İsrail Sazanı Pişirme Tekniği

Konu, 'Balık Yemekleri' kısmında vurgun-01 tarafından paylaşıldı.

  1. vurgun-01

    vurgun-01 Mustafa Can

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    1.345
    Şehir:
    İç anadolu
    Favori Kamış:
    Shimano catana 2,70
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 2500 FC
    En İyi Avı:
    7.000 sazan - 2.785 Sudak - 1.370 Akbalık - 3.100 Turna
    Cümleten selam arkadaşlar.

    Bundan bir ay kadar önce 3 arkadaş balığa gitmiştik. Tuttuğumuz 9-10 israil (Çin, Çim) sazanlarını kızartıp yemeğe başlamıştık. Yerken Gölün bekçisi yanımıza geldi. Ağ atıyormuyuz atmıyormuyuz diye kontrolünü yaptıktan sonra yemeğe buyur ettik. Bol kılçıklı balığımızı yedikten sonra bize şu pişirme formülünü verdi:
    Tavadaki yağ kızardıktan sonra 5-6 damla sirke damlatın. Daha sonra balıkları kızartmaya başlayın.

    Geçen günlerde beyşehirden tuttuğum çin ya da israil sazanlarını bu formüle göre pişirdim. Netice dehşetti. Kalın kılçıklar kendiliğinden ayrılıyordu. İnce kılçıklar ise hissedilmiyordu bile.

    Çin veya İsrail sazanının kılçığından şikayet eden arkadaşlar bu förmülü şiddetle denemenizi tavsiye ediyorum.
    Rasgele...
     
  2. serkanbey78

    serkanbey78 serkan

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    266
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    3 adet olta (üzerindeki terimleri çözemedim)
    En İyi Avı:
    13 cm istavrit
    İlginç geldi doğrusu, ama sirke ile et, tavuk terbiyesi yapıldığını duymuştum (birkaç saat önceden sirke ve baharatlı karışıma koyulan et yumuşuyormuş), bir deneyeceğim bakalım merak ettim doğrusu :)
    paylaşımın için teşekkürler.
     
  3. drasty41

    drasty41 Recep

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    1.326
    Şehir:
    Kocaeli
    Favori Kamış:
    lineaeffe unicast, spro spin2,70 ve 2,40
    Favori Makine:
    shimano exage ryobi ekusima4000
    ilginç dostum paylaşım için teşekkürler..
     
  4. vurgun-01

    vurgun-01 Mustafa Can

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    1.345
    Şehir:
    İç anadolu
    Favori Kamış:
    Shimano catana 2,70
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 2500 FC
    En İyi Avı:
    7.000 sazan - 2.785 Sudak - 1.370 Akbalık - 3.100 Turna
    Rica ederim. Faydalı olabildimse ne mutlu.
     
  5. eozsoyeri

    eozsoyeri Erdem Özsoyeri

    Mesajlar:
    1.976
    Şehir:
    İstanbul
    Ben de ilk defa duydum Mustafa abi,deniycem ;) teşekkürler.
     
  6. vurgun-01

    vurgun-01 Mustafa Can

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    1.345
    Şehir:
    İç anadolu
    Favori Kamış:
    Shimano catana 2,70
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 2500 FC
    En İyi Avı:
    7.000 sazan - 2.785 Sudak - 1.370 Akbalık - 3.100 Turna
    Erdem bende ilk defa o bekçiden duydum, denedim. Hayretler içerisinde kaldım. Gerçekten tadına doyum olmadı.
     
  7. uccrow

    uccrow Ugur Can

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    893
    Şehir:
    Münih
    Favori Kamış:
    daiwa sam fisher procaster 2.70 m
    En İyi Avı:
    turna 95 cm
    Afiyet olsun :) Sirkenin gercekten bir sürü ilginc yerde inanilmaz yararlari var. Sicak yaga sirkeyi damlatinca yag patlamadi mi?
     
  8. tarcan

    tarcan ...

    Mesajlar:
    6.700
    Şehir:
    Hatay
    Favori Kamış:
    .
    Favori Makine:
    .
    En İyi Avı:
    Kefal 325 gram
    .

    Selamlar.

    "Sicak yaga sirkeyi damlatinca yag patlamadi mi"

    aynı şeyi Ben yazmak üzere sayfayı aşağıya indiriyordum ki Sen yazmışsın zaten.

