Ingiltere Balik Avi

Merhabalar
Aslında ben daha çok tatlı su avcılığı yapıyorum fakat büyük balık tutma takıntım var.İstanbul ve yakın çevresindeki göllerin ve akarsuların malum durumu, balık azlığı ve büyük balık tutmanın çok kolay olmadığı göz önüne alındığında tam istediğim balığı bir türlü tutamadım.Ve bu nedenle fotoğrafımda bile askerlik resmim vardır.Çünkü bana göre oraya koyabilecek güzellikte balık daha tutmadım.Eşimin İngiltere'de yaşayan abisi Enis Türkiye'ye geldiğinde balıkdan konuşurken İngiltere'de okyanusta balığa çıkarsak büyük balık tutabileceğimiz kanaati oluştuğundan orada balığa çıkma düşüncesi çok cazip geldi ve altı ay önceden plan yaparak geçen hafta Cuma gününde karar kıldık.Eşim Deniz ve ben Çarşamba akşamı İngiltereye uçtuk Enis daha önceden gerekli tüm bağlantıları yaparak bizi balığa çıkarmak üzere bir ingiliz teknesi ile anlaşmıştı. Cuma sabahı bizi tekne ile çıkaracak ingilizler ile buluşmak üzere sabah 07.30 da ben, eşim Deniz ,eşimin abisi Enis ve onun eşi Gökçen limana gittik.




Bizi götürecek tekne ile buluştuktan sonra denize açıldık.Teknede bizim haricimizde dört İngiliz daha vardı.Amacımız orada bulunan ve değişik bir ismi bulunan bir bir buçuk ,iki metrelik balıklardan yakalamaktı.







Tekne ilk önce bir noktada durdu ve bize üzerine yapay yemler takılmış ve üç iğneden oluşan çapari şeklinde oltalarımız verildi.Yarım saat içerisinde yaklaşık 25-30 tane Uskumru tuttuk.Gelen balıkların büyüklüğü ve özellikle iki tanesinin aynı anda oltaya takıldığı zaman verdikleri mücadele ve oltayı çekişleri anlatılacak gibi değildi.Gerçekten büyük bir keyif aldık.Balıklar o kadar güçlüydüler ki tekneye almakta zorlanıyorduk.Bu arada bir tanede levrek Enis'in oltasına takıldı.






Biz tam işin keyfine varmışken ve iyice coşmuşken oltalarımızı toplamamız söylendi ve Daha sonra tekne hareket ederek başka bir noktaya gitti.Burada uçlarında tekli ve epeyce büyük kanca bulunan oltalar dağıtıldı ve az önce tuttuğumuz uskumruları dörde bölerek yem yaptık ve kancalara takarak oltaları denize fırlattık ve beklemeye başladık Bu arada biz dördümüz beklemekten sıkılarak Üçlü oltaları alarak Uskumru tutmaya devam ettik.Deniz o kadar bereketliydi ki adeta balıkların hızına yetişemiyorduk.Daha oltadan balıkları çıkarıp denize tekrar atarken olta dibe inmeden yeniden balık takılıyordu. Bizim balık keyfimiz ve tutarken yaşadığımız heyecan ve coşku ingilizleride etkiledi ve bir müddet sonra iki İngilizde bize katılarak uskumru tutmaya başladı.








Derken beklenen an geldi ve benim beş dakika önce yemini değiştirdiğimin eşimin oltası aniden deprem olmuş gibi sarsılmaya ve dönmeye başladı.tüm tekne dikkatini oraya verdi ve ben hemen oltaya fırlayarak çekmek istedim.fakat Deniz hemen elimden oltayı alarak kendi şansı olduğunu ve kendisinin çekeceğini söyleyerek bu fırsatı bana tanımadı.İngiliz balıkçının tarif ve yardımları ile balığı çekmeye başladı.Ben her ne kadar oltayı bana vermesi balığı kaçırabileceği yönünde büyük bir baskı ve kıskançlıkla oltayı her dakika yenilenen bir biçimde istediysemde vermedi ve yaklaşık onbeş dakika uğraştıktan sonra altta gözüken ve 1 metre 60 santim uzunluğunda ve 16 kilo ağırlığında olan köpekbalığını bizim hayretlerimiz içerisinde tekneye kadar çekti ve İngilizler kepçe ile tekneye çıkarttı.










yakalanan köpekbalığı ölçülüp tartıldıktan ve fişlendikten ve fotoğraflandıktan sonra denize geri gönderildi.




Ben kıskaçlık ve hırsla oltanın yemini değiştirip tekrar Uskumruya döndüm ve beklemeye başladım. Bu arada bizle gelen İngilizlerden bir tanesi Denizin tuttuğundan biraz daha büyük başka bir köpekbalığı tuttu ve aynı işlemler yapıldıktan sonra oda serbest bırakıldı.ve biz beklemeye devam ettik.Aradan iki saat kadar daha geçtikten sonra eşimin oltasından yine aynı sesler yükseldi ve ben bu sefer kaplan gibi bir hamle yaparak oltayı kaptım ve kesinlikle vermem ben çekeceğim diyerek eşimin itirazlarını dinlemeden balığı çekmeye başladım.Aman Allahım o ne büyük bir kuvvetti. Oltayı bacaklarımın arasına alarak İngiliz balıkçının tarifi doğrultusunda çekmeye başladım ama balık neredeyse beni havaya kaldırıyordu. O an dünyada başka hiçbir şey ne görüyor ne duyuyordum balığın oltanın ucundaki mücadelesi ve kuvveti beni adeta zevkten deli etmişti On dakikalık bir mücadeleden sonra balık teknenin dibine geldi fakat dipte olduğu için görünmüyordu.Bu belkide tutmak için geldiğimiz o büyük balıklardandı.Ben artık heyecandan bitmiş bir halde iken yandaki İngilizlerin dolaşmasın diye topladığı oltalar yana kayarak benim olta ile dolaştılar.Daha doğrusu kancaları benim oltanın misinasına sarıldı. İngiliz balıkçı onu çıkartmaya çalışırken ben balığı çekmeyi bırakarak hayatımın hatasını yaptım ve tahminime göre boşluk bulan balık kancadan kurtuldu ve kaçtı.Ben tam bir şok halinde iken İngilizin balık kaçtı ama büyüktü deyip yamulan kancayı bana gösterdikten sonra arkasını dönerek gitmesi beni iyice deli etti.Benim için inanılmaz olan olay onun için sıradan olduğu için pek önemsemedi. benim ise dünya başıma yıkıldı.Normal şartlarda benimle çok fena alay edecek olan eşim bile moralimin ne kadar bozulduğunu görünce sesini hiç çıkarmadı ve ben seni tuttun kabul ediyorum diyerek moral verdi.Enis zaten hep beni bu yönde desteklediği için oda benzer sözlerle bana destek oldu fakat ben bitmiştim




Daha sonra Uskumruya devam ettik ama bir daha büyük balık vurmadı.Tuttuğumuz Uskumrular bir sandık dolusu idi ve yaklaşık 250 300 tane ve 90 kilo kadardı.Biz kendimiz için 45 tane kadar aldık ve İngilizlerde bir miktar aldı.Geri kalanı ise İngiliz balıkçılar tarafından değerlendirilmek üzere onlara bırakıldı.




Sonuç olarak çok güzel geçen bir günün ardından hayatımız boyunca unutulmayacak anılarla ve yeniden böyle güzel bir organizasyon yapma planları ile evimize döndük.




NOT: eşimi bir daha götürmeyeceğim çünkü o varken galiba ben büyük balık tutamayacağım