İsrail Sazanı diye her hangi bir sazan türü yoktur .Bu konuda Su ürünleri araştırmacısı Akademisyen Sn Yakup Karayel hocamızın açıklamalarını genel kültür amacıyla sizlerle paylaşmanın faydalı olacağı inancındayım... İsrail sazanı: Kuyuya atılan taştır, çıkartılması da artık mümkün değildir. Aslında bu isimle anılan bir balık yoktur. Başka bir balığa (kültür ırkı tilapyalara) verilen ismle (israil çuprası) karıştırılarak ortaya çıkmış, pek çok yerde konu izah edildiği halde maalesef internette virüs gibi yayılarak balıkçılığa yeni başlayanlar arasında kabul görmüştür. BU ŞARTLARDA, BU GÜN İSRAİL SAZANI ADIYLA ANILAN BALIK; a) Sazan balığının bir çeşidimidir... Doğru ama "çeşit" dediğimizde ne anladığımıza bağlıdır. Tür kastediliyorsa evet, ama adi sazanın varyetesi kastediliyorsa hayır. b) Sazan ailesinin üyesi bir balıkmıdır.... Kesinlikle... Bu ailenin yüzlerce türünden üçü bu gün yanlışlıkla da olsa bu adla adlandırılır. c) Laboratuvarda üretilmiş bir ucubemidir.... Evet, ama biz bunlara genelde Japon Balığı deriz. Akvaryumda ucube gibi görünmez, ama aklı evvel bir akvaryum meraklısı bunu bir gölete atarsa, artık o bir mutant (ucube) dir. d) Bir çiklit türümüdür.... Hayır, hayır, hayır... e) Bir Tilapya türümüdür.... Hayır, hayır, hayır... f) Japon balığının bir çeşidimidir.... Eh, Japon balığı bu üç türden biri olan Carassius auratus un insan kontrolünde geliştirilmiş; renkli, tül kuyruklu, pörtlek gözlü, ibikli vs. hoş şekilli kültür tipidir. g) Havuz balığının bir çeşidimidir.... Eh, havuz balığı insan kontrolünde geliştirilen ilk japon balığı tipidir, şekilsel olarak aslına benzer, ama renkleri çeşitlidir. Carassius carassius türünün renklileri daha çok havuz balığı adıyla anılır. h) Ülkemiz sularını sabote etmek için dışarıdan getirilip salınmış bir türmüdür.... Dışarıdan geleni de vardır ama, kimse bilerek ve isteyerek sabotaj amacıyla salmamıştır. Sadece aklı evvellik söz konusudur. i) Devlet tarafından sularımızı islah amacıyla getirilmiş özel bir türmüdür.... Eh, geleceği düşünemeyen bir kaç DSİ ve Tarım Bakanlığı personelinin katkısı yok değil, ama amatör balıkçı ve akvaryumcular da onlardan geri kalmamıştır. j) Amatör balıkçıların sularımıza yaydığı bir türmüdür.... Bazı göletlerde evet. k) Akvaryum meraklılarının sularımıza bıraktığı bir türmüdür.... Pek çok yerde evet. l) Ülkemiz sularında doğal olarak bulunan yerli bir türmüdür.... Marmara bölgesi ve Karadeniz kıyısındaki pek çok gölün doğal türüdür. 150 yıl evvel insanlar tarafından atılmış mıdır bilmiyorum, ama doğal populasyonun bulunduğu yerlerdeki balıklar ekonomik değere sahip, iri, az kılçıklı ve lezzetli etli, renksiz, tül kuyruk vs olmayan, pullu sazanın kamburu bir balıktır. m) Zararlı bir türmüdür... Doğal göllerde kirlilik ve aşırı avclık baskısı varsa, kültür tipi havuz balıkları boşluğu hızla dolduruyor. Sonra da o gölün yerli balıklarının yaşam alanını işgal ettiği için diğerlerine çok fazla yaşam hakkı tanımıyor. Eti kıt, kılçıklı ve ufak olduklarından, düşmanları bunların üzerlerinde fazla baskı kuramıyor. n) Zararsız bir türmüdür... Doğal olarak bulunduğu yerlerde zararsız, balık üretimi hedeflenen suni göletlerde verimi düşürücü, şehir içlerindeki suni göletçiklerde görsel katkı sağlayan bir türdür. o) Yararlı bir türmüdür... Örneğin Büyükçekmece gölünde en önemli türler arasındadır. 3 kg ya kadar büyür, eti bol, kılçığı azdır. Orada ustalar kambur sazan olarak isimlendirir. Yani doğal yaşam alanlarında ve yabani şekle sahip olanlar yararlıdır. insan kontrolünde şekli ve rengiyle oynanmış olanlar oraya dışarıdan getirilmişse zararlı olur.