    Evet Bende sorayım :
    Sicak yaga sirkeyi damlatinca yag patlamadı mı?





    .
     
  9. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Sirkeli sosa yatırılıp bekletılen bazı balıkların süper olduğunu biliyorum. köepk, kefal gibi. ama kızgın tavaya yağ atmadım. orasınıda bilemiyorum
     
  10. yolgezer

    yolgezer Volkan DENİZ

    Mesajlar:
    260
    Şehir:
    uluabat (bursa)
    Favori Kamış:
    LINEAEFFE TURNAFRESH
    Favori Makine:
    OKUMA POWER LINER PL 865
    En İyi Avı:
    turna-3 kg.(uluabat gölü)
    sirkede 2 3 dakka bekletip kızgın yağa atıldığında güzel oluyor.
    tecrübeyle sabittir.
    zira patlama konusunda ayrı bir tecrübede mevcut :D
     
  11. vurgun-01

    vurgun-01 Mustafa Can

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    1.345
    Şehir:
    İç anadolu
    Favori Kamış:
    Shimano catana 2,70
    Favori Makine:
    Shimano Nexave 2500 FC
    En İyi Avı:
    7.000 sazan - 2.785 Sudak - 1.370 Akbalık - 3.100 Turna
    Hafiften patlama oluyor. Ama bir zararı yok.
     
  12. natura

    natura Recep

    Mesajlar:
    12
    Şehir:
    bursa-Nicaıa
    Favori Kamış:
    AlbaStar&captain(4.00 er Mt)
    Favori Makine:
    Alba Star (10 bilyalı)
    En İyi Avı:
    sazan 13,8 kg
    arkadaşlar lütfen diyorum israil sazanlarını yememenizi tavsiye ediyorum.duyumlarıma göre sağlığa hiç faydası yok.genleriyle oynadıkları için ileride doğabilecek sorunlar olabilir deniliyor.
    akvaryum balığı ile israil çuprası karışımı bir balık.doğal değil o yüzden sakıncalı.oltama gelmesini hiç istemiyorum.gelenide hiç almam derhal geriye bırakırım.
    kırmızı karıncalar gibi çok ürüyorlar.sanki çok lazım.
    ben 200 mt.açığa bırakıyorum bot ile.bazen oralardan bile oltaya takılıyor.:confused:
     
  13. moti

    moti Tuncay

    Yaş:
    71
    Mesajlar:
    1.481
    Şehir:
    Tekirdağ/Çorlu
    Favori Kamış:
    Favorim el oltası
    En İyi Avı:
    Torik-Kofana desem kim inanır ..? Ancak Kadir İnanır :D :D
    Sakın deneme :DBen eskiden denemiştim :DBizim hatunun vaveylasından vede hışmından zor kurtuldum :D:DHertaraf yağ olmuştu :D

    Tamamen katılıyorum :)Kızgın yağ balığı örtecek kadar çok olmalı :)
     
  14. tarcan

    tarcan ...

    Mesajlar:
    6.700
    Şehir:
    Hatay
    Favori Kamış:
    .
    Favori Makine:
    .
    En İyi Avı:
    Kefal 325 gram
    .

    Abi anlamadım.

    İsrail sazanı = İsrail Çuprası karşımı

    Peki İsrail Çuprası neyin karışımı?


    Sazan Tatlı Su balığı
    Çipura Tuzlu Su balığı
    Akvaryum balığı Tatlı Su balığı


    Üçü bir arada gibi oldu sanki.



    artı olarak geleni niçin geri saldığınıda anlamadım
    "gelenide hiç almam derhal geriye bırakırım."
     
  15. jigging

    jigging Caner

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    1.213
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Penn spinfisher surf & Lineaeffe sorrento & Lucky Craft ESG II
    Favori Makine:
    Penn Surfmaster 750 & Shimano Ultegra XTB & Exage 4000fa & shimano twinpower 4000xg
    En İyi Avı:
    seni meraklı, hadi ordan... nazar değdireceksin..
    Recep abi, sofralarda yediğimiz domateslerde ona bakarsanız genleriyle oynanmış bir sebze.

    Türkiyenin hiç bir yerinde doğal domates bulamazsınız, çünkü İsrail tüm doğal domates tohumlarını ülkeden toplattırdı ve artık sadece kendi genleriyle oynayıp bize sattıkları tohumlarla domates yiyebiliyoruz.

