Hayranlıkla okudum yazdıklarınızı ve hayranlıkla baktım resimlerinize..

 

Sevgili Rasim
Forumlar ortamına geç katılmış bir kardeşimsin.
Ancak katılımların,yerinde yorumların gittikce gönlümde yer etmekte ve takdirimi kazanmaktasın.Uzun süreli yer almanı diliyorum.
Nostaljik av hikayelerimi ve resimlerimi sunmak için daha uygun bir zaman olamazdı diye düşünmekteyim.
Şükürler olsunki ilgi çekmiştir ve olumlu yanıtlarınızı almaktayım.
İlgi ve yorumlarına teşekkür ediyorum
Sevgimle kal

 

Sevgili Nihat
Gençliğimide,müteakip uzun sürebilen hayatımıda gönlüme göre yaşadım.
Olanaklarımız biizimde çok kıttı.Zavallı annemi az üzmedim,nur içinde yatsın.
Maddi olarak hayatta bir dikili ağacım olmayabilir.Bunu beceremedim.Ancak becerebilseydimde pek normal olmazdı.Neden,çünki kendini bu kadar balığa ve doğaya vermiş bir insanın manevi kazançtan başka neyi olabilirdiki.
İşte sizler,kardeşlerim,hobi ve dünya görüşü örtüşen insanlar,sizilerin hepiniz,yorumlarınız,katılımlarınız hepsi benim ödüllerimdir.
Huysuz ihtiyar çehremi bir yana bırakmanızı diliyorum.
Gerçek Vedatın kalbi yumuşacıktır ve hepinizi içine alacak kadarda geniştir.
Sevgimle kal

 

İlgi ve yorumlarına çok teşekkür ediyorum sevgili Barboros.
Sevgimle kal

 

İlgi ve yorumlarına teşekkür ediyorum sevgili Okan.
Benzer paylaşımlarım sürecektir.
Sevgimle kal

 

Sevgili İsmail
İlgi ve yorumlarına çok teşekkür ediyorum.
O zamanların kıt imkanlarında gerçekleştirdiğim avlarımın belgelerini sanki bugünler için hıfzetmişcesine gösterdiğim çabalarımın mükafatı işte sizlerin olumlu yorumlarınızdır.
Onlara bakarken içim olağanüstü sızlasada,örnek bir avcı olabilmenin verdiği haz hepsinin ötesindedir.Keza,yitirdiğimiz değerlerimizin neler olduğunu,neler olabileceğini gözler önüne sermek,sanırım bu günkü kuşağın dsoğal kaynaklarımızı koruma ve kollama konusundaki gayretlerini tetikleyecektir.
Birgün yanına atlayıp geleceğim.
Sevgimle kal

 

Sevgili Vedat Baba,eskisi olsun yenisi olsun tatlı suyu olsun tuzlu suyu olsun tüm raporlarınızı zevkle takip eden bi hemşehrinizim yakın bi zamanda koca koca sinaritlerinde buralarda boy göstereceklerine eminim Pazartesi günümü Babakale'de geçirdim ve avlandığınız meraları o güzelim masmavi suları gördükçe denizler daha ölmez dedim içimden Oraların havasını soluduktan sonra sanırım bende oralardan bir ev edinmeye karar verdim ciddi ciddi,belki bir gün iki tekne karşılaşırız ve birer sigara uzatırız birbirimize,sevgiyle kalın büyük Usta......

 

ustacım gerçekten harika resimler. Balık avı yardımlaşma ile çok daha güzel bir hal alabiliyor.Fotograf ve video çekmekle.Ancak hem balıkla uğraşmak ve bunları o an kayıt altına almakta yardım gerektiriyor. Sen yıllar öncesinden bunu başarmışsın. Şimdi bu kareleri görmek bizlerede nasip oluyor.
Bu geçtiğimiz cumartesi on gün süren balık avından döndük. Gökçeada nın batı sahillerini 10 ila 50 metreye kadar sonar yardımı ile taradık. Ancak raporunun başında bahsettiğin balığın yok oluşunu ben bizzat bu on günlük avımda yaşayarak gördüm. Durum içler acısı kolyoz ve uskumruları saymazsak yemlide tutulan balık 15 mercan. 15 karagöz, 10 ıskatar ve bunun iki katı kadarda balık küçük olduğundan denize bırakıldı. Bu balıklar beş kişi tarafından on günde tutuldu.Olacak şey değil.Gerçekten vahim bir durum.

