Değerli kardeşlerim ...Severek Uğraştığimız bu hobinin diğer bir yönü de doğayı koruyan yaşatan tarafı olmasıdır....Yakala bırak ve ya küçük olanları geriye salma gibi vasıflar kara avcılığına göre daha avantajlıdır.Çünkü kara avcılığında hayvanı direkt görerek öldürme var.Bu hayvanlar zaten yaşam alanlarının [yangınlar.şehirleşme .çevre kirliliği vs]yok olması nedeniyle soylarını devam ettirememe problemi ile karşı karşıyalar siz bir de avcılık la soylarını kazırsınız.Ayrıca vurduğunuz hayvanın geride kaç yavrusu kaldığını hesap edin akibetlerini düşünün.Ve ya yaraladığınız bu hayvanın sizden sonra doğada diğer hayvanlar tarafından nasıl parçalanacağını hesap edin.Vs .....Bu yüzden benim önerim bu avcılık türünün yasaklanmasıdır......selamlar saygılar.........
Avcılık insanın doğasında vardır,öldürmek de avcılığın..bu insanlığın ilk çağlarından beri böyle gelmiştir ve böyle gidecektir.İnsanın doğasında,içinde olan birşeyin yasaklanmasını nasıl düşünürsünüz? Öldürmek avcılığın sadece gerekli küçük bir bölümüdür ve avcılığı öldürmek olarak basitleştirmek ona haksızlık olur. Belirlenmiş av sezonlarına ve yasaklanmış bölgelere dikkat ederek avlandığınız taktirde söylediğiniz talihsiz olaylar da yaşanmayacaktır.Korunmaya alınmış veya hoyratça avlanılıp korunmaya muhtaç edilmiş türler ayrı bir konudur.Balıkçılıkda olduğu gibi avcılıkda da doğanın serpilmesi ve her çeşit canlının çoğalarak artması her bireyin ilk isteğidir.Av olmazsa avcılık da olamaz. Saygılar.
Suat bey, sanırım kara avcılı ile pek ilgilenmemişsiniz, her nekadar spor veya hobi olarak herkesin kabullendiği birşey değilse de kara avcılığı da aynı balık avcılığı gibi kuralları olan ve bu kurallara uyulduğunda hiçbir türün soyunun tükenmesine izin vermeyen bir uğraştır. tıpkı balık avında olduğu gibi her mevsimde karşınıza çıkan her hayvana ateş edemezsiniz, mevsiminde ise bilinçli avcılar her hayvana sıkmazlar. nasılki bizler limitlerdeki her hayvanı yakalayınca hemen sepete atmayıp büyüsün diye suya salıyorsak bilinçli kara avcılarıda her gördükleri avı yasal olan hayvana sıkmazlar yaşlı ve erkek olanını denk getirmeye çalışırlar, böylece trofe diye adlandırdıkları büyük hayvanları vurmuş olurlar. kurallara uyulursa vurulan hiçbir hayvanın geride bakıma muhtaç yavrusu kalmaz. yaralanan hayvanlara gelince iyi bir avcı yaraladığı hayvanın peşine düşer ve onu doğada yalnız başına bırakmaz ama buna rağmen bulamadığıda olur tabiki ve akibeti ağzı çok yaralandığı için suya salınsa dahi beslenemeyen yada suya bıraktığı kan kokusu ile hedef haline gelen gelen balıklarla aynı olur. Dediğim gibi size veya başkasına hoş bir uğraş gibi gelmeye bilir ama kurallarına uyulur etik ve insani duygularla yapılırsa kara avcılığıda balık avcılığı gibi hiçbir canlının geleceğini tehlikeye atmaz. Eğer dediğiniz doğru olsaydı avcılık devlet tarafından avcılık kuralları yazılarak düzenlenmez toptan yasaklanırdı çünki hiçbir devlet topraklarında doğal yaşamın tehlikeye girmesine seyirci kalmaz. saygılarımla...