    1 tohum, sadece 1 kez domates veriyor.

    Tekrardan ekmeye kalktığınızda sebze vermiyor. Çünkü 1 kez domates verecek şekilde genleriyle oynanmış durumdadır.

    Yani hergün yediğimiz genleri oynanmış domatesin yanında, aydayılda bir yeyeceğimiz İsrail sazanının yanında kat ve kat zararlı görülmesi gerek ;)
     
  16. crank

    crank AYDIN

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    276
    Şehir:
    istanbul gop
    Favori Kamış:
    balzer diabolo
    Favori Makine:
    banax sx4000
    En İyi Avı:
    2.5kg yayın
    göl balıklarının hepsi yayın hariç çok kılçıklıdır ama eger balıgı temizlemesini ve pişirmesini bilirsen kızıl kanat çapak bile aynen yayın tadında ve çok lezzetli oluyor :)

    1 öncelikle balıklarımızın pulları güzelce temizlenir.
    2 balıkların işkembeleri hiç patlatılmadan iki taraftan itina ile fleto çıkarılır
    3 çıkarmış oldugumuz fletolar iyi bir bıçak yardımı ile iç kısmından kesinlikle balıgın dış kısmı degil burası çok önemli enlemesine 0.3mm aralıklarla kesilir ama derisine kadar inmeyin yoksa balık parçalanır.. (baştan sona komple)
    4 tavamızda eskimiş yani balıkla daha önce haşır neşir olmuş olmalı:D buda önemli balık ve tava birbirini sevmeli kaynaşmalı :D
    5 tavamıza yeteri kadar hatta biraz fazlaca yag koyalım ve yagın dumanları cıkana kadar çok yüksek ateşte kızdıralım
    6 çok kızgın bu yagın içine hazırlamış oldugumuz balıkları bırakalım deri kısımları altta olacak
    7 şimdi balıkları kesinlikle cevirmiyoruz taaaki kenarlarından hafif kızarıklık görünceyedek... balıklarımızı çevirip bir müddet bekledikten sonra tavadan alıp afiyetle yiyebiliriz


    bu dedigim tarife göre en dandik göl balıkları bile tava içinde adeta mutasyona ugrayıp yayın balıgı olarak çıkıyorlar ;)

    ps: göl balıkçılıgında balıgı tutmaktan daha zoru balıgı pişirmektir
     
  17. tarcan

    tarcan ...

    Mesajlar:
    6.700
    Şehir:
    Hatay
    Favori Kamış:
    .
    Favori Makine:
    .
    En İyi Avı:
    Kefal 325 gram
    .

    Sevgili Caner


    Çok güzel özetlemişsin.


    .
     
  18. cemal doğan

    cemal doğan cemal doğan

    Yaş:
    52
    Mesajlar:
    484
    Şehir:
    istanbul
    Caner kusura bakmada İsrailin niye bize mutosyana uğramış domates tohumu satttığını anlayamadım.
    Türkiye dışardan domates tohumumu alıyor.üretim fazlası tonlarca domates çöpe dökülürken.
    Bu ülkede işler böyle yürür,biri İsrail bize tohum satıyor der millet oraya bakarken,işbirlikçiler toprağı verir kaşla göz arasında.
     
  19. jigging

    jigging Caner

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    1.213
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Penn spinfisher surf & Lineaeffe sorrento & Lucky Craft ESG II
    Favori Makine:
    Penn Surfmaster 750 & Shimano Ultegra XTB & Exage 4000fa & shimano twinpower 4000xg
    En İyi Avı:
    seni meraklı, hadi ordan... nazar değdireceksin..
    Cemal abi, siyasi konulara girmek istemem sadece Recep abinin mesajına atfen yazdım o kadar.

    Doğrudur, Türkiye İsrailden mutasyona uğramış tohum alıyor.. çünkü doğalı YOK. Hem de hiç bir yerde, 1 avuç bile doğal domates tohumu bulamazsınız.