İlginç balık Kanbur sazanda bıyık varmıdır,israil dediğimizde yoktur.Gerçekten aşırı kılçıklı bir balık,Diğer sazanlarla mukayese edilemez.Sanırım oldukları bölgede normal balık hiç alamadım kaptırga hariç.
b) şıkkında kesinlikle sazan türü olduğu belirtilmiş. o halde nasıl israil sazanı bir sazan olamıyor bu balığa israil çuprası denmesi bence daha saçma olur. çünkü çupra tuzlu su balığı. bence israil sazanı diye anılmasında bir sakınca yok.
neden israil sazanı dendiği bu şıkkın içinde saklı. dikkatli okuyun. İsrail'in filistin ve gazze halkına yaptıklarını düşünün yeter, bence isabetli bir isim olmuş. m) Zararlı bir türmüdür... Doğal göllerde kirlilik ve aşırı avclık baskısı varsa, kültür tipi havuz balıkları boşluğu hızla dolduruyor. Sonra da o gölün yerli balıklarının yaşam alanını işgal ettiği için diğerlerine çok fazla yaşam hakkı tanımıyor. Eti kıt, kılçıklı ve ufak olduklarından, düşmanları bunların üzerlerinde fazla baskı kuramıyor.
Bugün evlerimizde bahçelerimizde yetiştirdiğimiz süs bitkilerinin, tarlalarımıza ektiğimiz "erkenci, geçci" sebzeler, meyveler, bakliyatların da çoğu melezleme denilen laboratuar tekniğiyle geliştirilmiştir. Bunlar neden mutant olsun? Genetik olarak iki bireyin yavrularından çok çeşitli türler çıkması normal. Bu çıkan çeşitli yavrulardan özelliklerini beğendiklerini alırlar ve o özellikte olan başka bireylerle çaprazlarlar. Sürekli beğendiklerini eleye eleye neticede en seçilmiş, en iyi özelliği gösteren soyu alıkoyarlar ve aynı onun gibi olanlarla birleştirip çoğaltırlar. Yani kahverengi gözlü anne-babadan mavi gözlü bir evlat doğabilir; bu mavi gözlü insanı daha sonra kahverengi gözlü biriyle birleştirirseniz çocuklar mavi gözlü de olabilir, kahve gözlü de. Ama mavi gözlü çocuğu başka bir mavi gözlü ile birleştirirseniz doğacak çocuk yine mavi gözlü olacaktır. Yani eğer sırf mavi gözlülerden oluşan bir soy istiyorsanız bunu kahve gözlü anne-babadan bile başarabilirsiniz. İsrail sazanları da tıpkı bu örnekler gibi ortaya çıkmış bir tür olabilir, bu hor görülmesi gerektiği anlamına gelmez. Sonuçta bir sazan balığı türü ve yenebilir, karın doyurabilir. İlaç taşımıyor hastalık taşımıyor. Yarın öbür gün zaten bildiğimiz sazanlarca fakir olan göllerde israil sazanı da bizim yüzümüzden kalmayacak, o zaman ne yapacağız? Büyük küçük demeden öldür yok et mantığı nereye kadar? Doğada her zaman birbirine baskın olan türler vardır, bu balık baskınsa eğer yapacağımız "yok et" değil, "diğer balıkları çoğalt" olmalıdır. Hiçbir canlı sebepsiz yere yok edilmeyi hak etmez, yazıktır günahtır. Sularımıza yeni giren canlılara karşı önyargı öyle büyümüş ki geçen gün kırmızı bir naylon (asker) balığı yakaladım, başka bir adama sordum bu nedir yenir mi diye. Adamın cevabı şu "Kızıldenizden gelmiş buraya bu balık, böylelerinin hepsini öldüreceksin, mahvedecek bizim balıkları, bak ben de yakaladım öldürdüm".
israil sazanına israil sazanı denmesinin sebebi, bu balık çok kılçıklı ve açıkçası tadıda pek güzel olmayan bir balık türüdür. ozamanlarda israil sevilmediği için balığın adı israil sazanı olarak anılmaya başlanılmış ve günümüze bu şekilde gelmiştir.
Bence çok isabetli isim olmuş ama Sazan kısmı yerine daha farklı ve hiçbir balığı kötülemeyecek bir isim olsa daha güzel olur... Saner abimin dediği çok doğru bence: http://www.balikavi.net/forum/showpost.php?p=733151&postcount=4