İkiarkadaş bir hafta sonu, Çorum-Osmancık mevkiinde,Kızılırmağa yayın avına gittik.Bağlama iplerimizi karasülükle yemledikten sonra,uygun gördüğümüz yerlere iplerimizi döşedik.kamp yrimize geldiğimizde hava kararmak üzereydi,hemenateşi yakarak akşamyemeği hazırlıklarına başladık...Keyifli bir yemekten sonra,kara demlikte yaptığımız,tavşan kanı kıvamındaki çayımızıda içtikten sonra,ipleri kontrole çıktık.yakalanan balıkları alıp,oltaların yemlerinide tazelediten sonra,kamp yerinegeri döndük,buaradada geceyarısı olmuştu.prinç tarlalarının kenarında dolşmaktan iyice yorulmuştuk,hemen ateşi karıştırıp,çıkan közlerin üstüne birkaç ince,kuru söğüt dalları atarak,ateşimizi yakıp kara demliği ateşesürdük.ben çayı demlerken,arkadaşımda tutulan balıkları suya örükledi,neyse..demlenen çayımızı içtikten sonra,yatmaya karar verdik. Yaz gecesi olduğuğu için,battaniyemizin birini,yakınımızdaki yeşil otluğun üstne yere serdik ve sırt çantalarımızıda,başucumuza yastık niyetine koyup,iki arkadaş sırt,sırta verip,ikinci battaniyeyide üstümüze çekip,o muhteşem gökyüzündeki parıldıyan yıldızları seyrederken,sabaha kadar oltalarımıza düşecek balıkarın hayaliyle uykuya dalmışız....Dolaşmaktan nasıl yorulduysak,deliksiz biruykudan sonra,sabah serinliğinin vermişolduğu bir üşümeyle uyandım,yerdeki otlar ıslanamıştı,ateşimiz çoktan sönmüş.Arkadaşım ise, akşam aldığı fazla aslan sütünden dolayı hala nargile fokurtatıf uyumaktaydı,yattığım yerden doğrulup ayağa kalktım ve benim tarafımdaki battaniyenin yarısınıda arkadaşımın ustüne çevirdimkiiiii,oda neeee,gördüğüm manzara karşısında tüylerim diken,diken oldu, gördüğüm manzarayla adranelim haf safhaya yükseldi,birden ne yapacağımı şaşırdım,evet tam 1,5 m.boyunda ve bileğim kalınlığında,bir su yılanı,sıcaklığımızdan faydalanmak için,biz iki arkadaş,gece mışıl,mışıluyurken aramıza girmiş,boylu boyunca yatmaktaydı,hemen,sessizce arkadaşımın yüzünün dönük olduğu tarafa,yereyatıp arkadaşma dokundum,arkadaşım gözlerini açınca,ellerimle arkadaşıma sus işareti verip,yine el işretiyle bana doğru kalkmadan,dönerek gelmesini işaret ettim,arkadaşım paniklemeden dediğimi yaptı,arkadaşım çok eski usta bir balıkçı olduğundan sakıncalı bir drum olduğunu farkettiğinden işaretlerimi iyi yorumlamış olup,ona hemen,battaniyenin altından,kuyruğu gözüken yılanı gösterdim,yüzü pancar gibi oldu.biz,hiç yılanı rahatsız etmedik ve yattığımız yerden 5-6m.geriye doğru sessizce çekildik.Arkadaşım bana -Bak,TOM AMCA yılan benim uğurumdur..bağladığımız ıplerden çok balık çıkacktır...Biz yılanı yernde rahat bir vaziyette bırakıp,hemen oltaları kontrole gittik.gerçektende arkadaşımın uğuru tutmuş olup,pek az ipimiz boş çıktı.tuttuğumuz balıkları çuvallara koyop oltaları toplayıncaya kadarda,güneş epey yükselmiş ve havada ısınmaya başlamıştı...Kamp yerine geldiğimizde,yılnımız çoktan sırakadem basmıştı...Evet,sevgili dostlarım,İLGİNÇ ama GERÇEK olan bu hikayeyi yaşıyalı tam 15 sene oldu ve buolayı beraber yaşamış olduğum arkadaşım rahmetli oldu..Hem o arkadaşımın anısına,hemde aranıza yeniden katılmam babında,bu yaşanmiş gerçek olayı burada sunmak istedim ...Teoman TÜRKER 62/AMASYA-0R+
Vay canına gerçekten enteresan ama güzel, bir okadarda heyecanlı bir av olmuş.İnsanın böyle güzel anılarını sanki bugünn olmuş gibi anlatması ne kadar güzel birşey saygılarımla
Teoman amcaa, seni çok özledik nerelerdeydin? Hikayelerine hasret kalmıştık. Sağlığın nasıl? İyi misin? İnan seni görünce hikayeden çok seni merak ettim, burada olmana nasıl sevindim bilemezsin. Hoşgeldin...