    Daha neler varda, yeri burası değil.. balığın dışına çıkmayalım mümkünse ;)
     
  20. natura

    natura Recep

    Mesajlar:
    12
    Şehir:
    bursa-Nicaıa
    Favori Kamış:
    AlbaStar&captain(4.00 er Mt)
    Favori Makine:
    Alba Star (10 bilyalı)
    En İyi Avı:
    sazan 13,8 kg
    İsrail Çipurası (Oreochromis niloticus, =Tilapia nilotica, Oreochromis aureus, Oreochromis rendalli) dediğimiz balık nedir?
    Bu isim son on yıllık dönem içerisinde amatör balıkçılar ve halk arasında; Orta ve Kuzey Afrika özelinde Nil havzası orijinli birkaç tropik balık türü için ortak olarak kullanılmaktadır. İlk olarak 70' li yılların sonu ve 80'li yıllar içerisinde ülkemiz coğrafyasında kültüre alınabilir alternatif türlerin denenmesi kapsamında başta İsrail olmak üzere yurt dışından getirilen anaçların çoğaltılması ile ülkemize girmiştir. Başta Çukurova bölgesi olmak üzere ılıman ve yarı ılıman iklim özellikleri sergileyen bölgelerimizde yetiştiricilik çalışmaları yürütülen bu ithal tür 90'lı yılların başında Seyhan Nehrinde de doğal tür kompozisyonları içerisinde lokal gruplar oluşturarak zamanla belirgin bir populasyon değerine ulaşmıştır.
    Daha öncesinde ülkemiz coğrafyasında yakın hiçbir akrabasının doğal rezervlerde yer almadığı bu tür piyasa arzı öncesinde halka tanıtılırken tüketici alışkanlıkları ve geleneksel pazar olgusu düşünülerek bilinen ve yadsınmayacak bir isimle tanıtılmıştır. Şeklen en yakın ve halkımızca bilinen bir tür olan çipuraya benzemesi ancak menşeininde vurgulanabilmesi için "İsrail çipurası" olarak tanıtılmaya başlanmıştır. Bu uydurma(!) isim artık bugün bile söz konusu birkaç tür için ortak olarak kullanılmaktadır.

    Neden bir kaç tür için aynı isim kullanılmakta?
    Bu soruya verilebilecek en mantıklı yanıt kısaca; söz konusu Oreochromis ve Tilapia cinsi balıkların ithal edilmiş türleri arasında morfolojik (şekilsel) açıdan çok az farklılığın bulunmasıdır. Diğer bir deyişle konuya uzman olmayan insanların rahatlıkla birbiriyle karıştırabileceği kadar benzemelerinden dolayı her birine bir isim vermek yerine hepsi için bir isim verilmesindendir.

    Peki bir balık için isim uydurmak doğru mudur?
    Eğer söz konusu balık türü bulunduğu ortamda doğal olarak yaşamıyor, getirildiği tarihten öncesinde söz konusu coğrafyada bulunmuyor ise tabi ki isimsiz kalacak değildir. Ancak bu balıkların anavatanlarında kullanılan isimleri yabancı bir isim ise telafuzu ve harf dizimi Türkçeye uygun değilse bu türü tanımlayıcı yeni bir isim konulabilir.
    Örneğin hepimizin bildiği fakat ülkemiz coğrafyasının doğal bir türü olmayan Gökkuşağı alabalığı" İngilizce' de "Rainbow Trout" olarak anılır. Adında yer alan ekin Türkçe karşılığı olduğu için ismin Türkçeleştirilmesinde teknik bir imkansızlık yoktur. Oysa Yine Gökkuşağı gibi ithal olarak ülkemize Coho Salmon getirilse ve yetiştiriciliği yapılarak pazara sunulsa ne adla satılacak? Hadi salmona karşılık som yada somon sözünü kullandık diyelim, orijinal ismin ön ekinde ki cohoyu ne yapacağız? Muhtemelen birileri Kızılderili dili orijinli olan bu eke bir karşılık bulamayacağı için balığın kendisinin kırmızı ağırlıklı oluşuna dayanarak kızıl somon veya gelincik somu gibi makul ve mantıklı bir isim kullanarak yerel dile sokacak.

    Bu hikayede vurgulamaya çalıştığım olgu bizim hikayemizde de aynı yapıda şekillenerek İsrail çipurasını balıkçı lugatına sokmuştur. Ancak ben yinede doğrusunu/orjinalini kullanırım diyenlere benden bir küçük hediye: Oreochromis niloticus, =Tilapia nilotica türleri için Nil tilapyası, Tilapia rendalli için Kızılgöğüslü tilapya, Oreochromis aureus içinse Mavi tilapyayı gönül rahatlığı ile kullanabilirler. Hatta hepsini tanımlayacak nitelikte kısaca Tilapya denilebilir(Şahsen ben bu ismi tercih ediyorum).