Allahtan kıyıda iri kolyoz ve uskumru vardı. Oda geceleri ışık alan yerlerde. Hem yemli hemde sahte ile bol miktarda kolyoz ve uskumru yakaladım.Ancak çok zevkli bir av oldu küçük sahteler çok işe yaradı.her gece 30-50 arası balık aldım yaklaşık % 95 kolyoz kalan % 5 uskuru oldu. Beş tanesi bir kilo geliyordu.

Tabi ekip bu saatlerde keyif yaptığından avlanma esnası ile ilgili bir kayıtta alamadım.
İnşallah bol balıklı günlere en kısa zamanda döneriz. Hoşçakal

 

Yaşarken efsane olmak, böyle oluyormuş demek. Elinize, ağzınıza sağlık. Alalar da bayağı büyükmüş (Çadırın üzerindeki şapkayla kıyasladım.).

 

Sevgili Hasan
İlgi ve yorumlarına teşekkür ediyorum.
7 senedir bura yaşantımda hissettiğim en büyük eksiklik,hakiki ve candan üstelik balığa meraklı bir dost olmuştur.
Ne yazıkki kısa süreli kalımlarda hemen herşey güzel görünsede,insan içine girdiğinde olayın pekde böyle seyretmediğini anlayabiliiyıor.
Belki heryerde böyle olumsuzlar olabilmektedir.
Ama ne yazıkki bugünlerde hissettiğim budur ve İstanbulu hayli özlediğimde hakikattir.
İnşallah istediğin gibi bir yer bulursun,seninle karşılarız,doyumsuz hasbihal eşliğinde keyflede sigaralarımızı tüttürürüz.
Ben buralara mahkumum seni bekliyorum.
Sevgi ve saygımla kal

 

Diyorsunuz ya Amerikan av dergilerine okur, oradaki avcıların yaptıklarını yapmaya çalışırdım. Fotografları görür görmez sanki 60-70'li yılların yabancı yayınlarından çıkmış fotograflar hissini aldım. Ciddi profesyonellik ve özenle çekilmiş her bir kare. Ne yalan söyleyeyim, bugünün renkli kareleri yanında sönük kalıyor.

 

