Yaz aylarında kullanmayıp biraz da benim isteğimle bu aya kadar sarkan yıllık izin günlerim artık gelip çatmıştı. Sağ olsun anlayışlı eşiminde yüksek müsaadeleriyle 09/12/2013 tarihinde soluğu yazlıkta aldım. Havanın çok soğuyacağını hatta kar bile yağabileceğini biliyordum ama çok üşürsem klima ve soba olmayan yazlığımızda en kötü ihtimalle elektrikli ısıtıcı ile ısınabilirdim. Hem biraz üşümek balığa gidememekten kötü değildi benim için. Çok büyük hazırlık yapıyordum aylardır. Çeşit çeşit olta düzenekleri, yemli takımlar, lüfer takımları, atçek takımları incik boncuk derken bir bagaj malzemeyi yazlığa boşalttım ve hemen sahile balık durumunu öğrenmeye gittim. Konuştuğum herkes mevsimin çok verimsiz geçtiğini söylüyordu. Bir iki mırmır alandan başka doğru dürüst balık alan yoktu. Olsun dedim kendi kendime koca 10 gün var önünde balık olmasa da sahilde olmak yeter sana. Sahildeki nabız yoklamalarından sonra kaçınılmaz uğrak yerimiz yemcideydim. Madya, Boru Kurdu, Sülünez derken benimde daha önceden tuzladığım sardalyalarla birlikte yem işi tamamdı. Bir gün iki gün üç gün derken günler çabucak geçiverdi. Sabah erken, öğlen, akşam, geceyarısı hemen hemen günün tüm vakitlerinde ve çeşitli mevkilerde denediğim yemli avlarda beş Mırmır ve limit sınırında olan bir levrekten başka bir şey tutamamıştım. İşin doğrusu içimdeki balık tutacağım azmide git gide kaybolmaya başlıyordu. 17/12/2013 Tarihinde tüm yemcileri dolaşmama rağmen hiçbirinde yem bulamadım. Olsun bende bugün rapalalara yüzme öğretirim dedim kendi kendime. Hava kararmaya başlamak üzereyken başladım rapalalara yüzme dersi vermeye o kadar çok suyla buluşmamış acemi rapala vardıki tak at çıkar diğerine öğret derken telefonum çaldı arayan Dayımdı. Benim yazlıkta olduğumu bilmediği için çay içmeye bize gelmişlerdi. Hanımdan yazlıkta olduğumu öğrenince de balık durumunu öğrenmek birazda dalga geçmek için beni aramıştı. Hoş beş derken hepimize yetecek kadar balık tutta hep beraber yiyelim dedi ve görüşmek dilekleriyle telefonu kapattık. Bende döndüm tekrar atçek işime. Kendi kendime atçek ile tutabilirsem ilk balığı dayıma götüreyim diye geçirdim içimden. Sonrada düşündüm eğer şöyle trofe bişey yakalarsam hem trofe hemde atçekle ilk balığım olacağı için verebilirmiydim gerçekten. Veririm dedim ya niye olmasın yeterki tutayım. Hem dayımıda çok severim laf aramızda. (Nasılsa ev halkı benim balıksız dönmeme alıştı.) Bu düşüncelerden yaklaşık on dakika sonra oltamda o müthiş ağırlık ve su üstünde şapır şupur sesler Allahım bune diyorum kendi kendime kalama sesiyle kendime geliyorum sanırım bu ilk atçek levreğim. Kalama ayarında, makinada berkley pro 0,08 ip sarılı herhalde kopmaz diyorum. Klipside geceden yeni bağlamıştım düğümde de proplem olmamalıydı. Paşa asılıyor ben yol veriyordum taşların arasına zorladığında ödüm kopuyor Mevlaya kaçmasın diye yalvarıyordum. Bu arada da taşların üzerinde sekiyor ve balığı alabileceğim uygun bir yer arıyordum. Acemi atçekçinin yanında kepçe, kakıç benzeri bişeyde yoktu. Binbir türlü yakarışla birlikte gözüme kestirdiğim taşların arasına kadar getirdim paşayı aman Allahım tahmin ettiğimden çok daha büyüktü ve o aralığa geldiğinde sanırım o da yorulmuştu sakince beni bekledi ve bende onu solungaçlarının kenarından tutarak karaya aldım. Şok olmuştum hayalmiydi gerçekmiydi yakalamışmıydım evet evet yakalamıştım ve bacaklarım tir tir titriyordu. Sonunda paşam ellerimdeydi. Çok gürültü patırtı yapmadan hemen