    İşin bundan sonrası malum; gün gelecek FAO Türkiye çalıştayı doğal rezervlerde yer alan tür listelerini güncellediğinde bir de bakacağız ki israil çipurası yada tilapya; artık hangisi bu ünvan karşılaşmasını kazanmışsa TR - local names klasmanında yerini alacak.

    Tamam buraya kadar herşey güzel güzel de bu İsrail Sazanı ne peki?

    Yukarıda bahsettiğim üzere malum dönemde yurda getirilen ve kültür denemelerine girişilen bu türler belirli geliştirme ve adaptasyon çalışmaları bünyesinde, kontrollü ortamlarda birbirleriylede çaprazlanarak (çiftleştirilerek) hibrit(melez) döller elde edildi. Bunda amaç kimi zaman bir türün soğuğa dayanıklılığı ile diğer türün hızlı ve yüksek büyüme performansı birleştirmek gibi yetiştiricilik için başarılı ve yüksek verimli döller elde etmekti. Yine bu çalışmalar esnasında görüldü ki tilapya türleri çokda fazla zorlamaya gerek kalmadan zaten kendi aralarında da çiftleşerek yeni melezler oluşturabiliyor (tıpkı atla eşeğin icabında birbirleri ile çiftleşerek katırları oluşturmaları gibi). İki farklı ebeveyn türün yükselen karakterlerini yansıtan bu döller hem ana-baba özelliklerini taşıyor hemde onlardan farklı ve çoğu abartılı diğer karakterleri barındırıyorlardı. Bir sebepten(!) doğal kaynaklarımıza üretim çiftlikleri deşarj suyu ile karışarak hayatta kalmayı başaran bu saf türler hem kendi türleri ile hemde zaten sorunsuz olarak çiftleşebildikleri diğer kardeş tilapya türleri ile de yeni döller oluşturdular. Bu melezlerin çoğu kendi aralarında döl veremeyen (infertil) bireyler olmakla birlikte acısuya (tuzluluğa) daha toleranslı bireyler olarak nehir mansaplarına kadar indiler. Zaten yem ve beslenme konusunda oldukça verimli olan bu tip alanlarda rahatça bol çeşnili bir menüden beslenerek ana-babalarından çok daha iri ve biraz daha farklı formları ile bir melez populasyonu oluşturmayı başardılar. Bu çiftleşme ve melezleme döngüsü süreklilik arz ettiği süre boyuncada üçüncü bir tür(!) gibi ayrı ve karışık gruplar halinde rezervlerde av vermektedirler.
    İşte bu İsrail çipurası olarak tanınmış türe benzemekle birlikte ondan daha iri ve bir düzeyde ayırt edilmesini sağlayacak kadar da farklılaşabilmiş hibritlere balıkçılar İsrail sazanı demektedir. Şahsen ben bu melezler için zaten uydurma bir isim olan İsrail Sazanı yerine Tilapya Azmanı ismini kullanmayı tercih ederdim.

    Farklı bir mecrada şekillenen Aynalı sazan ile İsrail sazanı aynı mıdır? Sorusunun da cevabı ortaya konulmuş sayılabilir.


    Yani İsrail sazanı ile Aynalı sazan aynı balık mıdır?

    Eğer yukarıda ki paragrafı bir kez daha okumak istemiyorsanız kısa cevabım: Hayır aynı balıklar değildir olacaktır. Abartılı cevabım ise Kesinlikle aynı balık değildir hatta İsrail sazanı sistematik açıdan sazan bile değildir olacaktır. Küçük bir ek bilgide vermek gerekirse tüm tilapya türleri (=İsrail çipuraları) akvaryum meraklısı dostların yakından tanıdığını sandığım ve piyasada Çiklit adıyla tanınan bilimsel ismi ile Cichlidae familyası üyelerinin büyük ağabeyleridir. Bu balıklara en yakın görebileceğiniz türler bu rengarenk ve çeşidi(varyantı) bol akvaryum balıklarıdır.