Sevgili simendifer,bu çok renkli ekrana göre hep yanınızdaydım ama şu çalkalantılı hayadenizine görede..bir odalgadan,bir o dalgaya kürek sallıyordum,takiii sakin bir liman veya bir sahil vede bir adacık buluncaya dek......Teoman TÜRKER 62/AMASYA 0RH+
Nam-ı diğer Tom amcamız Uzun zaman oldu, çok özledik, çok merak ettik acaba sağlığı, sıhhati yerinde mi diye, bayadır da haber alamadık sizden, ancak bu başlıkta sizinle buluşmak çok güzel oldu, hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz. Ellerinizden öpüyorum.
Çok sevgili Murat...çok şükürler olsun sıhatimyerindedir.Daha yeni emekli oldum,ancak hayat denizinde yeni sukunet bulabildim,birde bu ekranda yapmayı düşündüklerimin çoğunu yapamamanın ezikiğinden aranıza katılamadım......Teoman TÜRKER 62/AMASYA 0RH+
Benimde yılanlarla birkaç maceram olmuştur. Şimdi yazınızı okuyunca aklıma geldi. Ürperdim... Çok önceleriydi. akarsuda balık tutuyoruz. Taşların arasından elle balık yakalıyoruz. Balıklar kaymasın diye ellerimize de çoraplarımızı takmışız Suyun içinde belimize kadar suya girmişiz. Kaya oyuklarında balık arıyoruz el yordamıyla. Bulduğumuzu kıyıya atıyoruz. Bende elimi soktum taşların arasına. Elime birşey geldi. Bende balık diye çektim dışarı. Birde ne göreyim. Kocaman bir yılan ellerimde. Normalde görsem korkmam ama öyle aniden görünce, hele birde elinde. Artık siz tahmin edin manzarayı. Yılanı elimden fırlatıp kendimi nasıl karaya attığımı hatırlamıyorum O derece tırsmışım yani Zaten bu olaydan sonra birdaha elle balık avlamadım. Tövbe ettim anlayacağınız))
Aramıza yeniden katılmanızdan mutluluk duydum, hoş geldiniz. Gerçekten ilginç ve güzel bir hikaye, umarım benzer bir hikayem hiç olmaz. Yılanlarla aramın pek iyi olduğu söylenemez.
çok güzel bir o kadarda enteresan macera.İnşallah bir daha böyle bir olay yaşamazsınız gerçekten geçmiş olsun.Paylaşım içinde teşekkür ederiz.
Arkadasiniza tanridan rahmet dilerim. Bu tur heyecanlar omur boyu unutulmaz. Onun icindirki bu gibi sitelerde hayati paylasiyoruz. keyifli gunler..................
İlginç bir anı.Hele doğayı tanıma anlama yönünde içinde hoş mesajlar barındırdığı ve bunu paykaştığınız için teşekkürler. ''1'' tamam ama diğer numaraların da aralarını fazla açmayın lütfen
Teoman abi bu güzel paylaşımın için teşekkürler, ayrıca arkadaşınızada allah rahmetler eylesin,bu türden süprizlerin nezaman ve nerede karşınıza çıkacağı belli olmuyor.