Haklısınız....Kara avcılığı ile hiç uğraşmadım..Yaklaşık 25 seneye yakın hayatım deniz ve balık avcılığı ile geçti hala da bu tutkuyla yaşıyorum....Söylemiş olduğunuz avcılık elbette bilinçli yapılırsa .....kontroller nasıl yapılır...bilemiyorum....Seneler evvel ben bu konuyu bir sohbet toplantısında açtığımda oturanlardan biri yüzüme baktı ve beni arabasına bir şey göstermeye davet etti ..gittik.. arabanın torpido gözünden bir metal bilezik çıkarttı... anlamadım ....bu dedi seneler evvel vurmuş olduğum kuşun ayağından çıkan künye bilezik dedi internete girip bütün hayatını okumuş nerede doğmuş nerelere göçmüş vs ..belliki vicdan azabı çekiyordu ..üzgündü ..bu hobiyi sonlandırdığını belirtti..tüfeğini de attığını söyledi....Neyse ...Gençlere balık avcılığı sporunu sevdirmemiz onları yönlendirmemeiz gerekir ..Ben bu formlarda genç arkadaşları görünce seviniyorum.Eskiden çok zor şartlarda bu hobiyi yapardık.Malzeme yoktu...bilgi.yönlendirme yoktu...balıkçıların ağzına bakardık onlardan öğrenmek için sır gibi saklarlardı....Ama şimdi internetten..kitaplardan her yerden bilgiye ulaşabiliyorsunuz.......Sevgile....saygılar...Suat Arıkan ..Florya ist.........
Kara avcılığı ile ben de zamanında uğraştım ama o zamanlar gençtim ve gençken insan daha gaddar olabiliyor. O genç yaşımda bile erkek ve iri olan kuşların peşine düşer dişi kuşları avlanma mevsiminde bile avlamamaya çalışırdım. Lakin artık kıyamıyorum o güzelim canlı namlu doğrultup canını almak bana göre değil. Ayrıca eskiden zıpkınla da avcılık yapardım ama doğal hayatının içinde görmüş olduğum o canlıya tüfek doğrultmak ile aynı hisleri yaşattığı için zıpkınla balık avcılığını da bıraktım. Bence en güzeli ve merhametlisi olta ile av en azından kendi halinde yüzerken görmediğim için merhamet duygularım pek devreye girmiyor. Lakin avcılık bazılarımız için bir ihtiyaç hatta günümüzde avcı hayvan türlerinin azalması nedeni ile zorunluluk olmuştur. Bir çok av hayvanı popülasyonunun, avcı hayvan olmaması nedeni ile kontrol edilemez şeklinde artması doğaya ciddi zarar vermektedir.
Aynı mantıkla hareket edelim: kara avcılığında yaşam alanları daralıyor, denizlerde de yapay kirlilik yaşam alanını yok ediyor. Göller kuraklıkta yok oluyor. Bakın av raporlarına, göllerin tamamına yakınında %30 - %40 oranında kuraklık var. Balıklar da zor şartlar altında hayat mücadelesi veriyor. Populasyonu olmadığı halde turna, levrek gibi etçil balıklar göllere bilinçsizce bırakılıyor. Biz burada elimizden geldiğince bilinçlenmeye, bilinçli sürdürülebilir avcılığın ne şekilde yapılabileceğine çabalıyoruz. Yöntemi farklı olsa da, kara avcılığı ile olta avcılığı arasında mantık olarak da bir fark yok. Ha namluyu doğrultmuşsunuz, ha oltayı suya atmışsınız. Eğer hiçbir av faaliyetinde bulunmamışsanız bunları söylemenize bir derecede insani duygularla yaklaştığınız için hak verirdim. Ancak derseniz ki benim yaptığım olta balıkçılığı serbest olsun, kara avcılığı yasaklansın, bunun adı bencillik olur...
Kurallar kurallar dağ başındaki insanı veya denizin ortasındaki insanı nasıl denetleyeceksiniz.Eğitimi,de denetimide oltacılık dernekleri yapabilir.....selamlar......suat arıkan....
Ben hiç bir avcılık yasak olsun demedim ki hatta destek verdim kurallara uygun bir şekilde yapılması kaydı ile tabii ki.