    Madem öyle: İsrail çipuraları (=Tilapyalar) ve melezleri İsrail sazanları Türkiye'de nerede bulunurlar?

    Konunun başında da değindiğim gibi aslen Afrika orijinli tropik kuşak balıkları olan tilapyalar ülkemiz doğal coğrafyasında anavatanlarının klimatolojik ve hidrografik özelliklerine en yakın karakterdeki Akdeniz, Orta ve Güney Ege ile Güneydoğu Anadolu'nun batı bölgesinde yer alan nehir ve göl sistemlerinde bulunabilirler. Bulunabilirler diyorum çünkü bildiğim kadarı ile DSİ balıklandırma programında bu türler yer almamaktadır. Dolayısı ile bir yerde bulunulurlukları tamamen bu balıkların kendi gayretleri ve yakın bölgede yürütülen ancak deşarj suyundan izolasyonu tam olarak yapılamamış ticari ve bilimsel araştırma işletmelerinden kaynaklanmaktadır.
    Zaten her zaman söylediğim gibi Doğa bir yolunu bulur! ve bu balıklar gün gelir kendisinden beklenmeyen bir adaptasyon, yayılım ve yaşayabilme performansı ile daha soğuk iklim alanlarına ve iç bölgelere de yayılabilir (Kimbilir belki de çoktan yayılmıştır). Kimbilir diyorum çünkü normal yurdum oltacısı ve de balıkçısı tuttuğu balığın fiyatı kadar kendisini bilmediği için varsa da hangi benzer hikayeyle türetilmiş bir isim altında tanıyordur tilapyaları (nam-ı diğer İsrail çipuralarını ve melezi İsrail sazanlarını). Bu ve benzeri konularda işte bizim gibi bu işin tanımını ve detayını ortaya koyma gayretini ve inancını benimsemiş insanlar ve oluşturdukları dernekler için açık birer hedef projedir. Ülkemizde yerel dilde kullanılan balık isimlerini, eşleşiklerini ve farklılıklarını bölgeler bazında ortaya koyan bir Türlerimiz ve yöresel deyişleri indeksini hazırlamamız, canlandırmamız gerekmektedir. Bu proje büyüktür ve aynen de ulusal niteliktedir. Ülkeye katkısıda en kısasından; güncel tür kompozisyonlarının belirlenerek anılışlarının bilinmesi ile doğru zaman ve mekan içerisinde anılmalarını sağlayarak kesin doğrulukta ve etkin yaptırım altında istihsalinin, yetiştiriciliğinin, avının ve dönem belirlemelerinin yapılabilmesini sağlamak olacaktır.

    Siz bunları nereden biliyorsunuz?
    Biliyorum çünkü Su Ürünleri Mühendisi olarak bunları ve daha fazlasını bilmem gerektiğini düşünüyorum yani mesleğim bu. Biliyorum çünkü bu ve benzeri konularda kişisel ve bilimsel araştırmalar yapıyorum. Biliyorum Çünkü Rastgele-Der üyesiyim.
    Yardımcı olur inancıyla adı geçen türlerin fotoğrafları sıralı şekilde:


    İşte 40 yıllık sazan.
    Üstte bir adi sazan varyantı olan Aynalı sazan, altta ise zaten iyi bildiğimiz ve halk arasında pullu sazan olarak da tanınan Bayağı sazan.
    Her iki türün latincesi; Cyprinus carpio carpio dur.


    İsrail çipurası (Nil Tilapyası)
    Oreochromis niloticus =Tilapia nilotica

    (bu iki isim bir türe ait sinonimdir farklı kaynaklarda ayrı ayrı anılabilirler)


    İsrail çipurası (Mavi Tilapya)
    Oreochromis aureus


    İsrail çipurası (Kırmızı göğüslü Tilapya)
    Oreochromis rendalli



    İsrail sazanı (Tilapya Azmanı) adı altında yer alan Tilapya melezleri her zaman birebir aynı özellikleri yansıtmadığı ve elimde bunlara ait görsel medya bulunmadığı için Yukarıda resmi görülen üç tilapyanın benzeri bir melez görünüm olarak hayal edilebilir.
    Yazı:rastgelebalikci@yahoogroups.com
    O. Bahadır ÇAPAR
    Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Temel Bilimler Bölümü
    Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı

    not :bu konu hakkında bilgler buldum. sizlerle de paylaşayım dedim.