çuvala koyarak arabanın bagajına yerleştirdim paşayı. Tekrar aynı yere giderek denemelere devam etsemde başka bir vuruş olmadı. Nasipten ötesi olmazmış buda dayımın nasibiymiş dedim ve eve doğru dönüşe geçtim. Eve geldiğimde heyecanla paşayı cuvaldan çıkarıp tezgahın üstüne yatırdım. Allahım hakikaten çok büyüktü. Tuttuğumda bu kadar iri olduğunu anlamamıştım. Tam 73 santimdi. Buzdolabının buzluğuna kuyruğunu kıvırarak yerleştirebildim. Heyecan mutluluk el yüz yıkamadan sonra huzur içinde yatıp uyudum. Sabah eş dost kim varsa aradım ve müjdeyi verdim. 18/12/2013 tarihinde akşamki adrenalin ile tekrar düştüm yollara orası burası derken üç beş avlak yeri değiştirdikten sonra 70 santimlik bir paşa daha kandırmayı başardım. İnanamıyordum çok uzun zamandır hayalim olan şey olmamış olmamış üst üste iki günde iki güzel balıkla gerçekleşmişti. Allahıma şükrederek tası tarağı toplayıp evime dönüşe geçtim. Son iki günde iki balık tüm tatili kurtarmıştı. ilk balık 73 cm 4,070 kg. ikinci balık 70 cm 3,220 kg. Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us Uploaded with ImageShack.us
Heycanli ve guzel bir av bende hic tutamadigimda dikkatle okudum heycaninizi yasadim resmen elinize saglik
ellerine yüreğine sağlık valla bir çırpıda heycanınıza ortak olarak okudum resmen benimde ayaklarım titredi bu 70 cm llik paşayı görünce iyi bir av olmuş nekadar sevindiğinizi düşünebiliyorum inşallah bizede nasip olur böyle trofeler herşey gönlünce olsun
Yazlık nerdeydi acaba???hihi Gerçekten güzel balıklar almışsınız. Keşke teee en baştan yeme para harcamayıp atçek e yoğunlaşsaydınız. Daha güzelleri de rast gelsin.
okurken resmen mekan oltalar siz gözümde canlı canlı izler gibi oldum cok heyecanlıydı *** nicelerini nasip eder ALLAH
Çok güzel ve zevkli bir av olmuş. Tebrikler Allah hepimize bir gün dizlerimizi titretecek bir balık nasip eder inşallah. Âmin
Balıkların maşallahı var tebrik ederim. Okurken sanki ben yakalıyormuşum gibi heyecanlandım vallahi 10 numara tatil olmuş, devamını da dilerim, rastgele
tebrikler ,güzel av olmuş bende yaşadım aynı duyguları yakın zamanda, artık diğer balıklarla uğraşmazsın aklın hep levreklere kayar reeling
Tebrikler Ahmet... Güzel balıklar , o kadar uğraştan sonra balık yakalamak güzel bir haz... Tebrikler afiyet olsun....
Çok Teşekkürler. İnşallah sizede nasip olur. Amin Nasip işte o zamanda yemli iyi olurdu belkide. Teşekkürler Evet son iki gün tüm tatili kurtardı. Amin inşallah. İnşallah Amin. Aynen öyle.
Tebrikler Ahmet bey. Her ne kadar levrekler çok güzel, hikayelemeniz harika olsa da. Kafamda tam oturtamadığım bir gariplik var, hele ki son resimde. Her balık avının farklı zamanlarda yapıldığını yazmışsınız. Resimlerin çekiliş tarihlerine de baktım evet, farklı zamanlarda. Lakin buzluğa kıvrık vaziyette sokabildiğiniz levreğiniz bir gün sonra donmuş olması lazım ama son resimdeki levrekler, yeni sonlandırılmış gibi. Solungaçlarından süzülen kanı dahi üzerinde ikisinin de ??? Bana birisi burada nasıl av yapılmış diye sorsa? Son fotoğraftaki tüm balıklar aynı gün yakalanmış derdim.
Kafanıza takılanı sormanız kadar doğal bişey yok tabiki. Son resim Balıkesirde topluca çekilmiş bir fotoğraf. Dikkat ederseniz resmin sağındaki balığın renginin daha farklı olduğunu görürsünüz. Dolayısıyla ilk dolaba giren o. Yani o balık buz tutmuştu. Diğeri gece dolaba konup öğlen balıkesirde idi. Solungaçtaki kanda oralarından tutup çektiğim bir fotoğraf var. O zaman kanamış olabilir.