Sevgili Bülent
İstikrarsız av günleri halende sürmekte olsada,dün kaçırdığımız balık hepsinin üzerine sünger çekebilir nitelikteydi.
Ben avıma son verip teknemdem karaya ayak basarken,illaki kovamda kayda değer balık olmasını arzu eden,olmayıncada karamsarlığa kapılan birisiyim.
Tatlısu avlarımda tam tersi olsada,denizde ne yazıkki böyleyim.
Devamlı balık yazan FF ya bozuldu yada balık yemiyor.
Böyleside ilk defa başıma gelmekte.FF'e göre olağanüstü balık var.Hem derinde hem sığda ekranı karartacak kadar balık yazmakta.Ama yemiyor,yemiyor.Taze yem çeşit yem,ince takım çapari ne sunsam durum aynı.
Sonunda çaparimi kupeslerle kerelerce doldurmayı başardım.
Assosun reisleri ve amatör avcıları bu duruma hayret etmekteler.Oysa Sivrice günlerimdede,ince FC misinalarla uzun aralıklı uzun köstekli bu kabil çaparilerimle herzaman her türlü balığı alabilmekteydim.
Assos kadırga burnu önleri bence Ege denizinin mevsiminde en bereketli Çupra avı veren bölgesi.Sanırım Kardak kayalıklarından sonra gelmekte.
Bu mahalde bir aksilik olmazsa Çupra avının doruklarında gezeceğim.İşte o zaman geldiğinde şayet vakit bulursan bu garantili ava seni davet edeceğim.
Avımız bazen sabaha kadar süren gece avı olacak.
İşte bu mahali iyice ezberleyebilmek için Assostan balığa çıktığım
her gün bölgeyi ziyaret ediyorum.
Burası şu anda bile bereketli bir yer.İnce takım çapari dolaştırıldığında illaki başta kupes olmak üzere arada fangri mercan,istakaroz,melina,izmarit gibi balıklarla kovamız şenlenebiliyor.
Şu nokta çok çarpıcıydı dünki 7 saat süren avımda.
Tüm gayretime rağmen sadece bir adet tutabildiğim zarganamı özenle canlı tutma gayretiyle Küçükkuyu istikametine evvelden duyduğum bir bölgeye sinagrit için gittim.
Güzelce çift iğneyle gagasına ve ensesine iliştirdiğim zarganayı,ilk önce iyice kendisine gelsin diye sabit haldeyken yüzdürdüm.Ensesindeki iğne onu rahatsız edipte nihayetinde alışıp,serbest kalan kuyruğuyla çok güzel yüzmeye başladığında vaad eden yere indirmeye başladım.SAyaklı kurşunum dibe değdiği aanda boşluğunu alıpta bir metre kadar kaldırma çabasındayken çok iri bir balık müthiş asıldı ve ip misina elime oturdu.
Arkadaşımın elindeki kamışı almak istediğimde o ben çekeyim ne olur deyince hadi bakalım al balığı dedim vede ona bıraktım.
Ancak kullanmaya alışmaya çalıştığımız Jigging Master PE5 çıkrık bir an partnerimi şaşırttı sarmada zorlandı.
Çıkrık makarada balığı çekebilmek ancak mücadele kemeriyle daha başarılı ve kolay olabilir.Bu bakımdan kemerinide takmamış olan partnerim balığın ilk hamlelerinden sonra illaki yardım isteyerek takmak istedi.Boşver dediysemde israrı karşısında kemerini taktım ama ve ama
İşte o esnada fırsattan istifade eden balık tekrar yüklendi arkladaşım hamlesine cevap veremedi,balık kayaya girdi ve olta kitlendi.
Ben kesik elimle kaldım balıkta maalesef kayasında kaldı zira zedelenen FC leader sonunda dayanamadı ve koptu.
Bu balık yokluğunda harika olacaktı ama olmadı işte.
Olsaydı güzel bir rapor ekinde resimlerle sizlere sunabilecektim.
Seddülbahire,Gökçeadaya giden seni illaki garantili bir sözü vererek buralara davet edeceğim.
Sevgimle kal

 

Sağol sevgili Korkut.
O günler öyle günlerdi İşte.
O yörelerde işte o zamanlar sanırımki oltayla alabalık tutmak ilk bana nasip olmuşturç.Zira oralara ermek için 6 saatlşik bir yayla yürüyüşünü gözel almak gerekmekteydi.
Her gittiğimde en az 10 günlük kamplar yapar ve bu süreç içersinmde çok kilo verirdim.
Günde yüzün üstünda alabalık almak olasıydı.Ama hep salardım en büyüklerinden,oda dönüş günümüze yakın zamanalarda irilerinden alıkoyar ce İstanbul yada Ankaraya babama götürmeye çabalardım.
O resimdfeki harika alalar maalesef İstanbula götürme çabamda,dondurmuş olsamda büyük rötar yapan trenin azizliğine uğramış ve o Ağustos sıcağında trende kokmuş hatta erimiş ve tarafımdan gizlice tranden dışarı atılmışlardır.
Zira ortalığı koku almaya başlamıştı.
Sevgimle kal

 

Güzel iltifatlarına teşekkür ederim sevgili Emre.
Halende aynı özeni göstermeye çabalarım.
Sevgimle kal

 

ne güzel olur vedat abim, başımla gözümle her zaman beklerim.